İlköğretim Öldü, Başımız Sağolsun.

Öğretmenliği unutturuyor kendini bilmez arlanmaz saygısız edepsiz  öğrenci, varsa yoksa dadılık tarzı birşey oluyor. İdare bile hoşgörülü oluyor, aman olay olmasın, şu çocuklar sınıfta olsun, başlarında nasılsa çobanı var diyerek..

Bu sorun sadece ilköğretim de değil lisede de yaşanıyor. Büyükşehirlerde veli zoruyla okula devam eden nice çocuk var. Öğrencinin vukuatları nedeniyle, okuldan uzaklaştırılması lazım. Veli yalvar yakar ama çocuğun umurunda değil, nasılsa uzaklaştırma günleri devamsızlığa da sayılmıyor. 9 zayıfı olan, okuma yönünde bir tavrı olmayan, 2.kez 9.sınıf okuyan öğrenci okulu bırakmak istiyor. Veli belki geçer, aman hocam atılmasın diyor.

Yazık oluyor bu nesile, bir ilüzyona kapıldılar. Biz ne yazarsak yazalım, bir önemi yok. Bu ülkede değer yargıları son 15 yıldır alt üst oldu. Bilginin, tahsil sahibi olmanın herhangi bir anlamı kalmadı. Üniversite mezunlarının işsiz gezdiği veya fakülte mezunlarının lise mezunlarından daha düşük ücretlerle çalıştırıldığı bir ülkede bunlar iyi günlerdir.

Asıl korkulması gereken günler ise yakındır.

Et kokarsa tuz ! Ya tuz kokarsa ?

eskiden eşşek gibi dayak olurdu şimdi nerdeyse yok
eskiden öğretmen bizden kaçardı şimdi çocuklarla kolkolayız
eskiden fotokopi ders araç gereç imkanı yoktu şimdi projeksiyon dahi var her yerde
eskiden çocuklar bodoslama eğitilirdi şimdi bi çok öğretmen çoklu zekayı biliyor
eskiden köy yerinden bişey çıkmazdı şimdi fen lisesi bile kazanıyorlar ilgi sayesinde
eskiden disiplin çocuk dövme idi.şimdi 2.tip cezayı öğrendik
bunları da değerlendirmek lazım

sonuna kadar hocama katılıyorum. biraz  biz öğretmenlerde de " farkındalık" olmalı

"Şöhret olmuş dağlara namını kazandıran aşılmaz sanılan yükseklikleridir.Onları aşan da kendi adını dağın zirvesine yazdırandır."

sınıfta kalmak yok,devamsızlık sorunu değil,saygı. sevgi yok,öğretmenin değeri yok...."eğitim yol geçen hanı" olmuş.alın terinizin şıpır şıpır akmadan kazanılan balon gibi kalıyor, sistemde aynı şekilde işliyor.

Biz öğrencileri iyi eğitelim, onlara öz güven verelim, ifade becerileri üst seviyede olsun, pedagojik olarak yaklaşalım ... derken şunu unuttuk galiba. Nedir o? saatin bile dişlileri çalışırken bir ahengi ve düzeni vardır. Dişlilerden biri kırılır veya bozulursa sistem işlemez, saat çalışmaz bizim eğitim sistemi de aynı şekilde. Devam yok, sınava keyfi girme var. disiplin hak getire... Arkadaşlar biz bize benzeriz. Disiplin yok= eğitim öğretim yok. Gerisi bana masal gelir.Saygılar.

...

cevap yazacam da yarına şimdi yolculuk var
biraz fazla saçma ve olumsuz yazmışsınız

cevap yazacam da yarına şimdi yolculuk var
biraz fazla saçma ve olumsuz yazmışsınız

Size göre saçma olabilir. Ama böyle düşünen bir insanın yazısına düşünce yazmak da bana saçma  geldiği için siliyorum

Köyde öğrenciler hala melek gibi. Yazılanları okudum, çok üzücü. Bu vahim durumun sebeplerini tesbit etmeden çözüm bulamayız. Özünde tertemiz olan bu çocuklarımız, neden bu hale geliyorlar acaba?

ortada kocaman bir sorun var ama gören sadece nedense öğretmenler....çözüm nerede?

     Devlet kitapları ücretsiz dağıtıyor ancak kitabı açıp okuyan çocuk yok.

      Öğretmenin hakları ellerinden alınmış.En ufak bir sorunda veli gelip öğretmenden hesap sormaya kalkışıyor.

           Öğrenci sene boyunca ders çalışmıyor,okula arada sırada uğruyor,derslerden kaçıyor.Sene sonunda karnede 7 -8 tane 1.Öğretmenin yıl boyunca verdiği emekler boşa sayılarak o çocuk sınıf geçiriliyor.Peki ertesi sene ne oluyor ? Değişen hiçbir şey yok.Her sene haketmediği halde sınıf geçe geçe 7.-8.sınıf öğrencilerinden bazıları okuma bilmiyor bazıları okuduğunu anlamıyor.

  Balık baştan kokar arkadaşlar.İlköğretimde çocuğu iyi eğitemezsek ilerde bu mümkğn değil.TAbi ki bu konuda velilerede çok büyük işler düşüyor.Belki konu ile alakalı değil ama 10 tane çocuk yapmayı bilen veliler bir defter,kitap almayı bilmiyorlar.

   

...

ben okudum öğretmenim yazdıklarınızı her kelimesine içtenlikle katıldığımı bilmenizi isterim
keşke silmeseydiniz. ama yine de siz bilirsiniz.

"Bir sabah sahilde yürüyüş yapan bir adam, gördüğü manzara karşısında şaşkınlığa uğramış. Bütün kıyı can çekişen deniz yıldızlarıyla doluymuş. Bir önceki gece çok güçlü deniz dalgalarının etkisiyle binlerce deniz yıldızı, geri dönemeyecek kadar uzaklaşmışlar evlerinden.
   Adam yapabileceği hiçbir şey olmadığını düşünerek üzgün üzgün yürümeyi sürdürürken deniz yıldızlarını denize atmaya çalışan bir çocuğa rastlamış. Çocuğun yanına gitmiş ve,
-   Orada binlerce deniz yıldızı var. Hepsini atmana olanak yok. Senin bunları atman neyi değiştirecek ki?
Çocuk yaptığı işe devam etmiş. Çocuk deniz yıldızlarından birini atarken,
-   Bak, bu deniz yıldızı için çok şey fark etti, demiş.
Adam bir an durmuş ve çocuğun ne kadar haklı olduğunu anlamış. O da güzel hayvanların evlerine dönmesine yardım etmiş."

Yukarıdaki hikayeyi bir çoğumuz bilir sevgili meslektaşlarım. Bizler de bunca laçkalığın içinden kurtarabildiğimiz çocuklarımızı kâr sayacağız...

Ümitsizliğe kapılıp, isyan etmek yerine "Ben ne yapabilirim, elimden ne gelir?" düşüncesiyle elimizden geleni yapacağız. Bizlerin sistemi değiştirmek gibi bir şansımız olmadığına göre kendi doğrularımızla evlatlar yetiştirmeye devam edeceğiz...

sorunlar bizim zamanımızda da vardı şimdi de var sonra da olacak muhakkak bize düşen elimizden ne geliyorsa onu yapmak sonuçta biz kendi geleceğimizi yetiştiriyoruz elbette eleştiri yapmamız gerekli sistemin yanlışlığı belli ama biz doğru bildiğimizi yaparsak geleceğimiz de doğru adımlarla yola devam eder...

Öğrencilerde aşırı rahatlık olması ,bunun yanında nerdeyse her şeyin bedava olması ,eğitim sisteminin yapboz tahtasına dönmesi,caydırıcılığı olmayan disiplin yönetmeliği ,sınıf geçme sistemi ,değişen öğretmen-öğrenci -veli profili , ortaokulların ilkokullarla birleşmesi,teknolojinin faydası yanında getirmiş olduğu zararlar maalesef ilköğretimleri içinden çıkılmaz hale getirmiş durumda.