Dinimize Göre....

Çevrimdışı mbebek

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.021
  • 1.415
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.021
  • 1.415
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Mar 2013 19:30:19
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
zamanında ödeyeceksin hocam ki kafanda tereddüt kalmayacak... alamakta vermek te haramdır faizi.. ama ne yazık ki biz fetvaları kişilere göre vermeye başladık... göze hoş görünmek için .. Allah cc sapıklıklardan korusun bizi inşallah..

amin hocam siz gerçekten hafız mısınız ;? merak sadece

Çevrimdışı tayper35

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.459
  • 4.225
  • 1.459
  • 4.225
# 02 Mar 2013 19:33:12
başlık güzeldi ama dün gece yazılanları okudum da sanki sayfa amacının dışına çıkmak üzere...Arkadaşlar unutmayalım bizim dinimiz hoşgörü dinidir.biraz daha hoşgörülü olmalıyız.

Çevrimdışı karamizrak40

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.149
  • 2.565
  • Öğrenci Velisi
  • 2.149
  • 2.565
  • Öğrenci Velisi
# 02 Mar 2013 22:49:18
Saat gecenin üçünü geçsin de yazarım "olasılık" hocam :))
Çay için teşekkür ederim, ben de kahve ikram edeyim size...

Çevrimdışı hafız ahmet

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.068
  • 20.096
  • Okul Müdürü
  • 4.068
  • 20.096
  • Okul Müdürü
# 02 Mar 2013 22:55:40
arkadaşlar bilmek ile bildiğimizi anlatmak arasındaki farka dikkat edlim.. burada güzel paylaşımlar yapalım derken yanlışlıklara sapmayalım... ayrıca kalpte kırmayalım..bakınız çok iyi ilme sahip insanlar birileri bei beğensin diye şeytan a uyararak dini kaide ve kurallarını insanların isteklerine göre yorumluyor.. eğer hoşmuza gitmeyen bir şey varsa kalp kırmadn birbirimizi uyaralımm.. allah razı olsun...

Çevrimdışı karamizrak40

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.149
  • 2.565
  • Öğrenci Velisi
  • 2.149
  • 2.565
  • Öğrenci Velisi
# 03 Mar 2013 01:55:32
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Tahiyyatta parmağı bende kaldırırım. Hanefi mezhebindeyim. La ilahe İllallah dediğine şahitlik etmektir parmak kaldırmak. namazın o bökümünde ne ara uyuşukluğa gidiliyor ki secdeye iki kere giitmişsin yeni oturmuşsun ilk surede uyuşacak değilsiniz ya.

Onu ben de yaparım. Zaten bir iki yaptıktan sonra alışıveriyor insan. Ben nereden öğrendim bilmiyorum ama Ömer Nasuhi Bilmen'in ilmihali var, genelde  öğrendiklerimi hep ordan öğrendim.
Evet Kuran-ı Kerim'i okumak en güzeli. Hasılı herşeyin en güzeli okumak olduğu için değil midir ki Allah "Oku."diyor bize.
"Bir şey iki şekilde örnek olmaktan çıkartılır: Birincisi onu değersiz bularak yani örnek alınamayacak kadar değersiz göstererek; ikincisi de insan üstü bir varlık haline getirecek kadar yüceltilerek, örnek alınamaz konuma yükselterek yapılır. Bu halin her ikisi de peygamber için kabul edilemez bir durumdur. ALLAH onu örnek bir insan olarak gönderdiğini onlarca ayette ifade edereken güzel örnek insan ilan etmiştir.
 "Andolsun size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir. Sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir üstünüze titrer, müminlere gayet merhametli ve şefkatlidir." (9/128) "(Ey Muhammed!) Yüz çevirirlerse de ki: ALLAH bana yeter. O'ndan başka ilâh yoktur. Ben sadece O'na güvenip dayanırım. O yüce Arş'ın sahibidir. (9/129)

Çevrimdışı olasılık

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 239
  • 711
  • 239
  • 711
# 03 Mar 2013 10:40:56
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Saat gecenin üçünü geçsin de yazarım "olasılık" hocam :))
Çay için teşekkür ederim, ben de kahve ikram edeyim size...

hocam sen yazımı anladıktan sonra gerisi boş benim içinn evet saat 3 ü geçsin sen yazz

Bu sabah okudugum bir yazıyı ekliyorumm

Birincisi: İslam dininin hükümleri, prensipleri insan fıtratına uygun, insan aklının kabul edebileceği şekildedir. Bu tespit doğrudur. İslam’da çok az bir kısmı “taabbudî” olup teslimiyeti gerektiren prensipler dışında, bütün hükümler “makul’ul-mâna” olup akıl ve mantık açısından anlaşılabilir durumdadır.

İslam’da emir ve yasakların erginlik çağına gelmiş, aklı başında olan insanlar için söz konusu olması, aklı olmayan kimselere herhangi bir sorumluluğun yüklenmemesi de İslam’ın akla önem verdiğini, akla hitap ettiğini ve bu açıdan “bir mantık dini” olduğunu göstermektedir.

Örneğin, İslam’da zekât kurumu, zenginlerin fakirlerin yardımına koşması, paylaşma kültürünün gelişmesi, sınıfsal çatışmayı körükleyen ve katmanlar arasındaki kin ve nefreti arttıran adaletsizlikleri ortadan kaldıran, zengin-fakir çatışmasını sevgi-saygı ve barışa çeviren, sosyal hayatın dengelerini sağlayan bir müessesedir. Zekâtın bu fonksiyonu kolaylıkla anlaşılabilen çok makul ve mantıklıdır.

Yine, İslam dinine girmenin ilk şartı Allah’a ve resulüne iman etmektir. İmanın yeri kalptir. Kalp ise, ulvî hisler, ilhamlar, hadsler yanında aklı da içine alan bir genişliktedir. Aklı olmayanın iman etmekle mükellef tutulmaması bunun açık göstergesidir.

Kur’an-ı Kerim’in üslubu baştan sona hakikatleri akla kabul ettirmek için gereken aklî, mantıkî delillerle doludur. Allah’ın birliği, Hz. Muhammed (asv)’in hak peygamber olduğu, Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğu, ölümden sonra dirilmenin varlığı anlatılırken hep aklî delillere, mantıkî misallere yer verilmiştir.

Aslında herhangi bir emir veya yasak insan aklını tatmin etmiyorsa, orada adil bir imtihandan da söz edilemez. İlköğretim öğrencisini üniversite veya doktora çalışmalarında geçerli olan bilim dallarına ait sorulara muhatap tutarsanız zulmetmiş olursunuz. Bu sebepledir ki, Kur’an’da sık sık insanların aklına, fikrine vurgu yapılmakta, “Hiç mi düşünmüyorsunuz? Hiç mi aklınızı kullanmıyorsunuz? Hiç mi tefekkür etmiyorsunuz?” manasına gelen ifadelere yer verilmektedir.

İkincisi: “İslam dini mantık dinidir” demekle, kendi aklını, kendi mantığını esas alan kimsenin kastettiği düşüncedir. Bu tespit yanlıştır. Bu kimseye göre “Madem aklın yolu birdir”, öyleyse onun aklının almadığı şeyler doğru değildir. O halde, İslam adına ne varsa, kendi aklına aykırı olan her şey yanlıştır. Çünkü, İslam akıl dinidir. Aklın almadığı şeyler dinde de yoktur.

Bu gibi, insanların aklı “akıl” kavramını anlamaktan da âcizdir. Çünkü akıl, kendi başına -dış etkenlerden uzak olarak- her şeyi kavrayamaz; bilakis akıl eğitildiği bilgiler, fikirler doğrultusunda konuları kavramaya çalışır. Gerekli eğitimi almamış bir kimsenin aklı ne kadar yüksek olursa olsun, ondan akılca çok daha geride olan bir mühendisin, bir doktorun, bir müftünün yaptığı işi kavrayamaması, yapamaması, becerememesi, bu gerçeğin açık delilidir.

Burada söylenmesi gereken önemli bir nokta da şudur: Bazı kimselerin akıl erdiremediği bir meselenin “mantıkî olmadığını” söylemeleri doğru değildir. Bir çoğumuz, fizik, kimya, astronomi, matematikle ilgili bir çok meseleyi bilmiyoruz, aklımız ermiyor. Fakat, hiç kimse bazı insanların aklı ermez diye bu ilimlerin aklî, mantıkî olmadığını iddia etmez. Çünkü, akıl kendi başına her şeyi keşfedecek güçte değildir. Böyle olsaydı, peygamberlere ihtiyaç kalmazdı. Her işin uzmanlık alanı vardır. Başkasının akıl erdiremediği ilgili alanın meselelerine uzmanlar kolaylıkla akıl erdirebilirler. Bunun gibi, bazı kimselerin İslam’ın, Kur’an’ın hakikatlerine aklı erdirememeleri o hakikatlerin aklî, mantıkî olmadığını göstermez.

Diğer bir nokta da şudur: İslam’da “taabbüdî” olarak anılan ve zahiren akıl ile anlaşılamayan bazı meselelerin varlığı, kulluğun test edilmesine yöneliktir. İman esasları ilmîdir, aklîdir. İslam esaslarının az bir kısım meseleleri ise aklı tatmin etmek için değil, teslimiyeti test etmek için vardır. İman esasları kabul edildikten sonra aklın kolay koloy kavrayamadığı bazı hususlar da olmalıdır ki, insanın sadece aklına mı yoksa iman ettiği Kur’an’a mı teslim olduğu ortaya çıksın.

Özetle, “Madem Kur’an Allah’ın kelamıdır, öyleyse -aklım almazsa bile- söylediği her şey doğrudur.” diyen imtihanı kazanır. “Kur’an’daki şöyle bir meseleyi aklım almaz” deyip tereddüt gösteren kimse ise imtihanı kaybeder. Çünkü, bu ikinci şahıs imanında samimî değildir veya çok cahildir.

Mesela, sabah namazının iki, öğle namazının dört rekat olması akla tabi olan bir mesele değildir. Ancak, domuz eti ve içki neden haram kılınmıştır v.s. gibi meseleleri ilim ve hikmet düsturu ile açıklayabilir. Mantığa dayalı olan ikinci kısım taabbudi kısma göre daha geniştir.

Çevrimdışı mustafa_38

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.609
  • 1.029
  • 1.609
  • 1.029
# 03 Mar 2013 11:04:21
Allah, 1400 sene oncesinden ne guzel bir kitap yazmis bakin bu bir kitap ve ilk emri oku.biz danteller icinde civiye asmisiz

Çevrimdışı mustafa_38

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.609
  • 1.029
  • 1.609
  • 1.029
# 03 Mar 2013 11:05:28
Kuran yuksekte tutulmaliymis halbuki icinde bile yazmiyor

Çevrimdışı mustafa_38

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.609
  • 1.029
  • 1.609
  • 1.029
# 03 Mar 2013 11:09:16
O zaman hafizlar beynine yazdiklari kuranla tuvalete girmesinler.insanlar apartmanin zemin kati yerine son katta otursunlar.cep telefonuna ayetleri yukluyorsun arka cebine koyuyorsun ulu orta her yerde ayeti caldiriyorsun.
sen cenneti bu kadar ucuza mi elde edeceksin?

Çevrimdışı kulut

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.145
  • 4.568
  • Müdür Yetkili
  • 3.145
  • 4.568
  • Müdür Yetkili
# 03 Mar 2013 11:37:31
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kuran yuksekte tutulmaliymis halbuki icinde bile yazmiyor
o Kuran'la ilgili birşey değil. O göreneklerde gelmiş eskiden beri hürmet olarak yapılan biirşey. Mevlüt okutulur özel günlerde Mevlüt ne zaman yazıldı. Aç iki satır Kuran oku Sonradan yazılmış mevlüt okuyacağına.

Çevrimdışı tayper35

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.459
  • 4.225
  • 1.459
  • 4.225
# 04 Mar 2013 09:41:30
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
O zaman hafizlar beynine yazdiklari kuranla tuvalete girmesinler.insanlar apartmanin zemin kati yerine son katta otursunlar.cep telefonuna ayetleri yukluyorsun arka cebine koyuyorsun ulu orta her yerde ayeti caldiriyorsun.
sen cenneti bu kadar ucuza mi elde edeceksin?
önce okuyunca bir şaşkınlık yaşadım ama sonra anladım ne demek istediğinizi ama Kuranı Kerim'in yüksekte tutulma sebebi sadece bir saygıdan ileri gelmektedir.sadece bir kitap demişsiniz ama o kitabın oluşmasını sağlayan varlık yüce yaradan diğer kitapların yazarlarının bile yaratıcısı.sadece bu bile yeterlidir herhalde diğer kitaplarla aynı seviyede tutulmaması ve yükseğe konması için...

Çevrimdışı futi82

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 209
  • 379
  • 209
  • 379
# 04 Mar 2013 13:29:07
okullarınızda namaz kılabiliyor musunuz?

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.525
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.525
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 04 Mar 2013 13:53:17
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
okullarınızda namaz kılabiliyor musunuz?

Bunun için bir engel yok ki. Namaz için uygun bir yer ayarlandı, kılabiliyoruz. Aslında mescit yapılması lazım okullara.

Çevrimdışı futi82

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 209
  • 379
  • 209
  • 379
# 04 Mar 2013 14:29:51

Bunun için bir engel yok ki. Namaz için uygun bir yer ayarlandı, kılabiliyoruz. Aslında mescit yapılması lazım okullara

Her okulda  uygun bir yer yok malesef hocam siz şanslısınız

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 04 Mar 2013 21:22:11
İnsan midesinin ayakta ve oturur vaziyetteki pozisyonu farklıdır.

Ayakta duran bir insan eğer sıvı gıda içerse doğrudan doğruya onikiparmak bağırsağına geçer.

Midenin küçük eğriliğine uyan kısmında Waldeyerin mide caddesi denen oluk bulunur. Sıvı gıdalar bu yolu takip ederek zaten devamlı küçük bir açıklığı olan mide çıkışını (pilor) geçerek onikiparmak bağırsağına (duodenum) geçer.

Eğer insan sıvıyı oturarak içerse bunlar önce midede birikir, asitle karışarak mikropları ölür ve sonra onikiparmak bağırsağına geçer.

Bu durumda oturarak su içme usulüne uymakla insan kolera dahil, bir çok insan hastalıklarından korunmuş olur.

Rastgele yerde meşrubatı alıp ayakta içenler bu tehlikeye daha fazla maruz kalırlar

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK