Günaydın, mutlu sabahlar, hayırlı Cumalarınız olsun zümrem. Bu mübarek günde Allah dualarınızı kabul etsin, birbirimize de hayır duasında bulunalım, inşallah.
Geldik haftanın son gününe, gerçekten de hafta başında buraya yazdığım gibi, günler su misali akıp geçti. Ben bu yıl ne çabuk yoruluyorum. Her ne kadar itiraf etmek zor gelse de, kendime yakıştıramasam da, 23 Nisan Bayramı, 19 Mayıs Bayramı tatillerini dört gözle bekler oldum.
Birler çok zevkli oldukları kadar da, çok yorucular. Şöyle masa başında oturmalara hasret kaldım. Şimdi yalan olmasın, hiç oturmuyor değilim. Ama oturmamla ayağa fırlamam arası en fazla bir-iki dakika filan oluyor. Gerçek manada, sadece okuma yarışı ya da sınıf defterini yazarken oturuyorum ve ooh diyorum.
Günümüze haftamızın genel bir değerlendirmesini yaparak devam edeceğiz. En son dün yaptığım okuma yarışında da, kaplumbağa hızında ilerleme var. Ah evde bir okuyuverseler, hiç sorunumuz kalmayacak da, işte o alışkanlığı bir türlü yerleştiremedim. Köyde aileler hayvan-haşat derdinde, çocuklarda "saldım çayıra, Mevlam kayıra" durumundalar. Ne yapalım bende elimden geldiği, gücümün yettiğince uğraşacağım.
Hepimize kolay gelsin.