Sayın Hocalarım, biz birbirimizi biliyoruz. Hep en iyisini ve en rahatını istiyoruz. Keşke öyle olsa. Meslekten atmaya kadar işi götürdünüz ki bunun konuyla alakasını anlamadım. Yani neredeyse "Bakan size köprüden atlayın dese atlayacak mısınız" demeye kadar gidecek bu iş. Mevcut şartlar belli. Eğitimde fırsat eşitliğinden bahsetmeyin. Hiçbir zaman olmadı. Olamayacak. Sadece bu dönemde değil 30 yıl öncede böyleydi, 20 yıl öncede. Fırsat eşitliği yok diye fırsatı olanları da mı göz ardı edelim? Yatalım, uyuyalım. EBA TV yeter. Sanki her öğrenci düzenli EBA yı seyrediyor da. Bu çerçevede nasıl yararlı olacağımıza bakalım. Sanki her gün saat 10'da derse başlasak tüm öğrenciler katılıp dersi tam anlayacaklar. Ne kendimizi ne de başkalarını kandıralım. Bu zorlu süreçte elimizdeki imkanları kullanarak bizimle gelenleri ileriye taşımak görevimiz.
Konuyla alakası şu hocam. Bakanlığımızın bu emri böyledir diyerek koşulsuz kabul etme, fikir beyan etme konusunda bir niyet okuma söz konusu. Yarın bütün öğretmenler 6 saat canlı ders yapacaklar.Bu tartışmaya kapalı evet haklısınız. Ders atamalarımızı ve hazırlığımızı yaptık elimizden gelenin en iyisini yapacağız.
Hatırlayın geçtiğimiz dönemde daha maç oynanırken bakanlığımızın 3-4 kez kural değiştirdiğine şahit olmuştuk.
Burada 5 gün 6 saat uzaktan ders vermenin hem öğretmen, hem öğrenci hem teknolojik imkanlar hem de veli bakımından sakıncalarından bahseden meslektaşlarımız için '' Yatalım, uyuyalım, yattığı yerden para kazanma derdinde vb. '' yaftalarını kullananların kendi niyet ve zihniyetlerini aktardığını düşünüyorum.
Öyle ki biraz daha ileri gidip konuyu vatan sevgisini ölçmeye kadar getirebilecek bu zihniyet... İçimizde evet tembel insanlar vardır ama herkesi böyle görmekten vazgeçilmeli.