Kelimeler Ve Yüklediğimiz Anlamlar

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 21 Haz 2007 00:55:09
Şifreli kelimeler ve harflerin işlendiği, Dan Brown'ın 'Dijital Kale' adlı eserini okumanızı tavsiye ederim; şaşıracaksınız... :)

OY

Alfabedeki bir sonraki harflerle yazıldığında

ÖZ

Çevrimdışı mavado

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 93
  • 3
  • 93
  • 3
# 21 Haz 2007 02:24:51
İnternet ve msn kullanıcıları artık kelimeden çok kısaltmalar kullanıyorlar. Örneğin ; 'Selam'yerine 'slm' veya 'sa' , 'naber' yerine 'nbr' , 'kendine iyi bak' yerine 'kib'....

Çevrimdışı thsnfmsld

  • Üye
  • *
  • 34
  • 1
  • 34
  • 1
# 21 Haz 2007 04:20:04
bunları biliyor muydunuz..

Türklerin Arapça  enf (burun) sözcüğünden gelen "enfiye"yi kullanırken Arapların Türkçe'den geçen "burnuti" (burun otu) kelimesini kullandığını.

"nesne" sözcüğünün Eski Türkçe'de "ne erse ne" (neyse ne anlamında, belirsizlik zamiri olarak kullanılıyor) şeklinde olup önce "nesene" sonra da nesne olduğunu.

Akrabalık adları bakımından en zengin dilin Türkçe olduğunu,  mesela "görümce" kelimesinin karşılığını hiçbir dilde bulamayacağınızı

Türkçe'yi arılaştırma çalışmaları sırasında "kelime" kelimesi yerine "sözcük" kelimesinin kullanılmasını Melih Cevdet Anday'ın önerdiğini. Nurullah Ataç'ın da "tilçik" kelimesini önerdiğini (bir de tilçik tutulsaymış:) yine şanslıyız)

eşek kelimesinin eş kelimesinden geldiğini

Atatürk'ün İsveç Veliahdı Prens Güstav Adolf (Kral VI. Güstav)’un onuruna verdiği yemekte ilk öztürkçe nutkunu verdiği ve bu nutkun bir yerinde şöyle bir ifadenin geçtiğini:

"Avrupa’nın iki bitim ucunda yerlerini berkiten uluslarımız, ataç özlüklerinin tüm ıssıları olarak baysak, önürme, uygunluk kıldacıları olmuş bulunuyorlar; onlar, bu gün, en güzel utkuyu kazanmaya anıklanıyorlar"

ve Atatürk'ün daha sonra bu tarz bir dille konuşmalar yapmaktan vazgeçtiğini

"cibinlik" kelimesindeki "cibin"in sinek demek olduğunu

beğenirseniz devamı gelecek...


Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 21 Haz 2007 06:21:41
thsnfmsld kardeşim

Her zaman kelime hazinemin zayıf olduğuna, geliştirmem gerektiğine inanmışımdır.

Atatürk'ten alıntıladığınız yazıdan hiç bir şey anlamayınca bu inancım daha netleşti.

Konuşurken/yazarken hangi kelimeleri kullanmamız gerektiği bu forumda tartışılması gereken bir konu.

Kelimeler hakkındaki bilgilerinizi forumda veya bir e-kitap olarak bizimle paylaşmaya devam ederseniz memnun oluruz.

Çevrimdışı denizhoca

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 43
  • 62
  • 43
  • 62
# 24 Haz 2007 04:29:53
annemizi babamızı hepimiz canımız gibi severiz ama tapmak kelimesi hiç yakışmamış. Değiştirmenizi rica ediyorum.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 24 Haz 2007 05:38:58
Alıntı
annemizi babamızı hepimiz canımız gibi severiz ama tapmak kelimesi hiç yakışmamış. Değiştirmenizi rica ediyorum.

Forumda Kelimeler ve Anlamlar başlıklı konuyu ben açmıştım.
Baba kelimesi ile açıklamanın yer aldığı yazı bir alıntıdır.
Yazıdaki -taptığın- ifadesi mecazi anlamda kullanılmış olsa da, yazıda bulunmasının uygun olmadığını kabul ediyorum.
Üye olarak düzeltme imkanım yok.
Forum yöneticilerinden yazıda geçen -taptığın- kelimesini silmelerini rica ediyorum.

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 25 Haz 2007 00:07:20

İsteğiniz üzerine, sadece Yaradan'ınımıza özgü ve ait "tapmak" kelimesi tarafımdan silinmiştir.

Kelimelerde çoğalıp; yeni ummanlara yelken açmak dileğiyle...

Çevrimdışı erdemc28

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.985
  • 443
  • 1.985
  • 443
# 15 Tem 2007 20:42:34
Akil: aklı başında.
Analitik düşünce: bir bütünü - ki o bütün genellikle bi sorundur -, makul alt kümelere ayirip her birini tek tek inceleyerek, birbirleriyle olan iliskilerinin dökümünü yaparak sorunun tümünü çözme yönteminin bir sistem haline getirilmisi.

Apolitik: siyasetten hoşlanmayan bu nedenle görüş belirtmeyen kişiler.

Banliyö: şehir merkezinden uzak yerleşim yerleri.

Berdevam: sürüp giden.

Cemse: askeri arabalara takılan lakap.

Cinsi latif: kadın tanımı.

Çetele: kayıt.

Dimağ: bilinç.

Emprovizasyon: doğaçlama.

Erkan-ı harp: genelkurmay.

Eximbank: ithalat ihracat bankası.

Halet-i ruhiye: ruh hali.

Halvet olmak: görüşmek için yalniz kalip iceriye kimseyi sokmamak.

Hilaf: muhalif, aksi, zıtlık.

Hizip: parti.

İcazet: izin, onay

İlanihaye: sonsuza dek.

İlhak: bütüne katmak, bağlamak

İnayet: bir isin en güzel sekilde gerçeklesmesi, en küçük noktasinin dahi belirsiz ve kalmamasi için azami derecede gayret edip, özen göstermek demektir.

İnisiyatif: öncelik.

İzafi: göreceli olan şey.

İvedilikle: acil olarak.

Jenosit: soykırım.

Kelam: kelime, söz.

Kepenek: çobanların giydiği dikişsiz kolsuz kıyafet.

Ketum: çok konuşmayı sevmeyen, içine kapalı insan.

Kıymeti harbiye: sözün gerçek değeri.

Kifayetsiz: yetersiz.

Konsensüs: görüş birliği.

Kontrendike: ters etki gösteren.

Lümpen: işçi sınıfından olupta oraya dahil olduğunu bilmeyen kişi.

Mahsus: 1. bile bile, kasten 2. birine ayrılmış olan.

Martaval: yalan, sallamak.

Mazhar: birşeye uzanmak, erişmek, başarmak.

Moratoryum: Bir ülkenin ekonomik sıkıntılar yüzünden borçlarını ödemeyeceğini ilan etmesi.

Muflis: Mahkeme tarafından iflas ettiğine hükmedilen kimsedir, bitmiş, tükenmiş insandır.

Muhteris: ihtiras sahibi.

Mukabele: karşılık vermek, karşı gelmek.

Mukadderat: alınyazısı.

Mübalağa: abartı.

Münferit: tekil, ferdi, bireysel.

Münhasır: bir kimse veya bir sey için ayrilmis, mahsus, sınırlanmış, sınırlı.

Müsamaha: hoşgörü.

Müstemleke: yarı sömürge.

Mütamayil: eğilimi olan.

Müteessir: üzgün.

Müteessir olmak: tesir altında kalmak, etkilenmek.

Mütenasip: orantılı.

Nacizane: çok küçük.

Nobran: kibar olmayan, görgüsüz, kaba, nezaketsiz.

Nuktedan: espritüel.

Proletarya: işçi sınıfı.

Rölyef: kabartma.

Saik: niyet.

Sinematografi: görüntü yönetmenliği.

Tahakküm: hüküm altına almak.

Taltif: gönül okşamak, iltifat.

Tasfiye: arıtma, ayıklama, temizleme, birçok kişinin görevine son vermek.

Tecrit: izolasyon, yalıtma

Terminoloji: terim bilimi

Trabzan: merdiven korkuluğu

Zemmetmek: yermek, aşağılamak

Çevrimdışı asortik19

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.841
  • 2.803
  • Okul Müdürü
  • 4.841
  • 2.803
  • Okul Müdürü
# 15 Tem 2007 23:10:45
              Azeri Lehçesi

subay= bekar
arkada=dalda
one=     kabak
düşmek=inmek
kemik=sümük
pirzola=sumuklu et
benzetmek=okşatmak
 Turkiye Milli Takimi=Turk Milli Yigma Komandolari
Türk kalecisi=Turk kapicisi



Yani ben inecegim, o da park edip gelecek=abla sen burada düş, ben arabayı saklayıp gelirim

ucak Baku uzerinde firlandi, firlandi, Sumqayit'e dustu=Baku'ye inememis, bir iki tur atip, baska bir sehre inmis

baküde:sumuklu et şu kadar, sumuksuz et bu kadar

Turk kapicisi (kaleci) topu gapi araligindan depti, Yirmibirinci dakka olmasina ragmen maç heç heç (0-0) devam etmekte

Robert Redford'un "men yahsiyem, istemirem. Sen nicesin?"

Arap ulkelerinden birinde  bir filmde: R. Hudson'a barmenin ne icecegini sordugunu ve onun da elhamdullah orucluyam demiş.

oynaklarim, sumuklerim, kicim agriyor, derman yuttum gecmedi=eklemleri, kemikleri ve bacaklari agrıyor ve ilac almasina rağmen gecmiyor


kaynak:
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı asortik19

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.841
  • 2.803
  • Okul Müdürü
  • 4.841
  • 2.803
  • Okul Müdürü
# 15 Tem 2007 23:22:08
Reha Muhtar Köşesi

Haber : Mahkumlar tünel kazarak kaçar.
R .M. : Mahkumlar kaçmak için mi tünel kazdılar?

Haber : Bir okul müdürü cinsel tacizle suçlanır.
R. M. : Sen benim sözümü bile kestigine göre kimbilir
daha neler yapmışsındır.

Haber : Harika Avci kürtaj yaptirmistir.
R.M. : Peki, Bebek simdi nerede?

Alpaslan Türkes'in cenaze töreninin oldugu gün sevgili
Reha Muhtar ShowHaber'de söyle konusur:
- Cenaze töreninde sayilari onbinin üzerinde yedibin güvenlik görevlisi vardi.

Reha Muhtar karisini bogarak öldüren adami programina
çikariyor. ilk sözü:
- Efenim, basiniz sagolsun.

Reha Muhtar anlamakta bazen güçlük çeker:
- Dogustan kör oldugunuzu anladim da beyefendi, küçükken
de gözleriniz görmüyor muydu onu soruyorum?

Reha Muhtar, canli yayinda Serafettin Bey'le konusuyor.
- Sayın Serafettin Bey kardesim, siz orada var mıydınız
,yok muydunuz, efenim?
- Yoktum.- Yoktum diyorsunuz.- Yoktum diyorum.
- Bak Serafettin sana bir daha soruyorum. Var mıydın,
Yokmuydun?
- Valla billa yoktum. - Yemin etmenize gerek yok efendim,
size inaniyoruz. Var
miydin, yok muydun?- Vardim efendim..
- Peki Serafettin siz demin yoktum diyordun, simdi vardim
diyorsunuz. Bu nasil is kardesim?- Yoktum dedim
inanmadiniz , ne Yapayım?
- Ne yapacaginizi ben bilemem efendim. Orasini sen düsün.
Var miydin, yok muidunuz?- Hatirlamiyorum.
- Hatirlayiniz efendim. Bak bir filmimiz var sizinle ilgili. Onu
birlikte izleyelim, sonra sana soracagim.
Araya söz konusu film giriyor. Bir muhabir kapiyi kirip
Serafettin'in evine giriyor ve kibarca, gizli
kamera (!!) ile çekim yapmak için izin istiyor.
Serafettin Bey izin vermiyor tabii. Bunun üzerine
kameraman dinlemiyor, çekimlerini yapıp gidiyor.
Yine Reha Muhtar geliyor görüntüye:
- Filmimizi izlediniz, Serafettin Bey. simdi ne diyorsunuz?
- Galiba varmisim.
- Galiba ile olmaz efendim, emin misiniz?- Eminim.
- Öyleyse eminsiniz yani.
- Evet efendim, eminim.
- Serafettin Bey eminim diyorsunuz ama
pek emin görünmüyorsunuz..

- Sayin Hamdi Bey iyi aksamlar efendim.
Sizin adiniz Hamdi midir, efendim?
- Evet Hamdi'dir, Reha Bey
..- Hamdi diyorsun.
- Hamdi diyorum çünkü nüfus kâgidimda öyle yazıyor.
- Ben nüfus kâgidinizi sormuyorum efendim.
Sana soruyorum:
Sizin sahte olmayan isminiz nedir?
- Hamdi.- Nasil yaziliyor?
- He, a, me, de, i seklinde.
.- Yani sahte olmayan isminiz Hamdi diyorsunuz.
Peki sahteolan isminiz hangisi?
- Benim sahte olan bir ismim yok!
- Ama demin sahte olmayan ismim Hamdi dediniz.
Demek ki
bir de sahte isminiz var. Size Yesil diyorlar efendim.
Siz Yesil misiniz?
- Hayir Yesil degilim.- Öyleyse size niye Yesil diyorlar?
- Bana Yesil demiyorlar. Hamdi diyorlar.
- Yani inkar ediyorsunuz. Sükut ikrardan gelir Hamdi.
- Ben sükut etmiyorum, konusuyorum ve
Yesil degilim diyorum.
************************************
-Efenim, bir gün daha böyle geçti, efenim.
-iyi günler, Türkiye!-Her nerede yasiyor ve yasatiliyorsan.




Çevrimdışı asortik19

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.841
  • 2.803
  • Okul Müdürü
  • 4.841
  • 2.803
  • Okul Müdürü
# 15 Tem 2007 23:30:22
Türk Filmleri
-Guzel oldugunuz kadar kustahsiniz da.
-Annecigim, ben bu amcayi cok sevdim. Ona baba
diyebilir miyim?
-Bana annemi tekrar anlatir misin babacigim?
Senin annen bir melekti yavrum.
-Neden agliyorsun annecigim?
Hayir yavrum aglamiyorum. Gozume toz kacti.
-Benim de senin yaslarinda bir oglum vardi evladim.
-Seni sevmiyorum, seninle oyun oynadim, bunu
anlamadin mi hala.
(Aktor veya aktrist amansiz bir hastaliga -genellikle ince
hastaliga tutuldugu zaman sevgilisine soyledigi ilk cumle.)
-Annen sen dogarken oldu yavrum.
-N'olur gercegi soyleyin doktor yasayacak mıyım?
-O kizla evlenirsen, seni mirasimdan mahrum,
evlatliktan men ederim.
-Nayır Necla, n'olamaz.
-Hayir siz kovmuyorsunuz, ben vazifemden istifa ediiorum.
-Tanrim, bu resim... Bu resim.
-Ben fakir bir gencim, sen ise zengin bir fabrikatorun kizisin.
-Biz ayri dunyalarin insanıyız.
-Aman tanrim, goremyiorum... Goremiyorum.. Kor oldum.
-Goruyorum... Goruyorum..
-Evlenince pembe pancurlu bir evimiz olacak.
-Aman Allahim, ne kadar mesudum.
-Hayir.. Durun.. Kemal sucsuzdur.. Aradiginiz suclu benim.
-Bizim bu dunyada yasamaya hakkimiz yok mu be
hakim bey abicim. Ha?
-Bu ses.. Bu ses.. Olamaz, git.. Git buradan..
-Vucuduma sahip olabilirsin ama ruhuma asla.
-Ustlendigin vazife cok muhim Kemal, bu gorevi layıkiyla
yapacagindan eminim.
-Ben kör bir gencim, hayatimi keman calarak kazanirim.
Rica ederim duygularimla oynamayin.
-Sen arkadasimin askisin.
-Sizi ebediyete kadar bekleyecegim.
-Lutfen haddinizi biliniz.
-Metanetinizi muhafaza ediniz. Tanridan umit kesilmez.
-Tanrim ne kadar bedbahtim.
-Bana yillar once cilgincasina sevdigim bir kadini hatirlattiniz.
-Babanin kanini yerde koma ogul.
-iste bana yazmis oldugun ask dolu mektuplar.
Meger hepsi yalanmis.
Al bunlari.
-Hayir Tamer... Olaylar sandigin gibi degil.
-Fakirsin sen.. Fakir.. Fakir....
-Beni paranla satin alabilecegini mi sandin?
-Bu resimdeki amca kim anne?
-Sen kac yigidim, ben onlari oyalarim.
-Hayir.. Hayir.. Tertemiz hislerimle oynadin benim.
-Biliyordum.. Olmedigini biliyordum Rifat.
-Oh ne saadet.
-yaa Justinianus, iste buna Osmanli tokadi derler.
-yetistim yigidim.
-yavrum istanbul sana neler etmis?
-Saadet dolu yuvamiza kara bir golge dusurdun.
-Bizim gibi insanlar serefleri icin yasarlar, namuslari
icin olurler.Ama sen bunu anlayamazsin.
-Ben artik yarim bir insanim.
-Cocugumun ameliyat parasi icin yaptim herseyi.
-Aglamak istiyorum.
-Demek ikimizde yini kadini sevdik.
-Olmadi Neriman, yapamadim.. Seni unutamadim.
-Ben sirtimda tas tasir, yine seni okuturum yavrum.
-Soyleyemedim anne, babamin simitci
oldugunu yine soyleyemedim.
-Son nefesimde herseyi itiraf etmek istiyorum. Katil benim.
-Demek askimiz bir yalandi.
-Parayla saadet olmaz evladim, bunu sakin unutma.
-Tanrim neden, neden ben!

Çevrimdışı humeyra7

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.399
  • 4.170
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.399
  • 4.170
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 16 Tem 2007 00:04:21


Kadınların en sık kullandıkları kelimeler ve anlamları
Kadın 'hiç' derse!

Önemli değil, peki, iyi, hiç... Bir kadın size bunları söylediğinde aslında ne demek istiyor hiç düşündünüz mü? İşte yanıtlar...

İYİ: Bir kadın yerden göğe kadar haklı olduğu bir konuda bir erkekle tartışmaya girmişse, erkek artık saçmaladığını bilsin çenesini kapasın diye bu kelimeyi söyler...

5 DAKİKA: Bir kadının "5 dakika"sı yarım saate eşittir, tabii bir erkeğin 5 dakikasının da tv'deki maçın ne zaman biteceğine eşit olduğunu düşünürsek, durum gayet adil...

HİÇ: Bir erkek saatlerdir karşısında somurtan kadına en sonunda "neyin var?" diye sormayı akıl ederse alacağı cevap budur: "Hiç" cevabını alan erkek anlamalı ki az sonra kadının yerden göğe kadar haklı olduğu bir kavga başlayacak ve bu kavga en az "5 Dakika" sürecek...

PEKİ (Tek kaşını kaldırarak): Kadının bu lafının ardından erkeğin bir soru daha sorması büyük cesaret işidir... Çünkü bunun ardından kadın "Hiç" yüzünden sinirlenecek ve bir tartışmaya daha başlayacaksınız.

PEKİ (Normal bir yüz ifadesiyle): Bunun anlamı : "Pes ediyorum" ya da "aman ne halin varsa gör"...

PEKİ (Her iki kaş da havada): Siz öldünüz.. yemeği, ütülenmiş gömlekleri bile...

Derin Bir İç Çekiş: Bu erkeklerin en yanlış anladıkları bir kadın tepkisidir... Derin derin iç çeken bir kadının aklından şu geçmektedir: "Aaah ah bende de akıl olsa "Hiç" yüzünden senin gibi bir aptalla tartışır mıyım?"

Kısa Bir İç Çekiş: Bu da bir kelime değil ama erkeğin kadınlarda doğru anladığı bir tepki... "Kısa Bir İç Çekiş", kadının o an için halinden memnun olduğunu gösterir... Bir erkek bu durumun ne kadar uzun sürmesini istiyorsa, o kadar uzun süre hareket etmemeli ve nefes almamalıdır.

AAAA: Kadının bu kelimeyle başlayan her lafı, eninde sonunda erkeğin başına bela olacaktır... Örnek: "Aaaa dün öyle söylememiştin...", "Aaaa ama ben yemeğe annemleri çağırmıştım..." Bir erkeğin yapacağı en akıllı iş, kadın söze "Aaaa..." diye başladığı anda kapıya doğru yönelmektir.

LÜTFEEEEN: Bunu bir rica kelimesi olan "lütfen" ile karıştırmayın. "Lütfeeeeen" diyen kadın belli ki anlattıklarınıza inanmıyor ve "lütfen beni kandırmaya çalışma yemezler" diyor... Zaten olay bu noktaya geldiyse yapacağınız hiçbir şey yok, Bir yanlışınız geçmişteki ve gelecekteki bütün doğruları götürdüğü için yalvar yakar olsanız yine de kadını inandıramazsınız, bu aykı maaşınızı vitrinde görüp aşık olduğu gerdanlığa yatırırsanız belki biraz gülümsemesini sağlarsınız, ama yine de tartışmanızı izleyen "5 Gün" boyunca, cinsel ihtiyacınızı gidermek için elinizde bir erkek dergisiyle tuvalete kapanmak zorundasınız...

ÖNEMLİ DEĞİL: İşte kadının en tehlikeli sözlerinden biri... Yaptığınız bir şeye karşılık olarak kadın size böyle diyorsa, yaptığınız şeyi nasıl burnunuzdan fitil fitil getireceğini düşünmektedir... Çünkü kadının "önemli değil dediği konu tabii ki çok önemlidir, bundan sonra 5 yıl boyunca yapacağınız her kavgada tekrar tekrar gündeme alınacaktır..."Önemli Değil"in ardından genelde "Peki"nin tek kaş havada olan versiyonu gelir ki o zaman anlayın kadın intikam planını çoktan kurmuştur...

SÖYLE HAYATIM: Bu da bir suçunuzu, affedilmez bir günahınızı itiraf etmeniz için kadının size verdiği fırsattır... Bu fırsatı iyi kullanarak dürüst ve makul bir konuşma yapmalısınız.

TEŞEKKÜRLER: Bir kadın size teşekkür ediyor..!! Şaşkınlıktan yere yapışmayın efendim "rica ederim" demeniz yeter.

ÇOK TEŞEKKÜRLER: Bu maalesef "Teşekkürler"den daha büyük bir minnettarlık ifadesi değil.. Bir kadın size "Çok Teşekkürler" diyorsa ya kırıldı ya sinirlendi yani yaptığınız şey bir şekilde ona battı demektir... "Çok Teşekkürler"in ardından genellikle "Derin Bir İç Çekiş" gelir, siz de insanlık hali merak edip "ne oldu" diye sorarsanız, alacağınız cevap... "HİÇ"  :D :D  alıntıdır

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 16 Tem 2007 06:16:04
asortik19 kardeşim
Azeri lehçesi için teşekkür ederim. Buna benzer bir yazıyı okumuştum. Fakat yazıyı saklamamıştım. Kişisel sebeplerle bu yazıya ihtiyacım vardı.

humeyra7 kardeşim
insanların sözlerinde farklı manalar aramam.
Alıntıladığınız yazıyı dikkate aldığım zaman bayanlarla neden anlaşamadığımı daha iyi anlıyorum.

Bayanların kendilerini ifade etmek için daha basit ifadeler kullanması daha uygun olmaz mı?
Erkekleri uğraştırmaktan zevk mi alıyorlar?


Çevrimdışı sakin

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.253
  • 902
  • 1.253
  • 902
# 23 Tem 2007 10:36:15
Önemli olan kelimeleri yerinde ve zamanında kullanabilmek olsa gerek.Yoksa bir çok zamanda kelimeler bizi telafisi zor duumlarda da bırakabiliyor.

Çevrimdışı sakin

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.253
  • 902
  • 1.253
  • 902
# 23 Tem 2007 21:53:17
Bu cümlenin anlamı sizce ne olabilir

 

"Süllümün süyüğündeki püsüğe hapabınan larkadanak goduydüm tuvallandı" Eğer Maraşlı değilseniz, cümleyi anlamanız imkansız gibi. Üstelik Maraşlı olmanız da yetmez!

Kütahya yöresinde mantara ‘domalan’, Maraş yöresinde merdivene ‘süllüm’, Balıkesir yöresinde salona ‘hanit’, Erzurum yöresinde mızıldayan çocuğa ‘dızdız’, İç Anadolu’da damada ‘güvağ’ dendiğini biliyor muydunuz?                       

Eğer bu yörelerde yaşamamışsanız, bilmeme ihtimaliniz hem yüksek hem de doğal. Ancak halen bu memleketlerde yaşayan; ama yöresinin özgün kelime ve deyişlerini bilenlerin sayısı da giderek azalmakta... Çünkü yöresel şivelerle birlikte mahallî kelimeler de, iletişimin yaygınlaşması ve formel eğitim görenlerin sayısının artması ile giderek dilin içinden çekiliyor. Öyle ki şiveden ve mahallî kelimelerin kullanımından dolayı, büyük şehirde doğup büyüyen torun, memleketteki dedesinin ne dediğini anlamak için cümlelerin yaygın kullanılan İstanbul Türkçesine çevrilmesini istiyor.

ÇORUM YÖRESİ
Yamranmak: Homurdanmak

Acı gêrek olmak: Boğazından acı su gelmek. Aşlak: Yama. Bi dınnak: Azıcık. Bödelek: Böbrek. Cılga: Patika. Çükündürük: Şeker pancarı. Çintermek: Dikkatlice bakmak. Dığdılamak: Bağlamak. Dümükmek: Aralıksız çalışmak. Elgavşur böcüğü: İşe karışmayıp kenarda bekleyen. Gârmuk: Kusmuk. Göbel: Oğlan çocuğu. Hapaz: Avuç. İvitlemek: Ayıklamak. Mêsitmemek: Önemsememek. Mühlüz: Beş parasız. Okkalık: Ekmek. Puyhurmak: Fışkırmak. Soyha: Sevimsiz. Şinnemek: Şımarmak. Temşüt: Sahur vakti. Yamranmak: Homurdanmak.

KÜTAHYA YÖRESİ
Fatılmak: Kanamak

Ciba: Çocuk. Çezgi: İp. Çıkı: Mendile benzer bez parçası. Çeruze: Çile, eziyet. Domalan: Patatese benzeyen bir mantar çeşidi. Dombey, camız: Manda. Deperotu: Havuç. Fatılmak: Kanamak. Kepen: Heybe. Gire: Pazar günü. Dernek: Salı. Haney: Salon. Patet, pate kompür: Patates. Mintan: Gömlek. Çitle, pösteki: Minder. Künge: Toz, pislik. Siyez: Uyuşuk, kendi halinde. Yemeni, lapçın: Ayakkabı. Kupa: Bardak. Turpan: Ekin veya ot biçmeye yarayan bir çeşit orak. Örende :Bir, bir buçuk metreye yakın uzunluktaki sopa.

DENİZLİ YÖRESİ
Çöveçlenmek: Güneşlenmek

Angurya: Salatalık. Ayneşmeg: Karışmak. Alatlamak: Acele etmek. Ard’deş: Arkadaş. Berenarı: İyi kötü. Böngüldek: Köstebek. Coşhaa: Hayret. Culluk: Hindi. Cebil: Köpek. Çöveçlenmek: Güneşlenmek. Debbendübben: Düşe kalka. Ebermeg: Getirmek. Enimek: Eskimeye yüz tutmak. Gubur: Yeni, gömlek. Gopil: Küçük, ufak. Pisgirmek: Çalıştırmak. Sarod: Havuç. Sıtırasız: Yüzsüz. Talator: Cacık. Velesbid: Bisiklet. Üslenkes: Asla. Yılıg: Eğri.Yümseg: Yüksek. Zaddine: Zaten: Zençmek: Hızla asılmak. Tomafil: Otomobil.

KAHRAMANMARAŞ YÖRESİ
Tahıldak: Olgunlaşmamış incir

Arısili: Tertemiz. Böğür: Yan taraf. Cıncık: Cam. Cinatı: Bisiklet. Çitil: Fidan. Çor: Öksürük. Duluk: Avurt. Ecer: Yeni. Gallep: Güvercin. Göde: Şişman. İlende: Reçel. Kahke: Simit. Kürrük: Sıpa, tay. Mucuk: Sivrisinek. Pöhrek: Lağım. Kömbe: Çörek. Püsük: Kedi. Hapap: Takunya. Gavas: Belediye zabıtası. Mırık: Çamur. Mırtık: Güvercin besleyen. Puharı: Baca. Sohum: Lokma. Şeş: Tülbent. Taydaş: Akran. Tahıldak: Olgunlaşmamış incir. Teh: Üzüm kurusu. Tuman: Don. Veleme: Zifaf yemeği. Yörep: Meyilli.


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK