Dipteyim sondayım depresyondayım
Öğretmenlerim bir soru sordum ama günlük öyle yoğun ki gözden kaçmış olabilir tekrarlıyorum Türkçe planı müdürümüzün isteği üzerine 3 aylık uyum sürecini alarak yapıldı ama dedi ki kendisi , istediğinizde ses verin , şimdi sesi verirken plana uygun mu ders defteri doldurmalıyım yoksa ne yaptığımı aynen yazmalı mıyım
Sınıfta çok gürültü oluyor. Biran boş durmaya gelmiyor. Etkinlikleri bile birbirleriyle konuşarak yapıyorlar. Yeni nesil hastalığı=gevezelik.
Sizin kadar hayat dolu biri.. yapmayınnn öğretmenim
Bence (ki ben öyle yapacağım) uyum sürecini tam olarak sınıf defterine işlerken, sesleri vereceğim ama yazmayacağım.
Kocam eğitimhane ile olan bu bağımı kıskanmaya başladı.Çünkü yemeği yiyip başına bir geçiyorum ki kalkana kadar yatma saati gelmiş oluyor Ama burada stresimi atıyorum, iyi ki varsınız.Bizde bugün ufaktan bir çizgi çalışması yaptık.Neredeyse ağlayacaktım.Beni çok zorladılar.4 öğrenci çok zorlandı(hatta bu sayı daha fazlada en vahimleri).Bazı çok bilmişlerde kendininkini yapıp yanındakininkini de yapmış Ben mi anlatamıyorum acaba diyorum
Öğretmenliğimin 8. yılında merkeze geldim. 7 yıldır köydeydim. 2 haftalık gözlemlerim sonucunda şunu söyleyebilirim. Köy çocukları bambaşka, şehir çocukları illallah dedirtti. Bu kadar fazla şiddet eğilimi olamaz çocuklarda diye düşünürken başıma geldi. Arkadaşı günaydın diyor diğeri tokat vurarak karşılık veriyor. Sıra oluyoruz devamlı itme, kakma, vurma olayları. Sınıfta annesini, babasını hatta anneannesini özleyip aynı anda ağlayan 3-4 öğrenci, sınıfa girmek istemeyen her gün bir iki öğrenci, arkamı döndüğümde sınıftan kaçan annesiyle sokaktan topladığım öğrenci. Sabrımın sınırının da dışındayım artık. Ne çizgi film ne boyama ne de sınıf içi, sınıf dışı oyun tatmin etmiyor çocukları. Nasıl bir yaşayıştır nasıl bir tatminkarsızlıktır bu? Aileler nasıl davranıyor bu çocuklara? Her teneffüs sınıftan çıkar çıkmaz peşime doluşan birbirini şikayet eden veliler, çocuğunu koşulsuz masum ve mükemmel gören veliler. Bana işimi öğretmeye çalışanlar, çocuğun hassasiyetlerini anlarım da iciğini ciciğini anlatıp hocam dikkat et diyenler, ayrıcalık bekleyenler. Biz bu çocuklara okuma yazmayı öğretiriz hiç problem değil. Problem veliler. Çocuklar 2-3 ay okula gelmesin de bu sürede önce şu ana babaları eğitelim. Bırakın şu çocukları sokaklarda büyüsünler; karın, çamurun, pasın, kirin içinde. Hayatı öğrensinler, zorluklarını. Neredeyse çiğneyipte ağzına verecekler çocukların yemeklerini. Çocuk yetiştirmek bu değil. Çocuk yetiştirmek çocuğunun bütün hatasını kusurunu görmezden gelip sütten çıkmış ak kaşık gibi, evde suya sabuna dokunmadan hayattan bihaber; televizyon ve bilgisayar başında bencil, paylaşmayı bilmeyen, arkasını toplayamayan, aksiyon manyağı bireyler yetiştirmek değil. Allah bütün öğretmenlerimize sabır versin., sabrımızı kat kat arttırsın...
Benim mesajım da aralarda kayboldu herhalde. Arkadaşlar KOZA'nın 1. sınıf seti için yorumlarınıza ihtiyacım var.Lütfen yardıııım....
her yeni güne bir sorunla başlıyorum..ve arkası geliyor..valla uç haftada uç yaş yaşlandım sanki..eve kendimi zor atıyorum..uyuyamıyorum sıkıntıdan..bu sınıfla dört yılı düşünemiyorum..
Şu an 1.577 kişi ve 166 üye var.