Hepinize günaydın
Çocuklara olumlu davranış kazandırmak gerçekten zor. Bizim en büyük şansımız çok uzakta olmamız sanırım. Ama asıl önemli olan tutarlı olmak. Pek televizyondaki uzman görüşlerine önem vermem ama bir keresinde duyduğum sözü hamileliğimin ilk gününden beri uyguluyorum. "Babaannesi ya da dedesi çocuğunuza bir bardak fare zehiri içirmeye çalışsa karşı koymaz mısınız? Yanlış davranışlar fare zehirinden de beter, çocuğunuzun tüm yaşamını etkiler." Demişti bir uzman kişi. Bence çok haklı. Bizde anneanne yok ama babaanne, dedeler, teyze, hala yılda bir iki hafta görebildikleri için abartabiliyorlar bazen. Kayınpederimi küstürdüğüm bile oldu benim. Yine de mücadele ettik eşimle birlikte. Ama şimdi bana hak veriyor hepsi kızımın davranışlarını görünce. Sizler de mücadele edin. Söz konusu olan çocuklarımızın tüm yaşamı sonuçta. Babaanne dedeler için şunu önerebilirim, biz öyle yaptık en azından; kendi akrabalarımı ben, eşimin akrabalarını eşim uyardı çoğu zaman. Elbet bunun mümkün olmadığı zamanlar da oluyor ama bir babaanne sizden gelen en sakin uyarıyı bile düşmanca karşılayabilirken oğlunu dinler, kırılıp gücenmez ya da en azından kolay unutur
Anne baba olmak üstüne bir de öğretmen olmak dünyanın en zor işi. Çocuklarınıza her seferinde sabırla ve mutlaka sebebiyle birlikte anlatmalısınız herhangi bir şeyi neden yapmaması gerektiğini. Ben kızıma belki on milyon defa "o senin değil. O yüzden almamalısın" demişimdir. Ama daha emeklerken bile gittiğim hiçbir evde sağı solu kurcalayıp dağıtmadı. Elbet her çocuk zaman zaman yaramazlık yapar. Bu en doğal hakları. Ancak doğdukları andan itibaren nerede nasıl davranmaları gerektiğini sebepleriyle öğretmeliyiz.
Türk toplumu malesef artık hiç bizim bildiğimiz saygılı, misafirperver, yardımsever toplum değil. Bunun tek sebebi herşeye hakları olduğuna inanarak büyütülen çocuklar.