Eşler Arası Çatışmalar Ve Çözüm Önerileri

25. yılımıza girdik. tartışmalarımızda gurura, şahsiyete, ailelere hakaret etmeden sadece olaya yönelik tartıştık.sorunu çözmeye çalıştık. çözemediğimizde bizim için orta yol bulduk. tartışmayı ısıtıp ısıtıp aynı konuyu yinelemedik. ben sen o değil hep biz olduk. herkes yapabileceği işi sorumluluğu aldı yapamayacağı şeyde zorlamadık. ama işte kaytarmadık ben onun ailesine bir şey demedim kendi aileme de ona kırıcı bir şey söyletmedim. sonuçta insanlar kendi ailelerine ne derlerse desinler onlar kırılmıyor ama gelin damat ufacık bir şey dese kıyamet kopuyor.benim için dünyada en önemlisi eşimdir. çocuklar büyüdü.onlarda bizim gibi davranıyorlar artık. hatta bir keresinde eşimle tartışıyoruz. ama hep aşkım canım bi tanem kelimeleri kullanıyoruz. kızım gülerek dediki siz ne biçim kavga ediyorsunuz, sizin yüzünüzden kavga görmüyoruz psikolojimiz  nasıl bozulur öğrenemedik biz bunca yıldır çok mutlu olduk umarım gençlerde bizim gibi mutlu olurlar.

biraz tebessüm..

evlilik çaya benzer.
kaynana çaydanlıktır; fokur fokur kaynar.
gelin demliktir;sinsi sinsi demlenir.
damat çay bardağıdır;bir gelin doldurur,bir kaynana doldurur.
görümce çay kaşığıdır;arada bir gelir,karıştırır ve gider.
kayınpeder çay tabağıdır;dökülenleri toplar.
çocuk ise çayın şekeridir;çaya tat verir.

iyi pazarlar

Sanırım evlilik, susma sanatının en çok kullanılması gereken bir kurum.

Ailede önce saygı olmalı.
Eşler kusurlarını başkalarının yanında tartışmamalı ki en çok tartışmayı büyüten neden o.
Aile yakınları belli mesafede tutulmalı
Sorumluluklar kesinlikle paylaşılmalı
Kararlar birlikte alınmalı
Erkek eş olarak son derece mütevazi,ev yönetiminde kararlı  olmalı
Eşlerden biri sinirliyken diğeri susmalı
Çocuk yetiştirmede hem fikir olunmalı
Eşler kanaatkar olmalı

Daha pekçok şey sıralanır ancak insan hata yapabilir önemli olan hatayı kabul edip düzeltmeye çalışmalı.
Mutlu ve huzurlu aile,mutlu ve huzurlu toplum demek.
Toplumumuza bakarak nerede olduğumuzu görmek mümkün.
Rabbim kimsenin aile huzurunu bozdurmasın.

Çözüm evlenmeden önce başlar.Nasıl birisiyle evlenmek istiyorsanız onu arayın.Namaz kılmayan, başını örtmeyen birisyle evlenip başını kapattırıp namaz kıldırmaya çalışmayacaksın.Ailesini iyi araştıracaksıın.Bataklıkta yetişen gülü koklamayacaksın.Ben değil biz olacaksın.Flört ederek değil, aile büyüklerinin tavsiyelerine bakarak ve meşruu zeminlerde meşru şekilde konuşarak evleneceksin.Seninki benimki olmayacak.Her iki tarafın ailesine de eşit davranacaksın.Sabırlı olacaksın.

Evlilik piyango bileti gibi.Hep büyük ikramiyeyi kazanmak için başlanır. Çekiliş sonuçlarını öğrenmek için gazeteye bakarsın. Bir bile bilemediğini görürsün ama biletini yırtıp atmazsın. İçinde bir ümit vardır ' belki bir yanlışlık vardır birde liste alıp bakayım' diye düşünürsün. Biletini uzun süre saklarsın, yanında gezdirirsin. Çantanın bi kenarında unutulur gider. Aslında hep yanındadır ama görmezden gelirsin. BENCE BÖYLE

Yıllarca mutsuz örnekleri gördükçe, evlilikten kaçtım.Eşimle evlenmeden önce bir aile dostum "önündeki aş neyse kaşığına o gelir,kaçamazsın" demişti. Şuan 15. yıla doğru gidiyoruz.Allah, büyüklerimin hayır duası ile dağıma göre kar verdi.Şimdilik hayırlı bir evlat iyi bir eş verdi.Keşke daha önce evlenseymişim diyorum.benim felsefem bardağın dolu tarafından bakmak,dilinin yarısı lal gözünün birisi kör kulağının birisi sağır olmalı ,biri konuşurken diğerinin dinlemeli, empati yapmalı.Herkesin bir elmanın diğer yarısını bulması dileğiyle....