en son doğu taraflarında olan şiddetli depremden sonra ümitlenmiştim. çünkü depremde binalar yıkılmamıştı. hatta televizyonlar, "eski depremlerden sonra yapılan binalar sağlam. artık yıkılmıyor" demişti.
fakat bu deprem gösterdi ki, her şey yalan. binalarımız hala depreme hazırlıklı değil. Van depremini araştıran yabacı bir bilim adamı, yıkılmaların en büyük sebebi "beton kolonların çatlayınca binayı taşıma özelliğinin kalmaması" demişti.
eğer biz bu bölgede akşamları rahat uyumak istiyorsak, özellikle çok katlı binalarda, çelik kolonlar kullanmaya başlamalıyız. binaları yaparken paraya acımayıp çok sağlam yapmalıyız. para bir kere gider fakat o bina yıllarca sağlam kalır. böyle bir deprem olduğunda "ah vah" edeceğimize, herkes yaşamına devam eder. bak o zaman çök kapan tutun, işe yarar.
15 katlı bina çökmüş, sen çöksen ne, tutunsan ne, kapansan ne? o anda yaşaman mucizelere kalıyor. diyelim ki yaşadın, sonrası?
bir büyük felaket daha kapımızda. o da büyük istanbul depremi. insanımızın tek derdi : " bu deprem istanbul depremini tetikler mi? istanbul depremi ne zaman olacak?"
desem ki : "evet kardeşim tetikler, çok yakında deprem olacak, tedbirini al"
adam ne tedbiri alacak? sadece mümkünse; istanbuldan taşınma, değilse; inşalllah benim binam yıkılmaz, diye tedbir alacak. çok çalışalım, yeni binaları sağlam yapalım, vb. yok.
her zamanki Türk mantığı ile hiç çalışmadan en iyiyi elde etmeyi düşünüyoruz. ya da devlet yapsın, devlet kontrol etsin.
devlet hangi birini kontrol etsin. bal üretirsin sahte, peynir üretirsin kireç gibi, marketteki tüm mallar kalitesiz, dondurman bile %0.000001 süt içeriyor. her tarafımız sahtekarlık. tek derdimiz para, mümkünse sahtekarlık yaparak kazanılan para. çok tatlı geliyor bize.
çok basit bir örnek; ustaya şurayı yap deyin ve parasını önceden verin. yemin ederim 10 ay uğramaz oraya. neden parayı en son verecektin. sen çantada keklik gerizekalısın ya. kendisi süper akıllı ya.
ülkecek en büyük derdimiz ise... neyse bunu yazmamayım artık insanların acısı fazla zaten. benim dememle de düzelmeyecek. herkes ektiğini biçecek.
bırakın depremi, bu ülkede kar yağıyor felaket oluyor hatta yağmur yağıyor felaket oluyor. neden: hiç ama hiçbir şeye hazırlıklı değiliz.
daha bizi ne felaketler bekliyor....
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] hocam başlıca sıkıntımız o ya. Evleri yapanlar kendilerinin oturmayacağını bilip satma üzerine yapmaya devam ettikçe bu sıkıntı devam edecek. Kontrol mekanizması evlere şenlik zaten. Mevcut okulumuz 3 yıllık bina. Fakat o kadar güvensiz ki. O şiddetteki deprem bulunduğum bölgede olmuş olsaydı ilk yıkılacak binalardan olurdu muhtemel.