GRİ KEMERİM YÜZÜNDEN YEDİM İLK DAYAĞIMI
Almanya'da sekizinci sınıfa kadar okudum. Orada kıyafet hem öğrenciye hem öğretmenlere serbesti. Öğretmenlerimiz sakallı, uzun saçlı, kot pantolonlu gelirken biz de bir kot bir tişört çıkar okula giderdik.
Orda kıyafet sorun değildi, herkes bir iki değişik kıyafetle okula gider, kimse kimseye de bakmazdı. Yani kıyafeti hava atma aracı olarak görmez, arkadaşımızın da ne giydiği ile ilgilenmezdik.
Spor ayakkabısı ve mont ile okula gitmek düşünüyorum da çok rahattı. Saçlarım uzundu, tarar mıydım hatırlamıyorum. Ama kimse saçlarımdan rahatsız olmazdı. Ben öyleydim!Kirimle, taşlarla dolu ceplerimle ben Gül'düm.
Burada formayı yıka,ütüle, üst sınıfa geçtiğinde oturduğun yerler aşınmış halde onu tekrar giy,beyaz gömlek hemen kirlenir, çoraplar hemen kaçar,saçlarını illa öreceksin.
Hiç unutmam Kız Meslek'te okurken sırf gri forma üstüne siyah kemer değil de gri kemer taktım diye okul müdürü bayan beni tokatlamıştı. Hem de yurt dışından yeni gelmiştim, dayak, azar ve forma nedir bilmezken...unutur muyum ben o bayanı?Dişlerini dudakklarına geçirip bana tokat attığı o günü?Sanki vatanı satmışım gibi tavrını?Orda okulun bahçesinde yaşadım ben hiç olmanın Türkiye'de insana nasıl aşılandığını.
Burada öğretmenler zalim! (diye düşündüm)
bizimde lisede hergün müdürün önünden geçerdik bende hiç unutmam saçlarım örülü güzelce bağlanmış neymiş siyah değilmiş lastik tokam kahverengiymiş
o gün beni ve birçok arkadaşım okula alınmadık kusura bakmayın ama bu zihniyette dolu öğretmen var hala çocukları belli kalıpların içine sokmayalım nolur erkek öğrencinin saçı uzun olunca nolur Allah aşkına neden bu korku