Empati üç temel öğeden oluşmaktadır.
Bu öğeler olmadıktan sonra empati kurmuş sayılmayız.
1-Empati kuracak kişi, kendisini karşısındakinin yerine koymalı, olaylara onun bakış açısıyla bakmalıdır. Başka bir deyişle empati kurmak isteyen kişinin, karşısındaki kişinin fenomonolojik alanına girmesi gereklidir.
Fenomonolojik alan nedir?
Psikolojiye göre herkesin böyle bir alanı vardır. Her insan gerek kendisini, gerekse çevresini, kendine özgü bir biçimde algılar, bu algısal yaşantı özneldir; kişiye özgüdür. Yani her insan, dünyaya kendi bakış tarzıyla bakar. Empati kurmak isteyen kişi de, karşısındakinin dünyaya bakışıyla bakması gerekmektedir.
2- Empati kurmuş sayılmamız için, karşımızdaki kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamamız gereklidir.
3- Son öğe ise, empati kuran kişinin zihninde oluşan empatik anlayışın, karşıdaki kişiye iletilmesi davranışıdır. Eğer karşımızdakinin duygularını ve düşüncelerini ona ifade etmezsek, empati kurma sürecini tamamlamış sayılmayız. Örneğin bir dostumuz üzülmektedir. Kendimizi onun yerine koyup, neler yaşamakta olduğunu anlarız. Onun duygularını hissederiz. Sıra ona karşı ifade etmeye geldiğinde ise hiçbir şey yokmuş gibi gülümseyerek Takma kafana! dersek, yüzümüzdeki ifade ile söylediğimiz sözler arasında çelişki yaşamış oluruz. Böylece de hem karşımızdakine yardımcı olamayız, hem de empati süreci tamamlanmamış olur.
Empatik tepki vermenin başlıca iki yolu vardır.
1- Yüzümüzü ya da bedenimizi kullanarak onu anladığımızı ifade etmek;
2- Sözlü olarak onu anladığımızı ifade etmek.
Ancak empatik tepki vermenin en etkili yolu, herhalde ikisini birden kullanmaktır.
Böylece daha etkili bir şekilde amacımıza ulaşabiliriz.
Empati, "Bu kim?" diye sormaktir...
Soru:
Empati, son yillarin en gundemde olan kavramlarindan biri. Kendini karsi tarafin yerine koymak olarak tanimlaniyor. Ben bu durumda olsaydim, ne yapardim sorusunu sormak, empati kurmak icin yeterli mi?
Cevap:
Empati kavrami, tanimi nedeniyle belki de son yillarin EN YANLIS anlasilmis olan kavrami. Egitimlerimde empatiyi tartisirken, konuya sevgili meslektasim Ugur Degirmencioglu'nun gelistirmis oldugu bir örnek olayi isleyerek basliyorum. 20 kisilik bir sinifa su soruyu soruyorum: 'Diyelim ki, az once son derece guvenilir bir kaynaktan haber aldik. 20 kisilik bir grup, buraya size saldirmaya geliyor. Ne yaparsiniz?' Katilimci gruptan sorular gelmeye basliyor: 'Neden saldiracaklar?', 'Ne uzakliktalar?', 'Neyle geliyorlar?', 'Ne zaman burada olacaklar?'... Bu sorulara tek tek cevap veriyorum, ve sorumu tekrarliyorum. 'Geliyorlar, ne yapacaksiniz?' Oneriler basliyor: 'Kacariz!', 'Saklaniriz!', 'Biz de onlara saldiririz!', 'Oturup neden saldirmak istediklerini anlamaya calisiriz!', 'Polisten yardim isteriz!', 'Tuzak kurariz!'.... Ben her seferinde 'Lutfen gelenlerle empati kurmaya calisin!' dedikce, muhtelif savunma onerileri gelmeye devam ediyor...
Sonunda diyorum ki, her soruyu sordunuz ama empati kurmak icin gereken TEK soruyu sormadiniz :
'KIM BUNLAR?'... Katilimcilar cogunlukla donup kaliyor...
Ekliyorum:
"Gelenler kim diye sormadiginiz surece, ne yapacaginiz konusunda dogru karar vermeniz imkansiz... Gelenler 20 tane 5 yasinda cocuksa ne yaparsiniz, 20 tane 80 yasinda nine ise ne yaparsiniz ya da 20 tane ozel tim gorevlisi ise ne yaparsiniz? Her seferinde ayni savunmayi secebilir misiniz? Hayir. Ama kim bunlar diye sormuyoruz cunku her nedense bizim gibi 20 kisi diye dusunuyoruz ve buna bagli savunma onerileri gelistiriyoruz". Empati kurmak, kendini karsi tarafin yerine koymak DEGILDIR! Neden olsun ki? Kendinizi kimin yerine koyarsaniz koyun, siz yine de o durumda ayni seyi yaparsiniz, cunku siz sizsiniz... Empati kurmak, karsi tarafi tanimak ve 'bu insan boyle bir >durumda ne yapar, nasil davranir'i anlamaktir. karsinizdaki kimdir?
Ailesi, yetistigi cevre, ogrenim ve egitimi, sosyo ekonomik ve kültürel düzeyi, hobileri, hedefleri ve korkulari nelerdir? Karsinizdakinin dunyasi nasil bir yerdir? Empati, 'ben olsaydim ne yapardim' diye sormak degil, bu insan boyle bir durumda nasil davranir diye anlamaktır. Empati kurulurken dikkat edilmesi gereken bir konu da asiriya kaçmamasıdır. Empatinin aşırısı, 'sempati'dir. Sempati, sozcuk anlamiyla, acimak demektir. Bazi kisilerin güçlü empatik yaklasimi sempatiye kacabilir. Ozellikle satis ve musteri temsilciligi pozisyonlarinda aranan en oncelikli ozellik empati iken, en son istenen sey ise zor durumdaki musteriye sempati duymasi, yani acimasidir. Cunku boyle durumlarda, musteriye hizmet veren kisi, musterisiyle oturup kendi isverenini dahi çekiştirebilmektedir. Takdir edersiniz ki bu durum, profesyonelce değildir.