"Çocuklarımıza dokunma Hollanda"
İki gündür Son Haber'i okuyan, Atv'yi izleyenler adeta şokta. Gördüklerine, duyduklarına, okuduklarına inanamayan yüzlerce insan haber merkezimizi arayarak "Hollanda'da neler oluyor"diyor.
13 Mart 2013 Çarşamba 14:51
Haber/ Yorum
İki gündür Son Haber'i okuyan, Atv'yi izleyenler adeta şokta. Gördüklerine, duyduklarına, okuduklarına inanamayan yüzlerce insan haber merkezimizi arayarak "Hollanda'da neler oluyor"diyor.
Tehlikenin ve yaşanan dramın bu kadar büyük oduğunu bilmediklerini belirten vatandaşlarımz, "Hollanda gibi insan haklarına saygılı, demokrasinin beşiği bir ülkede, bu tür olayların olması bir insanlık suçudur" şeklinde konuşuyor.
ATV Ana Haber'in "Çocuklarımıza dokunma Hollanda" başlığı ile üç gündür ekranlara taşımaya devam ettiği gerçekler dün de devam etti. Üç çocuk annesi Selcan hanım ile bir diğer anne Nur Yörükseven'in anlattıkları insanın kanını donduracak nitelitke...
Eşinden boşandığını ve üç çocuk annesi olduğunu söyleyen gözü yaşlı anne, " 6 yıl önce Gençlik Dairesinden geldiler ve evimin yetersiz olduğunu, bu durumun çocuklarımın eğitimini etkileyeceğini söyleyerek, kızım Zeynep'i ve oğlum Furkan'ı elimden aldılar " dedi.
Çocuklarının elinden alınması ile psikolojik çöküntü yaşayan Selcan hanıma bir darbede karnındaki bebeği hakkında söylenenlerden gelmiş. Üçüncü çocuğuna hamile olan anne karınındaki çocuğunun da doğumdan sonra alınacağının söylenmesi üzerine psikolojisini tamamen bozmuş.
Selcan hanım her ne kadar itiraz etse de üçüncü çocuğu Elif'e 3 sene sahip olabilmiş. Üçüncü çocuğuna hamiyleyken elinden alınan iki çocuk yetmezmiş gibi Elif 'de 3 yaşına gelince mahkeme kararı ile gözetim altına alınacak. Elinden alınması an meselesi. Anne her kapı çaldğında Elif'ini almaya geldiler sanıyor.
Elinden alınan çocuklarını ayda sadece 1 saat görebilmesine izin verilmiş... Göz yaşalarına boğulan anne Selcan hanım, " Çocuklarım Türkçe bilmiyor. Gençlik dairesinin görevlileri beni iyi ve bakımlı görsün, sorun çıkarmasın diye türbanımı çıkartıp öyle gitmek zorundayım." derken sözleri boğazına düğümleniyor.
Doğum gününde kızına hediye vermesine bile müsade edilmeyen anne " Yine de kızıma bakan koruyucu aileye gittim ama hediyesiz. Kızım beni görünce , anne iyiki geldin en güzel doğum günü hediyem sensin dedi" diyor...
Fakat kızını doğum gününde görmek pahalıya patlamış Selcan hanıma ve kendisine 2 ay kızını görememe yasağı getirilmiş.
Bir diğer anne Nur Yörükseven'in çocuğunun alınma gerekçesi ve yaşadıkları ise akıl almaz bir durum. Kaldığı evin havlandırma sisteminden kaynaklanan bir alerji sonucu çocuğunu doktora götürdüğünü ifade eden anne Nur hanım, " Önce bir böcek sokması falan zannederek doktora götürdüm, çocuğumun vücudunda kızarıklıklar oluşuyordu... Doktor baktı ve bit veye pire olabilir dedi.
Bu şikayetle bir kaç kez kontrole götürdüm çocuğumudoktor bu muayeneler esnasında benim evde böcek hayali gördüğümü belirterek, evde böcek olmadığı halde oğlumun vücudundaki kızarıklıklardan dolayı Gençlik Dairesine müraccat ediyor. Gençlik Dairesi yetkilileri geldi evde nem / rutubet olduğunu tespit ettiler, ama yine de bu bahane ile oğlum Kaan'ı aldılar" diyor...
Nur hanım, böcek hayali görmediğini, raporlarla ispat etse de bu raporlar Kaan'ını geri almaya yetmiyor. Kaan'ı bir koruyucu aileye veren yetkililer, anneye de koruyucu ailenin gözetiminde oğlunu görmeye izin veriyor. Anne Nur hanım görüş esnalarının birinde Kaan'ın ürkek ve korkak tavırlarından şühelenip sırtını açtığında adeta yıklıyor. Ailenin tüm tehditlerine rağmen koruyucu aileyi polise şikayet ediyor anne... Polis raporları ve polisin çektiği resimler yansıyor ekrana... Küçük Kaan'ın sırtında morluklar işkence yapıldığının dövüldüğünün ispatı... İçi morarıyor izleyenlerin Kaan'ın sırtı gibi.
Polis Kaan'ı koruyucu aileden alıyor almasına ama bu demokratik ülkede olmaz denen oluyor ve Kaan'a işkence eden koruyucu ailenin yaptıklarının üstü örtülüyor, koruyucu ailenin üst düzey tanıdık dostları sayesinde.
Kaan'ın sırtındaki izler, morluklar geçer fakat anne Nur hanım izleyenleri şoktan öte deli edecek, isyan ettirecek şeyler söylemeye devam ediyor.
" Kaan'a bakan aile aynı zamanda 17 yaşında bir de Faslı gence koruyucu ailelik yapıyordu. Kaan'ın bana anlattıklarına göre bu faslı genç oğluma cinsel tacizde bulunuyormuş. Ne kadar ısrar ettiysem de korkudan konuşamayan oğlumun bu Faslı genç tarafından tecavüze uğradığına inanıyorum" diyor.
O anda gerek Anne Nur hanım gerekse izleyenler de film kopuyor.
Anne Nur Yörükseven, 3 yıldır yaşadıklarını anlatabilmek, çocuğuna kavuşabilmek için çalmadık kapı bırakmamış. Son çareyi AB komisyonuna sesini duyurmakta arayan gözü yaşlı anne, düzenli olarak Hollanda'dan kalkıp Bürüksel'e giderek pankart açıp gösteri yapıyor.
Ve ekliyor anne Nur hanım, "Bu ülkede insan hakları olabilir, önem verebilirler, ama çocuk hakları yok. Hak yerine çocuklara işkence var, tecvüz var" diye yaşadıklarına isyan ediyor.
Bizim Son Haber olarak iki yıldır hemen hemen her gün yazıp çizdiğimiz bu ve benzeri insanlık ayıpları ATV gibi ulusal bir kanalda dosya halinde yayınlanması ile nihayet yetkililerin dikkatini çekmeyi başardı.
ATV Ana Haber şimdilik 5 ailenin dramını ekranlara taşıyor, oysa gelen telefon ve mailler aynı durumda hatta daha kötü şartlarda yüzlerce çocuk ve perişan anne-babaların olduğunu gösteriyor.
Çelik ailesinin çocuklarının alınma sebebi ise "Yuh artık, bu kadar da olmaz!" dedirten türden.
6 yıl önce Çelik ailesinin çocuklarının alınma sebebi ne akla ne mantığa sığıyor...
'Çocuğunuzu kucağınıza alıp sevemezsiniz!', demişler..
'Burası Türkiye değil, siz çocuğunuzu ancak Türkiye'de kucağınıza alabilirsiniz burası Hollanda!' demişler ve almışlar.
Sonuç itibarı ile ailelerinden sudan sebeplerle koparılan çocukları geri almak nerdeyse mümkün değil. Alınsa da çok geç kalındığından o çocuklar çoktan öz benliklerinden uzaklaşmış, dillerini unutmuş eskilerin tabiri ile devşirilmiş olmakta.
Bu olayları izlerken, yaşarken ve yazarken insan sanki bir korku filmi gibi geliyor. Film de sahibi görünmeyen bir ses, " Demek asimile olmazsınız öyle mi? Bakın ben sizin çocuklarınızı nasıl elinizden alıp asimile ediyorum, görün" der gibi.
Fakat Film değil yaşannaların hepsi gerçek...
© SONHABER.NL
Tweet:
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]