En Etkileyici Kitap Sözleri...

-Hocam, sanki insan iyi oldu mu diyorum, ona saf muamelesi yapıyorlar; kullanıp atıyorlar.
-Böyle düşünerek iyiyi kötülersek yeryüzüne kötülük hâkim olur. İyilik ile saflık aynı şey değil... Kötüler saf kişileri kullanırlar ama iyi kişileri kullanamazlar. İyi insan, iyi ile kötüyü ayırt ederek iyilik yapar. Saf ise ayırt edemeden iyilik yaptığından kötülere yaptığı iyilik kötülük hesabına geçer. İnsan iyi olmalı fakat saf olmamak için sosyal zekâsını kullanmalıdır. Demek istiyorum ki kendini kullandırmamalı, hayır diyebilmeli, hayırlı, şerli, vefalı nankör insanı ayırt edebilmelidir.

Muhammed Bozdağ

.

Bütün Mutluluklar Birbirine Benzer, Lev Nikolayeviç Tolstoy

İkiyüzlülükle en akıllı yetişkinleri bile kandırabilirsiniz, fakat çok zeki olmayan küçük bir çocuk bile ne kadar iyi saklanmış olursa olsun ikiyüzlü insanı hemen tanır ve ondan tiksinir.

Bütün Mutluluklar Birbirine Benzer, Lev Nikolayeviç Tolstoy

Şöyle böyle, yarım yamalak,
Az öğrenip çok bilmişiz,
Bizde kolaydır hava atmak,
İyi ki eğitilmişiz.
    Yevgeniy Onegin, Aleksandr Puşkin
......
Bana yalan söylediğini anladığım anda bile ona güveniyordum. Yaptığı her yanlış, saçma ve ikiyüzlü davranış için kendimce birtakım bağışlayıcı nedenler bulabiliyordum.

Uykusuzluk, Henry Miller
......

Sevgili olmak dost olmaktır; dert ortağı olmak, birlikte gülmek,  birlikte ağlamaktır.
Yani sevgili olmak tek hayatı, iki kişi yaşamaktır.
Biz sevgiliden öteydik. Biz birbirimizin ailesi olmuştuk. Biz bu dünyayı beraber olduğumuz sürece güzelleştiren mükemmel detaylardık...

Çağrı TANER
Hüzünlü Bir Ponçik

-
Güzellikle beraber çirkinlikte vardır,
Güzellik görmek güzel yüreklerin işidir...
Görmek isteyenler için yeterince ışık,
İstemeyenler için yeterince karanlık vardır...

Blaise Pascal

Çünkü her kaçışın hasret gibi, gurbet gibi, firkat gibi acıları; terk etmek gözden çıkarmak, vazgeçmek gibi fedakarlıkları vardır. "
    Od, İskender Pala
......
Herkes yalandan nefret eder ve yalan söyler..."
  Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Peyami Safa

Diyorum ki ; Çay içelim, uzun uzun susalım.
Gözlerinde duralım .
Sonra bir şiirlik uçurum .
Tek ayak üzerinde beklerse yorulur mu dünya ?
Savaş soğuk , kuşlar güzel ,
Allah Büyük.

Güven Adıgüzel

Kelimelerle oynama oğlum Hamza; kırarsın, incitirsin . Kelimeler de sana küserse, sonra nasıl bulursun yolunu ? Efendim ?
   Hamza, Ömer Faruk Dönmez
............................. .....Sizin sevme anlayışınız bana uymuyor efendim. Bundandır kırık kalbim.
 Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf
........................

Kaybedilmiş sınavlar aydınlatıyor yolumuzu.
Yüreğimizde inanıyor olmanın serinletici rahatlığıyla hazırlanıyoruz gelecek belirsiz günlere.

Hayata karşı, inancımız savunuyor bizi.

Ruh Yordamı - Gökhan Özcan

İnsanların gündelik hırsları komik geliyor bana, hayatı ciddiye almıyorum.
Yaşamlarına bir kez bile dışarıdan bakamamış insanların, gerçekten dürüst olabileceğine inanmıyorum.
Böyle insanları sevmiyorum, onlar da beni.
Her şey karşılıklı...

Tezer Özlü

Kişilik bozuklukları ömür boyudur. Bencillik, saygısızlık, nankörlük, hainlik, açgözlülük tedavi edilemez. Herkes kendinden yanadır deyip bencili idare edebilirsiniz. Kendini beğenmiş, kibirli birisine içinizden gükebilirsiniz. Öfke kontrolü olmayan birini tedavi ettirebilirsiniz. Sinirli birine stresle baş etmeyi öğretebilirsiniz. Açgözlülük canınızı sıkabilir. Çocuklarınız elini sürmeden Eşiniz, çikolataların hepsini bitirebilir. Çerezleri ailesi bulmasını diye üst mutfak raflarına saklayabilir. Bunları da idare edebilirsiniz. Maaş kartınızı, kira gelirinizi sizin elinizden alabilir. Sizin paranızla size su, simit almayabilir ama aşık olduğu hafif meşrep sekreterine hak etmediği maaşı verip her gün başka bir kebap restoranında ağırlarsa dayanamazsınız. Saygısızlık ve nankörlük ne kadar sabırlı, hoşgörülü, geçim ehli olursanız olun sizi tüketen kötü özelliklerdir. İster güçlü iletişim becerileriniz olsun, ister öfke kontrolü eğitimi alın, ister en sadık aşık olun, tükenmeye mahkumsunuz. Üstelik bu kişilik özelliklerine sahip kişiler yaşlandıkça düzelen değil, bozulan guruptur. Kendi anne babasından iyi söz duymayan ve koşulsuz sevgi bulamayan gençler bu örnekte olduğu gibi, tatlı dil karşısında peyniri ağzından kaptıran aptal kargaya dönüşebiliyorlar. ÖFKEYLE KARAR VERMEYİN, MUTLUYKEN SÖZ VERMEYİN, HAK ETMEYENİ DE SEVMEYİN.

Türk Psikiyatristin Divanı, Zeynep Pınar Akıncı(Sayfa 189 - hayykitap)

Fiziksel ve ruhsal eleştiriye maruz kalarak ve hırpalanarak büyütülen çocuklar, yetişkinliklerinde ne kadar AKILLI ve EĞİTİMLİ olsalar da örselenmeye açık oluyorlar. Yani, ana baba olmak bir SANAT. Ayakları altına cennet serilecek olan ebeveynler, bu dünyada evlatlarına cenneti yaşatmayı hedefleyenler olsa gerek diye düşünüyorum.
...................

Kişilik bozuklukları ömür boyudur. Bencillik, saygısızlık, nankörlük, hainlik, açgözlülük tedavi edilemez. Herkes kendinden yanadır deyip bencili idare edebilirsiniz. Kendini beğenmiş, kibirli birisine içinizden gükebilirsiniz. Öfke kontrolü olmayan birini tedavi ettirebilirsiniz. Sinirli birine stresle baş etmeyi öğretebilirsiniz. Açgözlülük canınızı sıkabilir. Çocuklarınız elini sürmeden Eşiniz, çikolataların hepsini bitirebilir. Çerezleri ailesi bulmasını diye üst mutfak raflarına saklayabilir. Bunları da idare edebilirsiniz. Maaş kartınızı, kira gelirinizi sizin elinizden alabilir. Sizin paranızla size su, simit almayabilir ama aşık olduğu hafif meşrep sekreterine hak etmediği maaşı verip her gün başka bir kebap restoranında ağırlarsa dayanamazsınız. Saygısızlık ve nankörlük ne kadar sabırlı, hoşgörülü, geçim ehli olursanız olun sizi tüketen kötü özelliklerdir. İster güçlü iletişim becerileriniz olsun, ister öfke kontrolü eğitimi alın, ister en sadık aşık olun, tükenmeye mahkumsunuz. Üstelik bu kişilik özelliklerine sahip kişiler yaşlandıkça düzelen değil, bozulan guruptur. Kendi anne babasından iyi söz duymayan ve koşulsuz sevgi bulamayan gençler bu örnekte olduğu gibi, tatlı dil karşısında peyniri ağzından kaptıran aptal kargaya dönüşebiliyorlar. ÖFKEYLE KARAR VERMEYİN, MUTLUYKEN SÖZ VERMEYİN, HAK ETMEYENİ DE SEVMEYİN.

Türk Psikiyatristin Divanı, Zeynep Pınar Akıncı(Sayfa 189 - hayykitap)

Fiziksel ve ruhsal eleştiriye maruz kalarak ve hırpalanarak büyütülen çocuklar, yetişkinliklerinde ne kadar AKILLI ve EĞİTİMLİ olsalar da örselenmeye açık oluyorlar. Yani, ana baba olmak bir SANAT. Ayakları altına cennet serilecek olan ebeveynler, bu dünyada evlatlarına cenneti yaşatmayı hedefleyenler olsa gerek diye düşünüyorum.
...................

+++++

Adem anladı ki cennette bile Havva'ya doyamamıştı.Değilse , geride söylenecek bu kadar çok söz kalırmıydı?

Bana bir isim ver, varlığım olsun.Bana sen isim ver varlığım senin olsun .Bana öyle bir isim ver ki senin adının yanında dursun. Seni anan beni ansın. Seni hatırlayan beni hatırlamadan olmasın. Bir “ile” koy aramıza bizi birbirimize bağlasın.

İle'dir bağlaçların en güzeli; bağ ile bağban, türbe ile türbedar , gül ile bülbül de var .

Belli ki onu tanımak için bir isim yetmeyecekti. Elinden gelse Adem , bildiği bütün isimleri Havva'ya verecekti .."

Nazan Bekiroğlu/YerliYersizCümleler

Onu, sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
Titreme daha fazla kalbim.

Bağışla kendini, artık onu da;
Bırak gitsin.


Yol/Birhan Keskin

++++++++

Geri dönmez,
Kafasındaki bavula geçmişini koyanlar...

Fakat İyi Aldandık
Son Cengiz Aydın

Giderek verimsizleşmemizin sebebi, televizyon, internet ve cep telefonu üzerinden giderek çoğalan oyalayıcıların hayatımızı ele geçirmesidir. Sloganımız şu olsun: ''Oyalayıcı meşguliyetleri dışla, terk et, sadeleş, ışığı toplayan mercek gibi amacına odaklan. Ta ki içinde o heyecanlı ateşin ısısını hissederek harekete geçebilesin. ''#düşünvebaşar