İlkokuma Yazma Günlüğü

Geçen yıl olduğu gibi bu yılda mini mini birleri okutuyorum fakat bu deprem bizi perişan etti. 14 Kasımda yeniden başlayacağız herhalde. Çocuklarımın psikolojisi, kaybettiğimiz arkadaşlarımızın üzüntüsü, artçı sarsıntılar ne olacak nasıl olacak bilmiyorum bu sene çok çok uzun olacak. Yavru bir tavşan alsam diye düşünüyorum (bulabilirsem tabi) çocukları rehabilite etmede işime yarar, bakalım göreceğiz...

Kalabalık sınıf okutanlara yine sabırlar diliyorum...

Ya arkadaşlar bir form vardı.
veliye veiyorduk
evde kitap okudu
ödevini kendisi yaptı .....

diye bir türlü bulamadım sitede bilen var mı ?

  Merhaba Arkadaşlar;
Sıkıntılı bir birinci sınıf öğretmeni olarak düşüncelerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Lütfen okuduktan sonra olumlu -olumsuz düşüncelerinizi bildirirseniz sevinirim.
 Ben İzmir'in bir  ilçesinde ikinci kez 1. sınıfları okutuyorum. Deneyimli olduğumu düşünerek büyük bir hevesle başlamıştım fakat bu kargaşanın içerisinde bende boğulduğumu hissediyorum..  Sistemin yanlış olduğunu düşünüyorum bunu  1. sınıf öğretmenleri olarak düzeltebiliriz. Bugün n sesini verdim diğer arkadaşların yorumlarında yazdığı gibi planladığım şeylerin çoğunu uygulayamadım.  Sesle ilgili hikaye okurken acele ettim öğrencilerin fazla yorum yapmalarını istemedim.Çünkü bir acelem var çoğu zaman öğrencilerimizin isteklerini yok sayarak  tek hedefimiz olan sesleri vermeye çalışıyoruz. Bu öğrencilerin Beden Eğt. Görsel S. Müzik, Serbest Etk. dersi olduğunu ve buna da ihtiyacı olduğunu gözardı ediyoruz. Ben iki saatlik matematik ve hayat bilgisi dersini 1 ders saatine sıkıştırarak kazandığım 1 er saatte Talat, atlet, ile gibi kelimelerle boğuşuyorum. Biz 4 zümreyiz hiç birimiz çoşkulu bir beden eğt. işlemiyoruz  çünkü okuma yazma öğretiminde GERİ KALMAK istemiyoruz.
 Bu öğrencilerin sosyal yönlerini geliştirmiyoruz. Makas- yapıştırıcı- sulu boya kullanmaktan korkuyoruz ya ders saatini aşarsak  ya diğer sese geçemezsek vs. Örnekler çok.
 Bu sıkıntılar içerisinde kendimizi ve öğrencilerimizi mutsuz ettiğimizi düşünüyorum. HAYIR karamsar değilim sadece daha verimli olabilir.  Mesela istisnasız her okulda aynı program uygulanarak her hafta  1 ses verilebilir.  Nisan ayı sonunda  bütün sesler biter okuma yazma öğrenilir bütün derslerde ders saatinde verimli bir şekilde  etkinlikleri yapılarak ( koşturmadan) işlenebilir diye düşünüyorum.
  Bu uyguladığımız programa bile yetişmekte zorlanırken ileride olan arkadaşların velilerinin veya etüt sisteminin çok iyi çalıştığını düşünüyorum . Bu süreçte ev ödevlerine fazla yüklenmeden, daha keyif alabileceğimiz, öğrencilerimizin kabusu olmadan yüretebileceğimiz yöntemler olabilir.  Bu yöntemleri biz bulabiliriz ortak kararlarla yanlış olan süreci değiştirebiliriz...

nRYT hocam;
Biz ne kadar kendimizi paralasakta bu değişmez.Ben ilk kez 1,sınıf okutuyorum ama çok zamanımın kalacağını şimdiden görebiliyorum.Velilerin hırsına mı kapılıyoruz nedir?Ya da kendi stres topumuza ya yetişmezse!!!!

aradıklarınız bunlardan biri olabilir mi öğretmenim?ben de siteden almıştım.

Ya arkadaşlar bir form vardı.
veliye veiyorduk
evde kitap okudu
ödevini kendisi yaptı .....

diye bir türlü bulamadım sitede bilen var mı ?

tamamen aynı fikirdeyim

  Merhaba Arkadaşlar;
Sıkıntılı bir birinci sınıf öğretmeni olarak düşüncelerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Lütfen okuduktan sonra olumlu -olumsuz düşüncelerinizi bildirirseniz sevinirim.
 Ben İzmir'in bir  ilçesinde ikinci kez 1. sınıfları okutuyorum. Deneyimli olduğumu düşünerek büyük bir hevesle başlamıştım fakat bu kargaşanın içerisinde bende boğulduğumu hissediyorum..  Sistemin yanlış olduğunu düşünüyorum bunu  1. sınıf öğretmenleri olarak düzeltebiliriz. Bugün n sesini verdim diğer arkadaşların yorumlarında yazdığı gibi planladığım şeylerin çoğunu uygulayamadım.  Sesle ilgili hikaye okurken acele ettim öğrencilerin fazla yorum yapmalarını istemedim.Çünkü bir acelem var çoğu zaman öğrencilerimizin isteklerini yok sayarak  tek hedefimiz olan sesleri vermeye çalışıyoruz. Bu öğrencilerin Beden Eğt. Görsel S. Müzik, Serbest Etk. dersi olduğunu ve buna da ihtiyacı olduğunu gözardı ediyoruz. Ben iki saatlik matematik ve hayat bilgisi dersini 1 ders saatine sıkıştırarak kazandığım 1 er saatte Talat, atlet, ile gibi kelimelerle boğuşuyorum. Biz 4 zümreyiz hiç birimiz çoşkulu bir beden eğt. işlemiyoruz  çünkü okuma yazma öğretiminde GERİ KALMAK istemiyoruz.
 Bu öğrencilerin sosyal yönlerini geliştirmiyoruz. Makas- yapıştırıcı- sulu boya kullanmaktan korkuyoruz ya ders saatini aşarsak  ya diğer sese geçemezsek vs. Örnekler çok.
 Bu sıkıntılar içerisinde kendimizi ve öğrencilerimizi mutsuz ettiğimizi düşünüyorum. HAYIR karamsar değilim sadece daha verimli olabilir.  Mesela istisnasız her okulda aynı program uygulanarak her hafta  1 ses verilebilir.  Nisan ayı sonunda  bütün sesler biter okuma yazma öğrenilir bütün derslerde ders saatinde verimli bir şekilde  etkinlikleri yapılarak ( koşturmadan) işlenebilir diye düşünüyorum.
  Bu uyguladığımız programa bile yetişmekte zorlanırken ileride olan arkadaşların velilerinin veya etüt sisteminin çok iyi çalıştığını düşünüyorum . Bu süreçte ev ödevlerine fazla yüklenmeden, daha keyif alabileceğimiz, öğrencilerimizin kabusu olmadan yüretebileceğimiz yöntemler olabilir.  Bu yöntemleri biz bulabiliriz ortak kararlarla yanlış olan süreci değiştirebiliriz...

nryT öğretmenim benim de 1. sınıf okutma konusunda tecrübem var ve dediğiniz gibi şimdiye kadar hep haftada 1 ses vererek ilerledim bugün n sesini vereceğim. Sorun aslında bizden kaynaklanmıyor diye düşünüyorum. Türkçe dersleri dışındaki derslerimi de elimden geldiğince yapıyorum.Matematikten ve hayat bilgisinden düzenli bir şekilde ders işliyoruz.Ama beden eğitimi müzik ve resim diye ayrı bir ders deil de sıkıldığımız anda bu derslere geçme şeklinde işliyorum.Yazısını bitiren resim dersine geçebiliyor.Sorun da burda çıkıyor zaten bir grup bitirmişken çalışmasını ve keyifle resim yaparken diğer bir grup daha hala ilk satırda oluyor. Sanki resim dersi işlenmemiş gibi bir hava doğuyor.Sanırım çocuklar oyalandıkça nasılsa birazdan öğretmen hadi evde tamamlarsın der diye düşünüyorlar. Son saatimde ödev verip dışarıya çıkartıyorum oyun ve beden eğitimi yapma fırsatımda o zaman doğuyor.Hem günün stresini atıyoruz hem de dinlenmiş oluyoruz. Müzik dersini da resim gibi aralarda yazma çalışması sırasında şarkıyı söylemeye başlıyorum onların yazılarını kontrol ederken hem söylüyor hem çalışmaya devam ediyoruz. 1. dönem sonuna kadar seslerin bitmesi veya sadece son grup seslerin kalması gibi bir durumla karşılaşacağım sanırım ama zaten o zamana kadar çoğu okuma ve yazmaya başlayacaktır. Asıl sorun sonrası bence oyalanan çocuklar hala oyalanıyor olacak ve doğal olarak okuyup yazamıyor olacaklar...Telaş etmiyorum ne yalan diğer zümrelerimden biri o sesini verdi biri hala i sesinde birinden haber alamıyoruz niyeyse Ama duyduğum kadarıyla o tüm sesli harfleri vermiş sadece sessizleri vererek ilerliyormuş ...Kısacası her yiğidin bir yoğurt yiyişi var sonuçta o yoğurt bitecek öyle ya da böyle

nryT öğretmenim size aynen katılıyorum.Geçen yıl da 1.sınıf okuttum.Daha zor şartlarda.Nasılsa okuyacak bu çocuklar.!.sınıfta daha çocuğu boğmaya gerek yok.Müfredat belli.Fazlasını veremezsiniz ve vermemek de gerek bence.Ben de bugün n sesi vermeyi planlıyorum.Acele de etmicem.Diğer dersleri de güzel bir şekilde işliyorum sadece beden eğitimine çıkarmıyorum.Hepimize kolay gelsin.

başarılar...

nryT hocam;
Bende bu sistemle dah önce 1.sınıfı okutum Karşılaştığım sorun çocukların okumaya başladıklarında okuma hızlarının düşük ve anlamlı okuma yapamamaları idi.Nitekim benden sonraki 1.sınıflarda bu sorunlar hep oluştu.'.dönem başladığında Türkçe ders kitabındaki parçaları işlemekte zorluk çektik.(Anlamlı okuma yapamadıkları için)Anlamlı okuma yapılabilmesi için çocuğun dakikada en az 45 kelime okuma hızına ulaşması lazım Program ise ocak ayında sesleri bitiriyorKalan sürede okuma hızını artırmak ve çocukları düz yazı ile okutmak sıkıntı çıkarıyor.Zaten çocuk 2.grupta (benimkiler o sesinde)tekniği tamamen kavrıyorlar.Bundan sonra haftada bir ses vermenin çocuklarda sıkıntı yaratacağını düşünüyorum Çocuklar haftada 2sesi rahatlıkla alıyorlar.3 grupta büyük bölümü okumaya geçiyor.4 grupta  hergün bir ses verilerek   bu iş kısaltılıp okuma hızlandırma çalışmalarına yeteri kadar zaman ayrılabilir.
Diğer derslerin işlnişi konusunda zaten dersler iç içe geçmiş durumda sesi verirken çocuklar müzik eşliğnde dans edebiliyor(pıtırcık .nurhan uz sunuları)
resimli harf leri boyarken resim yapabiliyorlar.
Bu iş çocukarı sıkmadanda erken bitirilebilir.Yeterki öğretmen ve sınıf biraz teknolojik bakımından donanımlı olsun.
 

Geçen yıl olduğu gibi bu yılda mini mini birleri okutuyorum fakat bu deprem bizi perişan etti. 14 Kasımda yeniden başlayacağız herhalde. Çocuklarımın psikolojisi, kaybettiğimiz arkadaşlarımızın üzüntüsü, artçı sarsıntılar ne olacak nasıl olacak bilmiyorum bu sene çok çok uzun olacak. Yavru bir tavşan alsam diye düşünüyorum (bulabilirsem tabi) çocukları rehabilite etmede işime yarar, bakalım göreceğiz...

kolaylıklar hocam bedenen yanınızda olamasakta gönlümüzün sizinle olduğunu bilin

olmuyor olmuyor ne yapsam olmuyor. en-an hecelerini okut okut okut okut okut sonra sor öğrenci boş boş bakıyor ya. tahta dışında her yere bakıyor. sinir küpü oldum resmen 

başkasına bakarak değilde sınıfımızın durumuna bakarak sesleri verirsek daha iyi olur bir de harfi sona eklemek yerine heceyi kavatırsak çocuğa sesi verdiğin de hemen birleştirip hece yapabiliyor  buna çocuklarımızı alıştıralım. ben tt sesinde iki hafta bekledim heceyi kavratmak için  kavradılar bugün rrr dedik bir nabız yokladım hemen heceleri oluşturdular canınızı sıkmayın bir gün önce yada bir gün sonra mutlaka okumaaya geçecekler heceyi kavratırsanoz hızlanmaları kolay oluyor 13. kez birleri okutmanın verdiği tecrübedir kolay gelsin

İ sesi çalışma sayfamız.
Faydalı olması temennisiyle...