Kitabın felsefesi

Çevrimdışı TMurat

  • Site Yöneticisi
  • *****
  • 10.225
  • 65.298
  • 10.225
  • 65.298
11 Şub 2006 10:18:13
        "Boş vakitlerimde sinemaya giderim, müzik dinlerim, kitap okurum." Bu klasik söze karşılık sinemaya pek gitmedim, müziği çok aramam, kitap okuma konusunda bazı tereddütlerim var. Sizce kitap okumayı nasıl görmeliyiz? Bilgi kaynağı mı yoksa eğlence mi?

       "Bu da soru mu?" demeyin. Biraz düşünerek içten cevap verin. Eminim ilginç sonuçlara varacağız.

Çevrimdışı gulrana

  • Üye
  • *
  • 18
  • 30
  • 18
  • 30
# 11 Şub 2006 18:31:44


Güzel bir konu...
Misafirliğe bile gitsem, kitapların bulunduğu kısma oturmaya çalışırım ki, kitab okuma saatim geldiğinde oradan bir kitap alıp, evsahibi çayımı yenileyene kadar okuyayım diye   :)

Kişisine göre bilgimidir, eğlencemidir değişiyor? Bana göre ise kitap okumak, ihtiyacımı gidermektir.Susuzluğumu, hergün almam gereken vitamini almak gibidir  :)

Boş vakti doldurmak için değilde, ruhumun açlığını gidermek için okurum...

Herkese kendi niyetine göre hayırlı okumalar dilerim. Gülrana :)

Çevrimdışı ERGENEKONCELAL

  • Uzman Üye
  • *****
  • 418
  • 770
  • Okul Müdürü
  • 418
  • 770
  • Okul Müdürü
# 07 Eki 2006 01:27:55
bence en çok yapılan yanlışlardan biride şu boş zamanlarınızda ne yaparsınız sorusuna karşılık kitap okurum müzik dinlerim  vs okuma gibi ciddi bir etkinlik boş zaman değerlendirme aracı olmuş aslında bizlere çok büyük görevler düşüyor öğrencilerimize bu alışkanlığı kazandırmalıyız okumasak bile elimizde masamızda mutlaka kitap olmalı tabi okursak daha iyi izlenim bırakmoş oluruz en güzel kokulardan biride kitap kokusu itiraf  edeyim ben kütüphaneye ilk başlarda kitap kokusu için giderdim şimdi koklamaya vakit kalmıyor okumak koklamaktan daha zevkliymiş

Çevrimdışı mtdemirci

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 22 Mar 2007 13:49:16
Eskilerde ne kadar güzel konular varmış. Şubat 2006 da açılmış konu, birşeyler söyleme ihtiyacı hissettim.
Kitap okumamamızın veya okuyamamamızın sebeplerinden en büyüğü televizyon bence. Kitabın filmi çeklir onu izleriz, belgesel olur izleriz, dizi olur izleriz...
Bence kitap okumak insanın ufkunu açar, konuşmasını düzeltir. Günlük hayatta kullandığımız kelimelerin çok az olması da buna bir kanıttır bence.

Çevrimdışı sibella

  • Uzman Üye
  • *****
  • 329
  • 91
  • 329
  • 91
# 22 Mar 2007 22:40:01
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
        "Boş vakitlerimde sinemaya giderim, müzik dinlerim, kitap okurum." Bu klasik söze karşılık sinemaya pek gitmedim, müziği çok aramam, kitap okuma konusunda bazı tereddütlerim var. Sizce kitap okumayı nasıl görmeliyiz? Bilgi kaynağı mı yoksa eğlence mi?

       "Bu da soru mu?" demeyin. Biraz düşünerek içten cevap verin. Eminim ilginç sonuçlara varacağız.


     :) Sayın Hocam soru gibi soru bu bence.... Neden? Çünkü birey önce kendisine soracak ve birçok cevabı sesiz ,bir çok cevabı sesli söyleyecek. Sonra kendi düşünceleriyle çelişecek ve sonra  Verdiği kararın sesli verdiğini mi yoksa sesiz verdiğini mi biz bilemesek de.... Beyinlerde Kocaman Bir Soru Oluşturacak düşünen beyin.
  ???“BEN NİÇİN OKUYORUM?”  ??? bu sorunun oluşması çok önemli bu soru bunu çok güzel yapıyor.
Benim  zevk için okuduğum kitaplar, dergiler var. Ama aynı zamanda literatür tararken meraktan okuduklarımda bakışa göre zevk  olabilir mi? Ama cd aldığım gibi....Sinemaya gittiğim gibi...Tiyatroya gittiğim gibi... Yüzmeye gittiğim gibi.... Kampa gittiğim gibi...Tenise gittiğim gibi... Tatile gittiğim gibi....vb.... ruhla kitap almaya gidiyorum. Ama kimsenin kimin ne olduğuna değil ne okuduğuna bakmaktan kendimi asla alıkoyamam..... Girdiğim dost evlerinde dergiler ve kitaplar önce ilgimi çeker.....Ama aynı ilgilikle okuduğumu söyleyebilir miyim ? işte soru bunu yapıyor insanı şüpheye daha ilgili okumalıyıma sürüklüyor. ;)

Toplum olarak okumaktan ,dinlemekten daha çok konuşmayı severiz.... ;D Yazılan bir çok şeyin okunmadığının farkına varıyoruz. Belki okullardaki panolar, belki aylık dergiler belki günlük gazeteler belki de sitelerdeki bilgiler... Bazen başlıkları dahi tam okumadan yazılar yazı-lıyor-yoruz. Saygılar....

Çevrimdışı mtdemirci

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 23 Mar 2007 21:43:26
Hocam bir de kitapların pahalılığı var. Kitapçıya gittiğimizde kitabın sağına soluna bakarız, etiketi görünce yavaşça yerine bırakırız. En azından ben öyle yapıyorum :)
Yayınevleri de korsanlara gün doğduruyorlar.

Çevrimdışı mtdemirci

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 24 Haz 2007 00:04:15
TÜRKİYE'DEKİ OKUMA ALIŞKANLIĞI
Türkiye'de kitap okuma oranı yalnızca yüzde 4.5. Japonya'da bir yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılırken, Türkiye'de bu sayı yalnızca 23 milyon 386. Yani, Türkiye'de bir yılda basılan kitap, Japonya'da neredeyse bir günde basılıyor. Kitap okuma alışkanlığının ise çok küçük yaşlarda başladığı bir gerçek.
Çocuğunuzun "kitap kurdu" olmasını istiyorsanız, işe, ona oyuncakla birlikte kitaplar alarak, kitaplık oluşturarak, birlikte kitap okuyarak başlayabilirsiniz. Türkiye'de toplumsal yaşamda kitabın yerinin olmadığı, Türkiye'de üniversite bitirenlerin sayısı son yıllarda 14 kat arttığı halde, kitap okuyanların sayısı 1965 yılındaki oranın onda birine geriledi.

ÖĞRETMENLER DE OKUMUYOR
Araştırmalardan çıkan sonuçlar okullar, okuma alışkanlığı kazandırma konusunda son derece başarısız. Türkçe programı, ısrarla okuma alışkanlığının kazandırılması gereğini vurguluyor ama, programı uygulaması gereken öğretmenlerin sorumluluğu burada ortaya çıkıyor.
Eğitim-Sen'in bir araştırmasına göre, öğretmenlerin yüzde 8'i hiç kitap okumuyor. Yüzde 39'u ise bu konuda bilgi vermek istemiyor. Yüzde 28'i ayda bir kitap alıyor.

OKUMA ZEVKİ NASIL GELİŞİR?
"Okuma zevki kişinin kendi düzeyine ve kendi eğilimine uygun romanların özenli yazılmış olanlarını okumasıyla gelişir. Diyelim ki okulda albenisiz kitaplardan nefret etmiş 25 yaşlarında genç bir adam, dünyayı daha iyi algılayabilmek için yavaş yavaş bir şeyler öğrenme gereği duyuyor. Bu genci, okulda nefret ettiği kitaplara benzer kitaplarla okuma zevkinin içine çekemeyiz. Bu gencin önce iyi yazılmış polisiye romanlar denemesi yerinde olur. Bir kez klasiklere yönelmeden, iyi yazılmış polisiye romanlarla kötü yazılmış olanları ayıracak düzeye gelmelidir.
Polisiye roman tutkusundan çok kolay geçilir Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sı ve Budala'sına. Ondan sonra da Tolstoy'un Kreutzer Sonatı'na. Ayda bir iki iyi yazılmış polisiye roman okuma koşuluyla bir kez Dostoyevski'ye geçildi mi, edebiyat zevkiyle tutkusu kıpırdanmaya başlar. Ondan sonra Balzac, Zola, Flaubert ve Stendhal daha kolay okunur."

HER YAŞIN KİTABI AYRI
Evde anne-babasını kitap-gazete okurken gören çocukta, "yaşamda kitap da varmış" imajının uyandığı, evin bir köşesinde kitaplığın olması, çocuğun da isterse kendi kitaplarını bu kitaplığa koyması, hatta kendi kitaplığının olması, çocukta kitap okuma alışkanlığını sağlamak açısından büyük önem taşıyor. Yaşlara göre kitapların özellikleri ise şöyle sıralanıyor:
1-2-3 yaş: Yarı oyuncak, yarı kitaptır. Konu içermeyen eşya, insan, hayvan kitaplarıdır.
4-5 yaş: Gerçekçi öykülerden oluşmaya başlar. Mekan gerçektir. Puntolar iri olmalı, resimler konuyu anlatmalı. Bu yaş çocukları, kendilerine resimli öyküler okunmasından hoşlanır.
6-7 yaş: Kitabın ana fikri, konunun mesajı olmalı, metin uzun olmamalı. Bu yaş çocukları, doğa, hayvan ve diğer çocukların da içinde yer aldığı bol resimli kısa öykülerden zevk duyarlar. Bu dönem, bir çocuğun okumaya olan ilgisini kamçılamak için en uygun dönemdir.
8 yaş: Konular doğa, insan yaşamı olabilir. Gezi, serüven, coğrafya, ilk çağlara ait öyküler, okuma konusundaki en belirgin ilgi alanlarını oluşturur.
9-10 yaş: Cinsiyet farklılaşması belirginleşmeye başlar. Bu nedenle öykülerde yeni sözcükler yer almaya başlamalı. Giriş, gelişme, sonuç bölümlerine önem verilmeli.
11-12 yaş: Erkekler bilim ve buluşlara, kızlar okul ve aile yaşamını içeren konuların yanında aşk öykülerine ilgi duymaya başlarlar.

Türkiye Okumada 86. Sırada
Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Raporu, Türkiye'nin Malezya, Libya, Ermenistan gibi ülkelerin de bulunduğu 173 ülke arasından 86. sıraya düştüğünü belirtiyor. Batıda okuma oranını araştırmanın yeni bir bilim dalı kabul edilirken "Türkiye'de bir yılda yayımlanan kitap sayısıyla ilgili rakamları doğru yorumlayabilmek için, sadece bir önceki yılın rakamlarıyla karşılaştırmak yetmez. Bir de diğer ülkelerin rakamlarıyla karşılaştırmak gerekir aslında.''
Araştırmalara göre, kişi başına bir yılda basılan kitap sayısı Japonya'da 25, Fransa'da ise 7, oysa Türkiye'de 12 bin 89 kişiye bir kitap düşüyor. Araştırmalarda, Birleşmiş Milletler'in İnsani Gelişim Raporu'nda 173 ülke arasında Türkiye'nin Malezya, Libya, Ermenistan gibi ülkelerin arasında 86. sıraya düşmesinin nedeni olarak, öncelikle kişi başına bir yılda basılan kitap sayısının düşmesi gösteriliyor. Araştırmalar Türkiye'de okur-yazar nüfusun yüzde 86 olmasına karşın, kitap okuyan nüfusun hızla azaldığını belirtti.

Neden Okumuyorlar ?
Araştırmalarda yer alan bir anketin sonuçlarına göre, kitap okumayı en çok televizyon engelliyor.
Daha sonra okumama alışkanlığının nedeni olarak "okul eğitiminde okuma alışkanlığı verilmemesi" gösteriliyor.
Üniversite ve dengi okul mezunlarının "Niçin okumuyorsunuz?" sorusuna verdikleri yanıtlar şöyle:
o Kitaplar pahalı (yüzde 10.3)
o Okul eğitiminde okuma alışkanlığı verilmiyor (yüzde 19.7)
o Televizyon, insanları kitap okumaktan uzaklaştırıyor (yüzde 30.3)
o Kitaba karşı yasakçı tutum (yüzde 4.3)
o Öğrenci ödevlerinin fazlalığı (yüzde 5.3)
o Geçim koşullarının ağır olması (yüzde 15.6)
o Okuyan insanlara değer verilmemesi (yüzde 4)
o Diğer nedenler (yüzde 11.1)

Özgür Okuma Saatleri
Bir Anadolu lisesinde 75 öğrenciye iki yıl boyunca "özgür okuma saatleri" uygulandı. Öğrencinin dilediği bir kitabı sınıfta kendisi sessizce okuması biçimindeki bu uygulama sonucunda, öğrencilerin "Bir önceki yıl kaç kitap okudunuz" sorusuna verdiği yanıtlar şöyle:
29 kişi : 1-5 kitap arası
41 kişi : 6-20 kitap arası
5 kişi : 20'den fazla kitap
Aynı öğrencilerin, "Okuma saatleri hakkında ne düşünüyorsunuz" sorusuna verdiği yanıtlar da şöyle:
Yararlı : 35 öğrenci
Çok yararlı : 30 öğrenci
Hiç yararı yok : 10 öğrenci
Araştırmalar, ilköğretim okullarında Türkçe derslerinde, lisede edebiyat derslerinde haftada bir saati, "Özgür okuma saati" olarak ayırmanın yararının tartışılmaz olduğunu vurgulamakta.
(ALINTI)

Çevrimdışı humeyra7

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.399
  • 4.170
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.399
  • 4.170
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 24 Haz 2007 00:33:12
Evet maalesef bizim de öğrencilerimizde en çok kazandırmakta zorlandığımız alışkanlık kitap okuma alışkanlığı....Milli Eğitim Bakanlığı nın yaptığı bir araştırmada gençlerin %60 - %65 civarı hiç kitap okumadıklarını okumuştum...Kitap okuma oranı ise ülkeler bazında bakınca çok alt sıralarda yer alıyoruz...Bunu etkileyen bir çok faktörler vardır tabiki

Kitap fiyatlarının çok yüksek olması(maalesef bizlerinde kitap alım imkanı kısıtlanıyor)
tv, bilgisayar vb.iletişim araçlarının yoğun kullanımı (bilgisayar  benim de kitap okuma zamanımdan çalıyor)
ailelerde böyle bir kültürün oluşmaması...vs  vs arkadaşlar bu sorun eğitim adına en önemli sorunlarımızdan biri...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 24 Haz 2007 06:11:34
Alıntı
Sizce kitap okumayı nasıl görmeliyiz? Bilgi kaynağı mı yoksa eğlence mi?
İnternetin yaygınlaşması nedeniyle kitabın bilgi kaynağı olma özelliği asgari düzeye düştü.
TV varken başka eğlence aramaya ne gerek var?

O zaman ben niye kitap okumak için çaba harcıyorum???

Alışkanlık olabilir mi?
Alıntı
Bana göre ise kitap okumak, ihtiyacımı gidermektir.Susuzluğumu, hergün almam gereken vitamini almak gibidir 

Sanıyorum benim cevabım da bu...




Çevrimdışı en_alttaki

  • Uzman Üye
  • *****
  • 567
  • 543
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 567
  • 543
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 24 Haz 2007 10:03:56
    Kitap okumak... Bazı şeylerin eksikliğini bir müddet yapmayınca hissetmez hale gelirsiniz, kitap okuma "İHTİYACI"  da böyle bir şey. Halbuki okumamak eksilmektir okumadıkça eksiliriz farketmeden yavaş yavaş kaybederiz yeteneklerimizi sonra da "ne oldu yahu bana ne oldu da insanlarla iletişimim koptu,ne oldu da iki lafı bir araya getiremez oldum" dersiniz etrafınızdaki insanlara dikkat edin cümleleriniz ile ilgili konuşmak yerine "tabi, yani"sözleri ile karşılık verip susan insanları farkedeceksiniz.
     Tatil arefesindeki şu günlerde elbette kitap okumak en güzel vakit geçirme biçimidir diye düşünen arkadaşlarımız:
     Neden "OKUNMASINI TAVSİYE ETTİĞİNİZ KİTAPLAR" konulu bir bölüm açıp kitapları konularıyla birlikte yazıp fikir alış verişinde bulunmayalım hatta daha da geliştirip kitap değişimi yapmayalım???
    Güzel olmaz mı....

Çevrimdışı erdemc28

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.985
  • 443
  • 1.985
  • 443
# 24 Haz 2007 12:55:55
Kimimiz derslerini geçmek için, kimimiz ekmek parası kazanmak için, kimimizse boş vakitlerini değerlendirmek için okuduğunu söyler eder durur. Çünkü okuduklarımıza kılıf uydurmaya bayılırız. Akıllı olan, okumanın bunlardan öte bir eylem olduğunu rahatlıkla anlayacak kabiliyete sahiptir. Esasında bu kabiliyet bizde ezelden beri bulunmaktadır; ancak bu mesele bizi ne okumamız gerektiğinden uzaklaştıracağı için bu kaideyi görmezden geliyor

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 24 Haz 2007 14:14:55
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
        "Boş vakitlerimde sinemaya giderim, müzik dinlerim, kitap okurum." Bu klasik söze karşılık sinemaya pek gitmedim, müziği çok aramam, kitap okuma konusunda bazı tereddütlerim var. Sizce kitap okumayı nasıl görmeliyiz? Bilgi kaynağı mı yoksa eğlence mi?

       "Bu da soru mu?" demeyin. Biraz düşünerek içten cevap verin. Eminim ilginç sonuçlara varacağız.

   Şimdi  yukarıdaki  alıntı  yazınızı  okuyunca aklıma  Sevgili  Çetin  Altan'ın  bir  üniversite de yapmış olduğu  panel  aklıma  geldi.
  O sırada  bir  üniversiteli  genç  saygı sınırlarını aşarak  Çetin Altan'ı  eleştirmişti.
Çetin Altan ise  hiç  unutmuyorum  şöyle  bir  yanıt  vermişti: 'Bizim  zamanımızda  sizin  gibi  üniversitelerde  okuyanlar  bir  vasıf  kazanırdı  ama  yetişkin  olduklarında  ya  hırsız  ya  dilenci  olurlardı! Ben  ne  hırsız  oldum  ne  dilenci!
    Bakalım  sen  büyüyünce  ne  olacaksın!?'

   Şimdi  bu  yorum  beni  düşünmeye  sevk  etti.
      Acaba  sistem  okumuş  aydınlarımızı  neden  hırsız  yapıyor?
Veya  neden  dilenci  yapıyor?
    Ben diyorum ki  okuma  davranışını  kazanmadıkları  için!

   Okuma  çok mu  önemli?
  Evet  okuma  çok  önemli  adeta  bilgisayarın  belleğini  bakıma  alması  gibi!
 Okumaya  zaman  ayırmalıyız!
  Bir  arkadaşım  bana  öğrenci  iken  bir  kitap  hediye  etti:
   Anlamasan da  oku  dedi...
Önemli  olan  okumaya  zaman  ayırmak..
  Saygı  ve  sevgi  ile  kalın..
   

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 25 Haz 2007 06:43:59
Alıntı
Neden "OKUNMASINI TAVSİYE ETTİĞİNİZ KİTAPLAR" konulu bir bölüm açıp kitapları konularıyla birlikte yazıp fikir alış verişinde bulunmayalım hatta daha da geliştirip kitap değişimi yapmayalım???
Güzel olmaz mı....
Başka bir bölüm açmaya gerek yok. Bu bölümde paylaşıma başlayabiliriz.
Benim okumanızı tavsiye edeceğim kitap Muhammed Bozdağ beyin Ruhsal Zeka isimli kitabı.
Kitabı tek cümle ile özetlemeyi tercih ediyorum: İnanıyorsan vazgeçme...
Kitap hakkında detaylı bilgiyi [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] adresinde bulabilirsiniz.

Çevrimdışı tossty

  • Uzman Üye
  • *****
  • 869
  • 581
  • 869
  • 581
# 25 Haz 2007 15:19:32
Ben kitap okumayı seviyorum. Bazen boş zamanımı doldurmak, bazen merak ettiğim için okuyorum. Kitap okuma saatim filan da yok, hiç de olmadı. Kitap okuma ihtiyacı hissettiğim anda açıp okurum.Çok borçlu olmamıza rağmen 200 YTL değerinde bir set aldım. İçinde 20 tane kitap var. İllaki hemen okumalıyım demiyorum. Kapağına ve arkasına bakıp okumak istediğim kitaba karar verip okuyorum. Okulda çocuk kitaplarını bile okuduğum olur. Zevk alıyorum çünkü... ;D

Çevrimdışı fusunali

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 120
  • 226
  • 120
  • 226
# 08 Ara 2007 10:51:17
boş zamanımı doldurmak için kitap okumak!bu bana çok uzak,ben kitap okumak için zaman yaratıyorum.Televizyon izleyenlere pek kızamıyorum.Çünkü onu da yapmazlarsa gündemden bayağı uzak kalacaklar.Dağ köylerindeki öğretmen arkadaşlarımın tv ye ihtiyaçları olduğunu bilyorum.Ancak okumak başka bir tutku.Biliyor musunuz 10-11 yaşlarındayken yerde gördüğüm gazete,mizah dergisini ayaklarımla açar onu okumadan gidemezdim.Şimdi ise her akşam okumadan uyuyamıyorum.Okuldan eve hep geç gelişimin sebebi de bayrak direğinin altında oturup okuduğum kitaplarımdı.Eşim beni mutlu etmek istediğinde bir kitap hediye eder.Fuarlarda hep kitap standındayım.70 yaşındaki annemi her ziyaretimde bavulumda mutlaka okuyacağı bir kitap olur."Kitaplar en iyi arkadaştır "demişti.bir yönetici öğrencilere."sizi arkadan vurmaz,kötü alışkanlık kazandırmaz.yorumu size bırakır,seçimi size bırakır"çok etkilenmiştim.Korsan kitap olayına gelince dikkat ederseniz moda kitaplar pahalı.Modası geçince kitabında fiyatı biraz düşüyor.Arz talep işi.Bir de tek türden kitaplar,tek görüşten kitaplar tavsiye edilir oldu.Sanki okuduğu kitabı alıp okursanız arkadaşınız o kitabı okumakla iyi bir şey yapmış gibi düşünüyor.Bence insan her görüşten,her türden kitabı okumadan karşılaştırma yapamaz.Doğru kime göre doğru !ayrımı önemli.Bugün karşı çıktığınız bir yazı,10 yıl sonra yaşam felsefeniz haline dönüşebilir.en hayran olduğum yazar "jules vernes" di çocukluğumda.Bilime katkılarını düşünüyorum da.Hayal dünyası bu kadar geniş olmasaydı teknolojiye bu kadar hizmet edebilir miydi diye düşünmeden edemiyorum.Şinasi ye de ara sıra kızmadan edemiyorum şu noktalama işaretlerini kullanmasa nasıl olurdu diye:)Kitaplar hayatıma giren en doğru alışkanlık.Ben her yazara,her şaire hayranım.Duyguların tercümanı olan her yazıyı okumayı seviyorum.Yalnız son günlerde bir şeyi farkettim.Artık yazarları aklımda tutamıyorum.sadece kitabın adı ve içeriği kalıyor bende.En küçük ayrıntısına kadar anlatabiliyorum.Ama yazarını okumuyorum.Aslında yazarını bilmeden okumak  ön yargım olmadan okumam için aldığım bir karardı.Ama bu kez tavsiye edemiyorum:)Ben ce telefon rehberi bile olsa insan okumalı:)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK