Hepimiz ailemize yakınlarımıza hastalık bulaşacak korkusu olsa da ailelerimizle güzel zaman geçiriyoruz.Üstelik bunu yaparken de okuldaymış gibi ek dersimizi alıyoruz. Azıcık akıllı mantıklı düşünen vicdanlı öğretmen devletim bana bu iyiliği yapıyor bende devletim ya da öğrencilerim için ne yapabilirim diye düşünmesi gerekirken,canlı ders anlat diyen idareciye baskıcı mı diyorsunuz. Devlet bir şeyi zorunlu tutmasa da bizim öğrenciler için bir şeyler yapmamız şart. Öğretmen para hesabı yapmaz,öğretmenlik fedakarlık demektir arkadaşlar.
Merhaba öğretmenim,
Evet kesinlikle öğretmen para hesabı yapmaz, öğretmenlik fedakarlık demektir. Bu cümleniz o kadar doğru ki, yaptığımız iş karşılığında alınan ücretin hakettiğimizden çok az olmasına rağmen para hesabı yapmadan fedakarlık yaparak canla başla öğrencileri için kendinini parçalayan kişilerdir öğretmenler.
Evet devletimiz bu iyiliği yapıyor, ama sadece bütün öğrencilerinin imkanı olup canlı ders yapabilecek durumda olan öğretmen arkadaşlarımıza yardımcı olabilmek adına yapıyor. Bütün öğretmenler canlı ders yapacak demiyor. Mesajını alıntı yaptığınız arkadaşımızın, benim ve bizim gibi düşünen birçok öğretmenin itirazı; devletin yapın demediği şeyi "yapacaksınız" diye ısrar eden "Kraldan çok kralcı" idarecilere.
Malumunuz EBA üzerinden bu yapılamadığı süreçte öğretmen arkadaşlarımız çeşitli yazılımlar kullanarak ve siber tehlikeleri göze alarak ders yapmaya çalışıyordu. Devletimiz işte bu nedenle o öğretmenlerimizi ve öğrencileri sanal tehlikelerden korumak adına kontrol altında olan EBA üzerinden bu çalışmalarını yapabilmeleri için bir imkan sundu. Tekrar söylüyorum "Yapın" demedi, "İsteyen yapsın" dedi. Net bir şekilde "Yapın" demedi diyorum çünkü bununla ilgili hiçbir resmi yazı yayınlamadı. Zaten yapın demiş ve yazı gönderilmiş olsa bunları yazmazdım. Başım üstüne deyip gereğini yapardım, yapardık.
Benzetmek belki çok yanlış olacak ama çok uç bir örnek vererek ne demek istediğimi anlatmaya çalışayım öğretmenim. Birkaç yıldır okullara umreye gitmek isteyen öğrenci ve öğretmenlere kolaylık ve ucuzluk sağlamak amacıyla Diyanet İşleri ile ortaklaşa düzenlenen umre turları ile ilgili yazılar geliyor. İsteyen öğretmen arkadaşımız ve öğrenciler bu imkandan faydalanıyor. Bu yazı gelince idareciniz "Öğrencilerini alıp bu umre turuna mecbur katılacaksınız" dese, ne dersiniz? Lütfen yanlış anlaşılmasın umre veya din düşmanlığım kesinlikle yok. İşte şimdiki durum da aynen böyle öğretmenim. Devletin isteyen yapsın dediği şeyi herkes yapacak diyen idarecilerle sorunumuz var.
Mantıklı düşünüyorum, devletimiz ne güzel bir imkan sundu, yapmak isteyenler için çok güzel oldu, büyük kolaylık diyorum.
Vicdanım var, bütün öğrencilerimin bu derse katılma şansları yok, elinde olmayan sebeplerle bu derse katılamayacak öğrencilerimin hakkı ne olacak, onların suçu ne, diyorum.
Kaç gündür çeşitli sayfalarda aynı şeyi yazıyorum, gerekli alt yapı ve teknik imkan sağlanmadan bütün öğrencilerin katılamayacağı bir çalışmayı yapmanın haksızlık olduğunu düşünüyorum. Zaten devlet de bu imkanı sağlayamadığı için zorunlu tutmuyor kimseyi.
Evet çok uzun oldu biliyorum öğretmenim, özür diliyorum. Ama imkanı olup yapan öğretmen iyi, imkanı olmadığı için yapamayan öğretmen kötü denmesine ve öyle gösterilmek istenmesine itiraz ediyorum.
31. yılımı çalışıyorum, devletin bana verdiği ücretin karşılığını kuruşu kuruşuna verdiğimi düşünüyorum. Bütün öğrencilerimin imkanı olmaması nedeniyle bu çalışmayı yapmadığım için "kötü öğretmen" olmayı kabul etmiyorum, edemiyorum.
Saygı ve selamlarımı sunuyorum.