Dizilerdeki Şiddet Ve Cinsellik

sınıfımda benimle öğrencilerim arasında geçen bir konuşma:

- Çocuklar ömür kelimesinin sözlükten anlamını bulun
- AA ömre bedelde de ömür var öğretmenim
- Siz onu mu izliyorsunz?
- Evet öğretmenim, çocuk da Cesur'dan mış
- Evet Cesur Ömür'ü doktora götürdü öğretmenim.
- Çocuklar bir daha böyle diziler izlemeyin.

dedim ama geçen gün de bir öğrencim

"Bu gün Fatmagül var öğretmenim" dedi.

benim öğrencilere de dersimizin konusu ne diye sorsam bir kişi parmak kaldırmaz. dizileri sorsam anında cevap alıyorum.

Günde 2 saatten fazla izlemeyin diye uyarıyorum ama nafile tabii ki....

Ben şu günlerde 1 dizi takip ediyorum.Bir diziyi izlemeye başlasam bile reklamlar bezdirici geldiği için zaman kaybı olarak görüyorum .Bir başka konu ise oyunculuk ve dizi konularının yabancı dizilerle aşık atamayacak sıradanlıkta olması.Vakit buldukça alt yazılı kanalların dizilerini izlemeyi tercih ediyorum.

Şiddet ile birlikte özellikle cinsellik açısından bazı basın organları ve tv yayınları çocukları ve gençliği olumsuz etkiliyor... En basit şekilde söyleyeyim, İnanç ve manevi değerlerimiz hiçe sayılıyor...

rtük gibi çalışıyorum
öğrenciler benden izin almadan herhangi bir film izleyemiyor

dizi izleme özürlüyüm(iyi ki)Reklamlarıydı, dizinin sorunun tahmin edilmesiydi, saatler süren bir dizide bir arpa boyu yol almamasıydı... sebeplerimden bir kaçtanesi...

dizilerdeki şiddet ve cinsellik olmasa diziyi kim izleyecek...
bence dizinin yayınlanma saati değiştirilmeli,geç saatlerde yayınlanmalı...

rtük gibi çalışıyorum
öğrenciler benden izin almadan herhangi bir film izleyemiyor

iyi söz geçirmişiniz

ben de iki üç öğrenci vardı. nakil olup gittiler çok şükür. gerçekten sinirlerim zıplıyordu. öğretmen öğrencisi için bunu düşünür mü, düşünürmüş. kızmayın hemen, şu yüzden: işleri güçleri televizyondu. ders deyince araki bulasın. öğretmenim akşam recep ivedik vardı gördünüz mü, yahşi cazibe şunu söyledi, orda bu şarkı çıktı, şurda şunu söylediler. garip garip hareketler... çocuktur deyip geçemiyordum. fenalık geliyordu. anlatsan, söylesen de anlamıyorlardı. işin kötüsü diğer çocukları da kendilerine uydurmaya başlamışlardı.

hayatın içinde şiddet de var, argo da var, küfür de var, düstursuz bin türlü şey mevcut hayatta. okulda eğitim veriyoruz ama yeterli olmuyor. çocuk tv izleyecek tabii ama ana baba olarak insanların bu konuda görevi en azından oğlum-kızım sen ne yapıyorsun deyip onları frenlemektir. ebeveyn olmak çocukları dünyaya getirmekten ibaret değil.

iyi söz geçirmişiniz

olaya duygusal açıdan yaklaştım

Benim öğrencilerden bilgi yarışmalarını takip edip izleyen de var, polisli,askerli,silahlı filmiler izleyen de. Bu farklılığın sebebi ise aile. Özellikle de babalar. Öğrencimin babasının kültürü neyse çocuktaki de o. Benim kısmen etkim oluyor. Çocuk evde, öğretmenim yasakladı,izlememem gerekir dediğinde aile buna uyuyorsa etkili oluyor,uymuyorsa olmuyor. Çünkü bazen aileler, iyi örnek olmayan dizileri çocuklardan çok takip ediyorlar.

Kitle iletişim araçları, kitlesel uyuşturucu araçlarına dönüşüyor ne yazık ki. Ancak kumanda kimin elindeyse sorumlulukta ona ait doğal olarak. Tv'nin bir de düğmesi var, olmadı bir de fişi. Yapımcı gelip bize zorla izleyin diyor mu?

Fakat çocukların tv alışkanlıkları konusunda onları bilgilendirmek, veliye de sorumluluklar yüklemek, bu konuda gerekirse ikna etmek sanırım dolaylı olarak biz eğitimcilere düşüyor.

"Cinsellik ve şiddet"  konusunda öğretmen arkadaşlarımın üzerine düşen görevi yeterince yerine getirdiklerine ve gerekli itinayı gösterdiklerine yürekten inanıyorum.
İşin komik bir o kadarda acınacak yanı -duyarlı velilerimizi tenzih ediyorum-velilerin bu konudaki yaklaşımları...
-Hocam benim çocuk birine aşık olmuş!
-Oğlum dediklerimi tutmuyor hocam ne olur şuna bi kız!?
-Geçen gece bilgisayarda .......... film seyrederken yakaldım.Bir tokat, bi tekme bi daha yapar mı!
Övünülecek birazda argoyla karışık çocuk problemlerini çözme yöntemleri...
Baba, yaklaşım olarak çok uzakta.Bir kısmı konuya başkalarına havale etmiş...Yılışık ve bir o kadarda övünerek "Şimdiden sevmeye başlamış, aşık olmuş vay kerata vay!" diyecek kadar kendinden geçmiş.
Erkek olduğu vakit çok rahat!
Bunun tersini düşünün deseniz ya da kızınızda da bu hareketleri görüyorum deseniz sizi onuncu köye kadar kovalar iş cinayete kadar gider.
Yarar-zarar konusuna aldırmıyor bile.Günlük meşakkatleri o kadar çok ki bu işlere zamanı kalmıyor ne yapsın(!)
Bu durumda öğretmen ne yapacak,nereye kadar gidecek, neyi öğretecek?Hangi birine koşacak, bilemiyorum.

Birinci dönem öğrencilerime en çok hangi diziyi sevdiklerini sordum.Kimseye bakmadan kendi fikirlerini ifade etmelerini istedim.Yirmi sekiz öğrencimden sadece ikisi Caillou (Kayyu) demiş.Geri kalanların hepsi cinsellik ve şiddeti konu alan dizi ya da filmleri yazmış.Kafam allak bullak oldu.

Konuyla biraz alakalı olduğunu düşünüyorum.
Öğrenim yılı boyunca kişisel temizliğini tam olarak yerine getiren bir öğrenci karneyi aldığı gün bir başkası olup karşınıza çıkıyor.Tırnaklar uzamış saçlar kirli ve taranmamış, üşt -baş perişan.
Bir günde nasıl oluyorda bu kadar değişebiliyorlar?
14 Haziran'da örnek olan öğrenci 15 Haziran'da nasıl oluyorda bir başkası olabiliyor?
Okulda "evet-hayır" diyen birinin ertesi gün "he- yoh" demeside ayrı bir örnek.
Güzel davranışların çocuğun hayatında devam etmesi sadece ve sadece öğretmenin çabasıyla kazandırılır düşüncesine katılmıyorum. Eğer bu konuda bütünlük sağlanacaksa okulda öğretmen, evde veli tarafından devam ettirilmelidir.

Öğretmen arkadaşlarımın malumu konuya ait bir çok örnek buraya yazılabilir.
Şahsi düşüncem yetiştireceğimiz her bir çocuğun zamanı gelince bırakın bir aileyi bir sınıfı, bir okulu, bir hastahaneyi bir köyü, bir ili, bir ilçeyi hatta bir ülkeyi yönetecek insanlar olabileceği düşünülmeli...

Saygılar.

özellikle şiddet çocukları çok etkiliyor..
birbirlerinden haraç istemeye başladılar yazık..

seyretmediğim için gayet rahatım......