Geçen hafta seminer çalışmalarının ilk gününde saat 10,5 falandı, kitaplığı boşaltayım, sınıf defterini kontrol edeyim diye sınıfa çıkmıştım. O gün beni okulda göremeyen bir arkadaşım, bu arkadaş okula gelmiyor, imzasını başkası atıyor deyip beni müdüre şikayet etmiş. Müdür, müdür yardımcısı çağırmış. Bu hocahanım nerde derken, ben her şeyden habersiz kitaplık düzeltiyorum. Birde öğrendim ki hakkımda şikayet varmış.
Bizim okul büyük. 85 öğretmen var. Hangi aralıkta bu kanaate varıp şikayet etmiş, bunu niye yapmış, kim yapmış diye kaç gündür içim içimi yiyip bitiriyordu. Dün öğrendim. Keşke öğrenmeseydim. Kaç yıllık arkadaşım, evine gidip misafir olduğum, hatırını saydığım, görünce mutlaka halini hatırını sorduğum bir arkadaşım. Mademki beni göremedin, yıllardır telefonla da görüşürüz, bir açıp sorsaydın ya, neredeymişim diye. Gerçekten çok üzüldüm, kırıldım. Beni resmen sırtımdan vurdu diyebilirim. Belki başka birisi yapsa bu kadar dokunmazdı ama çok üzüldüm gerçekten. Üstelik doğru bile değil. Bu tür haksız suçlamalara hemen hepimiz uğruyoruz ama insana değer verdiği birinden gelince çok can yakıyor.
vay bee .. deyip şaşırıyorum.. geçmiş olsun öğretmenim
zaten arkadaşın olamamış ki o kişi..yazıklar olsun.. nerdesin arkadaşım deyip telefon açsaydı.. merak etseydi... öğrencilere hiiiç kızmayalım.. şikayetin mayası öğretmenden gelebiliyormuş demek ki.. üzülmeye değmez.. yaşdığımız her olaydan ders çıkarıyoruz.. iyi tatiller...