Buradaki çoğu öğretmenle aynı sıkıntıları çekiyorum. Mezun ettiğim sınıfların ayrıca "metin defterleri" vardı. Ses, kelime, cümle çalıştıktan sonra metin defterlerini çıkarır. Ses altına heceler yazılır, sonra tahtadaki kısa metin ve uygun resmi altlarına boyar, sesi bitirirdik. Çalışma defterine yeni ses çalışmalarından devam ederdik. Belki bir iki öğrencim metin defteri tutamazdı.
Gelelim bu yıla Başta defter birliği sağlayamadık. Şu an her türlü deftere yazıyoruz. Devletin 6. kitabı yani defteri bize gelmedi.
Geçen hafta "a" sesinde takıldık. Her sabah fotokopiyi tek tek okutturuyorum. 27 kişiden bugün 11. öğrenci okumaya başladı (cümleyi yani). Kalanı tahtadaki örneği ben onlara yazmadan yazamıyor, satırı bitiremiyor, e ye a diyen, e yi yazamayan, dünyasından haberi olmayan.................. bitmez yaşanır
Bugün çıkışta iyi öğrencimin ilgili velisi " oğlum a sesinden çok sıkıldı, yazmak istemiyor, dedi. Dedim haklı ama onlara farklı bir şey yaptırsam sınıf kaynıyor. Seviye düşük. Kendi metnini 5 satır yazsın boyasın yeter dedim.
Asıl canımı sıkan emeklerin boşa gitmesi. İkincisi de fotokopi paralarını toplayamamam. Geçen yıllarda çoğu veli başkalarının sırtından geçindi bu yıl izin vermeyeceğim.
Ayrıca müdür toplantı yaptı. İçimizden birine müfettiş şikayet soruşturması için gelecekmiş. "Okulumuzda yemekhane varmış. Öğretmenler yemelerine izin vermiyormuş (okulumuz taşımalı değil ki yemekhanesi olsun) Daha bir sürü bunun benzeri saçma suçlamalar...
Amaç hecelerden kelime türetmek değil mi? Belki fotokopiyle bazı küçük beyinlerin kafaları - 6 kelimeyle- karışıyor, korkuyorlar.
İş bu sebeplerden diyorum ki fotokopiyi keseyim. Devletin kitabı yeterli.
Başınızı ağrıttım kusura bakmayın.
Öğretmenim, Rabbim kolaylık versin.. İnanın her birimiz ayrı ayrı farklı şeylerle imtihan oluyoruz.. Bir şekilde okuyacaklar yazacaklar illa ki ama bu süreç inişli çıkışlı, bazen durgun bazen çalkantılı olacak..yeter ki biz içimizdeki ışığı kaybetmeyelim..
Baş ağrıtma olur mu hiç.. İyiki günlüğümüz var..