En Son Okuduğunuz, Tavsiye Ettiğiniz Kitaplar Ve Tanıtımları

   EFTALYA yayınlarından Didem ÖZTEPE'nin yazdığı "UMUT IŞIĞI"nı okumayı düşünüyorum. Bir öğrencimin  lise mezunu ablası yazmış ilk romanıymış. İmzalayıp bana göndermiş. Bakalım bizi nasıl bir serüven bekliyor...

   " kendi içimde ve dışımda yola çıkmayı, yollarda olmayı seviyorum.." diyorsanız ve çok önemsediğinizin hediyesi ise üstelik, bu kitabı okuyun...

Satranç adam bitti.
Grange'ın ardından okuyunca tempo epey düşük geldi.yine de okunmaya değer.

Ard arda gerilimin ardından bir es vermeye karar verdim ve kütüphaneden Sait Faik - Lüzumsuz Adam kitabını aldım.

bu delileri bir araya getirmayecektiniz. mete yarar

Göz zinasını bıraktın kitap cuneyt gezer.
Çok beğendim .Tavsiye ederim.

geç oldu ama kızım olmadan asla yı okudum .çok sürükleyici bir kitap.

Milyonlarca Gölgenin Altında- Andrea Busfield
Dün bitirdim. Afganistan'da korkular içinde büyümüş Fuat'ın acı hayat hikayesi. Tarzı  Uçurtma Avcısı'na benzettim. Bu tarz romanları üzülerekte okusam seviyorum.
......
Bitirir bitirmez, Ahmet Ümit'in  Bir Ses Böler Geceyi romanına başladım. İlk kez Ahmet Ümit okuyorum. Betimlemeler başarılı. Çok detay var gözünüzde canlandırabiliyorsunuz mekanı, kişileri... Tahmin edileceği gibi polisiye. Sırlar perdesi ile başladık. Hayırlısı bakalım.

geç oldu ama kızım olmadan asla yı okudum .çok sürükleyici bir kitap.

Lisedeyken okumuştum çok etkilenmiştim.Şimdi düşünüyorumda o kitabı çok yanlış bir yaşta okumuşum. Çünkü olumsuz etkileri olmuştu üzerimde.
Çok etkilendiğim için öğretmenliğe başladıktan sonra tekrar okudum. Fakat aynı şekilde etkilenmedim. Çünkü artık işin edebi kısmını da görüyorsunuz. Yaş ilerledikçe daha iyilerini okuyunca (edebi açıdan), konu sürükleyici de olsa yazarın kalemi sizi etkileyemeyebiliyor.
Bu kitabın bende başka bir yeri olduğundan, yazarın, ilk kitabın devamı niteliğinde çıkardığı '' Çocuk Sevgisi Uğruna'' isimli kitabını da okudum. Kaçtıktan sonraki yaşamları anlatılmış. Anlatılırken  de ilk kitaptan bölümlere yer verilmiş.

Sıcağı sıcağına bu ikinci kitabı da okumanızı tavsiye ederim.

Zülfü Livaneli Son Ada

onların alemi
Ahmet er rufai

Okuma saatinde, ben de boş durmayım  dedim.okul kitaplığında KÜÇÜK PRENS i buldum.ilginc kısımları var.

Milyonlarca Gölgenin Altında- Andrea Busfield
Dün bitirdim. Afganistan'da korkular içinde büyümüş Fuat'ın acı hayat hikayesi. Tarzı  Uçurtma Avcısı'na benzettim. Bu tarz romanları üzülerekte okusam seviyorum.
......
Bitirir bitirmez, Ahmet Ümit'in  Bir Ses Böler Geceyi romanına başladım. İlk kez Ahmet Ümit okuyorum. Betimlemeler başarılı. Çok detay var gözünüzde canlandırabiliyorsunuz mekanı, kişileri... Tahmin edileceği gibi polisiye. Sırlar perdesi ile başladık. Hayırlısı bakalım.

ahmet ümit'in en başarılı bulduğum kitabı sis ve gece kitabını tavsiye ederim hocam.ardına onu da okuyun. hatta kitap senaryoya aktarılmıştı yanlış hatırlamıyorsam. erdal beşikcioğlu ve selma ergeç oynamış.filmi izlemedim gerçi kitabın büyüsü bozulmasın diye.

ted dekker-tosca lee 'den yasaklı

faniler serisinin ilk kitabı.
fantastik bir kitap.
inanılmaz bir üslup. ve fantastik kitaplarda vampirlerden kurtadamlardan bıkanlar için de bir değişiklik. Zaten ted dekker'ın tüm kitapları on numara bence

Sait Faik -Lüzumsuz Adam bitti.
Bir öykusever olarak Sait Faik in bende yeri hep başka olacak.anlatımı o kadar sade o kadar yumuşak o kadar samimi ki...

Arka kapak yazısı çok hoşuma gitti:

Sait Faik'e geceleri sinemalarda rastlardım.tanışmazdık.sinema nın ön sıralararına oturur, koltuğuna iyice gömülürdü.sinema dönüşü dalgın, Beyoğlu nun gece yarısı kalabalığına dalar, çeker giderdi.sinemada bulunanlar arasında bu gedikli birinci mevki müşterisinin yazısını okuyan var mıdır acaba, diye çok düşünmüşümdür. Kuşkusuz yoktu.Sait Faik edebiyattan hoşlanacak bir okur topluluğunu hazır bulan talihli yazarlardan değildi. Okurunu yetiştiren, eğiten, okuruyla birlikte oluşan bir yazardı. Gerçek talihin de bu olduğu söylenemez miydi?

Amin Maalouf-Afrikalı Leo okuyorum şu an.
kitaptan ilginç bulduğum bir paragrafı paylaşmak istedim:

"Sık sık cenaze törenlerinde, kadın olsun, erkek olsun, insanların ölümü lanetlediğine tanık oluyorum.Fakat ölüm Ulu Tanrı'nın bizlere bir armağanıdır.Ve O'ndan gelecek bir şeyi kul lanetyemez.Armağan sözcüğü size aykırı mı geliyor?Fakat bu bir gerçek.Eğer ölüm kaçınılmaz olmasaydı insan bütün yaşamını ondan uzak durmaya adayacaktı.Hiçbir tehlikeyi göze almayacak, hiçbir girişimde bulunmayacak, hiçbir işe el atmayacak, yeni bir şey bulmayacak, yeni bir şey yapmayacaktı.Yaşam sürekli bir uyuşukluk olacaktı.Evet kardeşlerim,Tanrı'ya bize ölümü armağan ettiği için şükredelim, çünkü yaşam ölümle anlam kazanıyor.Günün anlamı olması için gece, konuşmanın anlamı olması için sessizlik, barışın anlamı olması için savaş gereklidir.O'na dinlenmenin  ve neşenin anlamlı olması için bize kaygı ve tedirginlik gönderdiği için de şükredelim.O'na şükredelim,çünkü O'nun bilgeliği sonsuzdur."