Değerli Handan öğretmenim
Asıl kaygım ülkemin dil din ve kültür birliğinin bozulmasıdır.Yüzde 99 unun müslüman olduğu bir ülkede devlet eliyle çok rahat bir şekilde gelip doğudaki müslüman kardeşlerimizle artık öğretmen sıfatıyla bölücü her türlü faaliyeti rahat gerçekleştirebilecek.
Bu ülkenin her toprağının manevi değerinin çok fazla olduğunu bilen dış güçler bu vesileyle tüm stratejik noktalara halkla kaynaşmak suretiyle tabiri caizse ajan bulunduracak. Ülkelerine, evlerine ,kendi milli eğitimine, devlet büyükleriyle görüşmelere de hep bu öğretmen sıfatıyla gidecek.
Misyoner lafzı zihinlerde çok olumlu bir yer edinmezken öğretmen diyince eğitim seviyesi düşük kişiler çocuklarını çok rahat teslim edebilecekler.
ikinci kaygım o kadar işsiz öğretmen varken yabancı ingilizceciye verilecek paraların kaynağı.
Değerli yasinsayılır öğretmenim kaygınız misyonerlik faaliyetleri ise onların ülkemin en güzel yerlerinde çalıştıklarını bilmiyormusunuz? Ben günde değilse de ayda bir kez karşılaşıyorum kendileri ile öyle güzel çalışıyorlar ki ne para kaygıları var ne geçim dertleri görünüşte çok ta güzel Türkçe konuşuyorlar ...Oysa bizlerin öğretmenler odalarının en çok konuşulan konularından birisi geçim derdi değil mi?
Yanılıyormuyum?