Kahramanmaraş Depremi

Akşam mesaj yazmıştı öğretmenimiz. 

O mesaj dün depremden yaklaşık 4 saat önce yazılmış sanırım

O mesaj dün depremden yaklaşık 4 saat önce yazılmış sanırım

Evet hocam, o zaman yazılmış.

Akşam mesaj yazmıştı öğretmenimiz.  

 5 saat önce instagram paylaşımı yapmış.

Akşam mesaj yazmıştı öğretmenimiz.  

İnşallah hocamız iyidir [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] .

Hüseyin hocayı tanımam  buradan ismini hatırladığım için merak edenlerin mesajını görünce hocamizi tanıyan bilen biri vardır belki hocamız iyidir kendisi bilgi verir diye duyurmak adına paylaştım. İyi haberlere çok çok ihtiyacımız var.
Mesajımı silen arkadaş büyük iş başardın art niyetli olduğunu düşünmüyorum ama çok uzgunum ve gerginim o yüzden daha fazla yazmayacağım sen anla !

Bir kaç saat önce haber aldım. Kuzenim ve ailesini #Osmaniye/Bahçe/jandarma ekipleri enkazdan sağ olarak çıkarmış. Teşekkürler Jandarma.

Arkadaşlar Hatay da idareci olarak görev yapan arkadaşımız ve ailesinden bir haber alamıyoruz. Selahattin Fansa eşi Seyhan Fansa.
Tanıyan bilen varsa yazabilir mi

Bir kaç saat önce haber aldım. Kuzenim ve ailesini #Osmaniye/Bahçe/jandarma ekipleri enkazdan sağ olarak çıkarmış. Teşekkürler Jandarma.

Hocam bu kişi Ali pak mi
Arkadasim paylaşmıştı ona çok benziyor

Hocam bu kişi Ali pak mi
Arkadasim paylaşmıştı ona çok benziyor

 Bu kişi benim Yılmaz abim. (Dramatik bir hikayesi var. Babasız büyüdü.  Çocukken tüm parasını kitap dergi çizgi romanlara harcardı. Ayakkabı boyacılığı yaparak hayatını ve çocuğunu geçindirmeye çalışıyor. ) Hala hayata karşı nasıl direniyor bilemiyorum. Kelimeler kifayetsiz, duygularımız çok yüksek.  1 gün önce tanımadığımız insanlara yardım göndermiştik. 1 gün sonra tanımadığımız insanlar ailemize yardım etmiş haberi geliyor. Tarifsiz hüzün, acı, mutluluk, üzüntü. 

en son doğu taraflarında olan şiddetli depremden sonra ümitlenmiştim. çünkü depremde binalar yıkılmamıştı. hatta televizyonlar, "eski depremlerden sonra yapılan binalar sağlam. artık yıkılmıyor" demişti.

fakat bu deprem gösterdi ki, her şey yalan. binalarımız hala depreme hazırlıklı değil. Van depremini araştıran yabacı bir bilim adamı, yıkılmaların en büyük sebebi "beton kolonların çatlayınca binayı taşıma özelliğinin kalmaması" demişti. 

eğer biz bu bölgede akşamları rahat uyumak istiyorsak, özellikle çok katlı binalarda, çelik kolonlar kullanmaya başlamalıyız. binaları yaparken paraya acımayıp çok sağlam yapmalıyız. para bir kere gider fakat o bina yıllarca sağlam kalır. böyle bir deprem olduğunda "ah vah" edeceğimize, herkes yaşamına devam eder. bak o zaman çök kapan tutun, işe yarar.

15 katlı bina çökmüş, sen çöksen ne, tutunsan ne, kapansan ne? o  anda yaşaman mucizelere kalıyor. diyelim ki yaşadın, sonrası?

bir büyük felaket daha kapımızda. o da büyük istanbul depremi. insanımızın tek derdi : " bu deprem istanbul depremini tetikler mi? istanbul depremi ne zaman olacak?"
desem ki : "evet kardeşim tetikler, çok yakında deprem olacak, tedbirini al"
adam ne tedbiri alacak? sadece mümkünse; istanbuldan taşınma, değilse; inşalllah benim binam yıkılmaz, diye tedbir alacak. çok çalışalım, yeni binaları sağlam yapalım, vb. yok.

her zamanki Türk mantığı ile hiç çalışmadan en iyiyi elde etmeyi düşünüyoruz. ya da devlet yapsın, devlet kontrol etsin.

devlet hangi birini kontrol etsin. bal üretirsin sahte, peynir üretirsin kireç gibi, marketteki tüm mallar kalitesiz, dondurman bile %0.000001 süt içeriyor. her tarafımız sahtekarlık. tek derdimiz para, mümkünse sahtekarlık yaparak kazanılan para. çok tatlı geliyor bize.

çok basit bir örnek; ustaya şurayı yap deyin ve parasını önceden verin. yemin ederim 10 ay uğramaz oraya. neden parayı en son verecektin. sen çantada keklik gerizekalısın ya. kendisi süper akıllı ya.

ülkecek en büyük derdimiz ise... neyse bunu yazmamayım artık insanların acısı fazla zaten. benim dememle de düzelmeyecek. herkes ektiğini biçecek.

bırakın depremi, bu ülkede kar yağıyor felaket oluyor hatta yağmur yağıyor felaket oluyor. neden: hiç ama hiçbir şeye hazırlıklı değiliz.

daha bizi ne felaketler bekliyor....

+1

bir yabancının gözünden deprem yorumu. tam nokta atışı bir yorum. bundan daha iyi ifade edilemezdi sanırım.(fakat bu yorum bazılarını kızdıracaktır. çünkü biz doğruları sevmeyiz.)

Çeviri : "Müslümanları gerçekten anlamıyorum.
    Japonlar deprem yaşayabileceklerini biliyorlar, bu yüzden tüm altyapıları mümkün olduğunca depreme dayanıklı. bu amaçla teknoloji ve yenilikçi çözümler geliştirirler.

    Meksikalılar da ciddi depremlere maruz kalabileceklerini biliyorlar. Çok zengin değiller, bu yüzden bazı teknolojiler kullanıyorlar ama çoğunlukla depremlerin neden olduğu hasarı en aza indirecek şekilde alan yaratıyorlar. özel kaçış yolları oluşturarak kurtarma operasyonlarını kolaylaştırırlar.

   Müslümanların umurlarında değil. Görkemli çamur kulübelerini üst üste inşa ederler, olası bir depremin yol açabileceği hasarı en üst düzeye çıkarırlar ve umursamazlar. Ve sonra hazineler içinde ölürler.

   Müslümanların nesi var? Bariz olanın yanında, tabi ki... İnsan hayatına değer vermediklerini biliyorum ama bu aşırı."

Bu acıyı yaşamayı, yaşama ihtimaliyle kaygılanmayı hiç hak etmiyoruz Huzurlu sağlıklı güvende yaşamak tüm isteğimiz Çok mu şey istiyoruz hayattan.. Mutlu olmaya hakkımız yok mu Kağıttan kule gibi yapılan binalar bu binalar yapılırken işlemeyen denetim mekanizması ve yıkım sürecindeki çaresizlik insan yanımı çoook acıtıyor çok

İçimiz yanıyor...

Hatay kirikhandayiz. Hâlâ akrabalarımız dan tanidiklarimizdan göçük altında bekleyenler var. Yetkililer yardımlar çok geç geldi, bu saatten sonra bu soğukta canli çıkması çok zor. Su yok, elektrik şebeke yok, yemek yok, evlere girilmiyor, çok ciddi yardımlar organize zayıflığından ulaşamıyor ihtiyac sahiplerine. Hatay Kırıkhan kan ağlıyor.

Malzemeden çalan inşaat firmaları, bunu görmeyen yetkililer, depremi fırsat bilip fiyat arttıranlar, vs. Millet olarak kendimize çeki düzen vermezsek, başımıza Fatih Sultan Mehmet de başkan seçilse çok farklı bir sonuç olmayacaktır. Rabbim hepimize; bu depremden doğru bir ders alıp bundan sonraki yaşamını onun rızası dairede yaşamayı nasip etsin. Amin.

bir yabancının gözünden deprem yorumu. tam nokta atışı bir yorum. bundan daha iyi ifade edilemezdi sanırım.(fakat bu yorum bazılarını kızdıracaktır. çünkü biz doğruları sevmeyiz.)

Çeviri : "Müslümanları gerçekten anlamıyorum.
    Japonlar deprem yaşayabileceklerini biliyorlar, bu yüzden tüm altyapıları mümkün olduğunca depreme dayanıklı. bu amaçla teknoloji ve yenilikçi çözümler geliştirirler.

    Meksikalılar da ciddi depremlere maruz kalabileceklerini biliyorlar. Çok zengin değiller, bu yüzden bazı teknolojiler kullanıyorlar ama çoğunlukla depremlerin neden olduğu hasarı en aza indirecek şekilde alan yaratıyorlar. özel kaçış yolları oluşturarak kurtarma operasyonlarını kolaylaştırırlar.

   Müslümanların umurlarında değil. Görkemli çamur kulübelerini üst üste inşa ederler, olası bir depremin yol açabileceği hasarı en üst düzeye çıkarırlar ve umursamazlar. Ve sonra hazineler içinde ölürler.

   Müslümanların nesi var? Bariz olanın yanında, tabi ki... İnsan hayatına değer vermediklerini biliyorum ama bu aşırı."

Malesef  öyle..
Dikkat eden olsa da devede kulak misali..
Rabbim, cep doldurma,mal biriktirme yerine bilinçli  yaşamayı nasip eylesin.Hepimize akıl fikir versin.