Sayın Turgut bey;
Nacizane bir sorum olacak. Nerede yaşıyorsunuz ? Kaç sene dağ köyünde yaşadınız ya da görev için belli bir süre kış aylarında oralarda ikame ettiniz mi ? 15 20 gün yolu kapalı olan 40 gün sürekli elektiriği kesik suyu donuk 1 metre kar (yürünen yol) 1.5-2 metre (kenarlarda) tek öğretmenin çalıştığı ilçeye 20-50km arası mesafede olan çocukların bu şartlarda 2 km sabah ayazında yürüyerek geldikleri ve okula gelince elleri ayakları sonuktan üşüdüğü için ağladığı bir yerde yaşadınız mı ?
Hayırlı günler dilerim.
Sorularınızın cevapları ve sorma amacınıza yönelik cevaplar önceki mesajlarımda mevcuttur.
Bununla birlikte ÖZET olarak bir kez daha yanıtlamak ihtiyacı hissediyorum.
1) Nerede yaşıyorsunuz? sorusunu genel olarak TÜRKİYE'de şeklinde cevaplarım.
Fakat sorularınıza cevap verirken delil teşkil etmesi için sizin istediğiniz şekilde cevaplayayım.
Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde yaşıyorum.
Hiç bir zaman dağ köyünde yaşamadım ve şehir merkezleri dışında hiç bir zaman görev yapmadım.
Bu bilgiler içerisinde diğer sorularınızın cevaplarıda mevcuttur.
Soruları sormanızda ki amacınıza istinaden cevaplarım şu şekildedir:
2) Dünyanın hiç birinde bir devlet, bir kurum
HİSSİYATA dayalı uygulamalarla yönetilmez.3) Bir devletin, bir kurumun yöneticileri
İLKELER çerçevesinde uygulamalar yapar.4) Bir devleti, bir kurumu yönetmede
temel ilkelerden biri VERİMLİLİKTİR. Diğer bir deyişle bir konuda yapılacak uygulamada azami fayda esas alınır. Zarar her zaman vardır.
Amaç zararı minumum seviyede tutmaktır.
5) Türkiye İstatistik Kurumunun yayınladığı verilerine göre 31 Aralık 2011 tarihi itibarıyla ülke nüfusunun % 76,8i il ve ilçe merkezlerinde yaşamaktadır.
% 23,2si (17.338.563 kişi) belde ve köylerde ikamet etmektedir.
Sizce belde ve köylerde ikamet eden nüfusun ne kadarı bahsettiğiniz olumsuz şartlarda yaşamaktadır?
Bu nüfusun ne kadarı ilköğretim öğrencisidir?
6) [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde yer alan bir mesajımda şu soruları sormuştum.
Birleştirilmiş sınıf öğretmenlerine şu soruları yöneltmek istiyorum.
- En son ne zaman seminer vermesi için Narkotik polisi davet ettiniz?
- Öğrenci tanıma anketinde, cinsel taciz ile ilgili soruda öğrencileriniz en çok işaretlediği seçenek hangisidir?
- Şimdiye kadar belediye başkanı veya yerel yöneticinin makam odasını basarak isteklerimizi yerine getirmezseniz seni linç ederiz diye tehdit ettiniz mi?
- Okulun karşısındaki iş yeri ve apartmanlara kamera takmak için velilerden para topladınız mı?
- Velilere, çocuğunuzun uyuşturucu kullanıp kullanmadığını nasıl anlarsınız başlıklı yazı gönderdiniz mi?
- Velilere, çocuğunuzun cinsel tacize uğrayıp uğramadığını nasıl anlarsınız? Cinsel tacize uğramışsa neler yapmanız gerekir?
başlıklı yazılar gönderdiniz mi?
...
Sizce bu soruların cevapları nüfusumuzun ne kadarını ilgilendirmektedir?
Bu sorunlara
ÇÖZÜM ÜRETİLMEDİĞİ TAKDİRDE sizin bahsettiğiniz olumsuz şartlardaki öğrencilerin bugünlerini mumla arayacağını söylersek hata mı etmiş oluruz?
(Bilgisayar destekli öğretimin öğretmenlere EĞİTİM verebilme zamanı kazandıracağı şeklindeki düşüncemi daha önce yazmıştım.)
7) Bir çok köy öğretmeni bölgelerinde mevcut olan problemleri çözmenin DEVLETİN GÖREVİ olduğuna İNANIR.
Bölgelerinde mevcut olan problemleri çözmenin KENDİLERİNİN GÖREVİ olduğu akıllarına bile gelmez.
Sözün burasında bir öğretmen ne yapabilir ki? sorusunu yönelteceğinizi biliyorum
8 ) Mesajımın başında Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde ikamet ettiğimi belirtmiştim.
Yeğenlerimin mezun olduğu ilköğretim okulunun bahçe çitinde şu ibare vardır:
- Bu okulun bahçe düzenlemesi KEÇİÖREN belediyesi tarafından yapılmıştır.
Keçiören belediyesinin Yenimahalle'de ne işi var diye düşünebilirsiniz.
Ben başka bir soru yönelteyim. Okul bahçesini düzenlemek belediyenin görevleri arasında mıdır?
Sadece Ankara'da veya Türkiye'de değil Dünya'nın 7 kıtasında da TÜRKÇE olarak .... belediyesi tarafından yapılmıştır ibaresi taşıyan levhalar vardır.
Özellikle büyükşehir belediyelerimiz Türkiye'nin değişik illerinde olduğu gibi Dünya'nın çeşitli bölgelerinde okul yaptırmak dahil olmak üzere bir çok sosyal projeler gerçekleştirmektedir.
İHH, Kimseyokmu, Deniz feneri gibi SAYISIZ dernek, vakıf, kooperatif, belediye, hayırsever sosyal projeler yürütmektedir.
SAYISIZ sosyal projeler yürüten bu kişilerin ORTAK bir özelliği vardır.
Hiç biri Türkiye'deki olumsuz şartlarda öğrenim gören öğrencilere yardımcı olmaz. Çünkü onlara garezleri vardır.
Belki garezleri yoktur da içinde bulundukları olumsuz şartları kendilerine iletecek bir ÖĞRETMEN yoktur.
Sizce hangi ifade doğrudur?
Bir öğretmenin sosyal proje yürüten 50 ayrı kuruma başvurup yardım istediğini varsayalım en az birinden yardım almaması mümkün olabilir mi?
Sizinde bildiğiniz gibi ÖĞRETMENİN GÖREVİ Türkçe, Matematik öğretmektir. Olumsuz şartları düzeltmek DEVLETİN GÖREVİDİR.
9) Öğretimde teknolojiden azami derecede yararlanılması zaman, para, emek tasarrufu sağlayacaktır.
Bu tasarruflar olumsuz şartlarda eğitim gören öğrencilerin şartlarının iyileştirilmesinde değerlendirilebilecektir.
Saygılarımla bilgilerinize arz ederim...