Eğitimhaneliler: Sevinçlerimizi Ve Üzüntülerimizi Burada Paylaşalım...

Çevrimdışı hafız ahmet

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.068
  • 20.096
  • Okul Müdürü
  • 4.068
  • 20.096
  • Okul Müdürü
# 13 Mar 2013 00:28:03
bir galatasaaylı olarak galatsarayı tebik eder... fenere de başarılar dilerim... avrupadaki tüm takımları canı gönülden destekliyorum...

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.896
  • 512.890
  • 32.896
  • 512.890
# 13 Mar 2013 00:44:07
Tebrikler Galatasarayım...
Yolun açık olsun...

Çevrimdışı onurak

  • Aktif Üye
  • **
  • 33
  • 41
  • 33
  • 41
# 13 Mar 2013 01:05:16

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] sitesinden alıntıdır.

Baştan uyarmak vazifemdir: Bu yazı maddiyatı her şeyin üzerinde tutan, paranın insan hayatında pek çok eksikliği giderebileceği fikri dimağına sabitlenmiş insanlara göre değildir. Bu okurlarımıza sayfamızı ziyaret ettikleri için teşekkürlerimi sunar; köprüden önce son çıkıştan önce konudan ayrılmalarını saygılarımla rica ederim.
  Evet kalan okurlarımızla sohbetimize devam edebiliriz. Henüz  gelişen bir ilçenin, küçük bir kenar mahallesinde hayata atılan çocuklar olarak, havanın kararmasına aldırmayıp; oyuna kısa bir ara vererek üzerine salça sürülmüş, sıcak ev ekmeğinden almak üzere eve gelen  bizler, çocukluğumuzda fazla önem vermezdik paraya. Vermezdik, çünkü biz; en keyifli anlarımızı playstation başında değil de, sokakta yapılan tek kale maçlarda yaşamıştık. Yağmurdan sonra çamura bulanan topumuzu, duvara şutlar çekerek temizleyen çocuklardık çünkü bizler. Yukarı mahallenin çocuklarıyla kallavi bir mücadeleye girip, ele geçirmiştik yandaki yüz metrekarelik arsanın denetimini. Hep burada oynardık -hala tadını bulamadığım- maçlarımızı...
  Lakin seneler geçti, para hem en değerli; hem de en değersiz meta oluverdi yaşamlarımızda. Şişede durduğu gibi durmaz misali, durmadı cüzdanlarımızda. Kimi zaman zevkten mest etti, çoğu zaman da dayanılmaz ıstıraplar çektirdi hepimize. Önceleri kumandalı televizyonlar olarak girdi mahallemize, sonraları parlak boyalı bir araba ve sonunda sahibini söktü götürdü mahallesinden, yaşanmışlıklarından. O gün bu gündür de insan her şeyi onda arar oldu. Kimi zaman bol aynalı bir mekanda, 2500 cc güçte bir araçta; dünyayı içine sığdıran telefonlarda... Gittikçe standartlaşan zevkler içinde kaybolup gittik resmen.
  Hatırlayın bakalım: Hayatınızdaki en lezzetli köfteyi, ihtişamlı bir mekanda lüks oturma gruplarında mı; yoksa salaş bir stadyum köftecisinde, kırık bir tabure üzerimde mi yediniz? Yılmaz ERDOĞAN'ın bir şiirinde söylediği gibi:

"...belki bu film hiçbir zaman
o kadar fiyakalı olmayacak; ama
hiçbir lahmacun da,
o okul yolundaki üçüncü sınıf lokantadakinin
tadını vermeyecek bir daha.
çok daha iyilerini yedim sonra
bizzat urfa'da hatta
ama hiçbirinde
o kadar aç oturmadım sofraya..."

Belki şık giyimli insanlar vardı oralarda etrafınızda, belki ceketinizi bile aldılar nazikçe içeri adım atarken; fakat hangisinden aldınız mahalle lokantasında yapılan ayaküstü sohbetin tadını? Hangisinden aldınız gerçek dostluğun tadını?

  Vaktiyle şöhret olan birinin ders niteliğindeki anısıyla sizleri baş başa bırakıyorum:

  "Tatilimizin beşinci günüydü. Hepimiz uzun bir mavi yolculuğun hayalini kuruyorduk. Hemen bir grup arkadaş bir yat kiralamak üzere limanda aldık soluğu. Kısa bir pazarlığın ardından bir yelkenliyi, dalış öğretmeni ve malzemeleriyle birlikte tedarik ederek denize açıldık. Başlarda güzel başlayan yolculuk gittikçe sıkıcılaştı. Geminin lüksü ve konforu düşman çatlatan boyutta olsa da bir şeyler eksikti. Bir süre sonra, minik bir kayığın yanımızdan usulca geçtiğini fark ettim. Kayıkta yaşlı bir amca ve karısı oturuyordu. Adam arada bir denize saldığı ağı kontrol ediyor, tuzağa yakalanan çeşitli türden balıkları bir bir karısının önündeki kovaya atıyordu. Bu arada usulca yanan mangal da hafiften közünü almış, ateş kor kıvamına gelmişti. Balıkları hızlıca ayıklayan kadın ızgaraya dizip, kısmeti mangala koyuyordu. Bir tabure üzerine özensizce hazırlanmış tepside, salata ve yarılanmış otuz beşlik açık duruyordu. Ha bir de usul usul çalan radyodan Müzeyyen SENAR'dan olduğu anlaşılan ezgiler denize dökülmekteydi... Bir gerçek vardı ki: Onlar daha mutluydu işte, biz kendimizi kandırıyorduk sadece. Akşama ulaşan günün sonunda apar topar limana döndük. O geziden sonra mutluluk hakkında çok sık düşünür olmuştum..."
  
       Kıssadan hisse...

  Evet sayın okurlar: Hepimizin şu an bir süre düşünüp mutluluğu ve mutluluk kaynaklarımızı sorgulamamızın zamanı sizce de gelmedi mi??  

Yazılarımızın devamını ve diğer konuları iki öğretmen arkadaş olarak hazırladığımız [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] adresinden okuyabilirsiniz. Hepinizi bekliyoruz..

Çevrimdışı göksubetül

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 67
  • 1.560
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 67
  • 1.560
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 13 Mar 2013 02:58:57
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Arkadaşlar cuma günü teftiş geçirdik. Müfettiş bey moralimi çok bozdu.Beni öğrencilerin önünde azarladı gitti. Nedeni de neden sesleri bitirmemişim, neden bazı öğrenciler hala heceleyerek okuyorlarmış. kasım ayı sonuna kadar okuma yazma işini halletmeliymişim. Çizgili deftere neden hala geçmemişim. Oysa benim daha dört sesim kaldı. Geldiği gün (h ) sesine başlamıştım. Çocuklara hayat bilgisi kitabından düz yazı okuttu. Görmediğimiz seslerde hecelediler. Üç cümlelik dikte yaptırdı. Cümlelerde de görmediğimiz sesler vardı. Kendisine henüz bu sesleri görmediğimizi söyledim. Anlamadı. Dilinde et yapışık olduğu için bazı sesleri yutarak okuyan öğrencim için neden sesleri yutuyor dedi. Durumunu anlattım. Bunu şimdiye kadar halletmeliydin dedi. Bir öğrencimde geç algılıyor,henüz hecelerde çok geriden geliyor. Ailede ilgisiz. Onu şimdiye kadar okumaya geçirmeliymişim. 14 öğrenciyle çocukları çoktan uçurmam gerekiyormuş. Kavramlarla ilgili bişey sormadığı halde kavram olgusu verilmemiş diyor. Yazırdığı üç cümlede paragraf yapmamışlar.Buna taktı. Her öğrencinin sırasında ucu açık vaziyette 2-3 kalem hazır bulunmalıymış. Neden buna dikkat etmiyormuşum. Tüm bunlar için bana siz başarısız bir öğretmensiniz. Sizi de öğrencilerinizi de beğenmedim deyince ben de dayanamadım " Ben size katılmıyorum. kendimin çok başarılı olduğuma inanıyorum. Ben elimdeki programı uyguluyorum." dedim. Ben sizinle tartışmam deyip çıkıp gitti. Tabii müdüre benim başarısız olduğumu iyi bir öğretmen olmadığımı söylemiş. Şimdi ben bu müfettiş beye itirazımı ve şikayetimi nereye yapabilirim. Yeniden başka biri tarafından teftiş edilmemi isteyebilirmiyim? 15 yıllık öğretmenim. ve bu 4üncü 1. sınıf okutuşum. Teftiş notlarımda 90'ın altına düşmedi şimdiye kadar. 2 seferde 6 yıldan kademe aldım. Doğrusu bu davranış kanıma çok dokundu. Kendimi çok kötü hissediyorum.
hfgkb59 hocamla aynı okulda zümre arkadaşıyım.Hocam okulumuzda başarılı çalışmalara imza atmış,çalışkan bir arkadaşımız.Öğrencileri için fedakarlıktan kaçınmaz hatta okula erken gelip geri kalan öğrencileriyle özel çalışmalar yapar.Sınıfında öğrenciler okumaya geçtiler ve öğrencileri de başarılı.Müfettişin kasıtlı olarak yaptığını düşünüyorum.Çünkü beni teftiş eden müfettiş rehberlikte teşekkür edip sınıfından çıkmış.Müfettişin yaptıklarını kendime yaplımış kadar üzüldüm çünkü hocamızın haketmediğini düşünüyorum.

Çevrimdışı göksubetül

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 67
  • 1.560
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 67
  • 1.560
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 13 Mar 2013 03:02:34
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Perşembe günü de Fenerbahçeden güzel haberler bekliyoruz.
Güzel haberler gelecek hocam.Artık yüzümüz gülsün

Çevrimdışı ahmetcik

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.451
  • 30.432
  • 2.451
  • 30.432
# 13 Mar 2013 05:25:38
Ben de Galatasaray ı tebrik ediyorum, büyük iş başardı, devamını bekliyoruz

Çevrimdışı s.kahya

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 8.773
  • 33.610
  • Müdür Yardımcısı
  • 8.773
  • 33.610
  • Müdür Yardımcısı
# 13 Mar 2013 06:48:24
Galatasarayı tebrik ederim...

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.794
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.794
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 13 Mar 2013 06:51:02
Galatasarayı tebrik ederim...Fenerbahçeden' de bekliyoruz.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.808
  • 227.414
  • 28.808
  • 227.414
# 13 Mar 2013 06:58:27
Tebrikler Galatasaray a ...

Çevrimdışı yeni4242

  • Bilge Üye
  • *****
  • 8.472
  • 119.228
  • 8.472
  • 119.228
# 13 Mar 2013 07:00:48
Aynı şekilde tüm zamanlarda Galatasaray'a başarılar dilerim.
Umarım hem Avrupa'da kazanır.
Hem de Şampiyon olur.

Çevrimdışı kulut

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.145
  • 4.568
  • Müdür Yetkili
  • 3.145
  • 4.568
  • Müdür Yetkili
# 13 Mar 2013 07:13:15
Maç sevmediğim ve gürültüsünden rahatsız olduğum halde

Tebrikler Galatasaray.

Çevrimdışı tuncayikranur

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 408
  • 2.009
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 408
  • 2.009
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 13 Mar 2013 07:19:24
Galatasaray'ı gönülden kutluyor başarılarına başarılar katmasını diliyorum ve darısı Fenerbahçe'ye.Galatasaray artık devler arasında..

Çevrimdışı kulut

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.145
  • 4.568
  • Müdür Yetkili
  • 3.145
  • 4.568
  • Müdür Yetkili
# 13 Mar 2013 07:34:12
Dinçer Çekmez yaşamını yitirdi
Sinema ve tiyatro oyuncusu Dinçer Çekmez, dün saat 16.00 sıralarında İstanbul’da hayatını kaybetti.
Kemal Sunal’la birlikte Şark Bülbülü, Tarzan Rıfkı, İnek Şaban, Şaban Askerde, Süt Kardeşler, Şabanoğlu Şaban, Atla Gel Şaban gibi filmlerde rol aldı. Filmlerde kullandığı “O kadar!” ve “Mazlum’u getirin bana!” gibi replikler ile “Kadırgalı Eşref” adlı bir kabadayıyı oynadığı Şabanoğlu Şaban filminde attığı nârâlarıyla meşhurdu.
Mekanı Cennet Olsun (az güldürmedi bizi)

Çevrimdışı çiğdemehmet

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.593
  • 6.325
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 1.593
  • 6.325
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 13 Mar 2013 07:48:39
Eşim akşam galatasaray maçını izliyordu uykum var diye uyudum ben çığlıklarını duydum ama skoru bilmiyorum. tebrikler galatasaray........... bir fenerbahçeli olarak ezeli rakibimi yürekten kutluyorum...

Çevrimdışı TUANA:)

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.221
  • 12.498
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.221
  • 12.498
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 13 Mar 2013 08:16:50
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Dinçer Çekmez yaşamını yitirdi
Sinema ve tiyatro oyuncusu Dinçer Çekmez, dün saat 16.00 sıralarında İstanbul’da hayatını kaybetti.
Kemal Sunal’la birlikte Şark Bülbülü, Tarzan Rıfkı, İnek Şaban, Şaban Askerde, Süt Kardeşler, Şabanoğlu Şaban, Atla Gel Şaban gibi filmlerde rol aldı. Filmlerde kullandığı “O kadar!” ve “Mazlum’u getirin bana!” gibi replikler ile “Kadırgalı Eşref” adlı bir kabadayıyı oynadığı Şabanoğlu Şaban filminde attığı nârâlarıyla meşhurdu.
Mekanı Cennet Olsun (az güldürmedi bizi)
Allah rahmet eylesin

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK