Yeni yılda tek derdimiz uzay projeleri üretmek olsun
Ayşegül EKTİ - Öğrenci Velisi
Oğlum bir devlet okulunda eğitim alıyor. Bir iletişim uzmanı ve 3.5 yıldır çocuğu devlet okulunda okuyan bir veli olarak gözlemlediğim önemli durumlar oldu. Çocuklarımız okullu olduktan sonra, biz veliler de birçok farklı konuda tecrübe sahibi olduk. Tüm süreçlerde hem kendi öğretim hayatımı gözden geçirdim, hem de biraz geleceği düşündüm.
Başta her veli gibi bir yandan, Koleje mi gitmeliyiz, devlet okuluna mı?, öğretmen seçmeli miyiz?, özel sınıflar da mı olmalıyız? sorularıyla kafam karma karışıkken oğlum okula başladı. Hem de 5 yaşında başlama şansına denk gelen çocuklar ile birlikte. O günlerde yaşadığım paniğin yerini şimdi tecrübeli bir veli aldı.
Oğlumu evimize yakın bir devlet okuluna göndermeyi tercih ettik. Ögretmen seçmedik ve kaderimizle yüzleşme cesaretini gösterdik. Zaten aklımızda kötü öğretmen olabilir mi? algısı vardı. Benim iç sesim iletişimi kuvvetli, sevgi dolu, tecrübeli bir ögretmene denk geleceğimizi söylüyordu ve şanslıydık öyle de oldu. İlk eğitim öğretim hayatımız başladı.
Önce, devlet okullarının insana verdiği garip bir güven duygusu olduğunu fark ettim. Sonra çocukların mutlu olduğunu, okula severek gittiklerini ve dönmek istemediklerini. Bu duygular çok önemliydi: Güven, sevgi, neşe ve mutluluk. Sanırım tüm insanların hem kendi hayatlarında hem de çocukları için hissedilmesi gereken en önemli duygular bunlar.
Güven olmazsa nasıl ögrenir insan yeni bilgileri, sevgi olmazsa nasıl etkilenir öğrendiklerinden, neşe olmazsa nasıl yaratıcı olur, mutlu olmazsa bir çocuk nasıl bilgileri hayatına uygular? İyi insan olma hamurunun tarifi tam da bunlardan geçiyor bence. Gelecekteki bireylerin bu ihtiyaçları değişmeyecek. Gelişen teknoloji, çoğalan bilgi kaynakları, azalan zaman yine de temel ihtiyaçları değiştirmeyecek.
2016 YILI EŞİT ŞARTLARA SAHİP, PARLAK ZİHİNLİ ÇOCUKLARIN OLSUN
2016 yılından ve eğitim alanından benim bir veli olarak beklentim sadece istikrarlı, tutarlı bir sisteme çocuklarımızı emanet etmek. Aldıkları eğitim ve kurumun çocuklarımıza hissettirdiği duygular çok ama çok önemli. Öğretmenlerin bilgilerini güncel tutması, değişen algı sistemine yabancı olmamaları, tüm bunları eğitimlerine yansıtırken samimi olmaları çocuklarımızın da algısını büyük ölçüde şekillendirir. 2016 senesinde Y kuşagı Z kuşağı diye tanımladığımız çocuklar için, onlarla aynı dili konuşabilecek eğitmenlere sahip olak isterim.
Dijital dünyadan çekinen eğitimciler değil de bu yenilikleri faydalı kullanabilen yeni eğitim sistemlerinin olmasını isterim. Değişen dünya eğitim sisteminin bir ucundan yakalamak zeki ve başarılı çocuklarımızın hak ettikleri değerleri alarak okumalarını isterim. Fizik, matematik, fen bilimleri derslerinin ezbere değil deneyimlere dayanarak uygulanabildiği sınıflar olsun isterim. 2016 yılında en çok her sınıfa 3 boyutlu yazıcılar isterim o güzel kafalardan çıkacak her fikrin ne kadar önemli olduğunu görebileceğimiz.
Ben sağlam bir eğitim sisteminden, çok başarılı çocuklar ve gençler çıkacağına eminim bizim topraklarımızın böyle bir enerjisi var yeter ki gereken destek ve özen sağlansın. 2016 yılı eşit eğitim şartlarına sahip, parlak zihinli çocuklarımızın yılı olsun. Bol bol düşünsünler ve üretsinler ve biz de onlara güvenelim. Eğitimcilerimiz hak ettikleri saygınlık ve maddi olanaklara kavuşsun ve tek derdimizin uzay ile ilgili projler üretmek olacağı bir yıl isterim. Yeni yıl şimdiden tüm velilere, öğrencilere ve öğretmenlere kutlu olsun.
Sitemiz seminerlerini düzenleyen sayın Ayşegül Ekti'nin Hürriyet Egitim sayfasında veli olarak düşüncelerini paylaştığı yazı...
Tebrik ederiz