En Etkileyici Kitap Sözleri...

Çevrimdışı lucky_boy

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 723
  • 5.098
  • 723
  • 5.098
# 20 Ara 2015 10:36:53
“Ayrılık kaçınılmaz bir sondur, kimse istemez ama gereklidir. Çünkü hayat olduğu gibidir; olması gerektiği gibi değil.”

-Osho-

Çevrimdışı lucky_boy

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 723
  • 5.098
  • 723
  • 5.098
# 20 Ara 2015 10:41:03
Gel seninle bir daha ağlayalım; yaşanmışlara, yaşanmamışlıklara, bir daha hiç yaşanamayacaklara...

Oğuz Atay

Çevrimdışı lucky_boy

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 723
  • 5.098
  • 723
  • 5.098
# 20 Ara 2015 11:34:11
Düşüncelerim, ipliği kopan tesbih taneleri gibi dağılıveriyor sensiz… Şimdi gözyaşlarımdan inci yapmak isterdim sana… Keşke yanımda olsaydın… Kelimelerim şelâleleşiyor ne zaman sana dair bir şeyler yazmaya kalksam… Yanan alnım, müşfik avuçlarına ne kadar da muhtaç bilemezsin… Beni ne kadar ateşe versen de, hiçbir hatıramız küllenemez, bunu bilesin…

 Aşkın Gözyaşları...

Çevrimdışı lucky_boy

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 723
  • 5.098
  • 723
  • 5.098
# 20 Ara 2015 11:38:53
Gitme Züleyha! Gittikçe aşk oluyorsun, dur! Tırnakların mora kına çalacak, yaran çerağ çerağ yanacak, en çok da Yusuf’unu figan edeceksin. Dur! Gitme! Ağla Züleyha! Sen ağladıkça çöllere yağmur duası bırakır melekler!

        Anladım. Vuslatın aslı hasretmiş. Öğrendim. Her hasret bir hicrete bedelmiş. Bildim. Herkesin hicreti kendi içineymiş. Şimdi ben hicretimi yaşarken bedelini de ödüyorum.Sana da bana da susmak düştü. Susalım.

   
         


       SİNAN YAĞMUR Tabii ki Aşkın Meali 1 – Yusuf ve Züleyha sf.274

Çevrimdışı lucky_boy

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 723
  • 5.098
  • 723
  • 5.098
# 20 Ara 2015 11:42:13
Saraydan zindana Züleyha'nın feryadı...Yusuf'a mektup...Her yürek okumaya dayanır mı bilmem...Tek nefeste okuyabilen çıkar mı  bilmem :(


   Gönlümü bağladığım, tenhalarda adını andığım ey can nerdesin! Hani üzerinden mevsimler geçse de sevgilinin mahallesine yolunuz düştüğünde burnunuzun direği sızlar ya, gelip geçerken günler, günlerin efendisi olan Yusufun geçtiği her mekana uğradığımda öylesi bir hüzün kaplar yüreğimi. Nerdesin ah yâd-ı hayali yar?

Var olan ne ki? Bizi yokluğu ile üzenler var. Güneş görmeyen zindanda yine zülüflerin dökülüyor mu yüzüne Yusuf’um? Ah günahsız’ım. Ah aşk sızım. Vah halime! Dilimle zehirledim masumluğunu. Vah bana. Yuh bana.

Bazen günaha düştüğüm de oldu, sevaplara küstüğüm de.

Bazen ölümüne sustuğumda oldu, kan kustuğum da.

Konuşmaya yüzüm yok, anlatmaya mecalim. Yazmak tek çare. Ama okusanda cevap vermezsin bilirim, beyhude beklerim. Neylersin benimki de bir umut işte.

Çocuktum. Kız oldum. Kadımdım aşık oldum. Aşıktım çilelerden geçtim. Ten sanırdım aşkı. Vurgundum sana. Tutkumdum. Halden hale geçtim. Sonunda hevadan. Hubba; hubbdan aşka, aşktan vecde ulaştım bileğimi kemik saplı bıçak kanattığında. Kendi kanımda buldum aşkın hallerini.

Kokuların uzmanıydım. Ne vakit senin kokunu aldıysam içime, o demden sonra hiçbir çiçeğin kokusunu alamaz oldum. Her koku yusuf’tu. Yusuf’un kokusunu uyurken, uyanıkken alıyordum. En çok da uyuyamıyorken.

Günaha şansı olmayanın sadece masumiyeti var. Benim masumiyet hakkım da yok. Anladım ki Havva için yasak ağaç ne ise benim yasak ağacım da Yusuf’muş.

Seni ilk gördüğümde üzerimdeki elbise bembeyazdı. Odaya şehvet törenine çağırdığımda elbisem baştan ayağa kankırmızısı. Şimdi ise siyah. Beyaz kadar saf olamasam da siyah kadar kadere teslimim. Ben artık siyah bir gülüm. Siyah, yani ahımın rengi.

Seni kardeşlerin kuyuya attığı gün ben de kaderin kör kuyusuna düştüm. Senin kurtarıcın olarak rabb’in vardı Yusuf ya benim kimim var? Geldin. Gördüm. Güneşi bile soluk bırakan gözlerindi ilk gördüğüm. Seni sen bildiğim o gözlerin. Gözlerin, besbelli ki düştüğüm bir başka kuyuydu. Umutlarım vardı kuyuda. O ilk gördüğümde kokunu serdim hülyalarıma. Uykusuzluğumu gözlerinde avutuyordum da sen bilmiyordun.

Önceleri arzumdun, anladım ki aşkımmışşın bilemedim. Seni sevdim Yusuf. Seni sevmemek elde değildi. Anla Yusuf! Bir tek ben miyim sana çarpılan? O güzelliğini yeryüzünde hangi kadın görmüş de sana vurulmamış? Şehirdeki genç yaşlı kadınlar, sarayda ki evli bekar cümle kadınlar sana sevdalandı da bir ben sevdamı saklayamadım. Neylersin aşk bu, ele de düşürür dile de. Pişman mıyım? Aklımdan bile geçmez sana aşkımın nedamet dehlizine girmesi.

Razıyım seni uzaktan sevmelere. Gündüzlerden vazgeçtim, düşümde biraz olsun görmelere razıyım.

Ey suskunluğumun efendisi!

Sustum dünyanın bütün yaşanmışlıklarına.

Feryadım oldu sessizliğim, sana duyuramadığım ahımın inadına.

Senin narınla yanmayan her yürek eksikti aşkın tanımına.

Yok, artık bi cümlem.Hangi harf bi araya gelir de anlatır ki gece karası gözlerimdeki tufanı?

Kaç hüzün bir Yusuf eder?

Kaç yangın Yusuf’un kıvılcımına değer?

Ben yandım bu ateşte.

Ne gördün düştüğüm cehennemi ne de duydun Yusuf bir tek sitemimi.

Sustum! Benim bir nazarıma bin canımı verdiğim sevgili.

Sana yitirdim bütün cümleleri.

Sana sustum yusuf’um!


Değil mi ki söylediklerim hicranım oldu.

Seni gel diye çağırmam, yokluğunun sebebi oldu.

Şimdi vuslatına susuyorum Yusuf.

Duyuramadığım feryadımın inadına…

Suskunluğun tılsımlı fısıltısına ancak bu denli bir nefes üflenirdi ki harflerden önce sukut alevlensin. Sönmesin har-ı sevda, şiirsel cümlelerde suskunluğunun serencamını dile getiren nameleri sana armağan ediyorum ey yârim.

Ah benim yaralı gönlüm. Ah benim uslanmaz kadınlığım. Yalnızlıklarım. Yangınlarım. Ah iflah olmaz sevdam, ah ki ah!

Herkesin yarım bir sevdalığı yama giymiş umutları vardır. Ömür ya sevdayı ya yamayı tel tel söker.
Yusuf sen benim kalbimde değilsin. Sen benim kalbimsin.


Senin bir adında melahim olsun ey Yusuf. Yani bir vehim, bir hayalet. Hayal ettikçe varlığına daha çok inanamadığımsın.

Şimdi zindanda uyuyor musun yusuf’um? Bilesin ki yâri uyuyanın yarası uyumaz. Efkar yüklerken zaman, ben geceye eflatun ölümleri göğsüme sürüyorum. Seni bir sır gibi saklarken içimde bilemedim kilitlerin pas tutp seni bana getiremeyeceğini. Bilemedim. Şehir, geceyi sürme sürme çekerken gök yüzünden ben yokluğunun ölüm pençesinde can veriyorum.

Ey rüyaların ustası! Ey yüreğimin mahşeri! Ey gözlerime ölü toprağını sürme diye çektiğim! Her rüyayı yorarsında sana meftun, sana mecbur şu yüreği yormak nedir bilmezsin. Yoruldum Yusuf! Ne aklına geldim ne de aşkına. Bu nasıl bir yıkım Yusuf? Bu nasıl bir sur? Sen üfledikçe araf bende doğuyor.

Bana bir aşk verseydin sana üstüne şahadet edilesi bir sen verecektim. Unutma, mahşerde yüreğin senden sorulur! Terim akar ölü tenlerin peşinden, hayallerim cennet imzalı, hasretlerim cehennem imalı. Nereye baksam, kimden kaçırsam bakışlarımı hep gözlerim Yusuf yüzlüme düşer.

Adem Havva’sını buldu Arafat’ta, benimse seni bulmak isterken yoklugunda her yürüyüşüm çıkar araf’a.

Çevrimdışı lucky_boy

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 723
  • 5.098
  • 723
  • 5.098
# 20 Ara 2015 11:44:58
"İbrahim!" diye çağırdı Hacer..

Dönüp baksaydı kalacaktı İbrahim..Gidemeyecekti..
Devam etti yürümeye..

İşte o günden beri kalanlar, Hep dönüp bakanlar oldu...

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.901
  • 228.072
  • 28.901
  • 228.072
# 20 Ara 2015 16:12:16
Burnunun dikine giden her ceylan yavrusunu yemek için, pusuda bekleyen bir aslan vardır.
#sevgizekası #muhammedbozdağ

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.435
  • 177.446
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.435
  • 177.446
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 20 Ara 2015 17:01:21
Bir yerlerde bir yaran olacak,
 Canını yakan bir kıymık,
 Hani işlemiş etine,
 Sızlar derinde ince ince.
 Çıkarsan çıkaramazsın,
 Atsan atamazsın.
 Bir yerlerde bir yara izin olacak,
 Ara ara nükseden eski bir sancı,
 Kanayan bir yaran.
 İlla ki bir hoşnutsuzluk
 Bir huzursuzluk
 Bir hazmedememe halin olacak.
 İlla ki bir uyumsuzluk olacak
 Seninle yaşadığın dünya arasında.
 Mutluluk beden için iyidir
 Ama mesele bedeni değil de beyni geliştirmekse eğer
 O zaman mutluluktan değil
 -Ancak hüzünden hayır gelir..."
 
Firarperest / E.Şafak

Çevrimdışı demet özyurt

  • Uzman Üye
  • *****
  • 559
  • 3.783
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 559
  • 3.783
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Ara 2015 17:16:24
Her karanlığın bir sabahı olur elbet . Sen yeter ki umudunu yitirme ve Allah a dua et!

Çevrimdışı Gülirem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.123
  • 17.811
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.123
  • 17.811
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 20 Ara 2015 18:07:34
.....
Dedemiz başka yazdı,  biz başka yazdık. Dedemiz başka okudu, biz başka okuduk. Selamımız değişti. Bakışımız değişti. Dedemiz gibi bakamadık.

Onlar haramı helali ayırırken biz harman ettik.
.....
Derdimi Seviyorum

Çevrimdışı kurthan

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.700
  • 73.139
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.700
  • 73.139
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 20 Ara 2015 18:17:25
Dışarıda birileri ölürken, hiçbirimizin içi temiz kalamazdı.
     Buket Uzuner, Kumral Ada Mavi Tuna

Çevrimdışı M.TARIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.153
  • 2.487
  • 1.153
  • 2.487
# 20 Ara 2015 22:20:39
Bilenle tartışabilirsin, bilmeyenle tartışabilirsin. Ama bildiğini sananla tartışmak ahmaklıktır. Konfüçyus

Çevrimdışı kurthan

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.700
  • 73.139
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.700
  • 73.139
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 20 Ara 2015 23:09:13
Açık, net, dürüst ve kararlı olmak size fazla arkadaş kazandırmaz, yaşamınızı bir mucizeye dönüştürür ve doğru insanları etrafınıza toplar!       Nevşah / Altın Kitabın Sırları

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.901
  • 228.072
  • 28.901
  • 228.072
# 21 Ara 2015 17:36:53
Çevrenizi yeşillendirin. Ağaç dikmek Allah’ı zikredip yeryüzünü süsleyen bir canın yolunu açmaktır. Diktiğiniz ağaçların, izleyen nesillerinin, dallarına sığınan ve meyvelerinden beslenen
kuşların ibadetlerinden kıyamete kadar hisse alırsınız. Ardınızdan ahirete sevap gelsin istemez misiniz? Kızılderililerin dediği gibi: “Son ağaç kesildikten, son ırmak zehirlendikten, son balık yakalandıktan sonra paranın yenemeyeceğini anlayacağız.”
#sevgizekası #muhammedbozdağ

Çevrimdışı seliali

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 4.869
  • 31.329
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.869
  • 31.329
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 21 Ara 2015 19:12:23
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bir yerlerde bir yaran olacak,
 Canını yakan bir kıymık,
 Hani işlemiş etine,
 Sızlar derinde ince ince.
 Çıkarsan çıkaramazsın,
 Atsan atamazsın.
 Bir yerlerde bir yara izin olacak,
 Ara ara nükseden eski bir sancı,
 Kanayan bir yaran.
 İlla ki bir hoşnutsuzluk
 Bir huzursuzluk
 Bir hazmedememe halin olacak.
 İlla ki bir uyumsuzluk olacak
 Seninle yaşadığın dünya arasında.
 Mutluluk beden için iyidir
 Ama mesele bedeni değil de beyni geliştirmekse eğer
 O zaman mutluluktan değil
 -Ancak hüzünden hayır gelir..."
 
Firarperest / E.Şafak
++++

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK