Erkek Terörü

insanın içinde var olan o nefret duygusu ..en başta kendisine karşı duyduğu o kin....karşısındakinin en ufak bi hareketinde ..kelimesinde ..hatta bakışında ortaya çıkan o canavar ..insanı insan olmaktan çıkaran o şey bana göre 'şiddet'
bazı sebeplerin arkasında saklanılmaya çalışılsa da en ufak bir haklılık payı barındırmayan....
we toplulumuzda ki ' erkektir yapar' mantığının ürünleri bütün bunlar....
herkes hakkıyla yaptıklarının bedelini ödüyo olsaydı..bizler böyle çirkin bi konuyu tartışıyo olmazdık .....

bence arkadaşın bir uzman yardımına ihtiyacı var.anladığım kadarıyla yoldan çıkmaya meğilli

Bu yoruma imzamı atıyorum

Kadınlar kendilerine uygun erkeği seçemiyorlar.Sonra şiddete uğruyorlar.

NE SEÇMESİ BELKİ DE ERKEKLER KADINI BULUYOR

kadın terörü derken --
2-üzerine yapıştırıcı ile yapışmış gibi duran pantolon giymiş kadınlardan bahsediyorum.

BU YAZDIKLARINIZI BAYANLAR GİYDİĞİNDE ERKEKLERİN ŞİDDET UYGULAMASI YETERLİ SEBEPLER Mİ YANİ  BU NASIL BİR MANTIK?

Şiddet... Tanrı korkusu olmayanların sığındığı zavallıcıklar durağı. Çaresizlik barınağı...

insanın hoşgörüyü, sevgiyi ve saygıyı içeren kitapları, yayınları okuması, izlemesi gerekiyor. okumayan, şiddet içerikli görüntüler izleyen, yazılar okuyan nesillerden birşey beklememek lazım. hele bir de yukarıda arkadaşların bahsettiği gibi aileden gelen olumsuz beslemeler varsa, kişinin iletişim kurduğu insanlarla pozitif diyalog dahi kurması çok zor. Evlilik ve çocuklarla ilişkilere gelince, iletişimsizlik birinci planda. Ancak, akrabalık ilişkilerinin zayıf, komşuluk ilişkilerininin sıfıra indiği günümüzde ailelerin de kendi içerisinde pozitif olmalarını beklemek saflık olur.

Ben burda yazılan bazı yorumların gerçekten eğitimcilerin yazdıgına ınanmak ıstemıyorum. BU tarz düşünen insanlar bir de sınıfta çocuk yetiştiriyor. Bu düşüncelerle yetiştirilen çocuklar oldukça bu ülkede şiddet bitmez maalesef.

Bence bizim öncelikle insan olmayı öğrenmemiz gerekiyor. Karşındakine kadın erkek demeden insan gözüyle bakmak mesele. Bu şiddet eğilimi nasıl bir gözüdönmüşlük ki bir başka insana ya da canlıya zarar verme hakkını bulduruyor kişiye. Hani Yaradılanı sevecektik Yaradandan ötürü?

Evlendiği insanı para karşılığı alan insanların karılarına mal gözüyle baktıklarını biliyorum "parasını verdim döverim de severm de bana hizmet edecek." dediğini kulağımla da duydum. ama günümüzde olay bunları çok çok aştı. artık ünv mezunu aydın dediğimiz insanla bile "sıkıştıkları" yerde elini kaldırıyor rahatça. Sıkıştıkları yerde dedim çünkü baska bi yol bulamıyorlar. sığındıkları tek şey fiziksel güçleri. eğer biraz beyinlerini yorup empati yapsalar konuşmayı bilseler eminim karşılıklı konuşarak anlaşılıp bitecek sorunlar.

Ben fiziksel gücüne güvenen buna sığınan herkesi kadın erkek demeden aciz görüyorum. Bu eşine vuran erkek de olur çocuğunu evire çevire döven anne de olur. Ama hassasiyetim şu konuda artıyor o eşlerine dayağı hak gören erkekleri de bir kadın doğurdu değil mi? Aynı şeyi analarına da hak görürler miydi babaları analarını dövdüğünde ?

Neden " Erkek Terör"ü ?
Şiddeti, vs değil de terörürü?
Bazı arkadaşlar bu tanımlamanın fazla, feministçe,vs olduğunu dile getirmişler.
Erkek Terörü dedim  - ve benim dışımda da bu tanım literatüre çoktan girdi - çünkü bu yapılanlar, kadın cinayetleri basit bir cinnet anından çok daha öte.
Altında ekonomik , siyasal ve hatta dini sebepler ( dini derken hemen savunmaya geçmeyin insanların dini nasıl algıladıkları ile gerçekte olan din farklı çoğu zaman ) yatmaktadır.
bu sebeplere bağlı olarak uygulanan şiddete de TERÖR  denir.
Bu kadınlara erkekler tarafından uygulandığı için de erkek terörü deniliyor olması ne yazık ki normal.
Cinsiyetçilik değil yani mesele.
Ben bu platformda daha çok çözüme dönük konuşulmasını isterdim. ama görüyorum ki bazı meslektaşlarım akan kadın kanı üzerinden geyik çevirmekte ve buna espri demekte, bazıları daha işin vahamiyetini kavrayamamış dırdır vb kavramlarla ortalığı bulandırmakta, bazısı abartıldığından dem vurmakta bazısı da işi iyice çarpıtıp giyim kuşama getirerek duruma meşru bir zemin hazırlama çabası içine girmektedir.

Bu bahsettikleriniz de elbette farklı platformlarda tartışılabilir. Kimse kimseye gem vuramaz ancak rica ediyorum burayı sulandırmayın keza önemsiyorum.
Çözüm önerilerinizden bir
derleme yapmayı düşünüyorum.
Teşekkür ederim.

Şiddet biçimleri

Fiziksel şiddet: Yumruklama, tokat atma, vurma, ısırma, çimdikleme, tekmeleme, saç çekme, itip kakma, yakma, boğazını sıkma, bir aletle vurma.

Ekonomik şiddet: Ekonomik özgürlüğü kısıtlama, eve para bırakmama veya çok az bırakma, sürekli hesap sorma, parayı kullanarak aşağılamaya çalışma.

Sözel şiddet: Yıkıcı eleştiri, bağırma, alay etme, suçlama, isim takma.

Psikolojik şiddet: Küsmek, baskı uygulamak, intihar etmekle tehdit, çocukları uzaklaştırma, arkadaşlarınıza, ailenize sizinle ilgili yalanlar söyleme, onları görmenizi engelleme, güveninizi kırma, bilgi saklama, kıskançlık, gözdağı verme.

Cinsel şiddet: İstenmeyen cinsel davranışları yapmaya zorlama, istemediğiniz halde cinsel ilişkiye zorlama, cinsel yöneliminize bağlı davranışlarınızı değersizleştirme, taciz etme, cinsel ilişki sırasında güç kullanma.

6284 Sayılı Kanun Ne İşinize Yarar?

Resmi ya da dini nikahlı olduğunuz eşiniz, boşandığınız eşiniz, babanız, abiniz, dayınız, kuzeniniz, nişanlınız, oğlunuz, eski sevgiliniz, sevgiliniz, kayınpederiniz, kayınbiraderiniz kısaca çevrenizdeki erkekler ya da tanımadığınız biri size şiddet uyguluyor olabilir. 6284 sayılı kanun sizi şiddetten korumak ve size şiddet uygulayan kişileri engellemek için önemli olanaklar sağlıyor.

Bu Kanun, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirleri düzenliyor.

Bu Kanundan Nasıl Faydalanabilirsiniz?

Kanun’da şiddet, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmenizle veya acı çekmenizle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketler olarak tanımlanmaktadır.

Buna göre,

Şiddet sadece dayak yemek değildir;

hakaret etmek,
aşağılamak,
birilerinin yanında küçük düşürmek,
öldürmekle, yaralamakla, sakat bırakmakla tehdit etmek,
istenmeyen zamanlarda ve biçimlerde cinsel ilişkiye zorlamak,
komşularla, arkadaşlarla, akrabalarla görüşülmesine izin vermemek,
ihtiyaçlar için yeterli para vermemek,
kazanılan paraya el koymak,
sürekli nereye kaç lira harcandığını sormak,
ısrarla telefonla aramak,
kimlerle arkadaş olduğunuza karışmak,
takip etmek
gibi tüm davranışlar kanuna göre şiddettir ve bu davranışlara maruz kalmanız durumunda kanundan faydalanabilirsiniz. Kendinizin yanı sıra, çocuklarınız, anneniz, kızkardeşiniz yani yakınızdaki kişiler de şiddetten zarar görüyor olabilir. Kanun bu kişileri de koruma altına almıştır. Ayrıca Kanun’dan faydalanabilmek için mutlaka doğrudan şiddete maruz kalmış olmanız gerekmez bunun tehlikesi ya da tehdidi altında olmanız yeterlidir.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

kadın terörü derken--
4- erkeklerin gözleriyle yiyecekmiş gibi bakmalarına rağmen utanmadan sıkılmadan dar pantolon giyip dışarı çıkan kadınlardan bahsediyorum.

Ne kadar da bencilce mesajlar...  Burda terbiye edilmesi gereken kadin mi erkegin gözumu iyi bir düşünün isterseniz.

bu nasıl bir yaklaşımdır 2014ün ilk 100 gününde ülkemizde tam 61 kadın eşi tarafından öldürülmüş. Ve siz ve sizin gibilere göre haketmiş ölmeyi öyle mi? Kusura bakmayın ne olursa olsun hiçbir kadın ne psikolojik şiddeti,ne fiziksel şiddeti ne de ölmeyi haketmiyor. Bu kadınlar neden şiddet görüyor hiç araştırmadan konuşuluyor burda. Boşanmak isteyen kadın önce şiddet görüyor sonra öldürülüyor. Bu kadının en doğal hakkıdır. Kadın köle değildir. Bu utanca dur diyeceğinize haketmiştir diyorsunuz. Gerçekten çok yazık

1.kadının köle olduğunu iddia etmedim
2. ruh hastası manyaklarla evlenen kadınlar bunu neden öngöremiyor mu
3. kişinin yaşı değildir beynidir gelişen; 40-50 yaşına gelmiş çoluğu çocuğu olan insanların %70 halen liseli gibi karaktere sahip, bunlar evlense ne olur, çocuk yapsa ne olur, boşansalar ne olur, birbirlerini katletseler ne olur.
4. orta ve üst sınıftaki boşanmalar ve şiddet eğilimlerinin altında ise eşler arasında kimseye bahsetmedikleri derin/yaman çelişkiler ve ayak oyunları olan diziler var. Pembe diziler sadece ergenleri değil 40-50 yaşındaki ergenleri de etkiliyor.

5.Şiddet adli bir suçtur ama evlilik gibi önemli bir müessese kurulurken insan kiminle evlendiğini, neler yaşama ihtimali olduğunu bilmelidir. Bazı insanlar sırf evlenmek için evlenmektedir ve ankstre mutfağı, pahalı çamaşır makinası olunca kendini sınıf atlamış sanmaktalar; lakin fiziksel değil beyinsel olarak sınıf atlanır. Varoş bir kafa ile mutlu bir gelecek zaten kuramazsın bu kafa kişinin çalıştığı işle ya da eğitimiyle ilgili değildir.

bakınız
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Bazı suçların cinsiyete göre tehlikelilik hali olabiliyor.Şiddette maalesef erkekler için bir tehlikelilik hali oluşturmakta. Ondandır ki bu suçu işleyenler rakamlara döküldüğünde çok büyük bir oranı erkeklerin oluşturduğu göze çarpıyor. Bunun eğitimle,maddiyatla hatta ülkelerin gelişmişlik düzeyleriyle bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Gelişmiş ülkeler,üçüncü dünya ülkelerinden farklı değil. Kökünde ne ar ciddi ciddi araştırmak lazım.Bir insan öfkesini neden kendinden zayıf olan birini tartaklayarak bastırma ihtiyacı duyar ve neden bu eğilimdedir bunu sorgulamak lazım. Bence özünde sevgisizlik yatıyor, içine canlı sevgisi yerleşmeyen bir insandan bu tür canilikler beklenebilir, Küçükken kedilerin kuyruğuna teneke bağlayıp mutlu olan yeşil gözlü yumurcak büyüdüğünde de kendini mutlu edecek başka arayışlara giriyor. O nedenle çocuklara canlı sevgisini, yaradılana duyulması elzem olan hoşgörüyü iyi aşılamak lazım

erkek bayan fark etmez uzlaşma kültürünün yerleşmediği ilişkilerde illaki şiddet olur..

1.kadının köle olduğunu iddia etmedim
2. ruh hastası manyaklarla evlenen kadınlar bunu neden öngöremiyor mu
3. kişinin yaşı değildir beynidir gelişen; 40-50 yaşına gelmiş çoluğu çocuğu olan insanların %70 halen liseli gibi karaktere sahip, bunlar evlense ne olur, çocuk yapsa ne olur, boşansalar ne olur, birbirlerini katletseler ne olur.
4. orta ve üst sınıftaki boşanmalar ve şiddet eğilimlerinin altında ise eşler arasında kimseye bahsetmedikleri derin/yaman çelişkiler ve ayak oyunları olan diziler var. Pembe diziler sadece ergenleri değil 40-50 yaşındaki ergenleri de etkiliyor.

5.Şiddet adli bir suçtur ama evlilik gibi önemli bir müessese kurulurken insan kiminle evlendiğini, neler yaşama ihtimali olduğunu bilmelidir. Bazı insanlar sırf evlenmek için evlenmektedir ve ankstre mutfağı, pahalı çamaşır makinası olunca kendini sınıf atlamış sanmaktalar; lakin fiziksel değil beyinsel olarak sınıf atlanır. Varoş bir kafa ile mutlu bir gelecek zaten kuramazsın bu kafa kişinin çalıştığı işle ya da eğitimiyle ilgili değildir.

bakınız
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

1. Evlenirken öngördüğünüz şeyler zamanla aklınızın bile alamayacağı boyutlara erebilir.
2. Eğer bir de çocuk varsa kadın hep bir şans verir belki zamanla düzelir diye.şimdi de diyeceksiniz çocuk olmadan önce öngöremedi mi o çocuğun olması bile hataydı. Ama dediğim gibi zamanın insanlara ne getireceğini ve nasıl bir boyuta ulaşacağını bazen önceden kestirmek çok zor.
3. Kanunlar insanı koruyor deniyor yanlış. Bir kadın darp edildiğinde karakola gittiği zaman gereken yapılacağına o kadına git hastaneden rapor al rapor almadan hiçbirşey yapamayız deniliyor. Sadece kanun koymakla korunmuyor insan.

Kusura bakmayın ama bazı şeyleri yaşamadan şöyle olsaydı böyle olsaydı diye konuşmak çok ütopik geliyor bana. Sadece bir konuda size katılıyorum eğitimli olmakla bu konu arasında hiçbir bağlantı yok.

Ben size sayfalarca yazsam da diyeceğiniz birşey vardır diye düşünüyorum. Ütopik düşünceleriniz ve size iyi akşamlar

Terörün erkeği kadını olmamalı.Cinsiyete bağlamak incitici.