Haziranda Ölmek Zor _ Nazım Hikmet Anısına

Çevrimdışı mehmet uyar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 409
  • 491
  • 409
  • 491
01 Haz 2009 10:19:15
Arkadaşlar Büyük Usta Nazım Hikmet'i unutmayalım.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Ben bir insan,
ben bir Türk şairi Nazım Hikmet
ben tepeden tırnağa insan
tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibaret...


Nâzım Hikmet

Çevrimdışı atabey174

  • Uzman Üye
  • *****
  • 634
  • 351
  • Öğrenci Velisi
  • 634
  • 351
  • Öğrenci Velisi
# 01 Haz 2009 10:21:30
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Arkadaşlar Büyük Usta Nazım Hikmet'i unutmayalım.


Ben bir insan,
ben bir Türk şairi Nazım Hikmet
ben tepeden tırnağa insan
tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibaret...


Nâzım Hikmet

hiç nazım hikmetsiz insan olur mu?
olmaz olur mu ?
ama
olmaz olsun !

hocam yüreğine sağlık..üstadlar unutulmaz..

Çevrimdışı sultanmurat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.620
  • 6.140
  • 2.620
  • 6.140
# 01 Haz 2009 11:06:13
Nazım Hikmet Ran (1902 - 1963)               

HAYATI
 Selanik'te doğdu. Heybeliada Harbiye Mektebi'ni bitirdi. Hamidiye Kruvazöru güverte subayı iken, sağlık nedeniyle askerlikten çıkarıldı.

Bolu'da bir süre öğretmenlik yaptı, daha sonra Trabzon üzerinden Batum'a, oradan da Moskova'ya geçti. KUTV Üniversitesi'nde ekonomi-politik öğrenimi gördü. 1924'te yurda döndü.

Aydınlık Gazetesinde yayınlanan yazı ve şiirleri yüzünden on beş yıl hapsi istenince Moskova'ya kaçtı. 1928 Af Kanunu'ndan yararlanıp tekrar yurda döndü. Resimli Ay dergisinde çalışmaya başladı.

1932'de yeniden dört yıl hapse mahkûm olduysa da, bu kez Onuncu Yıl Affı'ndan yararlandı. Gazetecilik yaptı, film stüdyolarında çalıştı. 1938'de Harp Okulu'ndaki aramalarda ele geçen şiir ve kitaplarıyla orduyu kışkırttığı ileri sürüldü ve 28 yıl 4 aya hüküm giydi. Çankırı ve Bursa cezaevlerinde yattı.

1950'de özgürlüğüne kavuştuysa da sürekli olarak izlenmekten kurtulamadı. Askere alınması kararlaştırılınca tekrar Moskova'ya kaçtı. 25 Temmuz 1951'de T.C. yurttaşlığından çıkarıldı. Bunun üzerine Nâzım, Polonya uyruğuna geçti. 1963'te öldü. Moskova'da toprağa verildi. Mezarı hala bu kenttedir. 
 
 
ESERLERİ
ŞİİR:
835 Satır (1929), Jokond ile Si-Ya-U (1929), Varan 3 (1930), 1+1=1 (1930-Nail V. ile), Sesini Kaybeden Şehir (1931), Benerci Kendini Niçin Öldürdü (1932), Gece Gelen Telgraf (1932), Taranta Babu'ya Mektuplar (1935), Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı (1936), Kurtuluş Savaşı Destanı (1965), Saat 21-22 Şiirleri (1965-Bas. Haz. M.Fuat), Memleketimden İnsan Manzaraları (1966-1967-Bas. Haz. M.Fuat, 5 Cilt), Rubailer (1966-Bas. Haz. M. Fuat), Dört Hapishaneden (1966-Bas. Haz. M.Fuat), Yeni Şiirler (1966-Bas. Haz. Dost Yayınevi), Son Şiirleri (Bas. Haz. Habora Kitabevi), Tüm Eserleri (1980-Bas. Haz. A. Bezirci, 8 Cilt).

OYUN:
Kafatası (1943), Bir Ölü Evi Yahut Merhumun Hanesi (1932), Unutulan Adam (1935), İnek (1965), Ferhat ile Şirin (1965), Enayi (1965), Sabahat (1966), Yusuf ile Menofis (1967), İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu (1985).

ROMAN:
Kan Konuşmaz (1965), Yeşil Elmalar (1965), Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim (1966).

YAZILAR:
İt Ürür Kervan Yürür (1936-Orhan Selim takma adıyla), Alman Faşizmi ve Irkçılığı (1936), Milli Gurur (1936), Sovyet Demokrasisi (1936).

MEKTUPLAR: Kemal Tahir'e Hapishaneden Mektuplar (1968), Cezaevinden Memet Fuat'a Mektuplar (1968), Bursa Cezaevinden Vâ-Nû'lara Mektuplar (1970), Nâzım'ın Bilinmeyen Mektupları (1986-Adalet Cimcoz'la Mektuplar, Haz. Ş. Kurdakul), Piraye'ye Mektuplar (1988).

MASAL:
La Fontaine'den Masallar (1949-Ahmet Oğuz Saruhan adıyla), Sevdalı Bulut (1967). 
 SENİ DÜŞÜNMEK


Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum.
 

SENİ DÜŞÜNÜRÜM

Seni düşünürüm
Anamın kokusu gelir burnuma
Dünya güzeli anamın

Binmişsin atlıkarıncasına içimdeki bayramın
Fırdönersin eteklerinle saçların uçuşur
Bir yitirip bir bulurum al al olmuş yüzünü

Sebebi ne
Seni bir bıçak yarası gibi hatırlamamın
Sen böyle uzakken senin sesini duyup
Yerimden fırlamamın sebebi ne?

Diz çöküp bakarım ellerine
Ellerine dokunmak isterim
Dokunamam
Arkasından camın
Ben bir şaşkın seyircisiyim gülüm
Alaca karanlığımda oynadığım dramın
 

Çevrimdışı inciçiçeğim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 749
  • 43
  • 749
  • 43
# 01 Haz 2009 20:11:42
nazım hikmeti unutmak mümkün mü ki?

Çevrimdışı avniizzet

  • Yeni Üye
  • 1
  • 2
  • 1
  • 2
# 01 Haz 2009 20:26:18
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
          ve
             bir orman gibi kardeşcesine
                                     bu memleket
                                                  bizim...

bu dizeleri söyleyen Büyük ozan Nazım Hikmet
malasef artık memleketten eser kalmıyor......

Çevrimdışı gezgin81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.097
  • 219
  • 1.097
  • 219
# 01 Haz 2009 20:31:59
        dörtnala gelip uzak asya'dan

             akdenize bir kısrak başı gibi

                  uzanan bu memleket bizim.

Çevrimdışı devrik2

  • Aktif Üye
  • **
  • 40
  • 30
  • 40
  • 30
# 01 Haz 2009 20:34:41
gece tomurcuk ve leylek kokuyor
yaralı bir şahin olmuş yüreğim

Çevrimdışı nergis72

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 154
  • 571
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 154
  • 571
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Haz 2009 21:10:30
DÜNYAYI VERELİM COCUKLARA

Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim ..
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar..
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler...

Çevrimdışı nergis72

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 154
  • 571
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 154
  • 571
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Haz 2009 21:13:45
KEREM GİBİ...

Hava kurşun gibi ağır! !
Bağır
bağır
bağır
bağırıyorum.
Koşun
kurşun
eritmeğe
çağırıyorum...

O diyor ki bana:
— Sen kendi sesinle kül olursun ey!
Kerem
gibi
yana
yana...

«Deeeert
çok,
hemdert
yok»
Yüreklerin
kulakları
sağır...
Hava kurşun gibi ağır...

Ben diyorum ki ona:
— Kül olayım
Kerem
gibi
yana
yana.
Ben yanmasam
sen yanmasan
biz yanmasak,
nasıl
çıkar
karanlıklar
aydınlığa..

Hava toprak gibi gebe.
Hava kurşun gibi ağır.
Bağır
bağır
bağır
bağırıyorum.
Koşun
kurşun
eritmeğe
çağırıyorum.....

-1930 Mayıs-

Çevrimdışı ertugdogan

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.608
  • 12.141
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 7.608
  • 12.141
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Haz 2009 21:16:45
Arkadaşlar
 3haziran Gecesi Okul Gecemiz Var Ve Bu Gecede Okuyabileceğim Duygusal Etkili Şiiri Olan Varsa Acil Gönderebilir Mi
çok Selamlar

Çevrimdışı ninisanna

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 98
  • 38
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 98
  • 38
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Haz 2009 21:18:03
sen yanmasan..
ben yanmasam..
biz yanmasak..
nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa...
Nazım Usta'ya ve yorumlarını esirgemeyen öğretmenlerime selam olsun..

Çevrimdışı ninisanna

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 98
  • 38
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 98
  • 38
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Haz 2009 21:22:05
NİKBİNLİK..

güzel günler göreceğiz çocuklar,
güneşli günler
göre-
ceğiz..

motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
işıklı maviliklere
süre-
ceğiz..
açtık mıydı hele bir
son vitesi,
adedi devir.

motorun sesi.

uy! çocuklar kim bilir
ne harikuladedir
160 kilometre giderken öpüşmesi..

hani şimdi bize
cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır,
yalnız cumaları
yalnız pazarları..
hani şimdi biz
bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
ışıklı caddelerde mağazaları,
hani bunlar
77 katlı yekpare camdan mağazalardır.
hani şimdi biz haykırırız

cevap:
açılır kara kaplı kitap..
zindan..

kayış kapar kolumuzu
kırılan kemik
kan.

hani şimdi bizim soframıza
haftada bir et gelir
ve
çocuklarımız işten eve
sapsarı iskelet gelir..

hani şimdi biz..

inanın..
güzel günler göreceğiz çocuklar
güneşli günler
göre-
ceğiz
motorları maviliklere süreceğiz çocuklar!
ışıklı maviliklere
süre-
ceğiz.

Çevrimdışı ayşe arı

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 164
  • 229
  • 164
  • 229
# 01 Haz 2009 22:48:10
KAVAK

.........
Kavakları övmekten
Kuru kuruya sevmekten
Ne çıkar ki memleketim?

Kara toprağa eğilip
Yüzümün terini silip
Bir tek kavak dikemedim.

Çevrimdışı ayşe arı

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 164
  • 229
  • 164
  • 229
# 01 Haz 2009 22:51:20
SON OTOBÜS
......
işte böyle gülüm
iyice yaklaştı ölüm.
Dünya herzamankinden güzel dünya
Dünya iç çamaşırlarım elbisemdi
Başladım soyunmaya,
Bir tren penceresiydim,
Bir istasyonum şimdi....

Çevrimdışı keskes2023

  • Uzman Üye
  • *****
  • 711
  • 2.249
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 711
  • 2.249
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 01 Haz 2009 22:52:32
Tahir olmak da ayıp değil
Zühre olmak da..
Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Bütün iş Tahir'le Zühre olabilmekte
Yani yürekte.

Mesela bir barikatta dövüşerek
mesela kuzey kutbunu keşfe giderken
mesela denerken damarlarmda bir serumu
ölmek ayıp olur mu?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanm da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK