Eğitim Fakültelerinin Sayıları Azaltılmalı Mı?

Çevrimdışı albatros44

  • Bilge Üye
  • *****
  • 6.328
  • 47.832
  • Lise Branş Öğrt.
  • 6.328
  • 47.832
  • Lise Branş Öğrt.
# 24 Şub 2013 13:59:03
ihtiyaca göre bir ayarlama yapılmalı

Çevrimdışı kursungibi

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 506
  • 2.205
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 506
  • 2.205
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 24 Şub 2013 14:07:23
Bazı milletvekilleri bilim için okunmalı dese de ihtiyaca göre kadrolar açılmalı bence...yazık ne anne babalar uğraşıyor evladının bir yerlere gelmesi için...kadrolar ihtiyaca göre açılsın ki mezun olunca kimse mağdur olmasın...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 25 Şub 2013 16:45:53
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sayın hocam galiba ben tam ifade edemedim. Üniversiteler meslek edindirme kursları değildir ki bunu siz de belirtmişsiniz. Her yere açınca insanlar da bir beklenti oluşuyor. Herkesin iş bulacağı zannediliyor. Köylü veya kasabalı okumasın demiyorum.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bazı milletvekilleri bilim için okunmalı dese de ihtiyaca göre kadrolar açılmalı bence...yazık ne anne babalar uğraşıyor evladının bir yerlere gelmesi için...kadrolar ihtiyaca göre açılsın ki mezun olunca kimse mağdur olmasın...
Hayırlı günler dilerim.

Üniversite okuyanlar çoğaldıkça, üniversitelerin MESLEK EDİNDİRME kurumları olmadığı daha iyi anlaşılacaktır.
Üniversite sadece bilim için değil TOPLUMSAL BİLİNÇLENMENİN artması içinde okunmalıdır.
Üniversite, hayat boyu öğrenim için, sadece bir aşama / araçtır.

Çevrimdışı calmustical64

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.671
  • 37.235
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.671
  • 37.235
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 25 Şub 2013 16:49:08
Kesinlikle Azaltılmalı Ve Kalitesai Yükseltilmeli.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 26 Şub 2013 16:58:39
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kesinlikle Azaltılmalı Ve Kalitesai Yükseltilmeli.
Hayırlı günler dilerim.

Neden azaltılmalı?

Çevrimdışı ADANALIYIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.027
  • 396
  • 1.027
  • 396
# 26 Şub 2013 17:26:50
Eğitim fakültesi sayısı azaltılmalı ve mevcut öğretmen potansiyeli eritilmelidir.Çünkü cesur, risk alabilen, kendi işinden korkmayan bireyler yetiştiremiyoruz.Kendini iyi yetiştirmiş cesur bir öğretmen özel sektörde büyük paralar kazanabilir.Kendi işinin patronu olabilir.Cesaretsizlik ve batma korkusu bireyleri devlet kapısına yöneltiyor.

Çevrimdışı paycicek

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.512
  • 15.212
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.512
  • 15.212
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 26 Şub 2013 20:15:35
Arz talep dengesi düşünülmeli (ydi).. Yıllar önce tarım ülkesi olduğumuz varsayılarak çok büyük sayılarda ziraat mühendisi yetiştirildi. O arkadaşlarımızın pek azı bugün toprakla içiçe. Bir bakıldı ki bizim bu denli ziraatçiye gereksinimimiz yokmuş, biz aslında sanayileşmekte olan bir ülkeymişiz. E elbette bitki yetiştirme eğitimi almış arkadaşlarımız, insan yetiştirme alanında buluverdiler kendilerini (lütfen kimse alınmasın, burada yapmaya çalıştığım süreçteki yapısal hatalardır, asla bireysel eleştiri amacı taşımıyorum).

Sözün özü; değil 50 yıllık ve hatta değil 10 yıllık, sadece 5 yıllık bile olsa kalkınma planlarımızı uygulayabilsek, ülke analizlerini doğru yapıp toplumun gereksindiği hizmet alanlarını belirlesek, bu analizler doğrultusunda yükseköğretim alanları açsaydık diyor insan..

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 27 Şub 2013 17:14:58
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Arz talep dengesi düşünülmeli (ydi).. Yıllar önce tarım ülkesi olduğumuz varsayılarak çok büyük sayılarda ziraat mühendisi yetiştirildi.
O arkadaşlarımızın pek azı bugün toprakla içiçe. Bir bakıldı ki bizim bu denli ziraatçiye gereksinimimiz yokmuş, biz aslında sanayileşmekte olan bir ülkeymişiz.
E elbette bitki yetiştirme eğitimi almış arkadaşlarımız, insan yetiştirme alanında buluverdiler kendilerini (lütfen kimse alınmasın, burada yapmaya çalıştığım süreçteki yapısal hatalardır, asla bireysel eleştiri amacı taşımıyorum).

Sözün özü; değil 50 yıllık ve hatta değil 10 yıllık, sadece 5 yıllık bile olsa kalkınma planlarımızı uygulayabilsek, ülke analizlerini doğru yapıp toplumun gereksindiği hizmet alanlarını belirlesek, bu analizler doğrultusunda yükseköğretim alanları açsaydık diyor insan..
Hayırlı günler dilerim.

Üniversitelerin "Meslek edindirme kurumu" olduğu ÖN YARGISI sürekli tekrarlanıyor.
Farklı konularda öğrenim görmüş kişilerin öğretmen olarak atanması bir HATAYDI. Fakat o günün koşulları içerisinde uygulanabilir başka alternatif yoktu.

Kalkınma planları hazırlanırken sadece "ülke analizlerini doğru yapıp toplumun gereksindiği hizmet alanlarını belirlemek" ilkesi çerçevesinde kararlar alınmıyor/alınamıyor.
Hesaplamaya katılan ve kısa sürede değişmesi/değiştirilmesi mümkün olmayan bir çok DEĞER vardır.
(Örneğin günümüzde talep olmadığı için uzay çalışmaları ile ilgili yeni bölümler açılamıyor.)

Günümüzde ihtiyaç duyulan her alan için "yükseköğretim alanları" açılmıştır. FAZLA olarak gösterilmeye çalışılan alanlar toplamsal bilincin kalitesinin artması için ZORUNLUDUR.

"Hayat boyu eğitim/öğretim" ilkesini öğretmenler benimseyebilse toplumun diğer kesimlerinin benimsemesi daha kolay olacaktır.

Çevrimdışı paycicek

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.512
  • 15.212
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.512
  • 15.212
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 27 Şub 2013 17:41:28
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hayırlı günler dilerim.

Üniversitelerin "Meslek edindirme kurumu" olduğu ÖN YARGISI sürekli tekrarlanıyor.
Farklı konularda öğrenim görmüş kişilerin öğretmen olarak atanması bir HATAYDI. Fakat o günün koşulları içerisinde uygulanabilir başka alternatif yoktu.

Kalkınma planları hazırlanırken sadece "ülke analizlerini doğru yapıp toplumun gereksindiği hizmet alanlarını belirlemek" ilkesi çerçevesinde kararlar alınmıyor/alınamıyor.
Hesaplamaya katılan ve kısa sürede değişmesi/değiştirilmesi mümkün olmayan bir çok DEĞER vardır.
(Örneğin günümüzde talep olmadığı için uzay çalışmaları ile ilgili yeni bölümler açılamıyor.)

Günümüzde ihtiyaç duyulan her alan için "yükseköğretim alanları" açılmıştır. FAZLA olarak gösterilmeye çalışılan alanlar toplamsal bilincin kalitesinin artması için ZORUNLUDUR.

"Hayat boyu eğitim/öğretim" ilkesini öğretmenler benimseyebilse toplumun diğer kesimlerinin benimsemesi daha kolay olacaktır.


Merhabalar,
Ne yazık ki sizinle oldukça farklı düşünüyoruz.

1. Evet, üniversiteler hizmet öncesi süreçte hizmet verecek bireyin işe dönük kalitesini yükseltmek amacıyla vardır. Ders programlarında belirli bir yüzdeyle YÖK dersleri bulunması ve yine belirli bir yüzdeyle genel kültür derslerinin yer alması, alan öğretimini toplumsal bilinç amacıyla gerçekleştirdiği anlamına gelmez. Özcesi; üniversitelerin birincil amacı toplumsal bilinç seviyesini yükseltmek değil, hizmet öncesi kalifiye personel yetiştirmektir. Üniversite mezunu bireylerin bilinç düzeylerinin toplumsal sürece katkısı ise yan kazanımlardan biridir.
2. Arz-talep dengesi söylemimi yanlış anladığınızı görüyorum. Bu ülke bilgi toplumu olma talebinde olsaydı bugün tarım ve sanayi toplumuna hizmet eden onlarca bölüm yerine mezun ettiği öğrencilerinin özel ya da resmi sektörde kolaylıkla iş bulabileceği fakültelerden söz ediyor olurduk. Talep keyfi olduğu sürece, istatistik, analiz, bilimsel veri sonuçları doğrultusunda belirlenmediği sürece bu konuyu daha uzun yıllar sorun olarak tartışırız.
3. Üniversite okuma süreci meşakkatlidir ve kimse bunu spor olsun ya da sizin deyiminizle toplumsal bilinç artsın diye yapmaz. Toplumun gereksindiği/gereksineceği hizmet kalitesinin yükseltilmesinde rol almak gençlerin en doğal ve doğru hedefidir.
4. Öğretmenlerin hayat boyu eğitim-öğretim ilkesini benimsemediği yargısına hangi bilimsel verilere dayanarak varıyorsunuz, bilmiyorum. Daha doğrusu bu düşüncenizin sadece kişisel gözlemlerinizin sonucu olduğu düşüncesindeyim ki bu nedenle de bu bakış açınıza yorum yazmayacağım.
5. Kalkınma planlarının şimdiye kadar sizin söyleminizle "almadığı/alamadığı kararları" alması ve uygulamasının zamanı geldi de geçiyor bile. Bir ülke bugünden yarına, günü kurtarma projeleriyle yönetilmemelidir.

Bu tartışmayı kendi adıma sonlandıracağımı da belirtmek isterim.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 01 Mar 2013 17:27:26
Hayırlı günler dilerim.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Ne yazık ki sizinle oldukça farklı düşünüyoruz.
Sizinle FARKLI düşünmekten çok memnunum :)

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
bireyin işe dönük kalitesini yükseltmek amacıyla vardır.
Haklısınız, daha net söylemek gerekirse, üniversiteler meslek sahibi bir insanın (her alanda) kalitesini yükseltmek amacıyla vardır.
Bazı kimselerin düşündüğü veya bazı uygulamalarda olduğu gibi sıfırdan başlayarak bir meslek EDİNDİRMEK üniversitenin amaçları arasında değildir.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Talep keyfi olduğu sürece, istatistik, analiz, bilimsel veri sonuçları doğrultusunda belirlenmediği sürece bu konuyu daha uzun yıllar sorun olarak tartışırız.
Talep kelimesi :
1. isim Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, dileme, istem
2. İstek
anlamlarındadır.

Bildiğim kadarıyla, istatistik, analiz, bilimsel veri sonuçları gibi kavramlar talep (İSTEK) oluşturmuyor.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
3. Üniversite okuma süreci meşakkatlidir ve kimse bunu spor olsun ya da sizin deyiminizle toplumsal bilinç artsın diye yapmaz.
Fertler spor olsun, toplumsal bilinç artsın diye değil, kendilerini daha BİLİNÇLİ hale getirmek için üniversite okumaktadır/okuması gerekir.
TOPLUMSAL BİLİNÇ, fertlerin bilinçlenmesi sonucu ortaya çıkar.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
4. Öğretmenlerin hayat boyu eğitim-öğretim ilkesini benimsemediği yargısına hangi bilimsel verilere dayanarak varıyorsunuz, bilmiyorum.
"Bilim, her an yanlışlığı ispatlanabilen değerler topluluğudur." ilkesini benimsemiş biri olarak bilimsel olduğu iddia edilen verilere itibar etmem.
Ezici çoğunluğu öğretmenlerden oluşan bir forumda
- Eğitim Fakültelerinin sayıları azaltılmalı mı?
- 4+4+4 Sizce Amacına Ulaşır Mı? Ömrü Kaç Yıl Olur?
- 4+4+4 Yerine Bence Adı Dert+dert+dert Olmalıydı...
gibi başlıklarla konular açılabiliyorsa  öğretmenlerin "hayat boyu eğitim-öğretim ilkesini benimsemediği" yargısına ulaşmak normal değil midir?

Öğretmenlerin daha fazla (+ kaliteli) eğitim, daha fazla (+ kaliteli) öğretim TALEP etmeleri gerekmez mi?
Hayat boyu eğitim-öğretim ilkesini benimsemiş kişilerin talepleri bu şekildedir.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bir ülke bugünden yarına, günü kurtarma projeleriyle yönetilmemelidir.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkinde şu ana kadar yapılmış 9 adet kalkınma planı mevcuttur.
Planları incelerseniz hayata geçirilen projelerin günü kurtarmaya yönelik olmadığını görebilirsiniz.

Mesajınıza kısa kısa cevaplar yazdıktan sonra üniversite kavramına bakış açımı içeren detaylı bir ekleme yapmayı uygun görüyorum.
Açıklamalarımda dikkat edilmesi gereken hususlar için iki cümlelik düşünce paylaşımı yapmak istiyorum.

- Öğrenmek istemeyen kişiye zorla hiç bir şey öğretemezsiniz.
- Kaliteli eğitim/öğretim veren üniversite yoktur. Kaliteli (BİLİNÇLİ) öğrencilerin TERCİH ettiği üniversiteler vardır.

1) Karabük Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği (Uzaktan öğretim) bölümünde okuyan iki öğrenci düşünelim.
Birinci öğrenciye A diyelim. Bu öğrencimiz İYİ ÖĞRENCİ sıfatlarına sahip olsun.
Yani internetten derslerini düzenli takip etsin, örgün öğretim derslerine düzenli katılsın, sınavlarda iyi dereceler alan bir başarısı olsun.

İkinci öğrencimize B diyelim, Bu öğrencimiz VASAT ÖĞRENCİ sıfatlarına sahip olsun.
Yani internetten derslerini düzenli takip etmesin, örgün öğretim derslerine düzenli katılmasın, sınavlara iyi hazırlanmasın, dersleri ikişer defa alarak geçsin.
VASAT ÖĞRENCİMİZ üniversitenin birinci yılında, bir arkadaşı ile birlikte bir proje hazırlayarak İstanbul'daki bir İnovasyon şirketinde projelerinin tanıtımını yapar.
Şirket projeyi beğenmez ve desteklemez. Bir kaç ay sonra Ankara'daki bir İnovasyon şirketinde projenin sunumu yapılır.
Şirket projeyi beğenir ve geliştirilmesi için  6 aylık bir anlaşma imzalanır.
VASAT ÖĞRENCİMİZ bir taraftan projeyi geliştirirken, diğer taraftan Bilkent, ODTÜ, TOBB gibi üniversitelerde düzenlenen mesleki etkinliklere (konferans, sempozyum, panel vs.) katılmaktadır.
Yabancı dili konuşmaları anlamak için yeterli olmadığı halde, bazen görevli, bazen dinleyici olarak (konferans, sempozyum, panel vs. türü) ULUSLARARASI çalışmalara katılmaktadır.
Bu çalışmalarda konuşma yapan kişilerin facebook, twitter sayfalarını takip etmektedir.
Gazi üniversitesinde, mesleğini doğrudan ilgilendirmeyen, GÜZEL KONUŞMA SANATI gibi 140'dan fazla farklı konuda duzenlenen kurslara katılmaktadır.
İngilizce kelimelere aşınalık kazanabilmek için her gün türkçe alt yazılı ingilizce filmler izlemektedir.
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının "Girişimcilik Destek Programı" çerçevesinde düzenlenen kurslara katılmaktadır.
...

2) Bu öğrencilerin mezun olduklarını varsayalım. İYİ ÖĞRENCİ sıfatlarına sahip öğrencimizin CV'sinde üniversiteden aldığı diploma bilgisi bulunacaktır.
VASAT ÖĞRENCİ sıfatlarına sahip öğrencimizin CV'sinde üniversiteden aldığı diploma bilgisinin altında katıldığı kurslardan aldığı belgeler, konferans, sempozyum, panel vs. vesilesiyle elde etmiş olduğu belgeler vs. bulunacaktır.
Bir işyeri için hangi CV'deki bilgiler daha önceliklidir.

3) VASAT ÖĞRENCİ sıfatlarına sahip öğrencimiz, üniversitede edineceği bilgileri mesleğinde DOĞRUDAN kullanamayacağının BİLİNCİNDEDİR.
VASAT ÖĞRENCİ sıfatlarına sahip öğrencimiz, üniversitede verilen bilgilerin kısa sürede güncelliğini kaybedeceğinin BİLİNCİNDEDİR.
VASAT ÖĞRENCİ sıfatlarına sahip öğrencimiz, üniversitenin sahip olması gereken bilgiler için bir ARAÇ olduğunun  BİLİNCİNDEDİR.

Çevrimdışı sewal42

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.654
  • 1.287
  • 1.654
  • 1.287
# 02 Mar 2013 21:13:48
Kesinlikle Azaltılmalı Ve Kalitesai Yükseltilmeli

Çevrimdışı melih_6361

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.212
  • 2.211
  • 1.212
  • 2.211
# 02 Mar 2013 21:16:52
azaltılmalı ve nitelikli eğitim verilmeli

Çevrimdışı senolsari

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 196
  • 2.526
  • Türkçe Öğretmeni
  • 196
  • 2.526
  • Türkçe Öğretmeni
# 02 Mar 2013 21:33:52
Eğitim fakültelerinin geleceğe yönelik yapılacak bir planlama ile gerektiği kadar öğretmen yetiştirmesi lazım. Şöyle örnek vereyim:
Ben 2001'de Üniversiteye başladığımda Türkçe'de bırakın yığılmayı, şubat atamasına yeterli başvuru yapan yoktu. Taban puanlar 45 falandı. Ben de ataması rahat diye seçmiştim zaten. Ama ne olduysa geçen süre zarfında açık kapandı, her yere Türkçe eğitimi açıldı ve ben mezun olduğumda bekleyen 3000 kadar aday olduğu söyleniyordu. Taban puan 78-80 civarındaydı. Ataması en rahat denilen bölüm 4 senede tam tersine döndü, şimdi 85'ten aşağısı kurtarmaz oldu.

Devlet şunu düşünmelidir ki bir üniversite mezununu en iyi bildiği veya öğrendiği işe yöneltmezsek, eğitimini aldığı alana yerleştiremezsek verimli ve mutlu olamaz. Bir senede eğitim fakültelerinden mezun olan kişi sayısı kadar atama yapılamayacaksa binlerce mezun ne iş yapacak bu ülkede?

Kesinlikle ülkenin diğer istihdam alanlarında, özellikle teknik mesleki alanlara yetişmiş insan gücüne ihtiyaç var. O zaman mesleki eğitimlere ve istihdam alanlarına önem verilsin ve insanların boş yere 4 yıl üniversite okuması, sonra da bütün ümitlerinin heba olması engellensin.

Zamanla insanlar da öğretmenliği rahat ve kolay çalışılan bir alan değil, üst seviye bir meslek ve kazanması zor bir bölüm olarak görecektir.

Çevrimdışı tarkan555

  • Bilge Üye
  • *****
  • 13.941
  • 16.312
  • 13.941
  • 16.312
# 02 Mar 2013 22:19:08
ilgili birimlerin kafa kafaya verip dogru dürüst bir ihtiyaç analizi çıkarmaları gerekmektedir .
1)ülke genelinde ne kadar okul var ne kadar öğretmen var. Okul bazında hangi branşlarda ne kadar eksik var-fazlalık var.
2)kpss kapısında hangi branştan ne kadar toplamda öğretmen var
3)ülkede toplam ne kadar öğretmen yetiştiren kurum var ,bu alanda kaç tane eğitim gören öğrenci var ...bütün bunların bir analizini yapmadan eğitim öğretim işletilmeye çalışılmakta.
Ya arkadaşlar aylar önce artık ücretli öğretmenliğe ihtiyaç olmayacak norm fazlaları dağıtalacak denilmişti.vallaha bırakın kadroluyu ücretli öğretmen arayışına çıktık bulamadık.
Anltmak istediğim şu: bir tarafta kpss kapısında 100 binlerce dinamik genç öğretmen adayı dururken,diğer tarafta öğretmen eksikliğinden ideal verim alınamayan okullar.
Bana göre olay karmaşa gibi görünsede çözüm gayet açık .kpss kapısında bekleyen arkaşları   kadroya alınıp eritilmeli ,bunu yaparkende ,eğitim fakültelerinin sayısını en aza ingirgenmeli.

Çevrimdışı mavi ada ılgını

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.970
  • 8.709
  • 1.970
  • 8.709
# 02 Mar 2013 22:37:36
bence de azalmalı ve nitelikli eğitim verilmeli ayrıca öğretmen adaylarının mesleğe yatkınlıkları ve kişilikleri de (nasıl olacaksa)göz önünde bulundurulmalı

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK