Genç Öğretmenler Tahammülsüz Mü?

gençsin hayallerin çok beklentin fazla tahammülsüz gibi gözüküyorsun.
yaş ilerledikçe bakıyorsun olmuyor oluruna bırakıyorsun.
bu mudur acaba?

Hocam olaylara karşı güzel tespitleriniz var.

ben ilköğretim ve liseyi İzmir Merkezde okudum şimdi zorunlu hizmet bölgesindeyim af gelmiş olsa da bana faydası olmadı zaten zorunlu hizmetimi yaptım ildışı başvurulacak okullar açıklandığında çoğu kimse okulları beğenmedi ben iki okul açıldı ikisini de yazdım etraftaki okulları da yazdım aabu okul şöyle şu okul böyle demedim. Eml ye tayin oldum çok mutluyum ama duyan arkadaşlarım başıma kötü bir şey gelmiş gibi beni teselliy çalışıyor biraz çalışır oradan da tayin istersin diye büyükm konuşmayayı hiç niyetim yok çok şükür memeleketime gidiyorum. bazıları gibi hem batı olsun hem deniz kıyısı olsun hem anadolu lisesi olsundiye kaprislerim yok aileme yakın olsun, kendi memeleketim olsun bunlar olunca da Allah' hamdolsun diyorum

şirince öğretmenime yürekten katılıyorum şimdi genç öğretmenlerimi üzen şey ilgisiz veliler derse ilgisiz öğrencilerdir il merkezde iyi denilen okullarda ise velilerin kendilerini öğretmen yerine koymalı bilmedikleri konular hakkında rahatça konuşmaları

kısmen evet çünkü toz pembe hayallerle idealist olarak mezun olusun ama bi atan okula git tek öğretmensin baska bi yerde öğretmenler kazı çalısması yapıyo millet birbiri ile ugrasıyo

bu dağın başı lafına bir sinir oluyorum. maşallah herkes şehirli kimse dağın başından gelmemiş. çoğumuz köy kökenliyiz bilmiyormuyuz. herkes Ankara'nın Çankaya semtinde doğdu sanırım. Bence zorunlu hizmetin bir şıkkı daha olmalı herkes branşına göre öğrenim gördüğü okulda öğrenim gördüğü yıl kadar çalışmalı.

hocam şehir merkezine 50km , bunun 45km'si rampa olarak çıkılabilen bir köye ne denileceğini sen söyle öyle yazayım.....

ben memur çocuğuyum...hep il ve ilçe merkezlerinde bulundum ve bu hayata alıştım...bunu istememden doğal ne olabilir ki?...yazımda herkesin merkezde doğduğunuda ima etmedim....derdin ne  senin....

8. yılı çalışıyorum. bi önceki sayfada da yazmıştım. ünv. ye kadar hep il merkezinde ve güzel okullarda okudum. köy nedir hiç görmedim.göreve sivasta başladım kuş uçmaz kervan geçmez bi köyde. elk sıkıntılı su yok... ilk aylar her gece ağladım nerden geldim buraya, sabah olsun köy otobüsüyle gidicem bi daha da dönmicem die... ama tüm geceyi ağlayarak harap bitap geçirdiğim için hiç bi sabah köy arabasının gittiği vakitte uyanık olmayı başaramadım.
köy hayatı, köy insanı yabancı...onlar beni anlamaz ben onları...ama zaman ilerledikçe " cahillik etmişim, baştan biraz daha ılımlı yaklaşsam, uyum sağlamıycam die direnmek yerine, alışmaya çalışsam kendi adıma çok rahat edecekmişim" diyorum kendi kendime. çünkü hala köyde çalışıyorum, hala sıkıntılar var ama sanırım tahammül ve sabır konusunda çıtayı yükseltmişim ki, şimdi bi çok şeyi olduğu gibi kabullenmeyi başarıp tüm gücümü öğrencilerim için harcayabiliyorum...

öğretmenlerin çoğu sıkıntılı kaprisli tipler bence bu önce incelenmeli...

o köylerde oturanlar bizim akrabamız çoğu arkadaş liseye kadar köyde okumuştur ama şimdi beğenmez o köyü illede merkez olsun der. hele hele batının köylerine dağ başı deyip kapağı deniz kenarına atmak isteyenlerin okulda ne anlatacaklarını merak ediyorum. yoksa ders saati nasıl olsa geçer önemli olan kıyıdaki kafelerde nasıl vakit geçireceklerini mi düşünüyorlar.

hocam ben mesleğe batıda dağın başında başladım...aynen öyle..çünkü ekmek bile haftada iki gün kamyonetin arkasında satılıyordu..köyün günde bir kere bırak haftada bir kere bile ilçeye inen arabası yok...((ve benim arabamda yok) eski taş evime 10-15 er santimlik çiyanlar geldi.. ve ben mutlumuydum?
evet şükretmeyi bildim..ama mutlu da değildim...

ayrıca kimsenin köylüyü aşağıladığı felan yok..sadece imkansızlıklar canımızı sıktı..köylüyü kınamadık...
benim babam ve eşimde köylü...hatta köy çocuklarını daha çok severim ..samimi ve içtendirler...

Genç olmak yada ilerleyen yaşlarda olmak... Sanırım yüreğinin bir yerinde hala çocuk sevgisi taşıyan için, geleceğe umutla bakabilen için yaşın önemli olmadığı bir meslek... Gençlikte enerji, idealizm ilerleyen yaşlarda tecrübe...
Saygılarımla...

Genç olmak yada ilerleyen yaşlarda olmak... Sanırım yüreğinin bir yerinde hala çocuk sevgisi taşıyan için, geleceğe umutla bakabilen için yaşın önemli olmadığı bir meslek... Gençlikte enerji, idealizm ilerleyen yaşlarda tecrübe...
Saygılarımla...

Boran hocam aynen katılıyorum sözlerinize.

4 yıl önce köye atandığımda harabe haldeki lojmanın önüne oturup yıllarca süren emeğimin karşılığını ovanın ortasında en uzak köyde göreve başlamak olmaması gerektiğini düşünmüştüm.

 velhasıl;olay gününe kadar köylü ile çok iyi anlaşan ve sevilen bir öğretmen olarak;en son geçen milletvekili seçimlerinde sandık başkanıydım ve bir kadının yerine oy kullanmak isteyen birine müdahale ettiğim için çıkan kavgada bir anda kendimi namlunun önünde bulduğumu ve eşimin ağlayarak geldiğini gördüm dahası kurşunlar havada uçuştu ama çok şükür ölen ve yaralı olmadı.köylü sevgisi de nefretide yerin dibin batsın.
sizce tahammülsüzmüyüm???

arkadaşlar iyi geceler.. bence çalıştığınız ortamın şartları nasıl olursa olsun. Her şartta insan mutlu olabilir yeter ki inansın. her şartta mutlu edebilir yeter ki çalışşşsın. insanların en çok yaptığı şeylerden birisi bulunduğu durumdan şikayet etmek. bizden daha kötü şartlarda çalışanları düşünerek çokca halimize şükredersek beeen herşekilde faydalı olabileceğimizi düşünüyorum.

İlk atanan gençlerin  önce köylere tek başına verilmesine karşıyım.Hayata küsmelerine sebep oluyor.İlçe yada il merkezlerinde birkaç yıl tecrübelenmeleri taraftarıyım.

İlk atanan gençlerin  önce köylere tek başına verilmesine karşıyım.Hayata küsmelerine sebep oluyor.İlçe yada il merkezlerinde birkaç yıl tecrübelenmeleri taraftarıyım.

Size katılıyorum.Genç öğretmenler tahammülsüz olmaz sanırım ben 21 yaşında başladım 2 senem dolmadı daha ama mesleğimi severek yapıyorum.Tabi bazen tahammül sınırlarım zorlansa da ...