Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.
Konuya yazılanların özeti :
- Konu Japonya ve Amerika'dan verilen örneklerle sınırlı tutulmuştur. Dünyanın dört bir yanında (Rusya'da, Fillandiya'da, Almanya'da, İngiltere'de, Fransa'da, İtalya'da, Kore'de, Çin'de, Mısır'da, Somali'de vs.) AYNI PROBLEMLER yaşanmaktadır. Türkiye bu durumdan muaf değildir.
- Problemlerin olması eğitim sisteminin kötü olduğu anlamına gelmez, daha iyisinin olabileceği anlamına gelir.
- Dünya'nın hiç bir ülkesinde tüm okullarda aynı kalitede eğitim verilmez, verilmesi de mümkün değildir. Hz. Ömer adaleti ancak sahabe hayatı yaşayan toplumlar için geçerlidir.
- Bir insanın matematik bilgisine bakarak, ahlakı hakkında kanaat sahibi olamazsınız. Sadece (PİSA) sınav sonuçlarına bakılarak, teknoloji üretmesine bakılarak o ülkede eğitim sisteminin iyi olduğu kanaatine varmak hatalı sonuç üretir. İsabetli bir kanaat için, mümkün olan en fazla parametreyi kullanmak gerekir.
- Bir milyondan az nüfusu olan toplulukta uygulanan ve verim alınan bir sistemi, 75 - 80 milyonluk bir toplulukta uygulayarak aynı verimi almayı beklemek hayaldir. Değişkenlerin çokluğu problemi zorlaştırır / sonucu değiştirir.
- İklim koşullarının kişilik üzerine etkisi göz ardı edilmemelidir. Soğuk iklime sahip ülkelerin insanları UYSAL olur, yönetilmesi / eğitilmesi kolaydır. Sıcak ülke insanları SALDIRGAN kişiliklidir. Yönetilmeleri / eğitilmeleri daha zordur. (İç savaş yaşanan ülkelerin çoğunluğu ekvatora yakın bölgelerdedir.)
- Göz ardı edilen hususlardan biri de "beslenme kültürü" dür. Beyaz et veya bitkisel ürünlerle beslenen insanlar UYSAL olur, yönetilmesi / eğitilmesi kolaydır. Kırmızı et ağırlıklı beslenme kültürüne sahip insanlar saldırgan olur. Yönetilmeleri / eğitilmeleri daha zordur.
- Çoğu insanın yaptığı hata, harekete geçmek için kendini iyi hissedeceği zamanı veya şartların olgunlaşmasını beklemektir (ki bu hiç bir zaman olmayacaktır).
- İnsanlara özel oldukları YALANINI söylemenin hiç bir faydası yoktur.
- Kaybetmenin de, kazanmanın da SORUMLULUĞU vardır. İnsan her iki durumda da sorumluluğu üstlenebilmelidir.
- Yakar top oyununu yasaklayarak sorun çözemezsiniz. Yasaklar sorun çözmek amacıyla kullanılamaz / kullanılmamalıdır.
- Küçük problemleri çözmeyenler, büyük problemleri çözemezler.
- Yaz ayları, tatil ayları değildir. FARKLI uğraşlar için kullanılan / kullanılması gereken aylardır.
- Bir toplumda yaşanan tüm olumsuzluklarda, payınız olduğunu asla unutmayın.
- Sözler canınızı acıtıyorsa, düşünmeye başlama zamanınız geçmiş demektir.
- Nefes almakta güçlük çekmiyorsanız, mağdur değilsinizdir, sızlanmayı bırakın.
- Ahlaki değerler kişiler tarafından belirlenmez / belirlenmemelidir.
- Sıfır hoşgörü ile sonsuz hoşgörü arasında fark yoktur. Hoşgörünün sınırları vardır / olması gerekir.
- Başarsızlığınızın tüm sorumluluğu size aittir. Başkalarını suçlamak, kişiye hiç bir şey kazandırmaz. Şartların adaletsiz olması, daha fazla gayret göstermeniz gerektiği anlamına gelir.
- Devletin görevleri varlığını devam ettirebilecek işler ve DENETLEME yapmakla sınırlıdır. Vatandaşların yapmadığı işler, devletin görevi değildir.
- Okuma yazma bilmeniz, cahil olmadığınız anlamına gelmez.
- Kendinizi mutsuz hissediyorsanız, bilin ki hayatta bir amacınız yok veya amacınız için çalışmıyorsunuz.
- Çok çalışıyor olmak ile verimli olmak aynı şey değildir. Çok çalışanlar değil, verimli çalışanlar başarılı olur.