En Etkileyici Kitap Sözleri...

Edebinden dolayı
Dokunmadan,
Görmeden,
Göremeden
Özleyen insanlar vardır.
İşte bunlar, özleyenlerin en hayırlılarıdır ..

ELİF GİBİ SEVMEK

İnsanlara güven. Ama güvenini yıkanların da insanlar olduğunu unutma.
 Bugün hatırını kıramayanlar, yarın kalbinin kırılmasına sebep olur.

 BUKRE

.........................
   "Büyükler hiçbir şeyi tek başlarına anlayamıyorlar, onlara durmadan açıklamalar yapmak da çocuklar için sıkıcı oluyor doğrusu."

...........................
  "Büyükler sayılara bayılırlar. Tutalım, onlara yeni edindiğiniz bir arkadaştan söz açtınız, asıl sorulacak şeyleri sormazlar. Sesi nasılmış, hangi oyunları severmiş, kelebek biriktirir miymiş, sormazlar bile. Kaç yaşında, derler, Kaç kardeşi var? Kaç kilo? Babası kaç para kazanıyor? Bu türlü bilgilerle onu tanıdıklarını sanırlar.
   Deseniz ki: "Kırmızı kiremitli, güzel bir ev gördüm. Pencerelerde saksılar, çatısında kumrular vardı". Bir türlü gözlerinin önüne getiremezler bu evi. Ama: "Yüz bin liralık bir ev gördüm" deyin, bakın nasıl: "Aman ne güzel ev" diye haykıracaklardır."
............................. ...
“Günaydın” dedi küçük prens.
“Günaydın” dedi satıcı. İnsanların susuzluğunu gidermek üzere hazırlanmış tabletler satardı. Haftada bir kez bu tabletlerden aldınız mı, o hafta hiç susamazdınız.
“Peki bunları niçin satıyorsunuz?”
“Çünkü bu, insanlara çok vakit kazandırıyor. Uzmanlar bunun araştırmasını yaptılar. Haftada tam elli üç dakika kazanıyorsun.”
“Peki bu elli üç dakikada ne yapıyorlar?”
“Canları ne isterse.”
“Eğer elli üç dakikam olsaydı,” dedi küçük prens, “Bir su pınarına doğru ağır ağır yürürdüm.”
............................. ...
Küçük Prens

Yoksulluğu azaltmadan zenginliği arttıran ve suç işleme bakımından, sayılardan daha hızlı artış gösteren bir toplumsal sistemin özünde çürümüş birşeylerin olması gerekir.


Karl Marx

orhan pamuk yeni hayat

hayatımda ilk kez karşılıklı sessizlikten bu kadar haz almıştım

oysa bizim bütün güzelliğimiz, yaşadıklarımızla düşündüklerimiz arasındaki acıklı çelişkinin yansımalarından ibaretti. Oğuz Atay Tehlikeli Oyunlar

gerçek büyük adamlar, dünyanın en gerçek ve en büyük kederlerini yaşamışlardır. Suç ve Ceza

“Aslında yara değildir seni yaralı yapan; o yaranın sende bıraktığı izdir.Ama bazı yaraların izi de yoktur. Çünkü gerçek yaralar, tenin altında kanar.”
    — Bukre

Bak kızım! Sana tavsiyem bir not defterin olsun... Yani hatıra defterin... Ona sadece kendi anılarını kaydet... O defter ileride geçmişin hafızası ve tecrübelerin olacak. Daha doğrusu senin hafızan... Seni çok etkileyen, tesiri altında kaldığın hadiseleri, ufkunu açan, beyninde şimşekler çaktıracak kadar kuvvetli bulduğun sözleri ve yönelişlerini kaydet ona... İleriki yıllarda, nerelerde yanlış yaptığının, nerelerde doğru karar verdiğinin, hatta tahminlerinin sonuçlarını verebilir nitelikte bir kaynak olacak...
Yanılgılarının, aymazlıklarının, inadın, iyi-kötü oluşunun bir aynası... Zaman zaman sıkıldıkça, kendini sorguladığın anlarda aç ve oku yazdıklarını... Rahatlatır, aydınlatır, hatta açmazların için sana yol bile gösterebilir. O, hayat yollarının işaret taşları gibidir. Herkes akıl etmez bunu, ama sen mutlaka yapmalısın... Bu satırların hayat yolculuğunda bir başlangıç çizgisi olması dileğiyle...
Baban...
ÜLKEMİN AÇMAYAN ÇİÇEKLERİ- Ahmet Günbay Yıldız

-Hayatta yaptığınız bir yığın iş sizin tercihiniz mi? Yoksa onlar şartların, kuralların, toplumun, adetlerin size DAYATTIĞI mecburi işler mi? Okula mecburen mi gidiyorsunuz? Çocuğunuza mecburen mi bakıyorsunuz? Eşinizle mecburen mi ilgileniyorsunuz? Evinizi mecburen mi temizliyorsunuz? Mecburen mi yemek pişiriyorsunuz? Mecburen mi kitap okuyorsunuz? Yoksa tüm bunları siz severek, isteyerek ve benimseyerek mi seçiyorsunuz? Tüm o işleri YAPMALI mısınız; yoksa yapmayı siz mi SEÇTİNİZ? Zihinsel Şifa

"Ne tuhaf değil mi? Sen gidince seni daha çok sevmeye başladım. Kavuşmayı mı dilesem, yoksa uzayıp giden hasreti mi? Sensiz olan yanıma bir korku çöküyor. Sen gelince aşk biter mi ey sevgili? Bir soran olursa itiraf edeceğim; sevgileri büyütenin hasret olduğunu ve hasretin vuslattan bir adım daha büyük olduğunu." 

{Aşkın Gözyaşları III}

Dünya'da ki tüm kitaplar, tüm hesaplar, akıl oyunları, sayfalarca laflar sevginin yerini tutmaz.

Okuyarak öğreneceksin ama severek anlayacaksın...

Şems-i Tebrizi, Mevlana kitabından.

Ama mademki geldin çocuk; başımızın üstünde yerin...
Bil ki acını acısı bilenler de var buralarda...
Seninle ekmeğini paylaşacak, birlikte ağlaşacaklar var.
Seni kovalayan zihniyeti, bu topraklarda yaşatmamak için çırpınanlar var.
Siz o karanlığa esir düşmeyin diye, baskıya, zulme boyun eğmeyin diye, aydınlık bir dünyada özgürce büyüyün diye, hiç ağlamayın hep gülün diye savaşanlar var.
Sen de gel çocuk!
Asırlardır gözyaşına doymadı bu topraklar...
Biraz da sen sulasan ne çıkar.


-Can Dündar-

Yoruldum hep bunlardan, ölüp gitsem diyorum
Hep sahici insanlar yoksulluğa mahkum,
Hep en sahteler, parlak süsler içinde,
Hep saf inançlar uğramış ihanete,
Hep şan şeref kalmış şerefsizlere,
Hep ırzına geçilmiş en temiz değerlerin,
Hep hakikatin adını çıkarmışlar yanlışa,
Hep adaleti topal etmiş, yalan, hile hurda,
Hep iktidar kesmiş atmış dilini sanatın,
Dönmüş bir oyuncağa, elinde aptalların
Basit gerçeğin adı olmuş sana basitlik
Hep kötülerin eline esir düşmüş iyilik,
Bıktım, yoruldum evet, çekip gitsem diyorum
Ama yalnız kalır sevdiğim, tek bundan korkuyorum.

Shakespeare 66.sonnet

Söyleyecek çok sözü olan susuyorsa,
Sessizliği sağır edici olabilir…