Tuğra hocam, sizi en iyi anlayan kişilerden biriyim diyorum kesinlikle. 2 yıl 8 ay müdür yardımcılığı yaptım. 15 Ekim'de istifa dilekçemi vermiştim, Kasım 2012'den beri sadece öğretmenim
Dediğiniz gibi, her işe koşulmaya başladığında insan, artık yürümeyeceğini anlıyor. Bitmek tükenmek bilmeyen ucube projeler, uyduruk yarışmalar, sürekli istenen istatistiki bilgiler ... ... daha o kadar çok şey sayabilirim ki.
Herşeyi göze alarak istifa etmiştim ve o aklımdan geçen kötü ihtimali şu an yaşıyorum, atandığım okulda ders saatim 9 olduğu için Bakanlık normu sıfırladı. Kurbanlık koyun gibi bekliyorum artık. 6. sınıflardan dersimiz kaldırılmamış olsa 14 saat dersim olacaktı, bakar mısınız? Seçmeli derslerin işgal ettiği ders yükü yüzünden norm fazlasına çıktı benim gibi yüzlerce arkadaşım yurt çapında. Tek umudum ortaokul oluşumuzdna dolayı Eylül norm güncellemelerinde 1 norm verilmesi. Dönüşüm de devam edecek çünkü diğer okulla aramızda, onların 7 ve 8. sınıfları bize aktarılsa zaten sorun yok ama aktarılmadı.
Sözün özü, idarecilik herşeyi hakkıyla yerine getirmek isteyen kişiler için çok daha çetrefilli ve yıpratıcı bir iştir. Oysa çok seviyorum idareciliği ama bir yere kadar. Hele ki 6 saat ders yükü adaletsizliği çözülmemişken kolay kolay dönmem. Gemileri yaktık derler ya o hesap.
Teşbihte hata olmaz, tavuk yumurta verir, sen süt ve et de istersen o iş yürümez diyorum.
İdarecilerden istenen aynen bu.