Hayırlı günler dilerim.
Ne yazık ki sizinle oldukça farklı düşünüyoruz.
Sizinle FARKLI düşünmekten çok memnunum
bireyin işe dönük kalitesini yükseltmek amacıyla vardır.
Haklısınız, daha net söylemek gerekirse, üniversiteler
meslek sahibi bir insanın (her alanda) kalitesini yükseltmek amacıyla vardır.
Bazı kimselerin düşündüğü veya bazı uygulamalarda olduğu gibi sıfırdan başlayarak bir meslek EDİNDİRMEK üniversitenin amaçları arasında değildir.
Talep keyfi olduğu sürece, istatistik, analiz, bilimsel veri sonuçları doğrultusunda belirlenmediği sürece bu konuyu daha uzun yıllar sorun olarak tartışırız.
Talep kelimesi :
1. isim Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, dileme, istem
2. İstek
anlamlarındadır.
Bildiğim kadarıyla, istatistik, analiz, bilimsel veri sonuçları gibi kavramlar talep (
İSTEK) oluşturmuyor.
3. Üniversite okuma süreci meşakkatlidir ve kimse bunu spor olsun ya da sizin deyiminizle toplumsal bilinç artsın diye yapmaz.
Fertler spor olsun, toplumsal bilinç artsın diye değil, kendilerini daha BİLİNÇLİ hale getirmek için üniversite okumaktadır/okuması gerekir.
TOPLUMSAL BİLİNÇ, fertlerin bilinçlenmesi sonucu ortaya çıkar.
4. Öğretmenlerin hayat boyu eğitim-öğretim ilkesini benimsemediği yargısına hangi bilimsel verilere dayanarak varıyorsunuz, bilmiyorum.
"Bilim, her an yanlışlığı ispatlanabilen değerler topluluğudur." ilkesini benimsemiş biri olarak bilimsel olduğu iddia edilen verilere itibar etmem.
Ezici çoğunluğu öğretmenlerden oluşan bir forumda
- Eğitim Fakültelerinin sayıları azaltılmalı mı?
- 4+4+4 Sizce Amacına Ulaşır Mı? Ömrü Kaç Yıl Olur?
- 4+4+4 Yerine Bence Adı Dert+dert+dert Olmalıydı...
gibi başlıklarla konular açılabiliyorsa öğretmenlerin "hayat boyu eğitim-öğretim ilkesini benimsemediği" yargısına ulaşmak normal değil midir?
Öğretmenlerin daha fazla (+ kaliteli) eğitim, daha fazla (+ kaliteli) öğretim TALEP etmeleri gerekmez mi?
Hayat boyu eğitim-öğretim ilkesini benimsemiş kişilerin talepleri bu şekildedir.
Bir ülke bugünden yarına, günü kurtarma projeleriyle yönetilmemelidir.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde şu ana kadar yapılmış 9 adet kalkınma planı mevcuttur.
Planları incelerseniz
hayata geçirilen projelerin günü kurtarmaya yönelik olmadığını görebilirsiniz.
Mesajınıza kısa kısa cevaplar yazdıktan sonra üniversite kavramına bakış açımı içeren detaylı bir ekleme yapmayı uygun görüyorum.
Açıklamalarımda dikkat edilmesi gereken hususlar için iki cümlelik düşünce paylaşımı yapmak istiyorum.
- Öğrenmek istemeyen kişiye zorla hiç bir şey öğretemezsiniz.
- Kaliteli eğitim/öğretim veren üniversite yoktur. Kaliteli (BİLİNÇLİ) öğrencilerin TERCİH ettiği üniversiteler vardır.
1) Karabük Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği (Uzaktan öğretim) bölümünde okuyan iki öğrenci düşünelim.
Birinci öğrenciye A diyelim. Bu öğrencimiz
İYİ ÖĞRENCİ sıfatlarına sahip olsun.
Yani internetten derslerini düzenli takip etsin, örgün öğretim derslerine düzenli katılsın, sınavlarda iyi dereceler alan bir başarısı olsun.
İkinci öğrencimize B diyelim, Bu öğrencimiz
VASAT ÖĞRENCİ sıfatlarına sahip olsun. Yani internetten derslerini düzenli takip etmesin, örgün öğretim derslerine düzenli katılmasın, sınavlara iyi hazırlanmasın, dersleri ikişer defa alarak geçsin.
VASAT ÖĞRENCİMİZ üniversitenin birinci yılında, bir arkadaşı ile birlikte bir proje hazırlayarak İstanbul'daki bir İnovasyon şirketinde projelerinin tanıtımını yapar.
Şirket projeyi beğenmez ve desteklemez. Bir kaç ay sonra Ankara'daki bir İnovasyon şirketinde projenin sunumu yapılır.
Şirket projeyi beğenir ve geliştirilmesi için 6 aylık bir anlaşma imzalanır.
VASAT ÖĞRENCİMİZ bir taraftan projeyi geliştirirken, diğer taraftan Bilkent, ODTÜ, TOBB gibi üniversitelerde düzenlenen mesleki etkinliklere (konferans, sempozyum, panel vs.) katılmaktadır.
Yabancı dili konuşmaları anlamak için yeterli olmadığı halde, bazen görevli, bazen dinleyici olarak (konferans, sempozyum, panel vs. türü) ULUSLARARASI çalışmalara katılmaktadır.
Bu çalışmalarda konuşma yapan kişilerin facebook, twitter sayfalarını takip etmektedir.
Gazi üniversitesinde, mesleğini doğrudan ilgilendirmeyen, GÜZEL KONUŞMA SANATI gibi 140'dan fazla farklı konuda duzenlenen kurslara katılmaktadır.
İngilizce kelimelere aşınalık kazanabilmek için her gün türkçe alt yazılı ingilizce filmler izlemektedir.
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının "Girişimcilik Destek Programı" çerçevesinde düzenlenen kurslara katılmaktadır.
...
2) Bu öğrencilerin mezun olduklarını varsayalım.
İYİ ÖĞRENCİ sıfatlarına sahip öğrencimizin CV'sinde üniversiteden aldığı diploma bilgisi bulunacaktır.
VASAT ÖĞRENCİ sıfatlarına sahip öğrencimizin CV'sinde üniversiteden aldığı diploma bilgisinin altında katıldığı kurslardan aldığı belgeler, konferans, sempozyum, panel vs. vesilesiyle elde etmiş olduğu belgeler vs. bulunacaktır.
Bir işyeri için hangi CV'deki bilgiler daha önceliklidir.
3)
VASAT ÖĞRENCİ sıfatlarına sahip öğrencimiz, üniversitede edineceği bilgileri mesleğinde DOĞRUDAN kullanamayacağının
BİLİNCİNDEDİR. VASAT ÖĞRENCİ sıfatlarına sahip öğrencimiz, üniversitede verilen bilgilerin kısa sürede güncelliğini kaybedeceğinin
BİLİNCİNDEDİR. VASAT ÖĞRENCİ sıfatlarına sahip öğrencimiz, üniversitenin sahip olması gereken bilgiler için
bir ARAÇ olduğunun BİLİNCİNDEDİR.