İlk olarak bu fethin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Fethin her yıl dönümünde AYASOFYA'nın bu hali benim içimi burkar.
Duygularıma tercüman olan Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi'nin yazısı aşağıdadır.
Vefâsız Müslümanlar!..
Biz Müslümanlar ne kadar unutkan, vefasız olduk...
Ayasofya'yı unuttuk. Eskiden hiç olmazsa Ayasofya açılsın diye bağırır çağırdık. O da bitti. Biz Ayasofya'yı unuttuk, o ulu mâbede vefasızlık ediyoruz ama o bizi unutmuyor. Geceleri ta sabaha dek derin derin ağlıyor hıçkırarak.
Ayasofya'nın vakfiyesindeki lanet şartını biz unuttuk ama o şart bizim peşimizi bırakmaz.
Ayasofya'nın Sahibi Ayasofya'yı, bizim vefasızlığımızı bilmez değil. O, noksan sıfatlardan münezzehtir, unutmaz.
O ihmal etmez, imhal eder (mühlet verir).
Bizim çoğumuz Ayasofya'yı unuttu ama Haçlılar onu unutmadı. Günü gelince onu tekrar kilise yapmak, minarelerini yıkmak, çan kulelerinden nakus çalmak istiyor.
Müslüman bu kadar vefasız olabilir mi?
Müslüman vakıf senedindeki lânet şartına karşı böylesine ilgisiz kalabilir mi?
Zaten yeniden cami yapılsa ne olacak?
Minarelerine korkunç hoparlörler yerleştirilecek, bu aletler 150 desibel şiddetinde bağırtılacak.
Birkaç ay biraz gidilip gelinecek, sonra cami olarak terk edilecek.
Zavallı Müslümanlar!.. O ulu caminin vaaz kürsilerine çıkıp halkı aydınlatacak icazetli ulema ve fukahadan kaç Manastırlı İsmail Hakkı Efendiniz, kaç Şeyh Abdülhakim Arvasî'niz, kaç Kayserili Şeyh Ahmed Remzi Dede'niz var?
Zavallı Müslümanlar!.. Ayasofya açılsa, imamınızı mihraba bugünkü kolları ve yakaları sırmalı o garip cüppelerle mi çıkartacaksınız?
Ulu mabedi (diyelim cumalarda) sırtında tişört, belinde kot pantolonlu bir cemaat mi dolduracak?
Ayasofya'da başı açık olarak mı namaz kılacaksınız?
Ayasofya için ağlamayan gözlere yazıklar olsun!
Ayasofya için sızlamayan gönüllere yazıklar olsun!
Endülüs'te Gırnata Camii bugün katedral.
İslambol'da Ayasofya Camii müze.
Dün Ayasofya diye bas bas bağıran Radikal Müslümanlar bugün niçin suskun, niçin vefasız?
Ayasofya tekrar cami yapılırsa ABD, AB, Haçlılar, Evangelistler, Patrikler, Papa, Monsenyörler çok kızar, çok üzülürmüş...
Peki Fâtih'in laneti ne olacak?
O lânetten nasıl kurtulacaksınız?
Bilmiyor musunuz ki, atom sığınaklarına bile girseniz vakfiyelerin lanetinden kurtulamazsınız.
Ne demişti Fatih: Benim bu camimi camilikten çıkartanların üzerine Allahın, meleklerin, insanların laneti olsun!...
Bu ne korkunç lanettir...
Ne kadar rahatsınız...
Açtıramıyorsanız bile biraz ağlasanıza...
Biraz bağırsanıza...
Biraz saçınızı başınızı yolsanıza...
Evet biz çok vefasız olduk.
Lanetten korkun,
Lanetten korkun,
Lanetten çok korkun...
(Lanetin ne korkunç bir şey olduğunu bilenler bilmeyenlere anlatsın, uyarsın...)