İletişimin Hayatımıza Kazandırdığı Anlam

Çevrimdışı tamerr

  • Uzman Üye
  • *****
  • 363
  • 60
  • 363
  • 60
05 Nis 2008 22:04:10
İletişimle ilgili bir yazı:

İLETİŞİMİN HAYATIMIZA KAZANDIRDIĞI ANLAM

Prof. Dr. Hamit Okur

Çocuk Cerrahisi Uzmanı

Uçsuz bucaksız bir kainat...Bu kainat içinde galaksiler, burçlar, sistemler, samanyolları, kara delikler, keşfedilmemiş güneşler, aylar, yıldızlar...Ve kainattaki bu sistemler manzumesi içinde başdöndürücü bir faaliyet... Güneş sistemimizdeki gezegenlerden atom içindeki elektronlara; dünyamızı çevreleyen atmosferden, üzerinde yaşadığımız toprağa; her nefeste aldığımız havadan, içtiğimiz suya varıncaya kadar harikulade olaylar. Görebildiğimiz ya da göremediğimiz evrende cereyan eden olaylar, kayan yıldızlar, kopan fırtınalar, yağmurlar, seller, depremler ve daha neler... Bütün bu sistemler harmonisi içinde insan... Sistemin bir parçası ve sistemi tamamlayan insan. Yokluğunda bütün bu faaliyetlerin bir anlamının olmadığı mahluk.. Varlığında ve varlığını idrak ettiğinde ancak sistemin bir anlam kazandığı fenomen. Varlığını idrak nasıl olacak? Evrenden kendisin soyutlamadan çevresi ile etkili bir iletişim sonucu ancak varlığını idrak edebilir. Aslında hayat karşılıklı etkileşim ve iletişimden ibarettir. Bu iletişim karşılıklı olarak ne ölçüde gerçekleşirse o derece olaylara ve hayata anlam kazandırır. Bu kainat içindeki insan, çevresi ile etkili bir iletişim kuramazsa hayatın bir anlamı kalmaz.

ANNE KARNINDA İLETİŞİM

İsterseniz gelin bu etkileşim ve iletişim serüvenine hep birlikte bir göz atalım. İletişim daha anne rahmine ulaşan erkek yumurta hücreleri ile annenin yumurtası arasında başlar. Anne üreme kanalında biriken 200-300 milyon erkek üreme hücresinden (sperm) ancak 300-500 tanesi döllenme bölgesine erişebilir. Döllenme için bu spermlerden sadece bir tanesi gereklidir. Döllenme için anne yumurta hücresinden salgılanan enzimler ile spermden salgılanan enzimler arası iletişim ve etkileşim sonucu 200-300 milyon spermden sadece tek bir sperm. yumurta hücresine nüfuz ederek döllenme gerçekleşir. Burada yumurta hücresi ile en iyi ve etkili etkileşime girebilen sperm hücresi yarışı kazanmıştır. Bu etkileşim sonucu, insan dediğimiz mucize gerçekleşir.

İki hücre arasındaki bu iletişimin - daha sonra - hayatın bütün safhalarında gerçekleştiğini görürüz. Anne karnındaki bebek ile anne arasındaki kan yolu ile gıda alışverişini hepimiz bilmekteyiz. Bu fiziksel bir iletişimdir. Bebeğin gelişiminde doktorlar annenin beslenmesi üzerinde çok dururlar. Ancak en az fiziksel iletişim kadar etkili olan bir de duygusal iletişim vardır ki bu çoğu kez ihmal edilir. Karnında taşıdığı bebeğini benimseyen, onu seven ve dünyaya gelişini büyük bir aşkla bekleyen annelerin çocuklarının, hayatta daha uyumlu ve başarılı oldukları; bebeğini kabullenmeyen ve sevmeyen annelerin çocuklarının ise daha sorunlu oldukları bilinen bir gerçektir. Hatta çocuklardaki birtakım fiziksel bozuklukların ve hastalıkların temelinde de annenin hamilelik döneminde maruz kaldığı stres ve kötü alışkanlıkların yattığı tıbbın bir tesbitidir. Beklenmedik bir acı karşısında düşük yapma olayı bunun en dramatik örneğidir. Bu nedenle modern tıp, annelere taşıdıkları bebeklerle etkili bir iletişim kurabilmeleri için hamilelik döneminde stresten ve sıkıntılardan mümkün mertebe uzak kalmalarını tavsiye etmektedir.

DOĞUMDAN SONRA

Bu iletişimin doğumdan sonra anne ile bebek arasında emzirme ile devam ettiğini görmekteyiz. Emzirme, anne ile bebek arasında öyle bir iletişim bağı kurar ki bu bağ, hayat boyu kopmaz. İletişim sonucu oluşan bu bağ, annede şefkat olarak tezahür eder ki anne şefkatinin örneklerini evlat, hayat boyu bizzat müşahade eder. Bu şefkat, alevler içinde kalan yavrusunu kurtarmak için anneyi gözünü kırpmadan ateşin içine attırır. Emzirme iletişiminin çocuğa bakan yönü ise çocuk sağlığı ile direkt ilgilidir. Annesini emen bebeklerin daha sağlıklı ve toplumla uyumlu oldukları, annesini emmeyen bebeklerin ise hastalıklara daha hassas oldukları ve bu çocuklarda psikososyal rahatsızlıkların daha çok görüldüğü yine bilinen bir gerçektir. Dinimizin “anneler evlatlarını iki yıl emzirsinler” emrinin altında yatan gerçeklerden birisi de bu olsa gerektir.

İLETİŞİMİN TOPLUMSAL ETKİLERİ

Toplumsal huzur ve başarının altında yatan en önemli etkenlerden birisi de aile içi ve insanlar arası iletişimdir. Uyum sağlanılan ve iyi iletişim kurulan aile fertlerinde sonuç aile huzuru ve mutluluğunu getirir. Kapıda güler yüzle karşılanan bir eşin ve kucağına atılan çocukları tarafından öpücüklere boğulan anne babanın mutluluğunu bilmem tarif etmeye gerek var mıdır? Bu mutluluk hayatta ve işte başarıyı da beraberinde getirir. Öğretmen ile öğrenci, işveren ile işçi, antrenör ile futbolcu, doktor ile hastası arasındaki iletişimi de aynı ölçüde değerlendirmek gerekir.

Çevrimdışı ağcan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.678
  • 3.335
  • 1.678
  • 3.335
# 06 Nis 2008 01:08:35
Yazınız için teşekkürler.Hayatımızda yaşadığımız  güzellikler, yakaladığımız huzur doğru kurulan iletişim sayesindedir.Aynı zamanda yaşadığımız huzursuzluklar da ya iletişimsizlikten ya da yanlış iletişmden olur.Özellikle aile içi iletişim  o kadar önemli ki...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK