Günaydınlar

Tolstoyevski öğretmenim birinci sınıfta hele ki ilk dönemi öğrenci RAM'a yönlendirilmez. Çünkü okula ve çevreye uyum süreci vardır. Öğretmenlerin ağız alışkanlığı kaynaştırma öğrencisi tabiri. Gözle görülür bir zeka gerliği ya da genetik bozukluğu yoksa muhtemelen çocuklar yavaş öğreniyordur ya da çok yaramazdır. Öğretmen de başından atmaya bakıyordur. Biraz ağır oldu ama ne yazık ki ülkemizde gelinen durum bu. Hiçkimse işini doğru düzgün yapmadığı ve hemen herkes kaytarma yollarını aradığı için basit sıkıntıları olan çocuklar kaynaştırma raporu alıyorlar. Ne RAM'lar doğru düzgün değerlendirme yapıyor ne öğretmenler. Rukiye öğretmenimin dediği gibi geç öğrenen ya da yaramaz olan her çocuk RAM'a gidiyor ve hepsi kaynaştırma raporuyla dönüyor. Bütün çok yaramaz öğrencilere hiperaktif teşhisi konup ilaç dayanıyor. Bu, ailelerin de hoşuna gidiyor. Hem çocuk duruluyor hem hiperaktivitenin yüksek zekadan kaynaklandığı yanılgısı onları içten içe tatmin ediyor. Bunlara bakarsak çocuklarımızın yarısı zihinsel engelli geri kalanı da hiperaktif. Her sınıfta üç beş tane hiperaktif, en az bir tane kaynaştırma öğrencisi var. Oysa bilimsel olarak bu tür sorunların nüfusa oranı çok düşüktür. Siz gönlünüzü hoş tutun. Muhtemelen eğer gelirse yavaş öğrenen ya da çok yaramaz bir çocuğunuz daha olacak. Yavaş öğrenme probleminin de en büyük sebebi ailelerin çocuklarıyla ilgilenmemesi ve çocukların televizyon dışında bir uyaranla karşılaşmadan büyümesi oluyor.
Herkese verimli ve huzurlu bir gün dilerim. Biz bugün çizgi çalışması yapacağız, oyunlar oynayacağız. Ooooh çok rahatız. Siz uğraşın durun seslerle
