Kendi Çocuklarımızın Geleceği

Çevrimdışı Nogay Kisi

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 876
  • 2.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 876
  • 2.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
10 May 2016 10:52:13

Arkadaşlar,
olaya kendi çocuklarımız açısından bakarsak:
Kendi çocuklarımızın yarınları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Eğitim - öğretim açısından,
Gelecekleri açısından umutlu muyuz?
Karamsar mıyız?

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.887
  • 227.963
  • 28.887
  • 227.963
# 14 May 2016 12:31:04
Kendi  çocuklarım  için de. Öğrencilerim için de  endişeliyim doğrusu.
Tüketim delisi, yaptığını  sorgulamayan doyumsuz  bencil   bir nesil yetişiyor.

Çevrimdışı Nogay Kisi

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 876
  • 2.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 876
  • 2.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 May 2016 13:18:20
Çocukların okumaları, istedikleri üniversiteyi kazanmaları, sonra okudukları okulla ilgili bir meslek sahibi olmaları için gençliklerini yaşamamaları gerek.
Mutluluğun anlamını öğrenmeden büyüyorlar.

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
# 14 May 2016 18:23:06
sınav !

Bir birey bir meslek (statü) için ortalama 15-20 yıl kadar sınav (testli yarış) çalışır. Evlenip çoluk, çocuk sahibi olursa, çocuğu (motive etmek için) 06-20 yaş arası ortalama bir 15 yıl daha (tek çocuk için) eklemesi gerekir.

Birbirine yakın yaşlarda çocukları söz konusu ise ortalama 5-6 yıl daha bu yarışa (beğensin yada beğenmesin) motivasyon amaçlı destek vermesi kaçınılmaz olur.

Basit matematikle toplarsak; (ortalama) toplamda; 15 yıl (kendisi için) + 15 yıl (tek çocuk için) + 5 yıl (ikinci ve sonrası çocuk için) = 35 yıl sınav ve sınavın muhtemel getirisi stres ve ruh halleri ile yaşamak, ya da yaşadığını sanmak...

Bu sadece bir meslek için. Bunun askerliği var, zevcesini veya ademini bulması, eş dost görsün hesabı, serenatı, dinsel, tinsel yada toplumsal töreni v.s... Tabi bir de ev veya evler lazım.

Kalanın, 1/3'ü uyku için (ortalama 70 yaşındaki bir insan için ömürden 20-23 yıl demek). günlük beslenme ihtiyacı için 1/8 oranı; 8-10 yıl eder. Toplarsak yaklaşık 30 yıl.

Çalışma hayatı için (20-60 yaş arası) 40 yılın 1/3'ü ortalama (yol-gidiş-dönüş-hazırlık dahil) en az 15 yıl eder.

Basit hesapla;
Beslenme+uyku= 30 yıl
Çalışma hayatı (net süre)= 15 yıl
Toplamda 45-50 yıl eder. Bu süre hayatta kalabilmek için gerekli olan asgari bir enerjiye ödediğimiz bedel.
 

Tüm bunların üstüne kendimiz ve çocuklarımız için 35 yıllık sınav türevleri stresini de eklersek geriye ne kalır!

Arta kalanlar bizimdir, ne kaldıysa artık. Kendimiz için ne kadar yaşadığımız sorusunun cevabını bulmaya zamanımız (dikkatimiz ve takatimiz) kalmadığından hesaplar ahirete...

Gerçekten yaşayıp yaşamadığımız bile meçhul. Bir ömrü çalışmak ve sınav stresi ile geçirmek ne denli insancıl, akla uygun! doğrusu cevabı zor bir soru.

"Cennete girmek için hayatımızı cehenneme çevirmek" büyük bir çelişki değil mi?

Bu bolluk ve bereket içinde körlük de, nankörlük de benle başlar benle biter. Akıllı ve insancıl seçimler yapmak gibi bir sorumluluğumuz var. Akıl ve irademiz bize bu sorumluluğu yüklüyor.

Saçma-sapan şeyleri sorgulamak, doğru çözümler üretmek çocuklarımızdan evvel bizlerin görevi. Oysa biz aynı şeyleri (akıl dışı bulduğumuz halde) onlara aşılamakla meşgulüz.

Çevrimdışı sınıfdeniz

  • Moderatör
  • *****
  • 5.129
  • 150.126
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 5.129
  • 150.126
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 14 May 2016 19:50:22
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
sınav !

Bir birey bir meslek (statü) için ortalama 15-20 yıl kadar sınav (testli yarış) çalışır. Evlenip çoluk, çocuk sahibi olursa, çocuğu (motive etmek için) 06-20 yaş arası ortalama bir 15 yıl daha (tek çocuk için) eklemesi gerekir.

Birbirine yakın yaşlarda çocukları söz konusu ise ortalama 5-6 yıl daha bu yarışa (beğensin yada beğenmesin) motivasyon amaçlı destek vermesi kaçınılmaz olur.

Basit matematikle toplarsak; (ortalama) toplamda; 15 yıl (kendisi için) + 15 yıl (tek çocuk için) + 5 yıl (ikinci ve sonrası çocuk için) = 35 yıl sınav ve sınavın muhtemel getirisi stres ve ruh halleri ile yaşamak, ya da yaşadığını sanmak...

Bu sadece bir meslek için. Bunun askerliği var, zevcesini veya ademini bulması, eş dost görsün hesabı, serenatı, dinsel, tinsel yada toplumsal töreni v.s... Tabi bir de ev veya evler lazım.

Kalanın, 1/3'ü uyku için (ortalama 70 yaşındaki bir insan için ömürden 20-23 yıl demek). günlük beslenme ihtiyacı için 1/8 oranı; 8-10 yıl eder. Toplarsak yaklaşık 30 yıl.

Çalışma hayatı için (20-60 yaş arası) 40 yılın 1/3'ü ortalama (yol-gidiş-dönüş-hazırlık dahil) en az 15 yıl eder.

Basit hesapla;
Beslenme+uyku= 30 yıl
Çalışma hayatı (net süre)= 15 yıl
Toplamda 45-50 yıl eder. Bu süre hayatta kalabilmek için gerekli olan asgari bir enerjiye ödediğimiz bedel.
 

Tüm bunların üstüne kendimiz ve çocuklarımız için 35 yıllık sınav türevleri stresini de eklersek geriye ne kalır!

Arta kalanlar bizimdir, ne kaldıysa artık. Kendimiz için ne kadar yaşadığımız sorusunun cevabını bulmaya zamanımız (dikkatimiz ve takatimiz) kalmadığından hesaplar ahirete...

Gerçekten yaşayıp yaşamadığımız bile meçhul. Bir ömrü çalışmak ve sınav stresi ile geçirmek ne denli insancıl, akla uygun! doğrusu cevabı zor bir soru.

"Cennete girmek için hayatımızı cehenneme çevirmek" büyük bir çelişki değil mi?

Bu bolluk ve bereket içinde körlük de, nankörlük de benle başlar benle biter. Akıllı ve insancıl seçimler yapmak gibi bir sorumluluğumuz var. Akıl ve irademiz bize bu sorumluluğu yüklüyor.

Saçma-sapan şeyleri sorgulamak, doğru çözümler üretmek çocuklarımızdan evvel bizlerin görevi. Oysa biz aynı şeyleri (akıl dışı bulduğumuz halde) onlara aşılamakla meşgulüz.


Haklısınız hocam farklı dusunce ama doğru kısaca hayat bir sinav

Çevrimdışı gokdeniz1966

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.731
  • 51.788
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.731
  • 51.788
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 May 2016 20:24:41
 ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;DHayat bir sınav (Ne kadar zor soru varsa bize soruluyor)

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.050
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.050
  • Öğrenci Velisi
# 15 May 2016 17:15:53
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
sınav !

Bir birey bir meslek (statü) için ortalama 15-20 yıl kadar sınav (testli yarış) çalışır. Evlenip çoluk, çocuk sahibi olursa, çocuğu (motive etmek için) 06-20 yaş arası ortalama bir 15 yıl daha (tek çocuk için) eklemesi gerekir.

Birbirine yakın yaşlarda çocukları söz konusu ise ortalama 5-6 yıl daha bu yarışa (beğensin yada beğenmesin) motivasyon amaçlı destek vermesi kaçınılmaz olur.

Basit matematikle toplarsak; (ortalama) toplamda; 15 yıl (kendisi için) + 15 yıl (tek çocuk için) + 5 yıl (ikinci ve sonrası çocuk için) = 35 yıl sınav ve sınavın muhtemel getirisi stres ve ruh halleri ile yaşamak, ya da yaşadığını sanmak...

Bu sadece bir meslek için. Bunun askerliği var, zevcesini veya ademini bulması, eş dost görsün hesabı, serenatı, dinsel, tinsel yada toplumsal töreni v.s... Tabi bir de ev veya evler lazım.

Kalanın, 1/3'ü uyku için (ortalama 70 yaşındaki bir insan için ömürden 20-23 yıl demek). günlük beslenme ihtiyacı için 1/8 oranı; 8-10 yıl eder. Toplarsak yaklaşık 30 yıl.

Çalışma hayatı için (20-60 yaş arası) 40 yılın 1/3'ü ortalama (yol-gidiş-dönüş-hazırlık dahil) en az 15 yıl eder.

Basit hesapla;
Beslenme+uyku= 30 yıl
Çalışma hayatı (net süre)= 15 yıl
Toplamda 45-50 yıl eder. Bu süre hayatta kalabilmek için gerekli olan asgari bir enerjiye ödediğimiz bedel.
 

Tüm bunların üstüne kendimiz ve çocuklarımız için 35 yıllık sınav türevleri stresini de eklersek geriye ne kalır!

Arta kalanlar bizimdir, ne kaldıysa artık. Kendimiz için ne kadar yaşadığımız sorusunun cevabını bulmaya zamanımız (dikkatimiz ve takatimiz) kalmadığından hesaplar ahirete...

Gerçekten yaşayıp yaşamadığımız bile meçhul. Bir ömrü çalışmak ve sınav stresi ile geçirmek ne denli insancıl, akla uygun! doğrusu cevabı zor bir soru.

"Cennete girmek için hayatımızı cehenneme çevirmek" büyük bir çelişki değil mi?

Bu bolluk ve bereket içinde körlük de, nankörlük de benle başlar benle biter. Akıllı ve insancıl seçimler yapmak gibi bir sorumluluğumuz var. Akıl ve irademiz bize bu sorumluluğu yüklüyor.

Saçma-sapan şeyleri sorgulamak, doğru çözümler üretmek çocuklarımızdan evvel bizlerin görevi. Oysa biz aynı şeyleri (akıl dışı bulduğumuz halde) onlara aşılamakla meşgulüz.




Trajik ama yazdıklarınızı sanki özetlemiş bu karikatür öğretmenim.

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
# 11 Haz 2016 14:22:41
Bu güzel karikatür için teşekkürler öğretmenim. İnsandan uzak; rekabetçi, yarışçı eğitime kıssadan hisse olmuş. Acı ve komik de olsa durumumuz bu.

Çevrimdışı creasy

  • Moderatör
  • *****
  • 8.952
  • 12.204
  • 8.952
  • 12.204
# 11 Haz 2016 14:34:38
Çocuklar çoktan seçmeliye o kadar alıştırıyoruz ki. Bu dünyadaki herşeyi çoktan seçen tek çeşit tek seçenekten rahatsız olan bir nesil yetişiyor. Testte başarısız olanlar hata yapmaktan korkan girişimciliği gelişmeyen bireyler olurken test başarısı yüksek olanlar süreci denek olarak gören, bilmesede atan, insan saygısı düşük, çok sıkılgan, hiperaktif ve ukala oluyorlar. Arası yok mu var ama çok az. Çocuklarımıza herşeyin test olmadığını öğrtetmek çok zor. A mı B mi C mi hayat bundan ibaret değil bazen B yi seçersin ama A ve C dende biraz katarsın işte. Bu insanın fıtratında var.

Çevrimdışı creasy

  • Moderatör
  • *****
  • 8.952
  • 12.204
  • 8.952
  • 12.204
# 10 Tem 2018 20:51:52
Üstteki mesajı yazdığımda çocuğum yoktu. Ama şimdi 2 çocuğum var ve bu konuyu tekrar canlandırmak istedim.

Dünya çocuklar için gün geçtikçe zor ve tehlikeli bir hale geliyor. Çocuklarımıza bazı gerçekleri çok küçük yaşta aşılamalıyız, herşeyin çok iyi çok güzel çok masum olduğunu zannederek büyümemeliler. Korumasız ve savunmasız olduklarını düşünerek onları her adımda yalnız bırakmamalıyız. Eski mahalle kültürü maalesef kalmadı. Sureti insana benzeyen şeytanlar etraflarda kol gezmekte. Lütfen dikkatli olalım.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.887
  • 227.963
  • 28.887
  • 227.963
# 11 Tem 2018 07:57:19
Çocuklar masum doğarlar.Onlara maddi manevi olguları yaşayarak ya da anlatarak aileler aşılar.Yaşı ilerledikçe fikir dünyası genişler.Aile rol model olduğunu asla unutmamalıdır.Sadece maddi doyumlar, hayaller aşılanırsa çocuk kendini kavuşamadığı her yerde boşlukta ve mutsuz hisseder.Zamanla huzurluğu zararlı boyutlara ulaşır.Zararlı maddelere,kötü emelli insanlara yem olur farketmeden.
Yavrularımız bize Allah ın birer emanetidir. Onları anlık heveslere iterek asla teknoloji kurbanı etmemeli.
Önce manen doyurmalı ruhunu .
Maddiyatın sadece bir araç olduğu ve gerçek zenginlik değerleri verilmeli yaşıyla orantılı olarak.
Her istediği yapılan
olumsuzluklarda bir suçlu aranan
hazırcı
sorumsuz
bağımlı
ukala
bencil
Bir nesil çıktı ortaya ..
Okumaktan,sorgulamaktan,emek vermekten aciz bir nesil çıktı ortaya.
Maneviyatla donanımlı gençler her rüzgâra kapılmaz.
Rabbim maddi manevi çocuklarımızın  yar ve yardımcısı olsun.Insi ve cinsi şeytanların şerrinden korusun.


Çevrimdışı HECTOR

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.290
  • 5.113
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.290
  • 5.113
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 11 Tem 2018 11:35:21
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kendi  çocuklarım  için de. Öğrencilerim için de  endişeliyim doğrusu.
Tüketim delisi, yaptığını  sorgulamayan doyumsuz  bencil   bir nesil yetişiyor.
Teknolojinin sürekli gelişmesi sonucu, çocuklar çocukluğunu yaşayamadan büyüyorlar.Bu da bizi ve çocuklarımızı olumsuz etkiliyor.Hepimiz iyi bir çocuk,iyi bir meslek sahibi olmuş birey yetiştirmek için uğraşıyoruz.İnşallah başarılı oluruz.Öğrencilerimiz ve çocuklarımız üretken bireyler olarak topluma karışırlar.

Çevrimdışı metalmania

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.428
  • 3.825
  • 2.428
  • 3.825
# 11 Tem 2018 12:05:02
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Çocuklar masum doğarlar.Onlara maddi manevi olguları yaşayarak ya da anlatarak aileler aşılar.Yaşı ilerledikçe fikir dünyası genişler.Aile rol model olduğunu asla unutmamalıdır.Sadece maddi doyumlar, hayaller aşılanırsa çocuk kendini kavuşamadığı her yerde boşlukta ve mutsuz hisseder.Zamanla huzurluğu zararlı boyutlara ulaşır.Zararlı maddelere,kötü emelli insanlara yem olur farketmeden.
Yavrularımız bize Allah ın birer emanetidir. Onları anlık heveslere iterek asla teknoloji kurbanı etmemeli.
Önce manen doyurmalı ruhunu .
Maddiyatın sadece bir araç olduğu ve gerçek zenginlik değerleri verilmeli yaşıyla orantılı olarak.
Her istediği yapılan
olumsuzluklarda bir suçlu aranan
hazırcı
sorumsuz
bağımlı
ukala
bencil
Bir nesil çıktı ortaya ..
Okumaktan,sorgulamaktan,emek vermekten aciz bir nesil çıktı ortaya.
Maneviyatla donanımlı gençler her rüzgâra kapılmaz.
Rabbim maddi manevi çocuklarımızın  yar ve yardımcısı olsun.Insi ve cinsi şeytanların şerrinden korusun.



"insan ,yaşadığı toplumun ürünüdür."hocam...eğer kendini dönüştürmek için uğraşmazsa(ÜSTİNSAN YA DA İNSAN-I KAMİL) yine topluma dönüşür ki bazı kuramlara göre toplum artık sosyal yığına dönüşmüştür;bir kısırdöngü içinde aynı durumlar devam eder...entropi de cabası hele sosyal entropi...

Çevrimdışı metalmania

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.428
  • 3.825
  • 2.428
  • 3.825
# 11 Tem 2018 12:12:32
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Üstteki mesajı yazdığımda çocuğum yoktu. Ama şimdi 2 çocuğum var ve bu konuyu tekrar canlandırmak istedim.

Dünya çocuklar için gün geçtikçe zor ve tehlikeli bir hale geliyor. Çocuklarımıza bazı gerçekleri çok küçük yaşta aşılamalıyız, herşeyin çok iyi çok güzel çok masum olduğunu zannederek büyümemeliler. Korumasız ve savunmasız olduklarını düşünerek onları her adımda yalnız bırakmamalıyız. Eski mahalle kültürü maalesef kalmadı. Sureti insana benzeyen şeytanlar etraflarda kol gezmekte. Lütfen dikkatli olalım.
"mademi insan suretli nice şeytanlar var;herkese el vermek yaraşmaz..."Mevlana/mesnevi'den...

Çevrimdışı PINARCIK

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.796
  • 30.410
  • 5.796
  • 30.410
# 11 Tem 2018 12:23:46
Uzman görüşü:

Çocukların sinir sorunu değil, sınır sorunu var.
Her şeyi kolayca elde etmeye alışan çocuklar engellerle karşılaştıklarında öfkeyle tepki gösteriyorlarsa bilin ki, sorununuz ergenlik, iletişimsizlik ya da anlaşmazlık değildir.
Zamanında konulmamış sınırlar, yani sınırsızlıktır...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK