Coğrafyayı vatan yapan, insanları millet yapan unsurların en başında dil gelir. Türkiye ve Türklüğün bir siyasi sınırı birde kültür sınırı vardır. Siyasi sınırımız içinde bulunduğumuz vatan iken kültür sınırımız Türkçenin konuşulduğu her yere uzanır. Üzerinde hangi bayrak dalgalanırsa dalgalansın Türkçenin konuşulduğu her yer kültür sınırımız içerisindedir. Hem siyasi hemde kültür sınırımızın bekçisi ise Türkçedir. Bunun için Türkçeye sahip çıkalım...
KARAMANOĞLUMEHMET BEY; 13 Mayıs 1277 tarihinde; "BUGÜNDEN SONRA DİVANDA, DERGAHTA, BARGAHTA, MECLİSTE VE MEYDANDA TÜRKÇEDEN BAŞKA DİL KULLANILMAYACAKTIR." diyordu...
Karamanoğullarının üçüncü hükümdarı Karamanoğlu Mehmet Bey, millet olarak yaşamanın ilk şartı olarak, dil birliğinin sağlanması gerektiğine inanıyordu. Kendi dilini ve kültürünü hor görüp başka kültürlere özenenlere karşıydı. 1277 yılında yayınladığı fermanla Türkçe den başka bir dil konuşulmasını yasakladı.Bugün bizim unuttuğumuz bazı kültürel unsurların farkında olarak...
Yedi asır önce Türkçe ye verilen değeri günümüzde görememek aşağıda okuyacağınız "vatandaş Osman'ın yaşamı" sizlerinde yüreğini sızlatıyorsa artık dilimize sahip çıkmanın zamanı gelmiş demektir.
Aşağıda okuyacağımız acı olsada bir gerçeğimizdir... Bir vatandaşımızın günlük yaşantısından...
Vatandaş "Türk Osman" Osman Bey, sabah saat 7.00'de Casio masa saatinin
alarmıyla gözlerini açtı.
Puffy yorganını kaldırdı.
Hugo Boss pijamalarını çikarip Adidas terliklerini giydi.
WC'ye ugradiktan sonra banyoya geçti.
Clear sampuan ve Protex sabunuyla dusunu aldi.
Colgate ile dislerini firçaladi .
Rowenta ile saçlarini kuruttu.
Bill's gömlegini ve Pierre Cardin takimini giydi.
Lipton çayini içti.
Sony televizyonda medya özetlerini ve flash haberleri izledi.
Citizen kol saatine bakti. Aile fertlerine 'çav' deyip Hyundai otomobiline bindi.
Blaupunkt radyosunu açarak, rock müzigi buldu. Agzina bir Polo seker atti Sehrin göbegindeki Mega Center'daki ofisine varinca, Casper bilgisayarini çalistirdi.
Microsoft Excel'e girdi. Ofisboy' dan Nescafe'sini istedi.
Saat 10.00'a dogru açligini yatistirmak için Grisini yedi.
Öglen Wimpy's Fast Food kafeteryaya gitti.
Ayaküstü, Coca Cola ve hamburgeri mideye indirdi.
Camel sigarasini yakip Star gazetesini karistirdi.
Aksam-üzeri is çikisi Image Bar'a ugrayip JB'sini yudumladi,
sonra kösedeki Shopping Center'a ugradi.
Esinin siparis ettigi Persil Supra deterjan, Ace çamasir suyu, Palmolive
sampuan, Gala tuvalet kagidi ,
Sprite gazoz ve Johnson kolonyayi alarak kasaya yanasti.
Bonus kartiyla faturayi ödedi.
Hafta sonu esi Münevver'le Galleria'ya
giden Osman Bey, Showroom'lar dolasip Kinetix ayakkabi,
Lee Cooper blue jean satin aldi.
Aksam evde bir gazetenin verdigi TV Guide'a göz atan Osman
Bey,kanallar arasinda zapping yaparak, First Class, Top Secret,Paparazzi gibi
programlar izledi.
Ayni anda Outdoor dergisini karistirdi. Saat 22.00'ye dogru
Show'da Türk dili üzerine panel basladi.
Uykusu gelen Osman Bey, televizyonu
kapatip yatak odasina geçerken, kendini mutlu hissetti.
" Ne mutlu Türk'üm diyene!"
diye gerindi ve uyudu.
Hala da uyuyor...
Ne diyebiliriz ki... Bir an önce uyanıp, titreyerek kendine gelmesi dileklerinden başka... Biz ne kadar eleştirsekte hepimiz bir şekilde "vatandaş Osman'a" benziyoruz... Birşeyler yapmak, Türkçemize daha fazla sahip çıkmak zorundayız... Ümitsiz değiliz... Bizim UMUDUMUZ TÜRKÇE... TÜRKÇE SEVİYOR... TÜRKÇE DÜŞÜNÜYOR, TÜRKÇE KONUŞUYORUZ...
Muhabbet ve saygılarla...
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]