Dünyanın En İyi Eğitim Sistemi : Türk Tipi Eğitim

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 10 Şub 2016 10:35:30
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

“Okulda Öğretilmeyen 50 Kural” isimli kitaptan alıntı :

Sıfır hoşgörü ilkeleri, ahlaki bir sınır geliştirmenin zıt kutbudur, çünkü hiçbir düşünce gerektirmezler. Onlar, özellikle yavaşlar, tembeller ve bürokratikler arasında popülerdir.
Bırakın bu işleri, beyninizi kullanın.
Anlamsızlık çağrıları, her yıl giderek biraz daha artıyor:
Anaokuluna giden çocuk, sıfır hoşgörülü silah yasakları yüzünden, dinazor şeklindeki plastik silahı okula getirdiği için okuldan uzaklaştırıldı.(115)
Bir çocuk, elini silah yapıp "Bam" dediği için okuldan uzaklaştırıldı.(116)
Onbir yaşında bir kız, öğretmenlerini başlarından çubuklar geçirilmiş çöp adamlar şeklinde çizdiği için, okuldan uzaklaştırıldı. (117)
Sıfır hoşgörü duyarsızlığının bir savunma kalesinde, sekiz yaşında, üçüncü sınıfa giden bir çocuk, annesi öğle yemeği için ona fıstık ezmesi ve reçelli ekmek hazırlayıp yanlışlıkla bıçağı da  çantaya koyunca, okuldan 7 gün uzaklaştırıldı. (118)

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 10 Şub 2016 10:36:57
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

“Okulda Öğretilmeyen 50 Kural” isimli kitaptan alıntı :

Yakın zamanda, önemli şirketlerin CEO'ları ile yapılan bir ankete göre yöneticiler, insanların garsonlara, sekreterlere ve güvenlik görevlilerine davranış şekillerinin onların karakterlerini ortaya koyduğu konusunda hemfikir.
Ratheon'un CEO'su Bill Swanson, iş dünyasının en önemli kurallarından birinin, "Size iyi davranan, ama garsona ya da başkalarına karşı kaba olan bir insanın, iyi bir insan olmadığı," olduğunu söylüyor.
...
Rekabet karşıtı eğitim gurusu Alfie Kohn: "Rekabet çocuklara, kazananları kıskanmayı, kaybedenleri aşağılamayı ve HERKESE KARŞI güvensiz olmayı öğretir." (134)
...
Ezik insanları hemen tanırsınız: Onlar başkalarının başarılarına imrenmek yerine, bu başarının torpilden, şanstan ya da adil olmayan başka bir avantajdan kaynaklandığını düşünürler. Başkalarının yükselmeyi hak ettiğini kabul etme konusunda, kendilerinin hak etmediklerini kabul etme konusunda oldukları kadar isteksizdirler.

Çevrimdışı gokhan67

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.038
  • 26.684
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.038
  • 26.684
  • Müdür Yardımcısı
# 10 Şub 2016 11:12:36
ABD de pilot uygulamalar var
20 sene sonra kaç bilimadamına,kaç bankacıya,kaç doktora,mühendise vb...ihtiyacımız var diye planlama yapılarak en iyi okullarda en iyi donanımdaki okul ve oğretmenlerle bu çocukları en iyisi olacak şekilde eğitiyorlar.Diğer okullardaki eğitim sistemi içi boş ve içi boş nesiller yetiştiriyor.Adamlar o okulları ve o okuldaki öğrencileri gözden çıkarmışlar O okullar çetelerin uyuşturucu tacirlerinin kontrolunde.Fakat seçtikleri pilot okullardan gene seçtikleri alt tyapısısağlam oğrencilerle geleceklerini inşlaa ediyorlar. Etik mi tartışılır ama durum bu
[/quote]

bu uygulama bana "eğitimde kaybedilecek tek fert yoktur." sözünü hatırlattı.
etik değil. ki zaten sonra o gözden çıkarttıkları bireyler başlarına bela oluyor.bakınız okul basıp dehşet saçan lise öğrencileri...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 11 Şub 2016 11:11:29
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

“Okulda Öğretilmeyen 50 Kural” isimli kitaptan alıntı :

Bir gün, Caser Barber, Amerikalıları, hiçbir şeyden sorumlu olmadıklarına ikna etmek için yürütülen bir kampanyanın öncüsü olarak hatırlanabilir. 120 kiloluk Barber, McDonald's ve içlerinde Burger King, KFC ve Wendy's şirketlerinin de bulunduğu diğer pek çok fast-food zincirini, onu obez yapmakla suçlayan bir dava açarak, tarihe geçti.(141)
...
Örneğin, federal hükümet, "9 ila 13 yaş arası çocukları fiziksel olarak aktif olmaya ikna etmek için" 125 milyon dolarlık bir program geliştirdi.
Bu, federal hükümetin, çocuklara Nintendo'yu bir kenara bırakmalarını, koltuktan kalkıp sokağa çıkmalarını söyleyen 125 milyon dolarlık  bir sokağa-çık-ve-oyna programı.
Anneniz bunu bedava yapmıyor muydu?
"Çok güzel bir gün," derdi anneniz. "Şu televizyonu kapat, sokağa çık ve bisiklete falan bin. Ayrıca akşam yemeğinden sonra Oreos yemek de yasak" Ve sizi sebzeyle beslerdi. Şimdi bu federal bir program oldu.
(Not: Federal programlar, tüm eyaletlerde uygulanan programlardır.)

Buradaki varsayım, bu şeyleri yapmanızı size federal hükümet söylemediği sürece, sizin tek başına  akıl edemeyeceğinizdir. Anlaşılan o ki milyonlarca anne ve babayı çıldırtan, binlerce beden öğretmenini çileden çıkaran ve karşı cinse çekici görünmenin yollarını göz ardı eden çocukların, federal hükümeti dinleyeceklerini varsaymamız gerekiyor.
Sırada ne var? Sıcak tutan çoraplar giymenin faydaları konusunda 125 milyon dolarlık başka bir program mı?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 11 Şub 2016 11:12:29
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

“Okulda Öğretilmeyen 50 Kural” isimli kitaptan alıntı :

Sekiz ila on sekiz yaş arası çocukların büyük bir bölümü, ailelerinin, televizyon izleme konusunda bir sınır koymadığını söyledi.
Şiddet içeren video oyunları konusunda süregelen tartışmalara rağmen, Kaiser araştırmasına göre, daha büyük yaşlardaki çocukların sadece yüzde beşinin ailelerinin ne oynadıkları konusunda  YETKİ SAHİBİ olduğunu söyledi; ergenlik çağındaki çocukların sadece %25'i bazı kurallara uymak zorundaydı.
Grand Theft Auto gibi oyunlar konusunda, Amerikalı ebeveynlerin yüzde 75 ila 95 arasında bir bölümü, aşırı pişmiş pasta gibi kendilerini kaybediyorlar. (Ve evet, çocuklar oyun oynuyor. Kaiser araştırması, yedi ila on ikinci sınıflarda okuyan çocukların yüzde 62'sinin Grand Theft Auto oynadığını gösterdi.)

Aynı araştırmada, gençlerin sadece dörtte biri, geçmişte bilgisayarlarında herhangi bir ebeveyn kontrolü ya da filtresi bulunduğunu söyledi; velilerin sadece yüzde 14'ü çocuklarının aldığı müziklerde ebeveyn uyarısı olup olmadığını kontrol etti. (ya da çocuklarının, sürtük ve daha kötü sözcüklerin yer aldığı şarkı sözlerini dinlediğinden haberdardı ); her on ebeveynden sadece biri, oyunlardaki yaş sınırlamalarına bakmayı akıl etti. (157)
Diğer bir deyişle, dijital çağda, tek başınasınız.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 11 Şub 2016 11:16:38
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

“Okulda Öğretilmeyen 50 Kural” isimli kitaptan alıntı :

2001 yılında, Ulusal Eğitim Geliştirme Değerlendirmesi'ne göre, her on lise son sınıf öğrencisinden altısı, Amerikan tarihi sınavında YETERSİZ not almıştır. Yani bu, 1986'dan önce olup bitenlere dair hiçbir fikirlerinin  olmadığını gösteriyor.
Son sınıfların neredeyse üçte ikisi, en temel vatandaşlık bilgilerinden  dahi yoksun.
...
Yakın zamanda yapılan bir araştırma, Amerikalıların yüzde 22'sinin Simpson ailesinin (çizgi dizi film karakterleri) beş üyesinin ismini sayabildiğini, ama bin kişide sadece bir kişinin İlk Kanun'da garanti edilen beş özgürlük ilkesini sayabildiğini gösterdi. (165)
(Beş Simpsonlar, Bart, Lisa, Homer, Marge ve Maggie. Beş özgürlük, konuşma, din, basın, kongre özgürlüğü ve haksızlıkların giderilmesi için dilekçe verme hakkı.)

Cehalet korkunç boyutlarda. Lise son sınıfta okuyan öğrencilere ABD'nin İkinci Dünya Savaşı sırasında müttefiki olan ülkeler sorulduğunda, yarısından çoğu İtalya, Almanya veya Japonya'yı  seçti.
Yani bizzat savaştığımız ülkeleri. Tabii öğrencilerin neden bunu bilmediğine dair basit bir açıklama var : kimse onlara öğretmek için zahmet etmedi. 

(Amerikan halkının 2. Dünya savaşını bitirmek adına Japonya'ya atom bombası attıklarını bilmediklerini hayal bile edemiyorum. Belki Irak'ı, Afganistan'ı işgal ettiklerinden de haberleri yoktur. )
...
Ama asıl sorun, çoğu tarih kitabının, modern bir eğitimcinin standartlarıyla bile sıkıcı, yavan ve sıradan olmasıdır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 11 Şub 2016 11:20:13
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

“Okulda Öğretilmeyen 50 Kural” isimli kitaptan alıntı :

Hiç bir toplum, tüm değerlerin sadece fikir ayrılığı ve kişisel tercih unsuru olduğuna inanmamıştır.  ... ta ki Amerikan toplumuna kadar.
Bunlara inanmamalısınız.
Fikirler hakkında nasıl konuşacağınızı öğrenerek başlayabilirsiniz.

Bu tip taktiklere güvenen genç insanlar nesline rağmen, gözlerinizi devirmek, sırıtmak ve "bana ne" diye mıraldanmak, zeki cevaplar değildir, mantıklı tartışmalar da.
Bu sizin, sizden farklı fikir ve dinlerdeki insanlara yanıt vermemeniz gerektiği anlamına gelmez. Eğer birinin söylediği bir şeye KATILMIYORSANIZ, TAVRINIZI BELLİ EDİN.

Ama duygularınız, bir tartışma  konusu değildir.
Rakibinize Nazi demek, bir iddia değildir.
Ona (boşluğu siz doldurun) -ist demek, geçerli bir iddia değildir.

Tavrınızı, veriler, mantık ve doğrusal düşünce ile belli edin, bu dünyayı yerinden sallarsınız.
...
Olayları kontrol etmek için çalışmazsan, onlar seni kontrol eder.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 11 Şub 2016 11:27:22
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Konuya yazılanların özeti :
  • Konu Japonya ve Amerika'dan verilen örneklerle sınırlı tutulmuştur. Dünyanın dört bir yanında (Rusya'da, Fillandiya'da, Almanya'da, İngiltere'de, Fransa'da, İtalya'da, Kore'de, Çin'de, Mısır'da, Somali'de vs.) AYNI PROBLEMLER yaşanmaktadır. Türkiye bu durumdan muaf değildir.
  • Problemlerin olması eğitim sisteminin kötü olduğu anlamına gelmez, daha iyisinin olabileceği anlamına gelir.
  • Dünya'nın hiç bir ülkesinde tüm okullarda aynı kalitede eğitim verilmez, verilmesi de mümkün değildir. Hz. Ömer adaleti ancak sahabe hayatı yaşayan toplumlar için geçerlidir.
  • Bir insanın matematik bilgisine bakarak, ahlakı hakkında kanaat sahibi olamazsınız. Sadece (PİSA) sınav sonuçlarına bakılarak, teknoloji üretmesine bakılarak o ülkede eğitim sisteminin iyi olduğu kanaatine varmak hatalı sonuç üretir. İsabetli bir kanaat için, mümkün olan en fazla parametreyi kullanmak gerekir.
  • Bir milyondan az nüfusu olan toplulukta uygulanan ve verim alınan bir sistemi, 75 - 80 milyonluk bir toplulukta uygulayarak aynı verimi almayı beklemek hayaldir. Değişkenlerin çokluğu problemi zorlaştırır / sonucu değiştirir.
  • İklim koşullarının kişilik üzerine etkisi göz ardı edilmemelidir. Soğuk iklime sahip ülkelerin insanları UYSAL olur, yönetilmesi / eğitilmesi kolaydır. Sıcak ülke insanları SALDIRGAN kişiliklidir. Yönetilmeleri / eğitilmeleri daha zordur. (İç savaş yaşanan ülkelerin çoğunluğu ekvatora yakın bölgelerdedir.)
  • Göz ardı edilen hususlardan biri de "beslenme kültürü" dür. Beyaz et veya bitkisel ürünlerle beslenen insanlar UYSAL olur, yönetilmesi / eğitilmesi kolaydır. Kırmızı et ağırlıklı beslenme kültürüne sahip insanlar saldırgan olur.  Yönetilmeleri / eğitilmeleri daha zordur.
  • Çoğu insanın yaptığı hata, harekete geçmek için kendini iyi hissedeceği zamanı veya şartların olgunlaşmasını beklemektir (ki bu hiç bir zaman olmayacaktır).
  • İnsanlara özel oldukları YALANINI  söylemenin hiç bir faydası yoktur.
  • Kaybetmenin de, kazanmanın da SORUMLULUĞU vardır. İnsan her iki durumda da sorumluluğu üstlenebilmelidir.
  • Yakar top oyununu yasaklayarak sorun çözemezsiniz. Yasaklar sorun çözmek amacıyla kullanılamaz / kullanılmamalıdır.
  • Küçük problemleri çözmeyenler, büyük problemleri çözemezler.
  • Yaz ayları, tatil ayları değildir. FARKLI uğraşlar için kullanılan / kullanılması gereken aylardır.
  • Bir toplumda yaşanan tüm olumsuzluklarda, payınız olduğunu asla unutmayın.
  • Sözler canınızı acıtıyorsa, düşünmeye başlama zamanınız geçmiş demektir.   
  • Nefes almakta güçlük çekmiyorsanız, mağdur değilsinizdir, sızlanmayı bırakın.
  • Ahlaki değerler kişiler tarafından belirlenmez / belirlenmemelidir.
  • Sıfır hoşgörü ile sonsuz hoşgörü arasında fark yoktur. Hoşgörünün sınırları vardır / olması gerekir.
  • Başarsızlığınızın tüm sorumluluğu size aittir. Başkalarını suçlamak, kişiye hiç bir şey kazandırmaz. Şartların adaletsiz olması, daha fazla gayret göstermeniz gerektiği anlamına gelir.
  • Devletin görevleri varlığını devam ettirebilecek işler ve DENETLEME yapmakla sınırlıdır. Vatandaşların yapmadığı işler, devletin görevi değildir.
  • Okuma yazma bilmeniz, cahil olmadığınız anlamına gelmez.
  • Kendinizi mutsuz hissediyorsanız, bilin ki hayatta bir amacınız yok veya amacınız için çalışmıyorsunuz.
  • Çok çalışıyor olmak ile verimli olmak aynı şey değildir. Çok çalışanlar değil, verimli çalışanlar başarılı olur.

Çevrimdışı php_korsan

  • Bilge Üye
  • *****
  • 13.107
  • 14.680
  • 13.107
  • 14.680
# 12 Şub 2016 15:29:09
Ülkelerin eğitim sistemlerinin öğrencileri ne kadar iyi yetiştirdiğini ölçmek için OECD’nin 3 yılda bir yayınladığı PISA 2016 Raporu açıklandı. Türkiye, 64 ülke arasında 45. sırada yer alarak yine OECD ülkelerinin gerisinde kaldı. Matematikte 45’nci okuduğunu anlama da 37’nci ve fen bilgisinde 41’nci oldu.

Çevrimdışı php_korsan

  • Bilge Üye
  • *****
  • 13.107
  • 14.680
  • 13.107
  • 14.680
# 12 Şub 2016 15:31:05
Matematik’te en başarılı 10 ülke
1-Şangay-Çin
2-Singapur-
3-Hong Kong Çin
4-Çin Taipei
5-Kore
6-Macao Özerk Bölgesi-Çin
7-Japonya
8-Fillandiya
9-İsviçre
10-Tayvan

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK