13 yıldır öğlenciyim.İki ayağını bir papuca sokup,bir koltukta 2 karpuz taşımaya kalkmak gibi tıpkı.Koşuşturma ile geçiyor hep.Öğlenci olduğumuz için de çocuk o saate kadar koşturmuş,yorulmuş,aklı fikri oyunda,yaz günü ise sucuk gibi terlemiş olarak sınıfa giriyor.Kimi zaman, gerçi çoğunlukla bir saat önceden gitmek zorunda kalıyorum,işlerimi düzene koymak için.Eğitim öğretim için berbat bir şey olduğunu düşünüyorum.Hele sınıfı üst sınıflarla kullanmak,kafesleri açık bırakılmış,bir tür yırtıcı canlıyla birlikte yaşamak gibi.Sınıfta parçalamadıkları yer yok.Ne yapsan ertesi güne yok olabilir.Dolapların açılabilir.Akıllı tahtanda yüklediklerini görülmeyecek en dibe saklaman gerek,sınıfı çok pis kullandıkları için de şimdiye kadar tertemiz bir sınıfta ders yapmadık.At yavrusu kalsa bu kadar pis olamaz derim hep.Bir şey yemeye yetmiyor teneffüs bana
Ama kendim için düşününce seviyorum öğlen gitmeyi.