Genç Öğretmenler Tahammülsüz Mü?

kıyaslamaya gitmekten sakınırım fakat gençlerinde hiç yadsınamaz sorunlarla karşılaştıklarını özelliklede şu zaman diliminin getirmiş olduğu ekstra zorluklarıda insanların görmesi gerektiğini düşünüyorum...

gençsin hayallerin çok beklentin fazla tahammülsüz gibi gözüküyorsun.
yaş ilerledikçe bakıyorsun olmuyor oluruna bırakıyorsun.
bu mudur acaba?

Yapmayın arkadaşlar!
Tahammül sınırlarımızı ölçen  muhteremler yaşlı olsun genç olsun her insanın fıtratının çok farklı olabileceğini galiba hiç hesap etmemişler.
Yirmidört Kasım'a kadar adımız hiç duyulmazken, anılmazken bir bakıyoruz  bütün manşetlerde bizler geziyoruz.Çoluğumuzdan-çocuğumuzdan tutun hoşlandığımız şeylere kadar hakkımızda onlarca araştırmalar yapılıyor.
Tahammül sınırlarımız konusunda yapılanlara da şaşırmayınız.Çünkü yarın sabah ilk konu bizleriz.
Bakın ne kadar güzel bir konu bulmuşlar.
Kim tahammüllü? Kİm tahammülsüz?
Bizlerde oturmuşuz, geçmişiz monitörün başına ha bire tartışıyoruz.
Ne yapıyoruz?
Gençler tahammüllü ihtiyarlar tahammülsüz!
Hayır-hayır İhtiyarlar ve çocuklular daha tahammüllü, gençler daha tahammülsüz!
Yapmayın arkadaşlar!?
Benim komşum seksen yaşındayken bile hanımını asayla kovalardı.
Genç evli arkadaş boş mu durur?
O da hanımının gözünü ara renklere benzetirdi...

Biz bir aileyiz.Yaşlı-genç.Ne farkımız var? Kalıplaşmış kelime ama her ailede her işte her meslekte bir tane çürük elma varsa hepsine nasıl çürük diyebiliriz.
Birbirimizi kırmayalım.Samimi söylüyorum.
Yaşlıların tecrübesi gençlerin dinamikliği ile bu işler yürür.Bir okula tamamı yaşlı ya da tamamı genç olan arkadaşlarımızı verin ve bir bakın!
Orada geçim göremezsiniz.
Efendim benim geçimle ne işim var derseniz orada da yanılırsınız.
En büyük ve en acı olan geçimsizlik aile ve kurum geçimsizliğidir.
Maksat buysa söylemeye devam edin.
Biz söyledikçe, tartıştıkça birbirimiz kırmaya devam ettiğimiz müddetçe birileri bizleri izlemeye ardımızdan kıs kıs gülmeye devam edecektir.
Unutmayınız:
Bir biriz ve birbirimizi iyi biliriz.

Sizleri seviyorum arkadaşlar.
İyi geceler.

Yapmayın arkadaşlar!
Tahammül sınırlarımızı ölçen  muhteremler yaşlı olsun genç olsun her insanın fıtratının çok farklı olabileceğini galiba hiç hesap etmemişler.
Yirmidört Kasım'a kadar adımız hiç duyulmazken, anılmazken bir bakıyoruz  bütün manşetlerde bizler geziyoruz.Çoluğumuzdan-çocuğumuzdan tutun hoşlandığımız şeylere kadar hakkımızda onlarca araştırmalar yapılıyor.
Tahammül sınırlarımız konusunda yapılanlara da şaşırmayınız.Çünkü yarın sabah ilk konu bizleriz.
Bakın ne kadar güzel bir konu bulmuşlar.
Kim tahammüllü? Kİm tahammülsüz?
Bizlerde oturmuşuz, geçmişiz monitörün başına ha bire tartışıyoruz.
Ne yapıyoruz?
Gençler tahammüllü ihtiyarlar tahammülsüz!
Hayır-hayır İhtiyarlar ve çocuklular daha tahammüllü, gençler daha tahammülsüz!
Yapmayın arkadaşlar!?
Benim komşum seksen yaşındayken bile hanımını asayla kovalardı.
Genç evli arkadaş boş mu durur?
O da hanımının gözünü ara renklere benzetirdi...

Biz bir aileyiz.Yaşlı-genç.Ne farkımız var? Kalıplaşmış kelime ama her ailede her işte her meslekte bir tane çürük elma varsa hepsine nasıl çürük diyebiliriz.
Birbirimizi kırmayalım.Samimi söylüyorum.
Yaşlıların tecrübesi gençlerin dinamikliği ile bu işler yürür.Bir okula tamamı yaşlı ya da tamamı genç olan arkadaşlarımızı verin ve bir bakın!
Orada geçim göremezsiniz.
Efendim benim geçimle ne işim var derseniz orada da yanılırsınız.
En büyük ve en acı olan geçimsizlik aile ve kurum geçimsizliğidir.
Maksat buysa söylemeye devam edin.
Biz söyledikçe, tartıştıkça birbirimiz kırmaya devam ettiğimiz müddetçe birileri bizleri izlemeye ardımızdan kıs kıs gülmeye devam edecektir.
Unutmayınız:
Bir biriz ve birbirimizi iyi biliriz.

Sizleri seviyorum arkadaşlar.
İyi geceler.

hocam bu yazı bana ders oldu teşekkür ederim...

kesinlikle değil....

sanmıyorum. hepimiz elimizden geleni yapıyoruzdur diye düşünüyorum.

Genç öğretmenler tahammülsüz olmalı..
Haksızlığa, cahilliğe, yanlışlıklara tahammül edememeli.. Eğitim sisteminin temel taşlarında, böyle gelmiş böyle gider diyen öğretmen sayısı ne kadar az olursa o kadar ileriye gider sistem. Ötesi laf-ı güzaf..

Bu konuya kendimden örnek vereyim mesleğimin ilk iki yılı gerçekten tahammülsüzdüm.Öğrenciye anlatırsın, anlar diye düşünür ve anlamayınca bir öğretmenin yapmayacağı davranışlar sergilerdim.
Biraz da konuya hakim olamamaktan, tecrübesizlikten sanırım insan ilk yıllarında biraz tahammülsüz oluyor.Tabi kendi açımdan söylüyorum.Hiçbir meslektaşımı zan altında bırakmak istemem.

Tam isabet kereta öğretmenim.

Genç öğretmenler ilk yıllar ünv. öğrendiklerinin, orda anlatılanların gerçek olduğuna inanarak göreve başlıyorlar... Bir bakıyorlar ki öğretmenlik ünv. anlatılanlarla hiç ilgisi yok... Hayal kırıklığının verdiği gerçeklikle tahammülsüz davranışlar gösteriyorlar... Süreç kimisinde sancılı şekilde geçiyor kimisinde de rahat...

neden tahammülsüz olalım.zamanla olgunlaşmak mı?farklı görüş açısı...insan neyse odur.neye kızar,neye kızmaz kişilik yapısı.gençlikle,yaşlılıkla alakası yok.sevmek ve sevmemekle alakalı olabilir.ben işimi seviyorum.herşeyinede tahammül edebiliyorum...

tam aksine genç öğretmenler daha sabırlı ve tahammüllüler...çünkü; öğrencileri ile yaşları daha yakın ve evde ilgi bekleyen eşleri ve çocukları yok...

neden tahammülsüz olalım.zamanla olgunlaşmak mı?farklı görüş açısı...insan neyse odur.neye kızar,neye kızmaz kişilik yapısı.gençlikle,yaşlılıkla alakası yok.sevmek ve sevmemekle alakalı olabilir.ben işimi seviyorum.herşeyinede tahammül edebiliyorum...

Öğretmenler mezun olmadan önce yada göreve başlama esnasında çalışmaya başladıklarında karşılaşacakları durumlar hakkında yeterince bilgilendirilir ve deneyimlerden yararlandırılırsa daha   tahammüllü olurlar. Sadece staj yetmiyor, karşılaşabilecekleri olumsuz durumlarda nasıl davranacaklarını bilmeleri onlara avantaj sağlar, diye düşünüyorum.

Şahsım adına müthiş bir sabrım ve tahammülüm olduğunu söyleyebilirm..4. yılım..

(kendi gözlemim) hemde nasıl sabırsızları var .daha 1 yılını tam doldurmadı yoruldum öğretmenlikten deyip duruyor

Yapmayın arkadaşlar!
Tahammül sınırlarımızı ölçen  muhteremler yaşlı olsun genç olsun her insanın fıtratının çok farklı olabileceğini galiba hiç hesap etmemişler.

Unutmayınız:
Bir biriz ve birbirimizi iyi biliriz.

Sizleri seviyorum arkadaşlar.
İyi geceler.

adamın biri ogretmenimi ayakta alkisliyorum, hem de ellerim acidan kizarip sizlayana kadar...

tahammul mizac ve fitrat meselesidir.... gencler hernekadar tezcanli gozukse de sabir ve tahammulun olcusunu karakter belirler...

en verimli egitim-ogretim ortaminin yasli-genc karma bir ogretmen kadrosuyla olabilecegi kanaatindeyim... tecrube, yetenek ve acemilik harmaniyla olusan diyaloglar paha bicilemez...

en bariz ornek ise; kidemli ogretmenlerimiz teknoloji konusunda bizden yardim isterken; bizim de onlarin tecrubelerinden faydalanma paylasimimiz...

saygilar...