Hayırlı akşamlar.
Arapça- Türkçe karışık söylenen tekerleme türü şöyle bir söz vardır:
- Et tekraru ahsen velev kane yüz seksen.
Türkçe'ye şöyle çevirebiliriz :
- Tekrar güzeldir, yüz seksen kere bile olsa.
Doğru davranışı bir iki kez söylemek yeterli değildir.
Davranışın alışkanlık haline gelinceye kadar tekrarlanmasını sağlamak gerekiyor.
Bu tekrarların monoton olmaması, farklı şekilllerde ve mümkünse zevk alacak şekilde yapılması/yaptırılması gerekiyor.
Çikolata ikram uygulaması başlığı ile açmış olduğum konuda "Olumluya odaklanma" alışkanlığının nasıl kazandırılabileceğine dair örnek mevcuttur.
Bir başka örneğide
şiir yazma alışkanlığı kazandırma hususunda vermek istiyorum.
Örneği vermeden önce şiir yazma konusunun önemi hakkında bir şeyler yazmayı uygun görüyorum.
Gelişmekte olan toplumlarda yaşanan sıkıntılardan biri de kişilerin duygularını ifade etmekte yaşadığı sıkıntılardır.
Bu sıkıntı çoğu zaman şiddeti doğurur.
Duygularını ifade edebilen kişilerde şiddet eğilimi minumum düzeydedir.Duyguları ifade etme yöntemlerinden biri de şiirdir.
Şiiri diğer edebi metinlerden ayıran temel özellik, kısa ve öz cümleler içermesidir.
Bildiğim kadarıyla okullarımızda şiir yazma alışkanlığı kazandırmak için yapılan uygulamalar yoktur.
Sadece Türkçe ve edebiyat öğretmeleri şiir konusunu anlattıkları zaman bir konu vererek öğrencilerden bu konuda şiir yazmasını istemektedirler.
Öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun bu ödevi de yapmadıklarını söylemek pek hatalı olmaz sanırım
TRTOkul tv kanalında yayınlanan Kendimi Tanıyorum programının evlilik bölümünde şu şekilde bir uygulama yapıldı:
Sunuculardan biri bir kağıda şiir oluşturulabilecek bir cümle yazdı ve diğer sunucuya verdi.
Diğer sunucu, cümlenin altına, daha önce yazılmış olan cümleye uygun ikinci bir cümle yazdı.
Daha sonra sadece kendi cümlesi görülecek şekilde kağıdı katlayarak programa katkı yapan bir öğrenciye verdi.
Kağıdı alan öğrenci sadece son yazılan cümleyi görerek yeni bir cümle ekledi ve sadece kendi cümlesi görülecek şekilde kağıdı katlayarak başka bir öğrenciye verdi.
Bu şekilde sadece son yazılan cümlenin görülüp, yeni bir cümle eklenen bir uygulama yapıldı.
Sonuncu öğrenci cümlesini yazıp kağıdı sunucuya verdi.
İşte kağıtta yazılı olanlar :
Sana rastladığım o ilk günde
Yağmur yağıyordu Kabataş sahilde
Elele yürüyorduk birlikte
Perdeleri aralama güneş girmesin suretine
Hasret bırakma beni, o güzel, aydınlık yüzüne
Ki vakti geldiğinde bırakma vicdanla başbaşa
Her daim yanımda ve her daim benimle
Ve her düştüğümde elin elimde
Ama sonuçta ayağa kalkmak seninle
Ve düşmek örs misali gökten
Anlamak bazen susmaya çalışarak
Anlatmak istesen de bazen susmaktan öteye gidemeden .
Şiir ilgi alanıma giren bir konu değildir. Bir ara 3-4 tane şiir kitabı okudum. Bir iki tane şiir denemesi yaptım.
Şiir yazmanın benim için zor bir eylem olduğuna karar verip şiir konusu ile alakamı kestim.
Yukarıdaki satırlar şiir olarak değerlendirilebilir mi bilmiyorum.
Ama bu satırların benzerini oluşturmak, benim için asgari bir haftalık çalışma süresi demektir.
Bu uygulamanın dikkat çeken en önemli tarafı, cümleyi yazanın gördüğü cümleyi anlamaya ve dolaylı olarak cümleyi yazan hakkında düşünmeye vesile olmasıydı.
Öğrenciler bu uygulamayı yapmaktan büyük zevk aldılar.
Sınıflarımızda zaman zaman bu uygulamanın yapılması öğrencilere şiir yazma alışkanlığı kazandırabilir.
Daha öncede belirttiğim gibi şiir yazma alışkanlığı kazandırmak, duyguların şiirle ifade edilmesine vesile olacaktır.