20 şubat akşam saatleri dilşad nefes alamıyor zaten gün boyu inlemekler gözleri kanadı gözleri kırmızı yalvarıyorum allaha şafi isminle şifa ver diye bir taraftan biliyorum yolun sonuna geldik saatler ilerliyor her geçen dakika daha kötü ailelerimizi aradık geldiler belki son görüşleri olur dedik gittikçe kötüleşiyor saatler gece yarısına yaklaştı su içti meyve suyu içti daha çok inliyor sakinleştirici verildi ışıkları kapattım uyusun rahatlasın diye olmadı açtık ışıkları kusmaya başladı kan kusuyor midesi boşaltıldı olmadı daha da kötü saat gece yarısını çoktan geçti oksijen maskesini çıkardı beni öptü gözleri karşıda ona sürekli eve gideceğimizi bütün bu acıların biteceğini denize okyanusa dağa gideceğimizi söylüyorum şimdi daha da kötüleşti ANNE BENİ ÇAĞIRIYORLAR dedi kim çağırıyo annecim gitme dedim beni bırakma daha yapacak çok şeyimiz var bensiz gitme dedim cevap alamadım ANNE SENİ ÇOK SEVİYORUM dedi öptü gözlerini tavana dikti nasılsın dedim İYİYİM dedi nereye bakıyosun dedim DIŞARI dedi bir kere daha öptü gözleri kaydı gitti yoğun bakıma çıkardık kendi ellerimle ama çoktan gitmişti 21 şubat saat 2:35 doktorlar öldü dediler girdim yanına öptüm kokladım sarıldım ağladım niye gittin dedim morga kendi ellerimle indirdim öptüm kokladım eve geldim namaz kıldım hastaneye gittim ben yıkayacaktım annem izin vermedi ama kefenledim kendi ellerimle öptüm kokladım melek gibiydi gülüyodu yumuşacıktı öptüm kokladım doyamadım doyamamki değil 6 yıl 60 yıl olsa doyamazdım canım yavrum seni çoook özledim
çok üzüldüm. o kadar şey varki söylenecek ama kelimeler utanıyor ağızdan çıkmaya. minik bi melek gitti cennete..... tek teselli belkide bu, zor olsa da....