Bizdeki asıl mahcubiyet denetmenlerin söyledikleri ile alakalı değil...
Bunca yılın verdiği tecrübe şu; çalışırsın didinirsin, alın teri dökersin, istersin ki bir kaç güzel söz duyayım, sonrasında acaba arkadaşların teftişi nasıl geçti, ardından okul müdürü ne diyecek konusu..
Bizi asıl üzen de ikinci konu...
Öğretmenler odasına oturduğunuz vakit konuşulanları dinlersin..
Sakin olup konuşmayan da olur çok konuşanda.
Anlatırlar, anlatırlar.
Arkadaş hiç çalışmaz teftişine bakarsın ampüller atar;
"Şöyle oldu da, böyle oldu da, şunu dedi de..."
Kimse kimsenin durumunu düşünmez, aklına bile gelmez.
Çünkü ortada takdir edilme, öne çıkarılma pozisyonu vardır.
Anlayış meselesi ikinci plandadır, kimse kimsenin umurunda değildir.
Arkadaşlarımızı tenzih ederek söylüyorum bir yerde menfaat var mı orada önce "ben" denilir.
Kıyaslayın artık.
İki üç gün sonrada her şey normale döner canınızı sıkanlar birden bire eski haline döner.
Garip ama böyle, neylersin!
Yoksa teftiş sonucu ne maaşta bir eksilme ne de çoğalma olur.
Allah bizleri kendini bilenlerle eş etsin.
Hocam herkes kendini bilir(önce Allah) o yüzden şu ne demiş, bu ne demiş benim nazarımda çokta önemli değildir, müfettiş geldiğinde uygulanması gereken taktik (egolarını tahrik etmemek için) dinleyip onaylıyor görünmeniz yeterli, muhalefet ettiğinizde iş tartışmaya giriyor, gerek yok, yok yere keyfinizi kaçırmalarına müsade etmeyin, ben göreve ilk başladığım Bitlis'in bir dağ başında iken müfettiş gelmişti, bizde ister istemez bir heyecan(ilk yılımız,ya da ikinci yıl) müfettiş gayet sakin, ben ayaktayım, müfettiş hocam gel gel otur şöyle, siz bu ortamda nasıl duruyorsunuz diye sordu, yani defterle evrakla hiç işi olmadığını hissettirdi....Kimisi de var, ben büyük adam oldum edalarında.Sınıfın içinde baş kahraman öğretmen, nice yetersizlikler,imkansızlıklar içerisinde bir şeyler yapmaya uğraşıyor belki okul müdürü de dahil, veliler başta olmak üzere yardımcı değil sadece köstek oluyorlar!Bundan ötürü üzülmeye gerek yok!!Kimse sizin 6,7... aylık çalışmalarınızı gelipte 1,2 saatte yargılayamaz, şartlarınızı en iyi siz biliyorsunuz.Üzülmeye ve bu meseleye takılmaya gerek yok.