HAYAT BİR ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI?
Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin, neler öğretmem
gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu
kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması
karmaşıktı, anlatmaya başladım:
Annelik uzun zaman alan ve günün yirmi dört saati devam eden adı
'insan yetiştirmek' olan bir iş. Bir kere bilmelisin ki, zaman alacak.
Neye zaman harcarsan onun karşılığını alırsın. İşine zaman harcarsan
işinden, eşine zaman harcarsan eşinden, çocuğuna zaman ayırırsan da
ondan karşılığını alırsın.
Yapabiliyorsan gözyaşlarını tutmamasını öğret, acı çekmeden olgunlaşamayacağını...
Kıskanmamayı öğret ona, arkadaşının başarısından mutlu olmayı,
birlikte sevinçleri paylaşmayı, içinden 'neden ben değil de o?'
demeden...
Kazanmaktan mutluluk duyup içine sindirmeyi, ama aynı zamanda
kaybetmeyi öğrenmesini. Çünkü bir adım sonrasında görünüşte galip
olanları gösterecek hayat ona.
Her şeyin bir sonu olduğunu öğret.
Sahip olduğu bütün değerlerin bir gün keyif vermeyebileceğini,
kazanılan ve harcananın bir sonu olduğunu.
Gidilen yerlerin zamanla bıkkınlık verebileceğini, her şeyi
tüketebileceğini, tüketemeyeceği tek şeyin bilgi olduğunu öğret.
Kitaplardan keyif almasını.Ders çalışmak istemiyorsa zorlanmamasını, ama okumayı sevmesini
Öğret ona...
Elbet er ya da geç alacaksın biliyorum, ama mümkün olduğunca geç
al ona bilgisayarı. Ona kendisi ile kalacağı sakin zamanlar ver,
sıkılmayı öğret ona, sıkılıp ta kendini yönlendirmeyi bulmasını.
Doğaya götür onu, hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret. Arıların
bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptığını anlat. Doğanın kendi
içindeki gizemini bulmasına yardımcı ol, yağmurdan sonraki toprak
kokusundan keyif almasını sağla.
Soğuk kış gecesinde ateş yakmayı öğret, belki büyüdüğünde bir gece
sevgilisine ateş yakar ve belki binlerce yıldızın altında birbirlerine
sarılırlar, bunu öğretmemiş diğer sevgililerin aksine...
Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini öğret
ona. Kazandığı elli milyonun piyangodan çıkan beş yüz milyardan çok
daha keyifli olduğunu öğret. Alın terine saygıyı öğret ona.
Aşk acısı çekmenin hiç âşık olmamaktan daha güzel bir duygu olduğunu
öğret. Kendi doğruları üzerinden kimsenin onu yargılamasına izin
vermemesi gerektiğini öğret, başkalarını da kendi doğruları üzerinden
yargılamamayı. ...
Bunun başkalarını dinlememek olduğunu değil, söylenenleri kendi
eleğinden geçirmesi gerektiğini öğret.
Kendi fikirlerine inanmanın güzelliklerini anlat. Hayatı sorgulamayı öğret ona...
Bilginin en büyük güç olduğunu öğret. Yapabilirse bunu en büyük fiyata
satmasını, ama kalbini ve ruhunu kendisine saklaması gerektiğini
öğret. Haklı olduğu konuda sonuna kadar diretmesini öğret ve haklıyken
dik durmasını.
Günün birinde yaptıkları değil yapmadıkları için pişmanlık duyabileceğini öğret.
Basit yaşaması gerektiğini öğret ona, çay içmekten keyif almayı...
'İstemiyorum','hayır' demeyi öğret ona, istediğinde ise 'istiyorum' demeyi.
Sevdiğinde ise “seni seviyorum” diyebilmeyi öğret ona. Bir kot pantolon
ve tişörtle üniversiteyi bitirmeyi öğret ona. Temiz kokmasını...
Sorgusuz sevmeyi...
El yazısı ile notlar yazmayı...
Lafı dolandırmamayı ....
Sevdiklerinin hiçbir zaman çantada keklik olmadığını, dostluğa yatırım yapması gerektiğini, kıymetini bilmeyenlerden uzaklaşmasını öğret ona.
Müziği sevmesini, sporla barışık yaşamasını.
İşlerin hiçbir zaman bitmediğini söyle ona, en yoğun zamanda bile kendine vakit ayırması gerektiğini öğret... Ama en çok da kendini sevmesini öğret... Kendini sevmezse kimsenin onu sevmeyeceğini. Kendine çiçek almazsa kimseden çiçek beklememesi gerektiğini.. .
Kendine özenli yemekler yapıp sofralar kurmazsa kimsenin onun için yemek hazırlamayacağını... Hayatta her şeyden çok kendisinin önemli olduğunu öğret ona...