İlköğretim Öldü, Başımız Sağolsun.

Konuyu birkaç başlık altında değerlendirmek istedim:

EĞİTİM PROGRAMI:
Mükemmel bir eğitim programı  yapmak ve bunu uygulamak gerçekten kolay değil. Bizler ne kadar oradan buradan kesip yapıştırarak ! iyiye yakın bir eğitim programı meydana getirsek de geri dönüt yapılmadığı için eğitim programında yeterli gelişmeyi gösteremiyoruz. 2005-2006 yılından itibaren kullanılan yeni eğitim programında ne kadar değişiklik yapıldı dersek bana göre koskoca 5 yılda daha öğretmenlerimize yeni sistemi öğretemediğimizi söyleyebilirim.

ÖĞRETMEN:
Öğretmenin toplumdaki değeri çok düştü ve öğretmene saygı kalmadı. (Bu genel bir bakış açısı tabii). Ben soruna böyle bakmıyorum. Bana göre öğretmenin toplumdaki değerinin düşmesinin nedeni yine öğretmenlerdir! Tabii buradaki öğretmenlerdn kastıp eğitim fakültesi mezunu olmayıp ücretli olarak bu eğitim sistemine yama kapatmak için yerleştirilen insanlardan bahsediyorum. Daha iki yıllık önlisans mezununu öğretmen olarak görev verirseniz o okuldaki öğrencilerin geleceğini de karatmış olursunuz. Nitekim bu olayı geçen sene yaşadım ve şimdi ilköğretim ikinci kademedeki öğrencilerimiz söz dinlemez bir hal aldı.
Öğretmen olarak çoğumuz eğitim fakültesinde aldığımız dersleri yeterli görüyoruz. Fakat uygulamaya gelindiği zaman tamamen tezatlarla karşılaşıyor ve karamsarlığa kapılıyor, "Eğitim Fakültelerinde bize birşey öğretilmemiş" diyoruz.
Öğretmenlerle ilgili sorunlarımız çok ama bazılarının canını çok sıkacağım için sadece öğretmenlerimizin öz eleştiri yaptıklarında bizlerden kaynaklanan sorunlarının gerçekten çözüleceğine eminim.

TELEVİZYON VE ÖĞRENCİ:
Bana göre toplumdaki yozlaşmayı, değerlerimizinden kopmayı, kültürümüzü yaşamayı unutturan en önemli faktördür televizyon. Özellikle de televizyondaki dizilerde komiklik olsun diye öğretmene biçilen değerler ve öğrencilerin öğretmenlere karşı tutumları okullarımızda aynen yansımasını buluyor. Medyanın etkisi işte burada ortaya çıkıyor. Öğretmene gereken değeri yılda sadece bir günde vermeye çalışanlar kalan 364 günde öğretmenliğe dair ne var ne yok hepsini alıp süpürüyorlar. Öğretmenlere dair güzel haberler bir dakika içinde haber bültenlerinde aman kimse görmesin mantığıyla gösterilip servis edilirken; öğretmenin yanlış bir tutumu dakikalarca haber bültenlerinde yerini almış ve hatta açık oturum programlarında saatlerce tartışılır olmuştur. Unutmayalım kötüyü göstererek asla iyiyi öğretemeyiz. İşte televizyonda da örnek öğretmen ve öğrenci profilleri yerine örnek olmayanlar gösteriliyor ve istemeden bu da hem öğrenciye hem öğretmene yansıyor. Ceremesini de yine öğretmenler ve bu büyük millet çekiyor.

VELİ:

Günümüzde veliler ikiye ayrılıyor: Okula gelen veli ve okula gelmeyen veli. Okula gelen velilerden çoğu öğretmene saygılı ve çocuğunu düşünen insanlar. Bazı okula gelen veliler de varki öğretmenliği öğretmen daha iyi biliyor! Gelmeyenlere ise bir sözüm yok.
Köy yerlerinde özellikle öğretmenlerimiz en büyük sıkıntısı veliyle olan etkileşimin çok düşük olması; olan yerlerde de uygulamada sorunların yaşanması.

MEB:
Bu konuda her öğretmenin söylenecek bir sözü vardır.

Ben ise susmayı tercih ediyorum. Bazen insanlar susarak en güzel cevabı verirler.

Parames kod adlı öğretmenime teşekkür ediyorum.Bundan daha güzel anlatılamazdı.Her geçen gün ''Başka bir mesleğe geçmeli miyim?''düşüncesi giderek ağır basıyor.

depasus öğretmenim halinizden çok memnunsunuz herhalde?

sinogort hocam gerçekten güzel yazmılşınız bir teşekkür linkini hak ettiniz.

disiplin yönetmeliği değişmeli...sonra veli okulu evi gibi görmesin...bazen hayretler içinde kalıyorum  okuldaki veliye üstünde pijaması ayağında terliğiyle şıkkıdı şıkkıdı okul merdiveninden inerken....anladık öğretmene saygı duymuyorsun ama bari okula saygı duy be adam...

disiplin yönetmeliği değişmeli...sonra veli okulu evi gibi görmesin...bazen hayretler içinde kalıyorum  okuldaki veliye üstünde pijaması ayağında terliğiyle şıkkıdı şıkkıdı okul merdiveninden inerken....anladık öğretmene saygı duymuyorsun ama bari okula saygı duy be adam...

Kesinlikle haklısınız.

eğitimde en büyük sıkıntıların başında veliler geliyor.sağolsun  velilerimiz öyle şımarmışlar ki evde eşine kızan gelip öğretmenden acısını çıkarıyor.eee yapar tabi.herşey çocuklar geçsin mi kalsın mı diye veliye sordurtulmamızla başlandı.öğretmen koca yıl emek verecek çocuk kılını kımıldatmayacak.ama geçsin mi kararı veliye bırakılacaktı.şimdi de geldiğimiz yere bakın...

bilen varsa söylesin biz neden öğretmenlik yapıyoruz.ne için ,hiç bir söz hakkı olmadığımız bu sistemde öğrenciyi eğitemiyoruz sınıf geçme sistemi velinin istediğine bırakılmış,disipli sistemi çökmüş.
herşey birkaç gelecek vaad eden çocuklar için.

bilen varsa söylesin biz neden öğretmenlik yapıyoruz.ne için ,hiç bir söz hakkı olmadığımız bu sistemde öğrenciyi eğitemiyoruz sınıf geçme sistemi velinin istediğine bırakılmış,disipli sistemi çökmüş.
herşey birkaç gelecek vaad eden çocuklar için.

bizi otomatiğe bağlamışlar sayın öğretmenim ,anlayana

hiçbir söz hakkımız yok kesinlikle...artık yaptırımımız da kalmadı...ödev yapmayan öğrenciyi eve gönderirsin,iki dakika sonra velisiyle gelir suçlu sen olursun...1 haftanın ödevini biriktiren öğrenci velisi bu kadar ödev verilir mi der suçlu sen olursun...benim çocuğum daha 2X2'yi bilmiyor deyip utanacağı yerde senin öğrencin daha 2X2'yi bilmiyor der suçlu yine sen olursun..ne yaparsan yap suçlu sensin öğretmenim...Başımız sağolsun...

bilen varsa söylesin biz neden öğretmenlik yapıyoruz.ne için ,hiç bir söz hakkı olmadığımız bu sistemde öğrenciyi eğitemiyoruz sınıf geçme sistemi velinin istediğine bırakılmış,disipli sistemi çökmüş.
herşey birkaç gelecek vaad eden çocuklar için.

Acı ama gerçek bu söyledikleriniz.Hani derler ya;ekmek parası için katlaniyoruz hepsine...

bu ülkede öğretmen olmak en zor meslek, velisi de delisi de hep bizi bulur...

hiçbir söz hakkımız yok kesinlikle...artık yaptırımımız da kalmadı...ödev yapmayan öğrenciyi eve gönderirsin,iki dakika sonra velisiyle gelir suçlu sen olursun...1 haftanın ödevini biriktiren öğrenci velisi bu kadar ödev verilir mi der suçlu sen olursun...benim çocuğum daha 2X2'yi bilmiyor deyip utanacağı yerde senin öğrencin daha 2X2'yi bilmiyor der suçlu yine sen olursun..ne yaparsan yap suçlu sensin öğretmenim...Başımız sağolsun...

Doğru başımız sağolsun ama merhumu gömemiyoruz.Koku her yanı sardı ama kokuyu duymayanlara ne demeli...

öğretmen olmak zor bu ülkede. Herşeyi dert. Herşey sıkıntılı. Öğrenciler, veliler, okulun ve sınıfın sorunları... bir sürü sorun, bitmez bunlar..

gerçekten de zor zanaat öğretmenlik...