Üç saat engeli
Öğretmenım teşekkür ederim. Uyum haftasında sınıfı bahçeye çıkartıp sıra olmayı öğrettim. Sonra velilere dönerek bana sorusu olup olmadıklarını varsa bahçede sorabileceklerini söyledim. Çocuklarını bahçede kantinde beklemelerini, her ders bitimi oraya getireceğimi söyledim. Bu kural tuttu.
Beslenme saatinde ve yemek saatinde aynı şekilde yaptım. Beslenmesi olan çocuklarla beraber sınıfta beslenme yaptık veliyi sokmadım. Bu da tuttu. Gireni de uyardım. Perşembe, cuma da yemek arası yanlarında olurum.
"Bedeninle dinle!" ilk kuralımız buydu. Dik otur. Gözünle bak, kulağınla dinle, eller kucakta ya da yanda, ağızlar kapalı ve gülümsüyor, diye uyarıyorum. Parmak kaldırmayanın sorusunu cevaplamıyorum. Tuvalete gitmek isteyen 5 parmak kaldırıyor.
Tabi arada çocuklar dağılınca sesimi duyurmak için bağırayım dedim salı günü ses gitti
Buradan bir öğretmenimizin de tecrübesiyle düdük getirdim hem de bahçe nöbetçisiydim. Çok işime yaradı ancak gerekli gereksiz düdük öterse araba alarmı gibi olur
Diğer kuralları bir seferde veremeyiz. Yeri geldikçe (sabah geç kalan öğrencim paldır küldür sınıfa girip yerine oturunca) kapı çalmadan başlatıp gerekli kuralları gösterip yaptırarak öğretiyorum zaten ikincide birbirlerini uyarıyorlar.
Şikayet konusunu hemen söyledim, kiminle sorunun varsa onunla konuş, bunu yapmandan hoşlanmıyorum, de. Öbürü özür dilesin falan. Velinin biri geldi şikayete: Dedim ben bunu öğrettim, sen değil çocuğun kimden şikayetçiyse onunla konuşacak
Veli toplantısında da kata çıkmama, sınıfa girmeme kuralını "kararlar"a yazdırtacağım
Sınıf kurallarını da, öğrencilerin oturuşunu, gözlerini, kulaklarını, adım atan ayaklarını, gülümseyen ağızlarının fotoğraflarını çekip panoya asacağım. Koridorun da boş fotoğrafını çekip kapıya okul kuralı diye yapıştıracağım.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar.