Kadın Mucit Sayısı Niçin Az?

  Bu başlığı açmamın temel sebebi kadın mucit sayısının az olmasını tartışmak değil, kadınların bilim, iş hayatına katkılarının nasıl artırılabileceğini tartışmak.Aşağıya senizkarasah öğretmenimizin mesajındaki buluşları alıyorum:

İşte bu önyargıyı kırmayı başaran ve adını dünyaya duyuran bayan mucitler ve günümüze kadar ulaşan dahiyane buluşları..

Demiryolu ilk defa tarihte yerini aldığında bayanların bu buluş üzerinde önemli payı olduğunu biliyor muydunuz? Bayanlar demiryolları yapımında güvenliğin artırılması ve trenlerin oluşturduğu ses kirliliğinin azaltılmasında önemli buluşlara imza atmışlardır.
 
Edith Flanigen dünyada ilk petrol arıtma yöntemini keşfetmiştir ve dünyada kimya alanında hala en iyi buluş olarak bilinmektedir.
 
Randice-Lisa Altschul dünyada ilk geri dönüşümlü cep telefonunu icat etmiştir.
 
Stephanie Louise Kwolek çelikten bile 5 kat daha dayanıklı Kevlar adı verilen malzemeyi bulmuştur.
 
Mary Anderson arabalarda kullanılan sileceklerin mucididir ve patentini 1905 yılında tescil ettirmiştir.
 
Virginia Apgar bebeklerde yeni doğan değerlendirme sistemini keşfetmiştir ve Apgar Score olarak da bilinen bu sistemde bebeklerin sağlığını değerlendirilmektedir.
 
Barbara Askins filmlerin banyo edilmesinde tamamen yeni yol bulmuştur.
 
Hem Afrikalı hem de Amerikalı olan Doktor Patricia Bath dünyada ilk defa medikal bir buluş yapan kişidir.
 
Miriam E. Benjamin dünyada patent alan ikinci siyahi bayandır. Oteller için gong ve sinyalle oda servisini çağırmaya yarayan yöntemi bulmuştur.
 
Patricia Billings Geobond adı verilen yıkılmaz ve yangına dayanıklı inşaat malzemesini keşfetmiştir.
 
Katherine Blodgett yansıtma yapmayan camı bulmuştur.
 
Bessie Blount engelli kişiler için yemek yemeyi kolaylaştıran bir alet geliştirmiştir.
 
Sarah Boone 1892 yılında ütü masasıyla ilgili önemli bir geliştirme yapmıştır.
 
Rachel Fuller Brown dünyada ilk defa mantarlara karşı antibiyotiği keşfetmiştir.
 
Josephine Garis Cochran 1886 yılında dünyada ilk defa pratik kullanımlı bulaşık makinesini keşfetmiştir.
 
Martha J. Coston fotojenik sinyal sistemi olan ve deniz işaret fişekleri olarak da bilinen buluşu gerçekleştirmiştir.
 
Marie Curie radyumu ve x ışını teknolojisini keşfetmiştir.
 
Marion Donovan dünyada ilk defa geri dönüşümlü kadın bağını 1950 yılında keşfetmiştir.
 
Gertrude Belle Elion kanser ve lösemi tedavileri için önemli haplar keşfederek insanlığa büyük katkı sağlamıştır.
 
Helen Free evde şeker hastalığı testini bulan ilk kişidir.
 
Sally Fox doğal olarak kendinden renkli pamuğu bulmuştur.
 
Frances Gabe kendi kendini temizleyen evi icat etmiştir.
 
Lillian Gilbreth mucit, yazar, endüstri mühendisi, endüstriyel psikolojist ve 12 çocuğun annesi!
 
Sarah E. Goode dünyanın ilk Amerikan patentini alan kadındır.
 
Bette Nesmith Graham daksili bulan mucittir.
 
Wristies olarak da bilinen eldiveni bulmuştur.
 
Ruth Handler, Barbie oyuncağı bulan kadındır.
 
Beulah Henry’nin 110 buluşu ve 49 patenti vardır.
 
Dorothy Crowfoot Hodgkin 100’ün üzerinde moleküllerin şeklini keşfetmiştir. Bunların arasında penisilin, vitamin B12, vitamin D ve insülin de vardır.
 
Krisztina Holly videolu konuşma sağlayan telefon yazılımını keşfetmiştir.
 
Erna Schneider Hoover bilgisayar kontrollü telefon aktarma sistemini icat etmiştir.
 
Mary Phelps Jacob sutyeni bulan kadındır.
 
Amanda Theodosia Jones vakumlu konserve paketlemesini ve bu yöntemle yemek üretimini icat etmiştir.
 
Marjorie Stewart Joyner saç şekillendiriciyi bulan kadındır.
 
Margaret Knight market  arabası olarak bilinen Troley’i 1870 yılında keşfetmiştir.
 
Ann Moore bebek arabasını bulmuştur.
 
Ellen Ochoa dünyanın ilk kadın astronotudur ve optik analiz sistemlerini keşfetmiştir.
 
Alice Parker gazlı ocakları bulan kişidir.
 
Harriet Tubman yeraltı tramvayının ilk mucididir.
 
Mary Walton Sanayi devriminde kirliliği önleyen birçok alet geliştirmiştir.

Onlar en büyük icatları evde yapıyorlar, mutfakta yapıyorlar. Allah onlardan razı olsun.

  Sizler de fark ediyor musunuz, çok iyi yerlere gelebilecek kız öğrencilerimiz belki de hak ettikleri yere gelemiyorlar. Ya da bir konuda ön plana çıkması hepimizin yararına olacak kadınlarımız yeterli desteği göremedikleri için bu yerlere gelemiyorlar.Sizler de görüşlerinizi yazarsanız bu konuyu enine boyuna tartışırız.

Onlar en büyük icatları evde yapıyorlar, mutfakta yapıyorlar. Allah onlardan razı olsun.

  Elbette hocam. Ancak belki de kadınlarımızın temel sorunu biz erkeklerin ev işlerine gereken desteği vermiyor oluşumuz olabilir mi?

Haklısın Bekir Öğretmenim, boynum kıldan ince.

Başlığı okuyunca aklıma Tolstoy'un karısı Sofya geldi. 16 çocuk annesi bu hanımefendi belki herkesin tanıdığı bir yazar olabilirdi.Çocuklarını kendi başına yetiştirmiş, eşine her konuda destek olmuş ama bir hain damgası yiyerek karalamaya maruz kalmıştır. Uzun lafın kısası toplum bayanın mucit, yazar, şair olmasını istemiyor.

Evinin kadını çocukların anası ol yeter !!

  Benim bir önerim var:Bizlerden geçmiş ama erkek çocuklarımıza ev işlerini öğretirsek bayanlara da daha fazla vakit kalır. hem zaten çoğu iş elektronik aletlerle yapılıyor.

Çünkü kadınların sorumlulukları yükümlülükleri çok fazla.Erkekler gibi fazla vakitleri olmuyor.Kadın,çocuk yetiştirerek mucit yapıyor daha ne olsun

Erkekler hic bir zaman kizi olsun esi olsun onun on planda olmasini istemiyor ve cogu zamanda desteklemiyor. Ama bayan tam tersi hem destekliyor hemde on ayak olarak yonlendiriyor. Buda sebeplerde bir tanesi bence

Yetiştirilme tarzından maalesef.Daha doğar doğmaz ev kadını olmaya şartlandırılıyor.

Ağacın tepesinden tavuk kümesine bir şahin yumurtası düşer.Yumurtadan çıkar kendine biçilen tavuk rolüne bürünür ömrünün sonuna dek.Şahin olduğunun farkında değildir.

İnsanlığın ulaştığı uygarlık seviyesinde, hala '' Saçı uzun aklı kısa'' , ''Okuyup da mamur mu olacak'' gibi ''değerli!!!'' sözleri sarfeden bir toplumdan ne beklenebilir ki... Bir de kendine biçilen rollerden sıyrılamayankadınlar topluluğu... Ha sıyrılmaya kalkarsa da '' otor oturduğun yerde, elin hamuruyla erkek işine karışma'' gibi motive edici sözlerle karşılaşmalar...

Toplumsal olması gereken bir dizi sorumluluk kadına atfedilmiş durumda.
Töre, inanışlar, gelenek göreneklerde de kadının önünü tıkayan bir dizi unsur var.
Bunlar aynı zamanda kadınların özgüvenini de ciddi anlamda törpülüyor.
Mesela her mahalle ya da sokakta ( konut sayısına bağlı) yemekhaneler olabilir, kreşler açılabilir, çamaşırhaneler olabilir. Kooparatif tarzı örgütlenmelerle bunlar halloabilecek sorunlar.
Böylece yemek, bulaşık, çamaşır, çocuk bakımı gibi kadının omuzlarında olan sorumluluklar toplumsallaşır. Bu ayrıca lüks tüketimin de önüne geçer. Her evde beyaz eşya, envai çeşit yemek takımı vs ye gerek kalmaz.
Kendine dönebilir, vakit ayırabilir ve bunun için şimdi olduğu gibi yıpranmaz.
Eşyalara gerekğinden fazla anlam yüklüyoruz ve zamanla onların esiri oluyoruz. Aklımız da ona göre çalışıyor. Zihnimizi meşgul eden şeyler bunlar oluyor.

yetiştirilme tarzı....
 yaşadığı toplum....
içinde bulunduğu hayatın yüklemiş olduğu ve kadının bunu zorunlu sandığı standartlar..
biçoğuna ifade ve düşünce özgürlüğü verilmemesi..
daha da sayılır

 Benim bir önerim var:Bizlerden geçmiş ama erkek çocuklarımıza ev işlerini öğretirsek bayanlara da daha fazla vakit kalır. hem zaten çoğu iş elektronik aletlerle yapılıyor.

İnsan doğasındaki fıtratı değiştirmek !
Ben kalsın derim.
(Yapılması gereken ve erkeğin doğasına aykırı olmayan durumlar dışında)
Zaten gelişen teknoloji sayesinde ev işleri de eskisi gibi ağır külfet değil.
(anne rolü dışında-çocuk dünyaya getirmek- )

O kadar ağır değilse ne diye ayak diretiyorsunuz ki
Siz yapın madem...