İlginç Bilgiler

Çevrimdışı labucert

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 238
  • 665
  • 238
  • 665
# 14 May 2014 01:14:03
Gözlük kullanan kişilerin gözlüğü yanında olmadığında hiçbir ekstra araç olmadan sadece işaret ve baş parmağıyla ufak bir delik yapıp o delikten bakarak net bir şekilde görebilmesi.
( denedim ve farkediyormuş :D )

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.791
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.791
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 May 2014 08:29:17
Arabasının üzerine samandan çatı yapan çatı tamircisi !
Çatı tamircisi Jim Goodland yeteneklerini kullanarak arabasına samandan dam yaptı. Morris Traveler arabanın üstü artık bu garip modifikasyon ile örtülü. Aynı zamanda bar işletmeciliği yapan Goodland, Wiltshire'daki The King's Head isimli barına arabasıyla yanaştığında tüm dikkatleri üzerine çekiyor.

Çevrimdışı paptyaeylüler

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.071
  • 7.292
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.071
  • 7.292
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 16 May 2014 09:28:51
Hamamböceği kafası kopsa bile 8 gün yaşarmış. Peh! O da birşey mi ? Bazı insanlar, bi ömür boyu beyinsiz yaşayabiliyorken.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.791
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.791
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 May 2014 08:52:07
Dev Geçidi (İrlanda)
Birbirine bağlı yaklaşık 40,000 bazalt kolondan oluşan bir alan olan Dev Geçidi, yıllar öncesinde yanardağ patlaması sonucunda oluşmuş. Kuzey İrlanda'nın kuzeydoğusunda yer alan geçidin kolonlarının çoğu altıgen şeklinde. En uzunları 12 m boyunda, falezlerdeki katılaşmış lavlar ise 28 m kalınlığında. 2005 Radio Times anketinde Dev Geçidi, Birleşik Krallık'ın dördüncü harikası seçildi.

Çevrimdışı paptyaeylüler

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.071
  • 7.292
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.071
  • 7.292
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 19 May 2014 00:51:44
Minibüse bindiğinde ayakta durmakta zorlanan amcalar/teyzeler evlenme programı gibisinden bir programa çıkınca kolbastı oynayabiliyor.Hayat çok garip...

Çevrimdışı paptyaeylüler

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.071
  • 7.292
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.071
  • 7.292
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 19 May 2014 00:53:18
Dosya ziplemeyi (sıkıştırma) 1989 yılında Phil Katz , İnsan ziplemeyi (sıkıştırma) ise yine aynı yıllarda İETT buldu.

Çevrimdışı paptyaeylüler

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.071
  • 7.292
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.071
  • 7.292
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 19 May 2014 14:40:12
Amerikada kırmızı ışıkta geçmenin cezası 400$ + 1 gün psikolojik tedaviymiş. Bizde geçmemenin cezası arkadaki şoförden dayak + 1 gün yoğun bakım..

Çevrimdışı 34dilara34

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 125
  • 831
  • 125
  • 831
# 19 May 2014 14:47:48
Ailece zombie'ye dönüşsek annem yine değişmez, önce bayat insanları yiyin ziyan olmasın der..

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.791
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.791
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 May 2014 07:06:48
Altın oran nedir?
M.Ö. 500’lü yıllarda yaşamış olan tüm zamanların en büyük matematikçilerinden biri olan Pisagor altın oranla ilgili şu düşüncelerini dile getirmiştir: “Bir insanın tüm vücudu ile göbeğine kadar olan yüksekliğinin oranı, bir pentagramın uzun ve kısa kenarlarının oranı, bir dikdörtgenin uzun ve kısa kenarlarının oranı, hepsi aynıdır. Bunun sebebi nedir? Çünkü tüm parçanın büyük parçaya oranı, büyük parçanın küçük parçaya oranına eşittir.”
Altın oranın sayısal değeri ne zaman keşfedilmiştir?
İtalyan matematikçi Leonardo Fibonacci, bir gün tavşan çiftliği bulunan bir arkadaşıyla tavşanların yavrulaması üzerine konuşurken, En az iki aylık tavşanların yavruladığını öğrenmiş ve buna göre bir çift tavşanla yola çıkıldığında örneğin 100 ay sonra kaç tavşanın olacağı konusunda tartışmışlardır. Bunu bir matematik formülü ile açıklamaya çalışan Fibonacci, hangi ayı bulmak istiyorsak ondan önceki iki ayı toplayıp sonuca ulaşmamız gerektiği kanısına varmıştır. Ve bu çabası sonucunda kendi adıyla anılan sayıları bulmuştur.
“0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233, 377, 610, 987, 1597, 2584, 4181…”
Bir Fibonacci sayısının kendinden önceki sayıya bölümünden elde edilen sonuç, 1,618′dir.
Altın oranın görüldüğü yerlere bir kaç örnek:
altinoran2_17051) Ayçiçeği: Ayçiçeğinin merkezinden dışarıya doğru sağdan sola ve soldan sağa doğru tane sayılarının birbirine oranı altın oranı verir.
2) Papatya Çiçeği: Papatyada da ayçiçeğinde olduğu gibi bir altın oran mevcuttur.
3) İnsan Kafası: Her insanın kafasında saçların çıktığı düğüm noktası denilen bir ya da birden fazla nokta vardır. İşte bu noktadan çıkan saçlar doğrusal yani dik değil; bir spiral, bir eğri yaparak çıkmaktadır. İşte bu spiralin ya da eğrinin tanjantı yani eğrilik açısı bize altın oranı verecektir.
4) İnsan Vücudu: İnsan vücudunda altın oranın nerelerde görüldüğüne bakalım:
Boy / Bacak boyu
Beden boyu / kolaltı beden boyu
Tam kol boyu (Boyun-Parmak ucu) / Dirsek – Boğaz
Parmak ucu – omuz / Parmak ucu – Dirsek
Göbek – Omuz / Göbek – Bel
İdeal ölçülere sahip bir insan yüzünde de sayısız ALTIN ORAN örnekleri görmek mümkündür:
Yüz yüksekliği / Yüz genişliği
Tepe – Göz yüksekliği / Saç Dibi – Göz Yüksekliği
Göz – çene arası / Burun – çene arası
Alın genişliği / Burun boynu
Göz – Ağız / Burun boyu
Burun altı – çene / Ağız – Çene
Yüz genişliği / Gözbebekleri arası
Gözbebekleri arası / Ağız genişliği
Ağız genişliği / Burun Genişliği
5) Mısır Piramitleri: Altın oranın en eski örneklerinden biri… Her bir piramitin tabanının yüksekliğine oranı altın oranı veriyor.
6) Mona Lisa: Bu tablonun boyunun enine oranı altın oranı verir.
7) Çam Kozalağı: Çam kozalağındaki taneler kozalağın altındaki sabit bir noktadan kozalağın tepesindeki başka bir sabit noktaya doğru spiraller (eğriler) oluşturarak çıkarlar. İşte bu eğrinin eğrilik açısı altın orandır.
8) Deniz Kabuğu: Deniz kabuğunun yapısı incelendiğinde bir eğrilik tespit edilmiş ve bu eğriliğin tanjantının altın oran olduğu görülmüştür.
9) Salyangoz: Salyangozun kabuğu bir düzleme aktarılırsa, bu düzlem bir dikdörtgen oluşturur ki bu dikdörtgene altın dikdörtgen denir. İşte bu dikdörtgenin boyunun enine oranı yine altın oranı verir.
10) Mimar Sinan eserleri: Mimar Sinan’ın da bir çok eserinde bu altın oran görülmektedir. Mesela Süleymaniye ve Selimiye Camileri’nin minarelerinde bu oran görülmektedir.
Tüm bu oranlar aynı sayıyı vermektedir. Altın oran gizemini korumakta ve halen araştırılmaktadır

Çevrimdışı paptyaeylüler

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.071
  • 7.292
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.071
  • 7.292
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 20 May 2014 08:02:30
Babaanne, sen evIenirken dedemden eIektrik aIdın mı?. Babaannem; Yok yavrum bizim zamanımızda gaz lambası vardı.

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 20 May 2014 08:12:56
Osmanlı'da erkeğin bayana hediye olarak ayna vermesinin âdet olduğu ve bunun bayan için nice pahalı hediyelerden daha mâkbul olduğunu biliyor muydunuz?
 Çünkü aynanın manası " sana senden daha güzel bir hediye bulamadım " demekmiş...

Çevrimdışı alper bocut

  • B Grubu
  • 1.155
  • 2.983
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.155
  • 2.983
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 20 May 2014 09:04:37
1935’te bazı bilim adamları, Ermeni olduğu iddia edilen Mimar Sinan’ın mezarını açıp kafatasını ölçmüştü. Prof. Dr. Selçuk Mülayim’in yayına hazırladığı “Sinan Bin Abdülmennan“ adlı kitabına göre bu bilim adamları Sinan’ın kafatasını geri yerine koymadı... O günden beri de Sinan’ın kafatasının nerede olduğu bir muamma...
Kafatasını pergelle ölçtüler

Mezar kazıldı ve Mimar Sinan’ın kemiklerine ulaşıldı. Ünlü mimarın kafatası hariç, tüm iskeleti dağılmıştı. Antropolog Şevket Aziz Kansu, kafatasını alıp temizledi. Pergel ve ölçüm aletleriyle kafatasını inceleyen Kansu, Mimar Sinan’ın kafatasının brakisefal (Türk kafa yapısı) olduğunu sonucuna vardı.


‘Mezara geri koymadılar’

Bu araştırmanın yapıldığı günlerde Mimar Sinan’ın kafatasının kurulacak olan Antropoloji Müzesi’ne konulacağı yazıldı. Fakat Antropoloji Müzesi kurulmadı. Bu müze kurulmayınca da, Mimar Sinan’ın kafatasının yeniden mezarına mı yoksa başka bir yere mi konulduğu konusu sır olarak kaldı. Prof. Mülayim’e göre, 1950’lere gelindiğinde, Mimar Sinan’ın mezarı ikinci kez bu kez restorasyon amaçlı olarak açıldı ancak Mimar Sinan’ın kafatasının yerinde olmadığı anlaşıldı. Kafatasının üzerinde inceleme yapan ekipten Antropolog Şevket Aziz Kansu, daha önce aralarında Selçuk’lu padişahlarının da olduğu çok sayıda kişinin kafatasını incelemiş ve bu kafataslarından bazılarını görev yaptığı Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’ndeki odasına kaldırmıştı. Peki Mimar Sinan’ın kafatası da burada olabilir mi? Prof. Mülayim, “Bununla ilgili net bir şey söylemek mümkün değil” dedi.
TÜRK OLMASAYDI ESERLERİNİ YIKACAKLAR MIYDI ACABA?

Çevrimdışı ceylin*

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 340
  • 795
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 340
  • 795
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 20 May 2014 09:39:23
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Ailece zombie'ye dönüşsek annem yine değişmez, önce bayat insanları yiyin ziyan olmasın der..



:D :D :D

Çevrimdışı saros47

  • Uzman Üye
  • *****
  • 567
  • 230
  • 567
  • 230
# 20 May 2014 12:01:33
Aptal puma sendromu

puma1Pumayı bilirsiniz. Hani vahşi kedilerin uzak atalarından.
Yaklaşık iki metre uzunluğundaki yırtıcı.
Birçok özelliği ile ünlüdür bu ormanların harika kedisi.
Ama en çok ta hızlı ve kıvrak koşusu ile tanınır.
Avının peşine düştüğü andan itibaren giderek hızlanan ve vücudunun tüm eklem ve kaslarını ortaya koyan hareketlerini  seyretmek bir zevktir.
Bu ölüm koşusu bazen pumanın, bazen ise hayatı için koşan kurbanın zaferi ile sonuçlanır.
Peki bir puma avının peşinden ne kadar koşar?
İşte ormanların vahşi avcısını uygarlıkların kurucusu insan’a örnek yapacak olanda pumanın bu özelliğidir.
Puma avının peşinden sürdürdüğü “ölüm koşusunu” her zaman avının cüssesine göre ayarlar.
Yani bir ceylan ele geçirmek için koştuğu süre ile, bir tavşanın peşinden geçirdiği süre asla aynı değildir.
Çünkü puma akıllı bir hayvandır ve koşarken harcadığı enerji miktarı, avdan elde edeceği potansiyel enerji miktarını aştığı anda puma koşmaktan vazgeçer.
Yenilgiyi kabul edip başka av arar.
Bu nedenle ceylanın peşinden fazla, tavşanın peşinden çok daha az koşar.
İşte “aptal puma sendromu” bunun tersini yapan insanların ruh halini ifade etmek için, yani bir tavşanın peşinden yıllarca koşan, sonra da yakaladığı avı bir öğünde bitiren akılsızlar için kullanılır.

Başarının sırrı pumalıktan, yani harcanan emek, ulaşılan sonuç ilişkisindeki dengeyi iyi saptamaktan geçiyor.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.791
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.791
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 May 2014 07:04:14
Mezarlıklara Neden Çiçek Konur?

Tarihte ilk olarak milattan önce 1346 yılında Mısır Firavun'u Tutamkamon'un öldüğünde mezarına çiçek konduğu yapılan arkeolojik çalışmalarla tespit edilimiştir...
Tarihte ilk olarak milattan önce 1346 yılında Mısır Firavun'u Tutamkamon'un öldüğünde mezarına çiçek konduğu yapılan arkeolojik çalışmalarla tespit edilimiştir. Kuzey Avrupa dolaylarında mezarlığa çiçek koymak milattan önce 2000'li yıllara kadar dayanmaktadır. Mezarlıklara çiçek konulduğunda kötü ruhların uzaklaştığı iyi ruhların geldiğine inanılıyordu.
İlerleyen yıllarda kültürün gelişmesiyle bu geleneğin nedeni cesetler cürürken çıkan kötü kokuyu engellemek için çiçek konduğu açıklanmıştır. Günümüzde mezarlıklarda çoğunluklar servi ağacı kullanılmaktadır. Bunun nedeni ise servi ağacının rüzgarı önlemesi ve kendine özgü ferah bir kokusu oluşudur.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK