sorunlardan biri de bu zaten ;
sen kime ortak olduğunu bilmiyorsun,bilsen ne iş yaptığını ,nasıl kazandığını ,kaybettiğini,dediğiniz olacak,bir ölçüde,katılım bankasının açıklamalarını okursanız kar payları ile ilgili olarak şu ifadeyi kullanmaktadırlar.
Bankaların faiz oranları ile, katılım bankalarının fon kullandırım oranları benzerlik gösterse de bunun asıl sebebi faiz ile karpayının aynı şey olması değildir.
Asıl sebep katılım bankalarının ticari faaliyetlerini devam etmek için içinde bulundukları piyasa şartlarına uyma zorunluluğudur.bu konudaki yorumum bir önceki sayfadadır.
biz birşeylere mecbur değiliz,rabbim nasip ettikten sonra o bizim olur,nasip etmedikten sonra ne yapsak boş,elimizde olsa bile bizim değildir.
o halde önemli olan neyimizin olduğu değil,
NASIL ELDE ETTİĞİMİZDİRRabbim bizi zaaflarımızdan ve dünya esaretinden korusun..
bundan sonra bu konuda yazmayacağım görüşlerim açık ve net olarak ifade edilmiştir.
saygılarımla..
Mesela sen bir iş sahibisin, dükkanların,fabrikaların var..benim de iş yapacak bir durumum yok..ama elimde bir miktar param var..Bu paranın değerlendirilmesini istiyorum, atıl kalmasını istemiyorum..Getiriyorum parayı sana veriyorum "kardeşim şu parayı al, bu parayı sen uygun bir işte çalıştır, kar edersen de ,zarar edersen de kabulümdür.." ..
sen de diyorsun ki "tamam kardeşim, kar edersem , sana kardan bir miktar veririm, zarar edersem de o zararda ortağız"..
sözleşme bu yani..
İşte böyle sözleşmeler "mudaraba"ya giriyor ve katılım bankaları da bu temele göre çalışıyor..
ALINTIDIR.