Dizilerdeki Şiddet Ve Cinsellik

Çevrimdışı senay2009

  • Uzman Üye
  • *****
  • 937
  • 1.683
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 937
  • 1.683
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 Nis 2011 23:40:43
Özellikle şiddet içerikli diziler izleniyor evlerde.Çünkü çocuklar tenefüslerde izledikleri filmlerdeki kahramanlar! olup diğerlerine ceza veriyor güya.Sınıfta konuşma esnasında sormuştum.Bu diziyi izlediğini ailen biliyor mu diye.Cevap öğretmenim biz evde hep beraber izliyoruz . Şimdi kime ne dersin?

Çevrimdışı 32BETÜL

  • Uzman Üye
  • *****
  • 782
  • 919
  • Müdür Yardımcısı
  • 782
  • 919
  • Müdür Yardımcısı
# 17 Nis 2011 23:53:15
bazı öğrenciler dizileri derslerden daha iyi biliyor bazı diziler uygunsuz saatler de çıkıyor çoğunu da örnek alıyorlar

Çevrimdışı culle

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.213
  • 13.950
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.213
  • 13.950
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 18 Nis 2011 00:50:35
Bu kaçmaya çalıştığımız olgular maalesef günümüzde dizilerin izlenmesini sağlayan en önemli faktörler. Ben de adı şiddetle öne çıkan dizilerden birini izliyorum ama yaşananların rol olduğunun gayet farkında olarak. Yine de bu dizinin daha geç saatlerde yayınlanması daha güzel olurdu.
Aile ortamında ise yüzümüz kızarmadan izleyebileceğimiz, cinsellik içermeyen yayın(en başta haberler) bulmak neredeyse imkansız hale geldi.

İlk göreve başladığımda çocuklar sihirli-büyülü çocuk dizilerini çok izliyorlardı. Önüne geçmek mümkün olmuyordu. Bu yıl birinci sınıfları okuttuğum için öğrenilen seslerle yeni kelimeler oluşturulurken isimlerde öğretmenim bu isimde biri şu dizide vardı... Güzellikle söylemek te, kızmak ta fayda etmiyor. Aile deseniz zaten dünyasından haberi yok.  Çoğu evde iki televizyon var bir odada baba (ve varsa) misafirleri, diğer odada anne ve çocuklar. Kim neyi izlemek isterse...

Çevrimdışı denizzubari

  • Uzman Üye
  • *****
  • 440
  • 627
  • 440
  • 627
# 18 Nis 2011 00:58:04
dizilerden önce hayatlarında var şiddet. anne,baba,amca,dayı,komşu herkes döverse çocuğu,çocukta gelir okulda sınıfta şiddet eğilimini gösterir.buralarda bçyle en azından.
cinselliğe gelince: anne babayla aynı odayı paylaşan çocuk,ailenin bilinçsizliği yüzünden bir çok şeyi malesef görüyor ve siz bunu farkedip aileyle konuşmak isterseniz size düşman oluyor...diziler bahane bir yerde herşey ailenin bilicinde bitiyor.

Çevrimdışı ftmk81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 395
  • 900
  • 395
  • 900
# 18 Nis 2011 10:34:13
Subliminal diye bir yöntemden bahsediliyor günlerdir. Filmlerin şarkıların arasına gizli mesajlar koyuyorlarmış. Normal algılarımız o mesajı fark etmiyor ama bilinçaltlarımız lapin gibi atlıyormuş bu mesaja. Bu hadiseye subliminal deniyormuş. Beatles üyesi Paul Mc Cartney'in aslından bundan 35 sene evvel trafik kazasında öldüğünü de bu yöntemle öğrenmişler. Beatles'in bir şarkısını tersten çalmışlar, "Paul ise dead" diye bir mesaj çıkmış. (Bu tersten çalma işini de hangi manyak akıl ettiyse artık...) Mesela Led Zeppelin'in ayıla bayıla dinlediğimiz 'Stairway to Heaven'ının içinden "Yaşasın şeytanımız, biz onun için yaşıyoruz" gibi abukluklar çıkıyormuş. Buyur buradan yak! Britney Spears'ın bir şarkısının içinden bile "Ben o kadar da küçük değilim, bana her istediğini yapabilirsin" gibi gayet şehvetengiz mesajlar çıkmış. "


"Hairway To Steven
Az once ulusal capta yayin yapan bir televizyonun haber bulteninde Led Zeppelin'in Stairway To Heaven sarkisinin tersten calindiginda seytana ovguler duzen subliminal mesajlar icerdigini anlatan bir haber yayinlandi. Sakin ola cocuklariniza dinletmeyin boyle seyleri diye bangirdiyordu televizyon. Bu deli sacmasini yillar once ben de duymustum ama dogal olarak gulup gecmistim. O gunden bugune gulunclugunden hicbir sey kaybetmemis bu komplo teorisi neyse ki. Fakat zaman icinde bizim gozumuzden kacan seyler olmus. Megerse bu sadece buzdaginin gorunen kismiymis. Butun rock tarihi, aslinda seytanin gizli hukumranligi altinda faaliyet gosteren satilik ruhlar tarafindan yazilmis (Burada kucuk bir dipnot dusup sadece tek bir kisinin ruhunu satmayi beceremedigini, yine de hic olmazsa bizim nezdimizde rock tarihinde guzel bir yere sahip oldugunu belirtmek isterim). Web uzerinde bu konuda derli toplu bir kaynak yine her zamanki gibi Wikipedia'da bulunabiliyor. Judas Priest (ozellikle grup uyelerinin savunmasi) ve deliberate backmasking basligi altinda Pink Floyd orneklerine bir goz atin. Bu bana yetmedi derseniz bu adreste Yoko Ono'nun Lennon'i oldurdugunu nasil itiraf ettigini (Biliyordum! Hemen tutuklayin o kadini!) ya da Pokemon'un televizyonda gosteriminin yasaklanmasinin aslinda ne kadar dogru bir karar oldugunu goreceksiniz. Konuya bilimsel yaklasanlari da gormek mumkun ama hayir "Ben dunyamizi ele gecirmeye calisan bu iblislere karsi bir nefer olmak niyetindeyim" diyorsaniz, ne diyelim, o zaman size Exorcist olmak yakisir."


"AKP Adana Milletvekili Atilla Başoğlu, tüketiciyi bilinçaltı reklama karşı korumak amacıyla bir yasa teklifi verdi. Başoğlu’nun gündeme getirdiği reklam türü, televizyon izleyicisinin, hakkında bilgi sahibi olmadığı dahası görmediği, farketmediği bir reklam türü. Nasıl mı? Subliminal yöntemle hazırlanan bu reklamlarda, bilinçaltına gizli mesaj ve resimler gönderiliyor. Gözle görülmeyen bu mesaj ve resimler bilinçaltına ulaşıyor ve tüketici üzerinde normal bir reklamdan çok daha yüksek oranda etki bırakıyor.


SUBLİMİNAL REKLAMCILIK

Subliminal reklamcılık denen bilinçaltını hedef alan bu tür reklamlar ilk kez 1950’li yıllarda Amerika’da ortaya çıktı. James Vicary adlı reklamcılık uzmanı, sinema salonlarında yaptığı bir deney sonucu patlamış mısır ve kola satışlarının arttığını iddia etti. Bu deneyde film perdede oynarken, saliselik görüntüler halinde ‘patlamış mısır ye’ ve ‘Kola iç’ sloganları çıkıyordu. Seyirci bu sloganları bilinciyle algılayamadığı halde, bilinçaltına hitap eden bu sloganlar sayesinde Kola satışlarının yüzde 18.1, patlamış mısır satışlarının ise yüzde 57.7 arttığı iddia edildi. Bilinçaltı reklamları Amerika ve İngiltere gibi ülkelerde yasaklandı.

Bilinçaltı reklamları üzerine araştırmalar yapan Metin Çelik, bize bilinçaltı reklamlarında, izleyen kişinin, görmediği görüntüler, duymadığı sesler tarafında nasıl olup da yönlendirildiğini bilimsel verileriyle anlattı. Bilinçaltı reklamlarının gücünü, ürünün satışını nasıl etkilediğini örnekleriyle ortaya koydu. İnanılması zor, hadi canım dedirtecek iddialarda bulundu.

AKP Adana Milletvekili Atilla Başoğlu, tüketiciyi bilinçaltı reklamlara karşı korumak amacıyla bir yasa teklifi sundu. Sizin de bu konuda çalışmanız var. Nedir bilinçaltı reklamı?

Bilinçaltı dediğimiz şey, bilincin binde 999’unu oluşturuyor. Yani siz şu anda beni binde 1 seviyesinde görüyorsunuz.

Nasıl yani?

Şöyle: Gözün fovea hareketleri sizin şu anda görmediğiniz şeyleri de görüyor. Göz devamlı bir tarama içinde. Tarıyor ve aldığı bilgileri bilinçaltına atıyor. Bu söylediklerim bilimsel verilerdir. Biz, normal şartlarda gözümüzün fovea hareketleriyle beynimizde depolanan şeylerin çok azını hatırlıyoruz. Ama mesela markete gittiğimizde 10 tane deterjan arasından 1 tanesini çekip alıyoruz. Yani gördüğümüzün ve de duyduğumuzun farkında olmadığımız şeylerin, bilinç yüzeyine çıkarak bize o malı satın aldırması söz konusu.

Yani biz görmediğimizi zannettiğimiz şeyleri aslında görüyoruz.

Evet. Mesela hemen şimdi bir test yapalım. Eviniz de kaç pencere var?

Bir saniye…. 5 pencere var.

Bu cevabı vermek için sol üst köşeye bakarak düşündünüz.

Öyle mi? Olabilir; sağa da bakabilirdim yahut önüme de.

Belki. Ama bunu siz de deneyebilirsiniz. Kime sorarsanız sorun sol üst köşeye bakarak düşünecek ve cevap verecektir.

Çevrimdışı ftmk81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 395
  • 900
  • 395
  • 900
# 18 Nis 2011 10:34:29
Neden?

İnsan beyni sağ ve sol beyin olmak üzere ikiye ayrılır. Sağ beyin resimleri, grafikleri depoluyor. Sol beyin ise sayıları, formülleri isimleri vs.

O halde sağ üst köşeye bakmam gerekmez miydi?

Çapraz bir görme sistemimiz var. Sağdaki klasörü kullanmak için sola, soldakini kullanmak için sağa bakarız. Bilinçli yapılan reklamlarda bu bilgi mutlaka kullanılır. Bakın Gerçek Hayat’ın kapağı da bu şekilde.

Bu hafızada kalmayı mı kolaylaştırıyor?

Tabii ki. Aslında kimse, “bu ürünün reklamını gördüm, gidip alayım” demez. Ama ihtiyacımız olduğunda gidip bilinç altımızda saklı olan bilgilerin verdiği komutla seçim yaparız.

Reklamverenler Derneği’nin yaptırdığı bir araştırmaya göre, Türkiye’de televizyon izleyicilerinin yüzde 77’si televizyonlarda çok fazla reklam yayınlandığını düşünüyor. Reklam çıktığında kanal değiştirdiklerini ya da bir ihtiyaçlarını giderdiklerini söylüyor. Bu durumda gene de reklamların etkisi çok mu yüksek?

Bir reklamdan etkilenmek için o reklamı pür dikkat seyretmeniz gerekmiyor. Bir reklamla bir kere de olsa karşılaşmış olmamız yeterlidir. Tabii ki reklam stratejisi başarılı reklamlar için geçerlidir bu. Önemli olan marka bilinci oluşturmak. Coca Cola’yı düşünün. Dünyada reklama en fazla bütçe ayıran markadır. Coca Cola, her reklamıyla markasını gündemde tutar. “Ben zaten yeterince satıyorum, reklam için bu kadar para harcamama gerek yok” diye düşünmüyor. Çünkü reklam marka için vazgeçilmezdir. Bir ürünü marka haline getiren şey reklamdır.

Bilinçaltı reklamları ne zaman ve nasıl yapılmaya başlandı?

1960’lı yıllarda Amerika’da takistoskop denilen bir cihaz sayesinde reklamcılar, bilinçaltına yönelmenin reklamın etkinliğini artırmada daha işlevsel olduğunu farkettiler.

Nedir bu cihazın özelliği?

Mesela bu aletle filmlerin içine gizli kareler, gizli mesajlar atılıyor. Biz bunları göz seviyesinde göremiyoruz.

Göremediğimiz halde etkileniyor muyuz bu görüntülerden?

Evet etkileniyoruz hem de gözümüzle gördüklerimizden daha fazla.

Nasıl oluyor bu?

Göz bunları görmüyor ama saniyenin 3 bin de biri gibi bir zaman aralığında bu görüntü bilinçaltına ulaşıyor. Bu gizli mesajlar sayesinde, insanların bir ürüne yönelimleri temin ediliyor. Mesela bir içki reklamında gözle göremediğimiz you buy (satın al) konutu yer alıyor. 
  İnsanlar okuyamadıkları bir ‘satın al’ mesajıyla o ürünü satın almaya yönlendiriliyor öyle mi?

Evet. İnanamıyor gibi tepki veriyorsunuz ama bunlar kanıtlanmış şeyler.

Nedir bunun kanıtı?

Gizli mesajlı reklamların etkisiyle ilgili olarak yapılmış deneyler var. Aynı ürünün gizli mesaj içirenini gören deneklerin beyin dalgalarıyla gizli mesaj içermeyenini gören deneklerin beyin dalgaları karşılaştırılıyor ve arada ciddi bir fark olduğu ortaya çıkıyor.

Bu deneyin yapıldığı bir reklam ürünü var mı?

Mesela 5 Temmuz 1971 tarihli Time’ın arka kapağında çıkmış Gilbey’s London Dry Gin reklamı. Reklamda bardaktaki buzlar üzerinde ‘sex’ yazıyor. Bu reklam sayesinde Gilbey’s’in 1.5 milyon dolarlık satış yaptığı tespit edilmiş. Bunun üzerine reklamla ilgili bir araştırma yapılmış. Bu reklam deneklere gösterildiğinde yüzde 60’ı reklamın kendilerinde uyandırdığı etkiyi ‘doyuma ulaşma’, ‘sex düşkünlüğü’, ‘heyecanlanma’, ‘romantizm’, ‘duyguları okşayıcı’ gibi ifadelerle tanımlamış. Reklamın gizli mesaj içermeyen versiyonu ise denekler tarafından bu şekilde tanımlanmamıştır. Bir de az önce sözünü ettiğin beyin dalgalarını ölçen yöntem var. Gizli mesaj içeren reklama beyin daha farkı ve fazla tepki veriyor.

Bu tür reklamlar çok yaygın mı?

Yaygın. Özellikle de Amerika’da. Aynı zamanda yasak. Tespit edildiğinde hemen yasaklanıyor.

Türkiye’de pek çok Amerikan ürününün reklamı gösteriliyor. Aynı gizli mesajlara biz de maruz kalıyor muyuz.

Elbette kalıyoruz. Artık ürünler gibi reklamlar da ulus aşırı dolaşıyor.

Sizin Türkiye’de gösterilen reklamlara ilişkin böyle bir araştırmanız var mı?

Var. Yalnızca reklamlara ilişkin değil filmlerde de bu tür gizli mesajlar kullanılıyor. Benim bu yönde de bir takım araştırmalarım var

Tespit ettiğiniz reklam yada film oldu mu?

Oldu. Bununla ilgili uyarı girişimlerim de oldu fakat maalesef sonuç alamadım çünkü bizde bilinçaltı reklamlarına ilişkin ne tam anlamıyla sınırlandırıcı bir kanun düzenlemesi var ne de kamuoyu bu hususta aydınlatılmış.

AKP Adana Milletvekili Atilla Başoğlu bunu Meclis’te gündeme getirdi. Sizin buna bir katkınız oldu mu?

Ben bununla ilgili seminerler de veriyorum fakat Atilla Bey’le bir temasım olmadı. Kendisi bu konuyu araştırırken benden haberdar olmuş olabilir.

Atilla Başoğlu’nun yasa teklifinde bilinçaltı reklamlarıyla ilgili çok ağır cezalar öngörülüyor. Bu kadar etkili bir reklam mı yani bilinçaltı reklamları?

Evet çok etkili reklamlar. Bu kesin. Mesela bir örnek vereyim. Camel’in tek hörgüçlü devesinin ön bacağında dik duran bir erkek figürü var. Dikkatli bakıldığında bu erkek figürünün çıplak olduğu görülecektir.

Peki neden yasaklanmamış?

Camel bunu 1913 yılında yapmış. Bu ilmin 90 yıl önce Amerika’da çıkmış olduğunu gösteriyor. Bunu, muhtemelen, artık logomuz diyerek kabul ettirmiş olabilirler. Camel’ın yasaklanmış reklamı Camel satışlarını yüzde 5’ten yüzde 32’ye çıkarmıştı. Smooth character adındaki reklam kampanyasıyla Camel 1990’da sigara içmeye başlayan gençler arasında tercih edilme oranını 1.5 yıl içinde yüzde 32’ye çıkardı. Camel bilinçaltı reklamını çok iyi kullanmış bir marka. Deve figürünü artık nerede görürsek görelim beyin bunu Camel’le ilişkilendiriyor.

Gizli mesaj içeren bir reklam mıydı?

Evet. Smooth character kampanyasında Camel’ın devesi her biri cinsellik çağrışımı olan pek çok kılığa sokulmuştu.

Gizli mesajları çıplak gözle okumamız imkansız mı?

Bazen olabilir. Bu yapılış tekniğine göre değişebiliyor. Bunlar üç boyutlu resim gibidir. Pek çok resmin içinde ‘kill’ ya da ‘sex’ yazar. Bazen dikkatli gözler bunu fark edebilirler. Mesela Time’in Kaddafi’yi kapak yaptığı sayısında gözün fovea hareketlerinin görebileceği şekilde kill (öldür) yazıyordu. Bu çıplak gözle görülemeyecek bir mesajdı.

Bu ortaya çıktı mı yani?

Evet çıktı ve bildiğim kadarıyla Time, sadece mahcup oldu! Başka bir örnek daha vereyim. Bunlar reklam değil ama gizli mesaj içeren örnekler. New York Times’ta yayınlanmış savaş helikopterlerinden askerlerin atladığı bir fotoğrafta muhtelif yerlere yerleştirilmiş ‘sex’ yazısı yerleştirilmiş. Resme gömülmüş şekilde bu yazılar.

Peki savaş helikopterinden atlayan asker görüntülerinde ‘sex’ yazmasının manası nedir? Neden ‘sex’ ya da ‘kill’ yazıyor bu gizli mesajlarda?

Şöyle. İnsan beyninde bilinçaltının tepki verdiği iki önemli olay var: Doğum ve ölüm. Bunlara arketip deniyor. Beyin, bu iki olaya daha fazla tepki veriyor. Bu iki arketipe giren mesajlara daha duyarlı. Sex mesajı doğum arketipinde, kill mesajı da ölüm arketipinde karşılanıyor. Kuzuların Sessizliği filminin afişinde de aynı şeyi görebiliyoruz. Oradaki kelebek figürünün üzerinde bir kuru kafa vardır. Bu fark ediliyor. Biraz daha dikkatli bakınca o kuru kafanın nü şeklinde resmedilmiş 3 kadından oluştuğunu görürsünüz. Bu afişte ölüm ve doğum arketipleri birlikte kullanılmıştır. Beyin bunu gördüğü anda bu başka herhangi bir filmin afişinden öncelikli olarak yer ediyor.

Bunlar Amerika’da yasaklanıyor dediniz. Ama sözünü ettiğiniz ürünler Amerikan yapımı.

Evet. Yasaklanıyor ama orada da fark edilince yasaklanıyor. Her reklam böyle bir filtreden geçmiyor.

Siz televizyon reklamları izliyor musunuz?

İzliyorum ama şu anda şu reklamda şu var şu reklamda şu var diyemem. Çünkü bazı ürünlerle ilgili araştırmalarım var bunun bilimsel olarak ispatına ulaştık mı zaten suç duyurusunda bulunacağız. Daha geçenlerde RTÜK’e televizyonda yayınlanacak bir filmde gizli mesaj olduğuna dair bilgi verdim ama RTÜK hiç umursamadı.

Mesela reklamlarda pornografi kesin olarak yasak deniyor. Bu ilgili yasayla sabit. Sizce izlediğimiz reklamların tamamı bu kurala uygun mu?

Değil. Kesinlikle değil. Ben şunu kesin olarak söyleyebilirim. Türkiye’de yayınlanan reklamlar Amerika da bile yayınlanmaz. Pornografi yasak ama sözümona. Pornografi nedir tanımlanmış değil. Tamamen çıplak kadın ve erkek figürleri kullanılıyor. Ha keza Pepsi Twist reklamı. Aynı şekilde Fiat’ın reklamı. Üstelik reklam filminde çocuk da kullanmış Fiat.

Peki ne yapalım. Reklam özdenetim kuruluna yahut tüketici derneklerine şikayet etmek yeterli midir?

Reklam Özdenetim Kurulu, reklamcılardan oluşan bir kurul. Sonuç alabilir misiniz bilemiyorum. Ama gene de rahatsız edici olduğunu düşündüğümüz reklam ve yayınları şikayet etmeliyiz.

RTÜK’ün reklamlarla ilgili bir duyarlığı yok galiba.

Olmaz tabii. Sonuçta reklamlardan pay alıyor. Ve haliyle ses çıkarmıyor. Bununla ilgili mutlaka bir tedbir alınmalıdır ama alınacağını hiç sanmıyorum çünkü ortada dönem rakamlar baş döndürücü.

Siz de bir reklamcısınız. Reklamlara ilişkin bu kadar titiz bir bakışınız var. Nasıl oluyor?

Reklamla ilgili bilimsel olarak kanıtlanmış bazı gerçekler var. Bunu biz de ciddiye alıyoruz. Mesela kadınlara yönelik reklamda oval ve elips çizgiler kullanmak, keskin çizgiler kullanmamak. Ya da renkler. Kırmızı renk kadınlar üzerinde daha fazla etki uyandıran bir renktir. Mesela aynı deterjan sarı, mavi ve sarı mavi karışımı 3 ayrı kutuya konuyor. Sarı kutudan yıkayanlar güzel yıkıyor, mavi kutudan yıkayanlar güzel yıkamıyor diyor. Sarı mavi karışımı kutudan yıkayanlar ise mükemmel yıkıyor diyorlar. Yani renkler karar verme mekanizmalarında bu kadar etkili. Mac Donalds’ın sarı kırmızı renkleri bilinç altında en çok yer eden renklerdir. 1980 Moskova olimpiyatlarında, Ruslar kendi oyuncularının odalarını kırmızı, rakip takımın oyuncularının odalarını ise mavi renkle ışıklandırdılar.

Neden?

Çünkü mavi, rehavete sevkeder, kırmızı ise canlandırır harekete sevkeder. Aynı şekilde İngiltere milli takımı, 2 yıl önceydi sanırım, Türkiye’ye geldiğinde biz beyaz forma giyeceğiz siz de kırmızı forma giyin dediler. Bu o zaman da söz konusu edildi. Amaç şu: Beyaz saflığı temizliği temsil eder, kırmızı ise ateşleyici, harekete geçirici bir renktir. Onlar kırmızı formalı Türk takımı karşısında performanslarını artırdılar. Bunlar insan doğasıyla ilgili veriler.

Peki reklamlar söz konusu olduğunda bu tür bilgileri kullanmanın ölçüsü nedir?

Ahlaki ölçü insanı sömürmemektir. Mesela portakal pek çok kültürde kadını temsil eder. Portakalın soyulması da kadının soyunmasını temsil eder. Pepsi Twist’in reklamında da soyulan bir limon soyunan bir kadın birlikte kullanılmıştır.

Bilinçaltı reklamları hangi ülkelerde yasak?

Rusya’da bu tür reklamlar çok yaygın fakat bununla mücadele eden 25. Kare diye bir oluşum var. Bunlar bilinçaltı reklamlarını tespit ediyor ve yasaklanması için mücadele ediyorlar. Amerika’da kesin olarak yasak. Bildiğim kadarıyla İngiltere’de de yasak. Bilinçaltı reklamları insanları bir nevi hipnoz ediyor. Türkiye’de bugüne kadar tartışılmıyordu bile. Meclis’te de gündeme geldiğine göre belki bundan sonra en azından tartışmaya başlarız.

Siz bu çalışmanızı bu yönde değerlendirmediniz mi?

Ben bu konuda seminerler veriyorum. Bir dergi benim tezimle ilgilendi, hatta kapak yaptı ama tam tersi bir yargıya varmak için kullandı ve bilinçaltı reklamlarının satın alma davranışında bir etkisi olmadığını, etkili bir reklam olmadığını söyledi.

Bilinçaltı reklamı yasaklanmalı ama bir reklam insan psikolojisini hesaba katarak hazırlanmalı diyorsunuz

Evet. Aksi taktirde, ne kadar konuşulursa konuşulsun başarısız bir reklam yapmış olursunuz. Hatırlarsanız ‘aganigi’li fındık reklamları vardı bir ara. Herkes de bu reklamı konuşmuştu. Ama fındık satışları artmamış bilakis azalmıştı.
 Neden peki?

Çünkü bu reklamda sex iması kullanıldı. Fındığı kim alır eve? Hanımlar alır. Kim satar? Erkekler satar. Hanımlar fındık almaktan utanır oldular. Bu yüzden de fındık satışlarında azalma görüldü. 1975 yılında Mallbora’nın satışları düşünce yeni bir reklam kampanyası tasarlandı ve sigara içicilerinin kolay kolay içtiği sigarayı değiştirmeyeceği düşünülerek yeni sigara içicilerine ulaşmayı hedef alan bir reklam tasarladılar. 12-13-14 yaşındaki gençler üzerine bir araştırma yapıyorlar. Bu çocuklar,o yaşlarda, kimseye minnet duymama, evden uzaklaşma, hesap vermeme gibi bir psikoloji içinde oluyorlar. Bunları en iyi ifade eden ikonu bulmalıyız diyorlar ve bunun en iyi ifade den ikonun güneşin batımına doğru giden bir kovboy olduğunu tespit ediyorlar. Bu sizde neyi çağrıştırdı?

Red Kid’in son sahnesini.

Evet. Tam da bu işte. Red Kid, tam teşekkür alacağı sırada ortadan kaybolur. Bir de bakarsınız ki güneşin batışına doğru gitmektedir. Kimseye minneti yoktur yani. Bu reklam Mallboro’nın satışlarını ciddi oranda artırdı. Daha sonra sigara karşıtları Red Kid’in ağzındaki sigarayı kaldırttılar."
------------------------------
Görüldüğü gibi magazin hariç hiç bilimsel bir haber bulamadım türk sitelerinde bu konuda!!!
-------------------------------


Gözümüzün algılayamadığı görüntüleri, sesleri bilinçaltımız algılar. Bu program bizim hazırlayacağımız mesajları yukarıdaki alıntılarda anlatıldığı gibi bizim bilinç altımıza sürekli işliyor.
Pc açılınca program çalışmaya başlıyor. Biz ne yaparsak yapalım; ister oyun oynayalım ister film izleyelim isternette gezelim ekranda sürekli olarak bu mesajlar anlık olarak belirip kayboluyor fakat bu çok hızlı bir şekilde oldğndan biz ekrana mesaj geldiğini anlamıyoruz bile. fakat bilinç altı anlıyor.
Nette yaptığım incelemede türkçe stelerde bu konuda hiç bir bilgi yok. Fakat yabancılar bu konuda bayaa bi ilerlemiş. Bu subliminal mesajları MP3 ler arasına gömen programlar filan var. Siz bir mp3 seçip içine mesajlarınızı yerleştiri dinliyorsunuz mesajlar aynen bilinçaltına. Ya da kötümser mesajları mp3 yerleştirip sevmediğiniz birine mp3 hediye ediyorsunuz
Bundan başka şüphelendiğiniz mp3 leri inceleyip varsa içindeki subliminal mesajları ortaya çıkaran bir program bile var.
Daha da ötesi uyku sırasında ders çalışmak küçkken bizler için hayaldi bunun bile programı var. PC yi aç, programı çalıştır, git yat. Tüm mesajlar uyurken bilinçaltına.
Şimdi anlatacağım program sadece pc aracılığıyla subliminal mesajlar veriyor. Program ing. olduğundan dolayı mesajlarda ing. Bu haliyle bir anlamı yok gibi. fakat programı kurduktan sonra mesajları türkçeleştirirsek sorun kalmıyor.
Ben mesajların bir kısmın türkçeleştirdim. ve programı kullanıyorum. Mesajları ara ara türkçeleştirip buraya ekleyeceğim. İster buradan alıp kullanın ister kendiniz türkçeye çevirin. Hatta isterseniz kendi mesajlarınızı kendiniz hazırlayın. Fakat bunu tavsiye etmem . Sitelerde yanlış hazırlanan mesajların insanları kötü etkilediğinden filan bahsediliyor. Nette subliminal messages diye arattırırsanız uzmanlarca hazırlanmış bol miktarda sublimina messj var. Üstelik kategorik halde: İş yaşamında başarı, bireysel mutluluk vb. gibi.
Mesajları türkçeleştirmek için programın kurulum klasöründeki DATA klaörüne girin. Buradaki txt uzantılı dosyaları açıp mesajları türkçeleştirin (ing olanları silin yerine türkçelerini yazıp kaydedin.)
Subliminal vision pro bu programların en iyisi değil. Ama idare eder. Kullanımı oldukça basit. Yukarlarda anlattığım mp3 subliminal programlarını ise en yakın zamanda hazırlıyorum. tabii onlar daha güzel programlar.

Şimdi mesajları nasıl türkçeleştiriyoruz:

data klasöründeki millionaie mind txt dosyasının aslı şöyle
---------------------------
I am willing to succeed;1
I accept affluence;1
I deserve prosperity;1
I attract opportunity;1
I am wealthy;1
Riches flow into my life;1
I have a knack for creating value and wealth;1
My life is full of joy;1
Making money is fun;1
I deserve the good life;1
I expect success;1
I learn from others;1
I am confident in my abilities and skills;1
Dreams can come true;1
I turn ideas into action;1
I create wealth easily and effortlessly;1
I take responsibity for my life and my actions;1
I make great things happen;1
I love to help people;1
I give generously and receive graciously;1
I come up with new ideas for making money;1
People love to help me;1
Money is good;1
I recognize opportunites all around me;1
Money is freedom;1
I deserve to be free;1
It's fun to create;1
I share my ideas with people who can help me;1
I am creative;1
I deserve success;1
I am valuable;1
I am important;1
I care for others;1
I do the right thing;1
I am rewarded for my efforts;1
I attract money like a magnet;1
I have the courage it takes to succeed;1
I live a life of abundance;1
------------------------------

Ben bu mesajları dikkatlice türkçeye çevirirsem dosya şöyle oluyor
-------------------------------
Güçlüyüm ve güvendeyim;1
İç kaynaklara sahibim;1
Amaçlarımı gerçekleştirebilecek güce sahibim;1
Hayatımı denetleyebilirim;1
Değerliyim;1
Kendime güvenim tamdır;1
İnsanlar bana saygı duyar;1
İnsanlar beni sever;1
Ben gerçek bir arkadaşım;1
İnsanları önemserim;1
Yeteneklerimden, ustalığımdam ve deneyimlerinden eminim;1
Diğerleriyle ilgilenirim;1
Eminim;1
Güçlü bir kişiyim;1
Tüm engelleri kendime olan güvenimle aşabilirim;1
Ben bir başarıyım;1
Mutlu olmayı seçerim;1
Kendime ve geleceğime inancım var;1
Cesurum;1
Ben bir kahramanım;1
İnsanlar beni takdir eder;1
Kendime olan güvenim kim olduumdur, ne yaptığım değil;1
Başarıyı hakediyorum;1
Ben sakinim;1Her yerde ve her zaman kendime olan güvenimi korurum;1
Kendimi affederim;1
Kendimle barışığım;1
Kendime olan güvenimi zedeleyen etkenleri yokedebilirim;1
Zekiyim;1
Kendimi ya da bir başkasını geçmişteki tüm hatalardan dolayı affederim;1
Kendimde güvendeyim;1
Kendimden eminim;1
I discover new aspects of my self-confidence daily;1
I take action;1
I balance my self-confidence with modesty perfectly;1
I recognize and honor my talents, abilities, and skills;1
I control my destiny;1
I see each part of my life as a lesson;1
I believe in myself completely;1
I feel confident from the inside out;1
I move forward, feeling self-confident every step of the way;1   

Çevrimdışı ftmk81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 395
  • 900
  • 395
  • 900
# 18 Nis 2011 10:43:03
birkaç örnek

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 04 Haz 2011 22:16:09
Belki okumuşsunuzdur . İnternette gazetelerde.Buraya da eklemek istemedim doğrusu 8 yaşındaki bir öğrencinin intihar oyununu .
Velilerimize seslenmek isterim .Artık şu saçma sapan dizileri çocuklarımıza izlettirmeyin .Birşey olmaz demeyin onların ruh dünyasını mahvetmeyin .

Çevrimdışı özlemyamaçlı

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.184
  • 2.334
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.184
  • 2.334
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 04 Haz 2011 22:26:16
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Belki okumuşsunuzdur . İnternette gazetelerde.Buraya da eklemek istemedim doğrusu 8 yaşındaki bir öğrencinin intihar oyununu .
Velilerimize seslenmek isterim .Artık şu saçma sapan dizileri çocuklarımıza izlettirmeyin .Birşey olmaz demeyin onların ruh dünyasını mahvetmeyin .

anne baba olarak bu konuda dikkat ediyoruz.öğrencilere de bi etkimiz olabilse keşke...ama evde anne baba ne izliyorsa öğrencide izlemiş olarak geliyo sabaha... bi dönem sır kapısı vb. yayınlar vardı.hepsinin dilinde aynı meseleler. şimdide ekranda açıkca görülen intiharlar...işimiz zor...

Çevrimdışı lebalev

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 29
  • 133
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 29
  • 133
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 04 Haz 2011 22:29:08
Çocuklara birer kağıt çıkartıp seyrettiğiniz dizileri yazın dedim.Kağıda yazılan dizi isimlerini görünce bayağı bir şaşırdım.Dizilerin çoğunun adını bile bilmiyorum.Ufak bir araştırma yaptım ve sonuçta çoçukların izleyeceği bir dizi ismine rastlayamadım.Bu işin sonu hayrola :o :o

Çevrimdışı 33kalemdar

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.450
  • 5.166
  • 2.450
  • 5.166
# 05 Haz 2011 11:18:45
dizilerdeki özellikle özel hayat ile ilgili olan olaylar geçlerimize olumsuz örnekler yansıtmaktadır

Çevrimdışı rüzgarın sesi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.193
  • 2.436
  • Müdür Yardımcısı
  • 1.193
  • 2.436
  • Müdür Yardımcısı
# 05 Haz 2011 11:24:36
kanallar artık tamamen yozlaşma kültürünü ortaya seriyor ve genç nesli çok kötü etkiliyor

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.717
  • 2.877
  • 3.717
# 05 Haz 2011 11:39:48
haftada kaç gün değil, haftada kaç dizi izliyorsunuz diye değiştirilmeli bence başlık  :) haftada iki dizi izliyorum. "elde var hayat" harika bir dizi. tekrarlarını bile izliyorum  :)

Çevrimdışı adatepe1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 05 Haz 2011 12:15:24
ben genelde e2 ,cnbc ve tnt  kanallarındaki alt yazılı dizileri izliyorum.
Aile yapısına uymayan dizilerin gece geç saatlerde yayınlanması gerekir diye düşünüyorum...

Çevrimdışı 58sivas58

  • Uzman Üye
  • *****
  • 555
  • 727
  • İngilizce Öğretmeni
  • 555
  • 727
  • İngilizce Öğretmeni
# 05 Haz 2011 12:24:46
Ne çocukluğumda ne gençliğimde ne de şimdi tek bir dizi seyretmişliğim yok..Hepsinin amacı bizim en güçlü noktamız olan aile kavramını çökertmek.Bize ait olmayan hangi pis gelenek varsa bize aşılamak.Bizse oturup onları uyur-gezer seyrediyoruz..Öğretmenlerin cuma günleri polat alemdarmuhabbeti yaptığı bir okulda öürenciler her muhabbeti yapar..Dizi insana ne katıyor bilmiyorum ki..

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK